Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/481 E. 2021/1148 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/481 Esas
KARAR NO : 2021/1148

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Kibris Lefkoşe’de …. sitesinde bulunan su dolum tesislerinin satışı konusunda sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye dayalı olarak Keşide etmiş olduğu …bank’a ait bir adet 5.000.00-TL 6 adet 10.000,00-TL ve bir adette Tarihsiz ( İleride 10 Adet 10.000.00-TL çeklerle değiştirilmek üzere) 180.000,00-TL Meblağlı çekleri ( Toplam 245.000,00 -TL) keşide ederek davalıya verdiğini, müvekkilinin bu çeklerden ilk üç çek bedeli olan 25.000,00-TL Tutarındaki çekleri ödediğini ancak diğer çekleri ödeyemediğinden davalı tarafından Müvekkili aleyhine davaya konu olan 180.000,00-TL tutarındaki tarihsiz çekte dahil olmak üzere tüm çeklerden dolayı Lefkoşe kaza mahkemesinde dava açtıklarını, yapılan yargılama sonunda bakiye kalan toplam 220.000,00-TL için borcu takside bağladığını, müvekkili tarafından taksitlerin ödeme başladığını, davalının ise bu sırada elinde bulunan ve davanın konusu olan tarihsiz çek için İstanbul Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas nosu ile müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin de bu sırada Kıbrıs’ta bulunmasını fırsat bilerek takibi kesinleştirdiğini ve taşınmazları üzerine haciz koydurmak suretiyle satış başlattığını, davalının bu çekleri İstanbul’da mükerrer olarak işleme koymak suretiyle kötü niyetli davrandığını, bahse konu çek bedellerini Lefkoşe kaza mahkemesinin kararı gereğince ödemekte olduğu bu çeklerden dolayı ayrıca davalıya borcu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile ; Lefkoşe kaza Mahkemesinde … sayılı dava ile dava konusu yapılan ve ödenmesine yönelik karara bağlanarak taksitle ödemelerine başlanan ve kısmen ödenen 05.11.2012 tarih ve … seri nolu 180.000,00-TL meblağlı …bank’a ait müvekkili tarafından keşide edilmiş olan çekin Mükerrer olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takibe konulması nedeni ile Borçlu olmadığının Tespitine, teminat karşılığında vezneye yatan poranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %25 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Açılan bu davadan önce Lefkoşa Kaza Mahkemesinde başka bir vekil marifetiyle 24/03/2014 tarihinde … esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davanın derdest olarak devam ettiğini ve derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın yasal süresi içinde açılmadığından zaman aşımı yönünden reddinin gerektiğini, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile davalı hakkında verilen kararı gereği yine de müvekkiline borcun ödenmediğini, davacı tarafından açılan davanın öncelikle derdestlik iddiası, zaman aşımı yönünden, esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin dosya kapsamı ile kasa evrakları üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak davacının ödemelerinin de değerlendirilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi S.M. Mali Müşavir ….’nın 15/05/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 23.01.2008 tarihinde Kıbrıs Lefkoşe’de bulunan …. Sitesindeki Su Dolum Tesisinin satışı komusunda “Satış Sözleşmesi” akdedildiği, : sözleşme bedelinin 245.000,00 TL olduğu, Sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya; : Toplam 245.000,00 TL bedelli çekler verildiği, bu çeklerden …. nolu çeke tarih/vade | yazılmamış olduğu ve sözleşmenin arkasında şerh olarak, 180.000,00 TL lik çekin 2009 yılı | Ocak ayında iade dileceği, yerine 18 x 10.000,00-TL lik çekler verileceği hüküm altına alındığı, davacı tarafından yukarıdaki tabloda yazılı ilk 3 çek olan 25.000,00-TL lik çeklerin ödendiği, yine davacı tarafından …, …, … nolu çekler için ise muhatap bankasına rızası dışında elinden çıktığı iddiası ile bildirimde bulunulması nedeniyle, çek bedellerinin ödenmediği/davalının bu çek bedellerini tahsil edemediği, davalı tarafından 245.000,00 TL — 25.000,00 TL — 220.000,00 TL Alacak için davacı aleyhine 02.12.2008 tarihinde Kıbrıs Lefkoşe Kaza Mahkemesi … Sayılı dava ile 220.000,00 TL bedelli Alacak davası ikame edildiği, yargılama sonucunda; “Bu mahkeme, davalının davacılara 220.000,00 TL den ibaret bir meblağ ile onun üzerinden| 02.01.2008 tarihinden itibaren tamamen tediye tarihine kadar yıllık 9614 oranında faiz ödemesine emir ve hüküm verir. Ve yine bu mahkeme, davalının davacılara işbu hüküm masrafi dahil dava masrafı olarak 4.092,00 TL’den ibaret bir meblağ ile onun üzerinden 22.12.2010 tarihinden tediye tarihine kadar %14 faiz ve %16 KDV ödenmesine emir ve hüküm verir,; Ve yine bu mahkeme, Hükümlü borç, faiz ve masraflarının icrasının ilk etapta| 30012011 tarihine kadar durdurulmasına, davalı hükümlü borç, faiz ve masrafların ilk; ödeme 01.02.2011 tarihinden başlamak üzere her ayın 1inde 7 günlük lütuf süreleri içerisinde 4.000,00 TL taksitlerle ödendiği müddetçe icranın ay be ay tehir edilmesine, herhangi bir. taksitin gününde ödenmemesi halinde tüm hükümlü borcun muaccel olmasına ve bakiye hükümlü borç için derhal icraya gidilebilmesine, 4.000,00 TL lik i taksitlere toplam 150.000,00 TL ödendiği takdirde tüm talep ve faizin ödenmiş addolunmasına emir ve hüküm verir” yönünde karar verildiği, Davacının bu karara istinaden 8 x 4.000,00 TL = 32.000,00 TL ödeme yaptığı (dayanakları: bulunmamakta, yanların kabullerinden anlaşılmaktadır), Davacının ödeme vadelerinde temerrüde düştüğü iddiası ile (dosya muhteviyatından tespit edilememiştir), davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, bu icra takibinde davacının makinelerinin satışının yapılması neticesinde davalının 71.312,40 TL tahsilat yaptığı ve de toplam olarak 103.312,40 TL davalının davacıdan tahsilat yaptığı hususunda bir ihtilaf olmadığı, Davacının ödemelerde güçlüğe düşmesi nedeniyle, davalı tarafından, Lefkoşe Kaza Mahkemesi … sayılı dosyaya 10.01.2013 tarihinde verilen Yemin metninde; Davacının 23.12.2012 tarihine kadar 103.312,00 TL ödediği, bakiye 272.917,00 TL borcu olduğu….davacının ödemelerini taksitler halinde ödemesini…” talep ettiği,Mahkemenin 18.02.2014 tarihinde vermiş olduğu karar ile;Davalının davacılara hükümlü borcu ile işbu emir ve istida masrafı olan 592,00 TL +%16: KDV’yi 01.03.2014 tarihinden başlamak üzere 7 gün lütufla ayda 1.000,00 TL lik taksitlerle ödenmesine emir verir” yönünde hüküm kurulduğu, Davalı tarafından davacı aleyhine 18.01.2013 tarihinde Bakırköy … İcra Müd. … E.Sayılı dosya ile 05.11.2012 tarih …. nolu 180.000,00 TL’lik çekin tahsili için icra takibi başlatıldığı, (sözleşme ile bu çekin vadesiz olduğu ve iade alınıp yerine 18 x 10.000,00 TL bedelli çeklerin verileceğinin hüküm altına alındığı| sabittir…dolayısı ile vadesi sonradan eklenmiş…) davacının işbu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığı iddiaları ile huzurdaki menfi tespit davasını açtığı,Davacı tarafından Kıbrıs Lefkoşe Kaza Mahkemesinde açılan … sayılı dava ile; Lefkoşe Mahkemesi … sayılı davaya konu … nolu 10.000,00 TL, …. nolu 10.000,00 TL, … nolu 10.000,00 TL, … nolu 10.000,00 TL, … nolu 180.000,00- TL bedelli çekler olmak üzere toplam 220.000,00 TL lik çeklerin tarafına iadesi| talep edildiği, yargılama sonunda 29.11.2017 tarihli karar ile dava konusu çeklerin iadesi| talebinin reddine karar verildiği, kararın 11.01.2018 tarihinde kesinleştiği,“Kararın 32. Sayfasında aynen;“ … sayılı davada 22.12.2010 tarihinde verilmiş olan hükme konu borcun yapılandırılmış şeklinin 05.07.2017 tarihi itibariyle 195.924,45 TL olduğuna, yapılandırılmamış halinin ise 364 250,00 TL olduğuna bulgu yaparım…” denildiği, Davalı tarafından 10.01.2013 tarihinde davacının borcunu taksitler halinde ödeme talebinin karara bağlanması olan 18.02.2014 tarihinden sonra, davacının 09.10.2017 tarihine kadar toplam 44.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu, neticede; davacının davahya, dava tarihi itibariyle 105.312,40 TL, 09.10.2017 tarihi itibariyle ise 147.312,40 TL ödeme yapmış olduğu, Ancak; dava konusu somut olayda tespit edilemeyen hususun; davacının davalıya 220.000,00 TL Borçlu olduğu yönünde hüküm kurulan, Lefkoşe Kaza Mahkemesi …. sayılı dosyada, davacının ödemeleri düzenli yapması ve ödemelerde temerrüde düşmemesi halinde, 150.000,00 TL ödenmesi ile asıl borç ve faizlerin sıfırlanacağı hüküm altına alınmakla birlikte, Ödemelerde temerrüde düşülmesi halinde ise 220.000,00 TL borcun faizleriyle birlikte muaccel olacağı, yönünde hüküm kurulduğu,Bu karardan sonra 8 ay sonra davalının, davacı aleyhine başlattığı icra takibi ile 71.312,40 TL tahsilat yapıldığı dikkate alındığında, davacının ödeme vadelerinde temerrüde düştüğünün gözüktüğü, Yine aynı dosyada 10.01.2013 tarihli davalı talebine istinaden; davacının borçlarını 1.000,00- TL olarak taksitler halinde ödemesi, yönünde hüküm kurulduğu, görülmekle birlikte, bu hükümden, davacının 150.009,00 TL lik borcun kalanını mı 1.000,00 TL lik taksitlerle ödeyeceği, yoksa davacı temerrüde düştüğünden artık 220.000,00 TL faiz borcundan kalanımı 1.000,00 TL lik taksitlerde ödeyeceği anlaşılamamıştır. Hal böyle olmakla birlikte; davacının çek iade talepli açtığı davada ki kararın …. Sayfasında … sayılı davada 22.12.2010 tarihinde verilmiş olan hükme konu borcun yapılandırılmış şeklinin Ü5.07.2017 — darihi — itibariyle 195.924,45 TL olduğuna, yapılandırılmamış halinin ise 364.250,00 TL olduğuna bulgu yaparım… ” ifadelerinden ise davacının 220.000,00 TL borcunu işlemiş faizleri ile birlikte ödemesi gerektiğine işaret edildiği düşünülmektedir.| Neticede Lefkoşa Kaza Mahkemesi … sayılı dosyasında verilen yeni kararlarda davacının ne kadar Borçlu olduğuna hükmedildiğinin net olarak bilinmesi halinde; davacının yaptığı ödemeler mahsup edilerek kalan Borç bakiyesinin tespit edilebileceği, Ancak; her halükarda davacının davalıya 150.000.00 TL Borçlu olduğu kabul edilse dahi, gerek dava tarihi, gerekse 09.10.2017 tarihi itibariyle davacının borcun tamamını ödememiş olduğu Bir diğer hususun ise; esasen dava konusu çekin, daha sonra değiştirilmek üzere, davacı tarafından davalıya verilen vadesiz/’tarihsiz çek olduğu dikkate alındığında, her ne kadar davalı Lefkoşe Kaza Mahkemesi kararı ile gerçekten davacıdan alacaklı ise de; davalının iş bu çeke vade yazarak icra takibine konu edip edemeyeceğinin takdirinin mahkemede olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamına sunulan raporlar ve mütalaalar ile Kıbrıs Kaza mahkemesi tarafından verilen karar da mukayeseli olarak incelenmek suretiyle davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi Dr Öğretim Üyesi … ve Mali Müşavir …’in 04/01/2021 tarihli raporlarını dosyamıza sunmuşlardır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı tarafından, davacı aleyhine 180.000,00-TL çek bedeli, 4.793,42 -TL işlemiş faiz, 18.000,00-TL çek tazminatı, 540-TL komisyon olmak üzere toplam 203.333,42-TL ‘nin tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Kıbrıs Lefkoşa Kaza Mahkemesinin … sayılı dosyası ve Kıbrıs Lefkoşa Kaza Mahkemesinin … sayılı dosyalarında verilen kararların tanıma ve tenfizinin yapıldığı verilen kararların kesinleşmiş olduğu görüldü.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava İİK ‘nun 72.maddesi kapsamında tanzim edilen çekten kaynaklı davacının davalıya ödemelerini mahkeme kararına istinaden düzenli yaptığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti talebini içermektedir.

Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da uyuşmazlık eğer kambiyo senedinden kaynaklanıyor ise bu halde ispat yükü uyuşmazlık konusu kambiyo senedinden ötürü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerinde olur. Nitekim olayımızda da ispat yükü ödeme iddiası bulunması nedeniyle davacı üzerindedir. Tafların delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp yargılama sonuçlandırılmıştır.
Somut olayımızda taraflar arasında düzenlenen icra takibine konu çekin su dolum tesislerinin davacıya satımına ilişkin verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davacının Kıbrıs Lefkoşa Kaza Mahkemesi kararına rağmen ödeme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasındadır.
Mahkememizce uyuşmazlığın esasını ilgilendirmesi nedeniyle Kıbrıs Lefkoşa Kaza Mahkemesinin … sayılı dosyası ve Kıbrıs Lefkoşa Kaza Mahkemesinin … sayılı dosyalarında verilen kararların birer örneği celbedilmiş ayrıca tanıma ve tenfizi sonuçları beklenmiştir. Zira taraflar arasındaki hukuki ilişkiye mahkeme kanalıyla müdahale edilmiş olması nedeniyle bu mahkemece verilen karar dosyamızın sonucunu esasında ilgilendirmektedir.
Netice itibariyle davacı tarafından borcun kabul edildiği ve ödemelerin mahkeme kararına istinaden düzenli yapıldığı iddiası üzerine mahkememizce bilirkişi incelemeleri yaptırılmış son bilirkişi heyet raporunun uyuşmazlığa dair denetime elverişli rapor sunmuş olması nedeniyle 04/01/2021 tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Hükme esas alınan rapor neticesinde davacının Lefkoşa Kaza Mahkemesinin … sayılı dosyasında verilen 22.12.2020 ve 18.02.2014 tarihli kararlar taraflarca kabul edilerek uzunca süre uygulandığı (yani kararlara göre davacının ödemelerde bulunduğu ve davalının da ödemeleri kabul ettiği) dikkate alındığında bu kararlara göre yeni bir temel ilişkinin kurulmuş olduğu, yapılan ödemelerin davacı bakımından davalıya karşı kişisel def’i niteliğinde olduğu, anılan uygulamaya göre ödeme devam ettiği sürece çekin takibe konulmasına itiraz edebileceği, davacı tarafından davalıya 185.312,40 TL (103,312,40 TL + 82.000,00 TL) ödeme yapılmış olduğu, toplam borç tutarının da 220.000 TL olduğuna göre davacının bakiye borcunun 34.687,60 TL (220.000-185.312,40-34,687,60 TL) olarak hesaplandığı, 180.000-TL çek bedelinden kalan borcun da buna göre 34.687,60 olduğu anlaşılmıştır.
Davacının uyuşmazlık konusu çekten kaynaklı ödemeler yaptığı sabit olup, yargılama sırasında bile davacının ödemelere dair dekontları dosyaya sunmasına rağmen davalının konuya ilişkin itirazının olmadığı anlaşılmıştır. Yeni hukuki durum ile alakalı davacının ödemelere devam etmesi kişisel def’i niteliğinde olup, davalı tarafından alınan bu ödemeler sırasında herhangi bir itirazı olmadığı dikkate alındığında taraflar arasında zımni bir anlaşma durumu oluşmuş olup, her ne kadar rapor tarihi itibariyle bakiye borç tespit edilmişse de, yeni hukuki duruma göre davacının davalıya ödemeler yaptığı, çekin mükerrer alacak oluşturacak şekilde takibe konulduğu, davalının ödemeler devam ederken uyuşmazlık konusu çeki icra takibine konu etmesinin ayrıca TMK 2 maddesi ile çeliştiği kanaatine varılmış, gelinen aşamada davacının ileri sürdüğü def’inin haklı olduğu ve takibin yapılmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı dikkate alınarak hem dava hakkında hem de kötü niyet tazminatı talebi hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davacının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasından ötürü davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden tazminatın davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 12.295,80-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.073,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.221,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 21.050,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 25,20-TL başvurma harcı, 3.073,95-TL peşin harç, 3.526,00-TL tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 6.625,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere TARAF VEKİLLERİNİN yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza