Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/472 E. 2021/982 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/472 Esas
KARAR NO : 2021/982

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Tekslil Ürünler Sanayi Anonim Şirketi, Eskişehir …. Noterliği’nin 23.01.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile … nezdinde doğmuş ve doğacak alacaklarının 485.000,00 TLlik kısmının gayri kabili rücu olarak müvekkili şirkete temlik ettiğini, davalı şirketin temliknameyi 31.01.2012 tarihinde tebliğ aldığını, müvekkili tarafından davalıya Bakırköy …. Noterliğinin 03.09.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve temliknamede yer alan tutarın müvekkili şirket hesaplarına ne zaman gönderileceği ve alacağımızın kaçıncı sırada olduğunun bildirilmesinin talep edildiğini, davalının, iş bu ihtarnameye cevaben keşide ettiği Bakırköy …. Noterliği’nin 16.09.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı ihlarmamesi ilc kendilerine tebliğ edilen haciz ihbarnamelerini ve temliknameleri tebliğ tarihlerine göre sıraya aldıklarını, müvekkili şirketin alacağının listede 15. sıraya işlendiğini ve ihlarnamenin keşide edildiği tarih itibarıyla herhangi bir alacağın bulunmadığını bildirdiğini, müvekkili tarafından bu ihtarnameye cevaben keşide edilen Bakırköy …. Noterliği’nin 22.10.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının kendilerine tebliğ edilen haciz ihbarnamelerini ve temliknameleri tebliğ tarihlerine göre bir sıraya koymasının hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığının belirtildiğini ve sıraya itiraz edildiğini, davalının ihtarnameyc Bakırköy …. Noterliği’nin 13.11.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, müvekkilinin ihtarnamede yer alan itirazını değerlendireceklerini ve şirket nezdinde herhangi bir alacağın muacceliyet kazanması halinde müvekkile bu durumu ileteceklerini ihtaren bildirildiğini, bu yazışmaların akabinde müvekkili davalıdan muacceliyet kazanan alacak ile ilgili bir cevap beklemiş ise de hiçbir müspet gelişme olmadığını, davalı tarafından müvekkiline hiçbir bildirimde bulunulmadığını, davalının müvekkiline hiçbir bilgi vermediğinden temlik işlemi nedeniyle alacaklı olunan miktarın belirlenebilir nitelikle olmadığını, öncelikle dava dışı … Tekstil Ürünler Sanayi Anonim Şirketi’nin 23.01.2012 tarihinde yapılan temlik işleminden sonra davalı nezdinde ne miktarda alacağının doğduğunun tespit edilmesi, akabinde de doğan alacak miktarının 485.000,00 TL’ye kadar olan kısmının davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini, Eskişehir …. Noterliği’nin 23.01.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile müvekkiline temlik edilen, hali hazırda miktarı belirsiz olan ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenebilir hale gelecek olan alacağımızın 31.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; onlarca şirkete müvekkili şirketten alacağından hayali bir şekilde katbekat fazlasını temlik eden tüm alacaklılarına alacaklarını müvekkili şirketten yalan yanlış beyanlarla alabileceklerini söyleyen ve müvekkili şirketi ilgili şirketlerle muhatap ederek yasal prosedür dışında planlı şekilde zan altında bırakan … Tekstil Ürün. San. Ve Tic. A.ş. Açıkça ilgili alacaklı şirketlere hayali bedellerin tahsili için ümit vermekte, alacaklılarına karşı TCK ilgili hükümleri uyarınca resmi mercileri kullanarak suç işlemekte olduklarını, müvekkil şirket bünyesinde mevcut olan ilgili kötü niyetli davacı borçlusu … Tekstil şirketine ait ürünler bir başka borçlu mezkur şirket alacaklısı olan … Bankası A.ş.’ce Eskişehir …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası kapsamında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …Tal. Sayılı dosyası kapsamında fiili haciz gerçekleştiğini, davacının temlikname imzaladıkları … Tekstil ‘in mali durumu bilmemesi, … şirketinin kimlerle temlikname imzaladıklarını bilmemesinin mümkün olmadığı gibi borçlu şirketin müvekkilinden olan alacaklarının temlik edilirken ilgili şirketin ticari defterlerinde temlik bedelinin karşılığı olup olmadığının basiretli bir tacir olarak davacı tarafından öğrenilmiş olması gerektiğini, davanın belirli olarak açmak zorunda olacağını, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 05/10/2015 tarihli duruşmasının 2 nolu kararı gereğince davacının 2012 , 2013, 2014 ve 2015 yılları ile davalı … Paz. ve Tekstil San. A.Ş.nin 2011,2012,2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defter, kayıt ve belgeleri, dosya kapsamı ve ekleri incelenerek 23/01/2012 tarihine kadar davalının dava dışı … Tekstil Ürünleri San ve Tic. A.Ş’ne ne miktarda borcu olduğu, 23/01/2012 tarihinden sonra bugüne kadar davalının davadışı … Tekstil’e ne miktar borcu olduğu, davalının birçok temlik nedeniyle kimlere ne miktar ödemeler yaptığı, davacıya söz konusu temlik nedeniyle herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı , davacı defterlerinde herhangi bir ödeme kaydı olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. …. ile Mali Müşavir Öğr. Gör. …’ın 28/10/2016 havale tarihli raporunda özetle; Dava kanusunun, davacının dava dışı … Teks. Ür. San. ve Tic. A.Ş.’nin … Pazarla ve Tekstil San. A.Ş nezdinde doğmuş ve doğacak alacaklarının 485.000,00 TL’lik kısmının … Teks. Ür. San. Ve Tic. A.Ş’nin Eskişehir … Noterliği’nin 23.01.2012 tarihli ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile gayri kabili rücu olarak müvekkile temliki neticesinde davalıdan tahsil talebinden ibaret olduğu, davacının 2012, 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı … Pazarlama ve Tekstil A.Ş. ticari defterlerine göre, davalının temlik tarihi (23.01.2012) itibariyle dava dışı … firmasına herhangi bir borcu bulunmadığı gibi, 550.858,18 TL alacağının bulunduğu, temlikin tebliğ tarihi (31.01.2012) itibari ile ise 1.208,42 TL borcunun bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre, davalının dava dışı … Tekstil A.Ş.’ye olan borcuna istinaden çeşitli firmalara ödemeler yapmış olduğu, davalı firmanın ödeme sırasını taraflarına tebliğ edilen temliknamelerin tebliğ sırasına göre belirlemiş olduğu, tebliğ edilen temliknamelerdeki her bir borç tutarı ödendikten sonra sıradaki borcun ödendiği, böylece davacı … firmasının temliki tebliğ ettiği tarihten (31.01.2012) önce, temliki tebliğ etmiş firmalara toplam 2.110.844,78 TL ödeme yapmış olduğu, davacı firmaya ise herhangi bir ödemede bulunmadığı, davalının dava dışı … Tekstil A.Ş. ile cari hesabını 11.03.2014 tarihinde kapattığı dava tarihi itibariyle davacı …’in davalı …’dan herhangi bir alacağının bulunmadığı davacının işbu iddia ve talebinin ispata muhtaç olduğu kanaat ve sonuçlarına varıldığı, davacı/… (temlik alan) ile davadışı/… (temlik eden) arasında, 23.01.2012 tarihinde akdedilen alacağın temliki sözleşmesiyle, davadışı/…’ın davalı/…’dan olan 485.000 TL tutarında cari hesap alacağının davacı/ …. tarafından davadışı/ …’tan temlik alındığı anlaşıldığını, fakat bu temlik işleminin yapıldığı hususu, temlikin davalı/…’ya bildirilmesi için gönderilmiş olan ihtarnameden (temliki bildirim ihtammamesinden) anlaşıldığı, yoksa dava dosyasında, bu temliknamenin aslına ya da örneğine rastlanmadığını, temlik sözleşmesinde her ne kadar, davadışı/… (alacağını temlik edenin) davalı/…’dan (temlik edilen alacağın borçlusundan) 485.000 TL tutarında cari hesap alacağı olduğu yazılmışsa da, bu hususu tek başına, böyle bir alacağın varlığını ispata yetmeyeceği, böyle bir alacağın var olduğunu ve dolayısıyla da gerçekte var olan bir alacağı devraldığını iddia eden davacı/…’in (alacağı temlik alanın) bu iddiasını başka deliller (kesin deliller) ile ispat etmesi gerekeceği, ne var ki gerek dava dosyası içeriğinden, gerekse raporun mali kısmındaki tespitlerden, davacı/….’in, temlik almış olduğu 485,000 -TL tutarındaki alacağın yani dava dışı/…’ın davalı/…’dan olan) 485.000 TL’lik alacağının varlığını ispat edememiş olduğu kanaatine varıldığı, alacağın temliki sözleşmesiyle, davadışı/…’ın, temlik tarihindeki alacakları davacı/…’e temlik edildiği, raporun mali kısmındaki tespitlere göre, davalı/…’nın (borçlunun) temlik tarihinde (23.01.2012) davadış/…’a (alacağını temlik edene) herhangi bir borcu bulunmadığı, bu duruma göre, davacı/…, iddia ettiği gibi 485.000-TL tutarında temlik alacağının olduğunu ispat edemediği ; zira davadışı/…’ın (alacağını temlik edenin) davalı …’dan (temlik edilen alacağın barçlusundan), temlik tarihinde bu miktarda alacağı olduğunu ispat edemediği, bu nedenlerle, davacı/….’in (alacağı temlik alanın), davadışı/…’ın (alacağını temlik edenin) davalı/…’dan (temlik alınan alacağın borçlusundan), dava tarihi itibariyle 485.000- TL’lik alacağı bulunduğunu ispat edemediği; dolayısıyla da temlik aldığı 485.000- TL’lik alacağın varlığını ispat edemediği, bu nedenle, böyle bir alacağının bulunmadığı, bu nedenlerle dava tarihi itibariyle, davacı/…’in davalı/…’dan, herhangi bir alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 07.12.2020 tarihli ara kararı ile “davacının itirazlarının değerlendirilmesi için dava dosyamızın bilirkişi heyetine tevdi edilerek itirazlar doğrultusunda ek rapor düzenlenmesinin istenmesine” karar verilmesi üzerine dosya itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve Bilirkişi heyeti Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. … ile Mali Müşavir Öğr. Gör. …’ın 19/05/2021 tarihli ek raporunda özetle; Davacının da beyan ettiği gibi; 23.01.2012 tarihli Temliknamede; davadışı/… Şirketi’nin (alacağını temlik edenin), davalı/… Şirketi’nden (borçludan) doğmuş ve doğacak bütün fatura alacaklarının 485.000 TL’lik kısmını davacı/… Şirketi’ne (alacağı temlik alana) temlik etmiş olduğunun beyan edildiği, dolayısıyla da işbu Temlikname başlıklı belgeden; davadışı/… Şirketi’nin (alacağını temlik edenin), davalı/… Şirketi’nden (borçludan) doğmuş ve doğacak bütün fatura alacaklarının 485.000 TL’lik kısmını davacı/… Şirketi’ne (alacağı temlik alana) temlik etmiş olduğu, anlaşıldığını, alacağın temliki 23.11.2012 tarihinde yapılmış olup, alacağın temlik edildiğini içeren bildirimin davalı/… Şirketi’ne (temlik edilen alacağın borçlusuna) 31.01.2012 tarihinde tebliği edilmiş olduğu anlaşıldığı, dolayısıyla da, davalı/… Şirketi (borçlu), temlik tarihi olan 23.01.2012 tarihinden önceki veya sonraki tarihte davadışı/…’a (alacağı temlik edene) karşı doğmuş olan borçlarını, 31.01.2012 tarihli bildirimden sonraki dönemde, davacıya (alacağı temlik alana) ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, bu nedenle davalı/… Şirketi (borçlu), temlik tarihi olan 23.01.2012 tarihinden önceki veya sonraki tarihte davadışı/…’a (alacağı temlik etmiş olana) karşı doğmuş olar borçlarını, 31.01.2012 tarihli bildirimden sonraki dönemde herhangi bir üçüncü kişiye ödemişse (örneğin icra dairesine ödemişse), davacıya (alacağı temlik alana) tekrar ödemekle yükümlü olacağı, dolayısıyla da davacı, işbu davada, işbu alacakların kendisine ödenmesini davalıdan (borçludan) talep etme hakkına sahip olacağı, dava dosyası içeriğindeki delillerden, davalı/… Şirketi’nun (borçlunun), temlik tarihi olan 23.01.2012 tarihinden önceki veya sonraki tarihte davadışı/…’a (alacağı temlik edene) karşı doğmuş olan barçlarını, 31.01.2012 tarihli bildirimden sonraki dönemde herhangi bir üçüncü kişiye (örneğin icra dairesine) ödemiş olduğu yönünde bir kanaate ulaşılamadığını, bu nedenle de kök raporda varılan kanaate bir değişiklik olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, dava dışı şirketten temlik alındığı iddia edilen alacağın davalıdan tahsili şartları oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının esas dayanağı, davalının dava dışı şirkete borcunun bulunduğu ve dava dışı şirketten bu alacağın temlik alınarak bu durumun davalıya ihtar edildiği ihtara rağmen borcun ödenmediği iddiasına dayanmaktadır. Bu durumda taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmayıp, davalı defterlerinde davalının temliğe konu alacaktan ötürü dava dışı temlik eden şirkete borcunun olup olmadığı hususu tespit edilmelidir.
Yukarıda da değinildiği gibi, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı temlik eden firmaya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosya kapsamından temlik tarihinin 23.01.20212 tarihi olduğu, temliğin davalıya tebliğ tarihinin ise 31.12.2021 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Alacağın temliki borçlunun rızasına bağlı değildir. Fakat bu durumun borçluya derhal bildirilmesi gerekmekte olup aksi takdirde borçlu tarafından alacağı temlik edene borcun ödenmesi halinde borçtan kurtulacaktır. Dava dosyamızda davalının davacıya karşı yükümlülüğü temliğin tebliğ tarihi olan 31.01.2012 tarihi olup, davalı tarafından dava dışı şirkete olan borçları temliknamelerin kendisine tebliğ tarihine göre sıraya konularak ödeme yapmasında hukuka aykırı bir hal bulunmamaktadır. Davacı tarafından davalının 31.01.2012 tarihinden sonra dava dışı firmaya olan borçlarını kendisine ödemediği iddiasını ispatla mükellef olup, alacağın varlığı ispatlanamadığı gibi, başkaca firmalara ödeme yapıldığı hususu da ispatlanamadığından dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 8.290,71-TL harçtan mahsubuna, ARTAN 8.231,41-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 41.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yapılan 197,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza