Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/418 E. 2022/1159 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/418 Esas
KARAR NO : 2022/1159

DAVA : Yönetici azli ve kayyım atanması
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06.01.2023
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 06.09.1993 tarihinde kurulan davalı Tasfiye Halinde … Kooperatifinde iki üye olarak hak sahibi olduğunu, yıllardan beri aidat borçlarını ödeyerek ev sahibi olmayı beklediğini, ancak müvekkilinin davalı kooperatifin 23.02.2006 tarihli genel kurul toplantısı ile üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali için Bakırköy .. ATM.nin … esas sayılı dosyası ile açılan davada 09.07.2009 tarihinde ihraç kararının iptaline karar verildiğini, kararın 04.11.2010 tarihinde kesinleştiğini, ancak davacının davalı kooperatif yetkilileri tarafından tekrar kooperatiften ihraç edildiğini, bu defada Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kooperatife üye olarak döndüğünü, kooperatifin daha başka üyeleri de ihraç ettiğini, kooperatifin işlemlerini hukuka aykırı yürüten kooperatif yetkilileri kooperatifin arsasını da kendi üzerlerine geçirdiklerini, ayrıca kooperatife ait Büyükçekmece, Gürpınar, …. mevki …. pafta, … ada … parselde kayıtlı gayrimenkulün 22.08.2007 tarihinde … San. Ltd. Şirketine satıldığını, şirket ortaklarından ….’ın kooperatifin uzun dönem yönetiminde görev aldığını, muvazaalı satış nedeniyle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada …. esas … karar sayılı kararla kooperatifin 28.04.2007 tarihinde yapılan 2006 yılı Olağan Genel Kurulunun gayrimenkulün satışına ilişkin 7 nolu kararının iptaline karar verildiğini, ayrıca kooperatif yetkililerinin usulsüz işlemleri nedeniyle haklarında Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece usulsüz işlemler yapıldığı tespit edildiği, ancak usulsüzlüğün kimin tarafından yapıldığı anlaşılamadığı nedenleriyle oyçokluğuyla beraat kararı verildiğini, kararı temyiz ettiklerini, halen kooperatif üyesi gözüken …, …,….,…,…. ve …’nın haklarını alarak kooperatiften 28.08.2007 tarihinde ayrıldıklarını, ancak bu kişilerin 2012 yılında yapılan Genel Kurul toplantılarında halen imza attıklarını, kooperatiften ayrılan kişilerin kooperatifin genel kurulunda oy kullanmalarının mümkün olmadığını, kooperatifin organsız kaldığını, bu nedenle 05.05.2012 tarihinde yönetim kuruluna seçilen …, …. ve …’ün azlinin gerektiğini, aynı toplantıda … ve …’in deneçi olarak seçildiklerini bu seçimin de yok hükmünde olduğunu ileri sürerek davalı kooperatif yönetiminin kooperatif adına işlem yapmasının engellenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, defter ve kayıtların mahkemeye ibrazının istenmesi, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı davalı kooperatifin yönetiminin kayyıma devredilmesine yönetim kuruluna seçilen …, … ve … ve denetim kurulu üyeleri … ile …’in görevlerinden azillerine, kayyımın kooperatif arsasını mahkeme kararına göre geri alması için işlemlerini tamamlaması, kooperatifin gerçek üyelerinin tespiti, kooperatifin ticari defter ve kayıtlarını tutması, geçmiş yıllardaki defterlerinin ve kayıtlarının tespitini ve güvenli şekilde el koymasını, kooperatif arsasını geri alma işlemlerini tamamlayarak, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, inşaatın yaptırılması ve kooperatifin gerçek hak sahiplerine paylaştırılmasını, kayyım kararının ilanını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bilgi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı kooperatifin 1993 yılında kurulduğunu, bugüne kadar yaklaşık 80 adet daire yaparak üyelerine ve arsa sahiplerine teslim ettiğini, davacının yıllardır aidat borçlarını ödemediğini, yaklaşık 80.000,- TL borcunun bulunduğunu, bilindiği üzere yükümlülüklerini yerine getirmeyen üyelerin taleplerinin reddolunduğunu, davacının daire talebinin anasözleşme ve kanunlara göre yasal olmadığını, kooperatif arsasının kooperatifin yetkili organı olan Genel Kurul kararı ile 2007 yılında günün piyasa rayiçlerine uygun olarak satıldığını, satış bedelinden elde edilen gelirin üyelere ödemeleri nispetinde dağıtıldığını, davacının şikayeti üzerine kooperatifin eski yöneticileri hakkında Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada beraat kararı verildiğini, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’da olup, kararın henüz kesinleşmediğini, kaldı ki kooperatifin halen bu yöneticiler tarafından yönetilmekte olduğunu, yine kooperatif arsasının satışının iptali için Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyası ile açılan davanın reddine karar verildiği, bu dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’da bulunduğundan kararın kesinleşmediğini, davacının kooperatifin defterlerinin olmadığına ilişkin iddialarının yersiz olduğunu, defterlerin kooperatifin merkezinde olup usul ve yasaya uygun bir şekilde tutulduğunu ve açılan her dava için mahkemelere sunulduğunu, davacı ile dava dışı kooperatif üyesi …’ın aynı iddialar ile Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığına yaptıkları şikayetle ilgili olarak … soruşturma numaralı doya ile takipsizlik kararı verildiğini, kooperatifin anasözleşme ve kanunlar çerçevesinde usul ve yasaya uygun olarak yönetilmekte olduğunu, davacının dava dilekçesinde kooperatife ne zaman üye olduğunu, ne kadar ödeme yaptığını, ne kadar ödemesi gerektiğini, ne kadar borcunun olduğundan bahsetmediğini, davacının öncelikle kooperatife olan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, kooperatifin 01.03.2014 tarihli genel kurulunda kooperatif yöneticilerinin değiştiğini, yönetim kuruluna …, …, ….’in seçildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Kooperatif yöneticilerinin azli ve mahkeme kararına göre geri alması için işlemlerini tamamlaması, kooperatifin gerçek üyelerinin tespiti, kooperatifin ticari defter ve kayıtlarını tutması, geçmiş yıllardaki defterlerinin ve kayıtlarının tespitini ve güvenli şekilde el koymasını, kooperatif arsasını geri alma işlemlerini tamamlayarak, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, inşaatın yaptırılması ve kooperatifin gerçek hak sahiplerine paylaştırılması talpelerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; kooperatif yöneticilerinin ve denetçilerinin azli koşullarının oluşup oluşmadığı,mahkeme kararına göre geri alması için işlemlerini tamamlaması, kooperatifin gerçek üyelerinin tespiti, kooperatifin ticari defter ve kayıtlarını tutması, geçmiş yıllardaki defterlerinin ve kayıtlarının tespitini ve güvenli şekilde el koymasını, kooperatif arsasını geri alma işlemlerini tamamlayarak, kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, inşaatın yaptırılması ve kooperatifin gerçek hak sahiplerine paylaştırılmasını kooperatife yönetim kayyımı atanması şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı mahkememizce tespit edilmiştir.
Dosyada delil olarak: İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne, İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesine, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesine, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkereler yazılmış cevaplar toplanmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; ”Davalı … tarafından ibraz edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; 6102 Say. TTK m.64 ve VUK.182 gereğince tutulması mecburi olan ve tabloda belirtilen 2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin tutulduğu, 2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 ve 2021 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, Ancak 2021 yılı hariç, kapanış tasdiklerinin yer almadığı görülerek, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davalı lehine delil niteliği taşıyamayacağının hususunun sayın mahkemenizin takdirinde bulunduğu mahkemenin bilirkişi kurulundan incelenmesini istediği “Kooperatif yetkilisi olan davalıların haklı sebeple yöneticilikten azli koşullarının oluşup oluşmadığı” yönünden yapılan incelemede davalılar … , … ve … *ın davalı kooperatifin daha önceki yıllarda görev yapan eski yönetim kurulu üyeleri olduğu , davalı kooperatif genel kurulunca seçilen en son yetkili yönetim kurulu üyelerinin ise …,…,… olduğu ,Davalı Kooperatifin kuruluş gayesi olan faaliyetlerini yerine getirmediği, yalnız müşavirlik ve avukatlık giderleri ile Kooperatif merkezinin kira giderlerini karşılamak üzere aidat toplandığı, 31.12.2021 itibarı ile (-)375.810,40 TL Borca Batık olduğu ve arsanın … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karara istinaden, Kooperatif kayıtlarında yer alması gerektiği halde kayıtlara alınmadığı tespit edilerek, Arsa rayiç bedelinin tespiti yapılmadığı için bu aşamada Davalı Kooperatifin (-)375.810,40 TL zarara uğratıldığı, Kooperatifin incelenen 2011-2021 yılları arası 11 yıllık yevmiye kayıtlarından tespit edildiği üzere yalnız 2021 yılına ait kayıtların usulüne uygun tutulduğu diğer tüm yıllara ait muhasebe hesaplarının belgesiz, dayanaksız ve kayıt usulüne aykırı olarak tutulduğu, yıllar itibarı ile hesap devirlerinin yapılmadığı” görüş ve tespitlerini mahkememize bildirmiştir.
Dosya içeriğine ve celb edilen Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi … E.sayılı
dosyasında … sayılı Karar ve Bilirkişi Raporu incelemesine göre
Davalı Kooperatif eski yönetim kurulu üyeleri ve …. İnşaat isimli şirketin ortakları
…,…. ile Davalı Kooperatif Yöneticileri …,…,…., … ve …. tarafından Kooperatife ait arsanın
…. İnşaat‟a 800.000,00 TL‟ya satıldığı, SatıĢ bedelinin Rayiç değerinin altında olduğu,
Kooperatif kasasına eksik tahsil edildiğinin BilirkiĢi Raporu ile tespit edildiği ancak
davalıların zimmetine para geçirdiklerine ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığından
davadan beraat ettikleri görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas
sayılı dosyada … Karar gereğince; 28.04.2007 tarihli 2006 yılı Olağan Genel
Kurulunda 165.000,00 TL bedelle Kooperatif arsasının satışına ilişkin 7 no.lu kurul
kararın iptal edildiği ve dosyanın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Mahkememizce başlangıçta bekletici mesele yapılan Davacı …’in 3. Kez ihraç edildiği 2. Kez ihraç işlemi Mahkemelerce daha önce iptal edildiği dikkate alınmış olup halen dahi Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı doyasıyla görülmeye devam eden dava dosyasına gelen bilirkişi raporları ve bu davada netice talep kısmına göre davacı kendi üyeliğinden kaynaklanan bir talepte bulunmadığı kooperatif yapısı ve işleyişi yöneticileri hakkında talepte bulunduğu dikkate alınarak makul yargılama süresi de aşıldığı dikkate alınarak bekletici mesele yapılmasında fayda bulunmadığından ara karardan rücu edilerek davaya devam edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporu, sicil kayıtları, celp edilen mahkeme gerekçeli kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
“Kooperatif yetkilisi olan
davalıların haklı sebeple yöneticilikten azli koşullarının oluşup oluşmadığı” yönünden yargılama devam etse de davalılar … , … ve … ın davalı
kooperatifin daha önceki yıllarda görev yapan eski yönetim kurulu üyeleri olduğu , davalı
kooperatif genel kurulunca seçilen en son yetkili yönetim kurulu üyelerinin ise …
…. ve … olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dava devam ederken söz konusu yöneticilerin yeni yönetimlere seçilmediği yönetici sıfatının hüküm tarihi itibariyle bulunmadığı anlaşılmış olup gelinen aşamada ortada azledilecek infazı mümkün olmayacak bir hüküm bulunmaması bakımından yönetici azili talebi hakkında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Değinilmesi gereken ikinci husus ise kooperatif üyeleri veya diğer yöneticilerin üye olmayan ilgililerin yönetici azli talebini mahkemeden isteyip istemeyecekleri mahkemenin genel kurul yerine geçerek azle karar verip veremeyeceği, hususudur.
Yönetici azli ile ilgili Yönetim kurulunun yönetim ve temsil yetkisinin kapsamı, sınırlandırılması ve devri hususları 1163 sayılı KoopK m. 56 vd. Hükümlerinde açıkça düzenlenmiştir. Yönetim kurulu, KoopK ve anasözleşme hükümlerine göre kooperatifl eri yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Ancak yönetim kurulu, yönetim kurulu üyelerinden bir veya bir kaçını kooperatifi temsil yetkisini haiz murahhas üye olarak seçebilir (KoopK m. 56/5). İsterse yönetim kurulu, temsil yetkisini kısmen veya tamamen ve üstelik kooperatif ortağı bulunmaları şart olmayan bir veya birkaç müdüre (doğrusu: murahhas müdür) de devredebilir (KoopK m. 58)11. Atama yetkisi olan Kurulun, esas itibariyle ve aksine bir hüküm yoksa azil yani görevden alma yetkisi de vardır. Nitekim kooperatif yönetim kurullarının da azil yetkisi KoopK m. 64’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre kooperatif yönetim kurulu, işlerin görülmesi ile görevlendirdiği kimseleri ve atadığı müdürleri (murahhas aza veya üye/ler) ve diğer temsilci ve vekilleri her zaman azledebilir.
Yönetim kurulu genel kurulca seçildiğinden yine genel kurulca bu görev sonlandırılabilir. Yasada genel kurulun yönetim kurulunu her zaman azletme yetkisi olduğu açıkça ifade edildiğinden, azil için seçilme süresinin bitmesine beklemek zorunluluğu yoktur. (KK Md.64/1)
Yine kooperatifler kanunun 46.ve 56.maddelrinde de düzenlemelere göre … yönetim kurulu üyeler ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır denilerek yönetici azlinin genel kurulun devredilemez yetkisi olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca istisnai olarak Kooperatiflerle ilgili olarak denetim organı dışında ilgili Bakanlığın teftiş ve denetleme yetkisini düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifl er Kanunu (KoopK) m. 90’da 2010 yılında bir değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle ilgili bakanlığa belirli şartların oluşması halinde “yöneticilerin görevlerine tedbiren son verme” yetkisi tanınmıştır.
1163 sayılı Kanunun 98. maddesine göre “Bu kanunda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.” Bu atıf nedeniyle kooperatifler için de azil hususunda TTK ya bakmak gerekecektir.
Mevcut Türk Ticaret Kanununa göre yönetim kurulu üyeleri genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Görevden alma yetkisi kooperatif genel kurulundadır. Genel Kural olarak yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması için, genel kurul toplantısının gündeminde ilgili bir maddenin bulunmalıdır.
Sonuç olarak Yönetim kurulu üyelerinin atanması ve azli Kanunda genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer almaktadır (TTK m. 408) ve bu yetkinin ana sözleşmeyle dahi sınırlandırılması mümkün değildir. Dolayısıyla, genel kurul yönetim kurulu üyelerini azletme yetkisini herhangi bir düzenleme ile yönetim kuruluna veya komisyonlara devredemeyeceğinden üye veya ilgililerin mahkeme aracılığıyla zil talebinde bulunma yetkisi de bulunmamaktadır. Zararlandırıcı işlem yaptığı takdirde dolaylı zarar iddiasıyla yönetici sorumluluğundan kaynaklı tazminat davası açma yoluna gidebilir.
Bilirkişiler eliyle İncelenen dönemlerde; Davalı Kooperatifin kuruluş gayesi olan faaliyetlerini yerine getirmediği, yalnız müşavirlik ve avukatlık giderleri ile Kooperatif merkezinin kira giderlerini
karşılamak üzere aidat toplandığı, 31.12.2021 itibarı ile (-)375.810,40 TL Borca Batık olduğu
ve arsanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karara istinaden Kooperatif
kayıtlarında yer alması gerektiği halde kayıtlara alınmadığı tespit edilerek, Arsa rayiç
bedelinin tespiti yapılmadığı için bu aşamada davalı Kooperatifin (-)375.810,40 TL zarara
uğratıldığı Ayrıca Kooperatifin incelenen 2011-2021 yılları arası 11 yıllık yevmiye kayıtlarından tespit edildiği
üzere yalnız 2021 yılına ait kayıtların usulüne uygun tutulduğu diğer tüm yıllara ait muhasebe
hesaplarının belgesiz, dayanaksız ve kayıt usulüne aykırı olarak tutulduğu, yıllar itibarı ile
hesap devirlerinin yapılmadığı, yönündeki bilirkişi tespitleri ayrı bir davanın konusu olduğu sabittir.
Davacıların diğer talepleri bakımından ise üye sayısının gerçeğe aykırı belirlendiği hususu bilirkişi eliyle incelenmiş olup üye sayısının usule aykırı şekilde yapıldığı hususu ispat edilememiştir. Yine Kayyım’ın kooperatifin arsasını Mahkeme kararına göre geri alması için işlemlerini
tamamlaması hususu mahkemenin genel kurul kararını iptal ettiği dikkate alınmış olup Kooperatifin ticari defter ve kayıtlarını
tutması, Kooperatif arsasını geri alma işlemlerini tamamlayarak, kat karşılığı inşaat
sözleşmesi yaparak, inşaatının yaptırılması ve kooperatifin gerçek hak sahiplerine
Paylaştırılması talepleri kooperatifin iç işleyişi olup kooperatifin kendi iradesiyle yapacağı işlemler olup sözleşeme çerçevesi kapsamında yapılacak işler olup mahkemenin kooperatif iradesi yerine geçerek bu işlemleri yapması beklenemeyeceğinden davacının bu taleplerinin dinlenmesi mümkün olmadığından bu talepler bakımından davanın reddine yargılama giderleri bakımından da yönetici azli talebi bakımından dava tarihindeki haklılık durumu HMK 331.madde kapsamında değerlendirildiğinde, davalı yöneticilerin kooperatifi zarara uğrattıkları dosya kapsamı ve bilirkişi raporuyla sabit olduğundan davalılar davanın açılmasına kısmen sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin yarı oranında tarafların sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davacının kooperatif yöneticilerinin azli talebi hakkında davanın konusuz kalması nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacın diğer tüm taleplerinin REDDİNE,

3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 24,30-TL harçtan mahsubuna, bakiye 56,40-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,

4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden davalılar yararına tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
5-Dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek takdiren davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 11.481,09-TL yargılama giderinin takdiren (%50 oranında) hesaplanan 5.740,54-TL davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,

7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-HMK’nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin e-duruşma yolu ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza