Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/58 E. 2018/183 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/58
KARAR NO : 2018/183

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/04/2013
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle davalı tarafından …muayene takip numaralı zabıt adresinde 12/04/2012 tarihinde yapılan kontrolde 165.871,23 TL tutarında kaçak elektrik faturası taahhuk ettirildiği, işbu faturanın ödenmemesi nedeniyle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu iddiasıyla davalının icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle davalı şirketin söz konusu tesisatın kurulu olduğu adresteki iş yerinde geriye doğru kullandığı elektrik karşılığı tüketim bedelleri ve yapmakta olduğu iş ile işyerindeki elektrik gücü dikkate alındığında uyuşmazlık konusu 165.871,23 TL bedelli faturanın faaiş olduğu, davalının sayaçtaki olası aksaklıktan sorumlu tutulamayacağı, davalı şirketin yaptığı işle ilgili tüketmiş olduğu normal tüketim bedelleri dışında her ne ad altında olursa olsun bir borcunun olamayacağı bu anlamda uyuşmazlık konusu faturadan dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı, sayacın davalı şirketintin kendi kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde ise Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. Maddesi uyarınca davacının geçmiş dönem tüketimleri ortalamasının dikkate alınmasının gerektiği belirtilerek açılan davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacının %40 ‘tan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : 1- Davayı konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 23/07/2012 tarihinde 165.871,23 TL asıl alacak , 3.870,34 TL gecikme cezası ve 696,67 TL KDV olmak üzere 170.438,24 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçulun süresi içerisinde sunmuş oludğu itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında …. ‘a müzekkere yazılarak dava konusu faturaya dayanak tüm belge ve bilgilerin birer sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
3-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Elektrik Mühendisi bilirkişi …, … ve hesap bilirkişisi …. tarafından düzenlenen 27/03/2015 tarihli raporda sonuç olarak davacı kurum tarafından tanzim olunan dava konusu tutanak ile dosya münderecatına göre dava konusu mahalde Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği, EPMHY ve EPDK kurul kararlarına ve yerleşik yargı kararlarına göre kullanılan kaçak elektrik bedelinin 115.665,52 TL olduğu , olayın haksız fiil olması bakımından 3095 sayılı yasaya göre 03/07/2017 takip tarihine kadar işlemiş Ticari faiziyle birlikte toplam alacağın 118.517,00 TL olduğu bu durumda davacı kurumun 118.517,00 TL bakımından davalının itirazının iptalini talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aynı bilirkişi heyetinden mahkememizce yapılan yargılama sırasında ek rapor alınmış olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda davacı tarafından tanzim olunan tutanak ile dosya münderecatına göre dava konusu mahalde kullanılan kaçak elektrik bedelinin 115.665,52 TL ve 03/07/2012 takip tarihi itibarıyla işlemiş ticari faiz ve KDV ile birlikte toplam takip tutarının 119.030,27 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılıdığı bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup mali müşavir bilirkişi …, elektrik mühendisi bilirkişi … ve …. tarafından düzenlenen 15/01/2016 tarihli raporda sonuç olarak 12/04/2012 tarihinde düzenlenmiş olan ….seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağına istinaden davacının kullandığı elektriğin EPDK ‘nın Elektrik Piyasısa Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliklerinin ilgili maddelerine istinaden kullanım şeklinin kaçak elektrik kullanımı olduğu ve bu yönetmelik maddelerine istinaden yapılan harcamalar ile davacının kaçak olarak kullanmış oludğu elektrik bedelinin 118.018,97 TL olduğu davacının 12/04/2012 tarih ….seri numaralı Kaçak/ Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağına istinaden davalıdan 118.018,97 TL alacaklı olduğu, bu ana paraya 2.869,64 TL işlemiş faizininde eklenmesiyle davacının toplam 120.828,61 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/12/2016 tarihli ek raporda 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1/1. Maddesinde Türkiye’de, ticari, sınayi, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisine tabii olduğu, 10/g maddesinde ise su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma vb. Enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesiyle vergiyi doğuran olayın meydana geldiğinin hüküm altına alındığı, bu nedenle kaçak enerji ceza bedeli, TRT fon payı, enerji fon payı ve belediye tüketim vergisi bedeline KDV uygulanamayacağı, kaçak elektrik bedeline ise KDV hesaplanmasının gerektiği’nin düşünüldüğü, buna göre kaçak elektrik bedeline %18 KDV uygulandığında tahakkuk bedeli toplamının 113.410,32 TL olduğu, yine davacının avans faizi üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 2.757,58 TL, yasal faiz üzerinden yapılan hesaplama neticesinde ise 1.398,21 TL faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 6719 sayılı yasanın 21. Maddesiyle 6446 sayılı yasanın 17. Maddesine eklenen düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılmak üzere yine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21/12/2017 tarihli raporda sonuç olarak 6719 sayılı yasanın 21. Maddesiyle 6446 sayılı kanunun 17. Maddesine eklenen düzenlemelerin uygulanması halinde davalının kaçak elektrik kullanım bedelinin toplam 140.568,84 TL olduğu, buna %18 KDV bedeli olan 25.302,39 TL ‘nin ilavesiyle tahakkuk toplamının 165.871,23 TL olduğu, EPDK ‘nın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar yönetmeliklerinin ilgili maddelerine istinaden yapılan hesaplamalar ile davacı tarafından davalı adına 12/04/2012 tarihinde düzenlenmiş olan C613315 seri numaralı Kaçak /Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı için davalının kaçak olarak kullanmış olduğu elektrik bedelinin165.871,23 TL olduğu, davaya konu takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalıdan 165.871,23 TL asıl alacak, 4.033,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 169.904,40 TL alacağının bulunduğu , yine 6719 Sayılı Yasanın 21. maddesiyle 6446 Sayılı Yasanın 17. maddesine eklenen düzenlemelerin uygulanmaması halinde ise toplam kaçak elektrik kullanım bedelinin 100.016,08 TL olduğu, buna %18 KDV bedeli olan 18.002,89 TL¸e-imzalıdı’ nin ilavesiyle tahakkuk toplamının 118.018,97 TL olduğu, EPDK ‘nın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar yönetmeliklerinin ilgili maddelerine istinaden yapılan hesaplamalar ile davacı tarafından davalı adına 12/04/2012 tarihinde düzenlenmiş olan C613315 seri numaralı Kaçak /Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı için davalının kaçak olarak kullanmış olduğu elektrik bedelinin 118.018,97 TL olduğu, davaya konu takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalıdan 118.018,97 TL asıl alacak, 2.869,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 120.888,61 TL alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL :
Dava; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı tarafça davalı adına düzenlenen kaçak elektrik faturasının ödenmediği iddiasıyla davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup davanın, İİK 67. maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle davalının iş yerinde 12/04/2012 tarihinde yapılan kontrol neticesinde düzenlenen 12/04/2012 tarih ve Kaçak/ Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı’na istinaden kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı tarafça davalı hakkında takip ve davaya konu ….no’lu 165.871,23 TL lik kaçak elektrik faturasının düzenlendiği, düzenlenen fatura bedelinin son ödeme tarihinde davalı tarafça ödenmediği, bu nedenle davacı hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu iddiasıyla davalının icra takibine vaki haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle söz konusu tesisatın kurulu olduğu adresteki davalıya ait iş yerinde geriye doğru kullandığı elektrik karşılığı tüketim bedelleri ve yapmakta olduğu iş ile iş yerindeki elektrik gücü dikkate alındığında, takip ve davaya konu fatura bedelinin fahiş olduğu, davalı şirketin yaptığı işle ilgili tüketmiş olduğu normal tüketim bedelleri dışında her ne ad altında olursa olsun bir borcunun bulunmadığı, davaya konu sayacın davalı şirketin kendi kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. maddesi uyarınca davacının geçmiş dönem tüketimleri ortalamasının dikkate alınarak işlem yapılması gerektiği belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Dosyanın incelenmesinden davacı tarafça davalıya ait iş yerindeki sayaç üzerinde yapılan kontrol neticesinde 12/04/2012 tarihli Kaçak/ Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı’nın düzenlendiği ve bu tutanağa istinaden de davacı tarafça kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı hakkında takip ve davaya konu ….seri no’lu 165.871,23 TL ‘lik faturanın düzenlendiği, fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği dosya kapsamı belgelerle sabit olup taraflar arasındaki ihtilaf takip ve davaya konu faturanın dayanağı olan 12/04/2012 tarihli Kaçak/ Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı Kapsamında belirtildiği şekilde davalı tarafın kaçak elektrik kullanımının mevcut olup olmadığı, bu tutanağa istinaden düzenlenen takip ve davaya konu fatura bedelinin yerinde olup olmadığı, davalının bu faturadan dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmaların değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan bilirkişi raporlarında, 14/02/2012 tarihinde davacı şirket kaçak takip ekibinin davalının dava konusu iş yerinde yapmış olduğu kontrolde “Kuruma Kaydı Bulunmayan Sayaçtan Enerji Kullanmak” tespiti neticesinde davacı tarafça davaya konu Kaçak / Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı’nın düzenlendiği, mahalde bulunan elektrik sayacının Markel Marka ve 70187864 seri numaralı olduğu ve sayaçtan ölçülen demantın ise 3100 Wath olduğunun tutanakta belirtildiği, 08/05/2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” nin dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olması nedeniyle dava konusu olaya 4628 Sayılı Yasa ve bu kanun gereğince EPDK tarafından 25/09/2002 tarih, 24887 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği” ile EPDK tarafından düzenlenen 622 Sayılı Kurul Kararlarının uygulanmasının gerektiği, EPDK Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin “Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketimi” başlıklı 13. maddesinde gerçek veya tüzel kişilerin dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine, yada tesisata müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik veya hatalı ölçüm sayılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edileceği yönünde düzenleme bulunduğu, bu durumda dava konusu somut olayda davalının resmi bir elektrik aboneliği ve dolayısıyla da ….’a kayıtlı resmi bir elektrik sayacı olmadığından belirtilen kurul kararı gereğince davalının kullandığı elektriğin kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesinin gerektiği, yine davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde dava konusu olayda Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 20. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki savunmasının ise, bu yönetmeliğin “Sayacın Doğru Tüketim Kaydetmemesi” başlıklı 20. maddesinde elektrik kurumuna resmi olarak kayıtlı, mühür altında normal olarak çalışan elektrik sayacının abonenin kusuru dışında eksik yada fazla kaydetmesi durumunda veya şüphesinde uygulanmasının gerektiği, oysa dava konusu sayacın davacı kuruma hiçbir kaydının bulunmadığı, dava konusu sayacın davalının kendisinin piyasadan temin edip taktığı bir sayaç olduğu, davalı kurumca yapılmış bir mühründe bulunmadığı, bu nedenle bu belirtilen yönetmelik maddesinin dava konusu olayda uygulanmasının söz konusu olmadığı, dava konusu olayın EPDK Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi gereğince kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesinin gerektiği bildirilmiş olup, mahkememizce de alınan bilirkişi raporlarındaki bu görüş aynen benimsenmiş, davalının kaçak elektrik kullandığı kabul edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan raporlarda ortak olarak varılan bu sonuç aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 2.bilirkişi heyetinden alınan ve hükme esas alınan kök ve ek raporda sonuç olarak EPDK’ nın 622 Nolu Kurul Kararlarına göre Kaçak Ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul Ve Esaslara ilişkin yönetmelik gereğince kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamalarda esas alınacak sürenin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih aralığındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği belirlenmiş olup işbu kurul kararına istinaden dava konusu somut olayda kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarih olan 12/04/2012 tarihinden 12 ay (365 gün) geriye dönük olarak 14/04/2011 tarihinden 12/04/2012 tarihine kadar olan 365 günlük süre için kaçak elektrik kullanımı hesabının yapılması gerektiği, ilgili yönetmelik hükümleri gereğince yapılan hesaplama neticesinde kaçak elektrik tüketim bedelinin 63.301,31 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça düzenlenmiş olan 165.871,23 TL tutarındaki kaçak elektrik tüketim tahakkuku hesap detayları incelendiğinde bu tahakkuk içerisinde enerji bedeli, BTV, KDV, ceza enerji bedeli, TRT fon payı, dağıtım bedeli, PSH bedeli, enerji fonu bedeli, PSH sayaç bedeli ve kayıp bedelinin olduğunun görüldüğü, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu kararları gereğince kayıp – kaçak dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği yönündeki Yargıtay kararları doğrultusunda hesaplamaya bu bedellerin katılmadığı, sonuç olarak EPDK’ nın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere ilişkin Usul ve Esaslara ilişkin yönetmeliklerin ilgili maddelerine istinaden yapılan hesaplamalar neticesinde davacı tarafından davalı adına 12/04/2012 tarihinde düzenlenmiş olan ….seri numaralı Kaçak Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı için yapılan hesaplama neticesinde kaçak elektrik tüketim bedeli 63.301,31 TL, Kaçak Enerji Ceza Bedeli 31.650,66 TL, TRT Fon Payı 1.266,03 TL, Enerji Fon Payı 633,01 TL ve Belediye Tüketim Vergisi 3.165,07 TL olmak üzere toplam 100.016,08 TL hesaplandığı, bu bedele 18.002,89 TL’ lik KDV ‘nin de ilavesi ile tahakkuk toplamının 118.018,97 TL olduğu hesaplanmıştır.
Her nekadar hükme esas alınan 2. bilirkişi heyetince düzenlenen kök ve 1. ek raporda KDV dahil tahakkuk toplamı 118.018,97 TL olarak hesaplanmış ise de , mahkememizce yapılan yargılama sırasında oluşturulan ara kararı doğrultusunda aynı bilirkişi heyetinden alınan 2.ek raporda 6719 Sayılı Yasa’nın 21.maddesiyle 6446 Sayılı Kanun’un 17. maddesine eklenen düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamalar neticesinde 6719 Sayılı Yasayla yapılan değişiklik ile 6446 Sayılı Kanun’un 17.maddesine 10. fıkra olarak eklenmiş olan “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvuruda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleriyle mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır” düzenlemesinin getirildiği, ayrıca getirilen düzenlemelerin geçmişe etkili olacağının da anlaşıldığı, bu esaslar çerçevesinde yapılan değerlendirmeler neticesinde davacı tarafından davalıya düzenlenmiş olan kaçak elektrik tahakkukunda dava konusu bedellerin birim fiyatlarının faturanın düzenlendiği dönemdeki EPDK tarafından yayınlanmış olan ve dağıtım şirketleri tarafından uygulanmasının EPDK’ nın düzenleyici işlemleri gereği zorunlu olan kurumsal tarifedeki davacının tarife grubuna ait birim fiyatlara uygun olarak hesaplamalara dahil edildiğinin tespit edildiği, bu doğrultuda yapılan hesaplamalar neticesinde EPDK’ nın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak Ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usül Ve Esaslara İlişkin Yönetmeliklerinin ilgili maddelerine istinaden yapılan hesaplamalar neticesinde davacı tarafça davalı adına 12/04/2012 tarihinde düzenlenmiş olan ….seri numaralı Kaçak / Usülsüz Elektrik Tespit Tutanağı kapsamında; kaçak elektrik tüketim bedeli 63.301,31 TL, kaçak enerji ceza bedeli 44.906,01 TL, kayıp bedeli 9.781,93 TL, dağıtım bedeli 12.429,98 TL, iletim bedeli 2.938,96 TL, PSH bedeli 1.359,84 TL, PSH sayaç okuma bedeli 4,16 TL, TRT fon payı 1.461,66 TL, enerji fonu payı 730,83 TL, belediye tüketim vergisi 3.654,16 TL olmak üzere toplam 140.568,84 TL olduğu, bu bedele %18 KDV olan 25.302,39 TL’ nin ilavesi ile tahakkuk toplamının 165.871,23 TL olduğu, sonuç olarak davalının kaçak olarak kullanmış olduğu elektrik bedelinin 165.871,23 TL olduğu sonuç ve kanatine varıldığı bildirilmiştir.
Yargıtay …. .Hukuk Dairesi’nin …. Esas, …. Karar ve 07/06/2017 tarihli ilamı ile;
“Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.” şeklinde karar verilmiştir.
30/03/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6446.Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda, dava açıldıktan sonra 17/06/2016 tarih ve 29745 Sayılı Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 6719.Sayılı Kanunla yapılan değişiklik kapsamında 6719.Sayılı Kanu’nun 21.maddesi ile 6446.Sayılı Elektrik Piyasası Kanu’nun 17.maddesinin 1., 3, ve 4.fıkraları ile 6.fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmünün getirildiği, yine, 6719 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19.madde ile; “Bu maddeyi ihdas eden kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20.ile de; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6719.Sayılı Yasanın 21.maddesi ile 6446.Sayılı Kanunun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile 6. fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile de ; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, mahkemelerinin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkilerinin sadece dağıtım, sayaç okuma, parakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerini kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlandırıldığı ve aynı yasanın 17.maddesi hükümlerinin, aynı yasanın geçici 20.maddesi gereğince eldeki davalarada uygulanması gerektiğinden 2. bilirkişi heyetinden alınan 2. ek raporda bu yasal düzenlemeler dikkate alınarak hesaplama yapılmış olduğundan 2. bilirkişi heyetince düzenlenen kök ve ek raporlar bu nedenle hükme esas alınmıştır.

Davacı tarafça icra takip talepnamesinde işlemiş faiz talebinde de bulunulmuş olup, aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 2.ek raporda davacı tarafından kaçak elektrik kullanımı karşılığı olarak davalıya düzenlenen 165.871,23TL ‘lik asıl alacak kapsamında yapılan faiz hesaplamasında faturadaki son ödeme tarihi olan 14/05/2012 tarihinden icra takip tarihi olan 03/07/2012 tarihine kadar yapılan hesaplama neticesinde davacının davalıdan 4.033,17 TL gecikme faizi talep edebileceği hesaplanmış ise de, davacı tarafça takip talepnamesinde gecikme cezası olarak 3.870,34 TL talepte bulunulduğu anlaşılmakla davacı tarafın bu talebi dikkate alınmak kaydıyla ve yine davacı vekili tarafından her ne kadar takip talepnamesinde 696,678 TL KDV talep edilmiş ise de, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 11/08/2018 tarihli dilekçe ve 20/03/2018 tarihli duruşmada hükme esas alınan ve ikinci bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 21/12/2017 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat bölümünün 8 nolu bendinin a) bendinde belirtilen hesaplamaya göre davanın kabulüne karar verilmesi talep edildiğinden, davacı tarafın bu talebiyle de bağlı kalınmak kaydıyla 21/12/2017 tarihli ek bilirkişi raporu kapsamında 6719 Sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 6446 Sayılı Yasanın 17. Maddesine eklenen düzenlemeler dava konusu somut olaya uygulanmak kaydıyla yapılan hesaplama neticesinde bilirkişi raporu tarafından tespit edilen 165.871,23 TL asıl alacak ve davacı talebiyle bağlı kalınmak suretiyle 3.870,34 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 169.741,57 TL açısından davacı talebinin kabulünün gerektiği düşünülmüş olmakla, davanın kısmen kabulüne ; davalı borçlunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 165.871,23 TL asıl alacak, 3.870,34 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 169.741,57 TL üzerinden, 165.871.23 TL asıl alacağa davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, dava konusu alacak faturaya dayalı likit bir alacak olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin kabulü ile kabul edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 33.948,32 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesine karar verilme gereği doğmuştur.

HÜKÜM : YUKARIDA AÇIKLANAN NEDENLERLE ;
Davanın KISMEN KABULÜNE ; Davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile 165.871,23 TL asıl alacak, 3.870,34 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 169.741,57 TL üzerinden , 165.871.23 TL asıl alacağa davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden REDDİNE,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 33.948,32 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 11.595,04 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 2.910,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.536,44 TL’ nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta mahkeme veznesine yatırılan toplam 2.910,70-TL harç ile, 3.207,35 TL bilirkişi ücreti, 431,85 TL tebligat ve müzekkere giderinden ibaret toplam 3.639,20 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak (%99,60) takdiren 3.624,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.134,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 696,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/03/2018
Katip …

Hakim …