Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/328 E. 2019/478 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/328 Esas
KARAR NO : 2019/478

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/12/2011
KARAR TARİHİ : 18/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2019

Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası mahkememizin 1/2 müstemir yetkili hakimi …….’in uhdesindeki işler yönünden Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yetkilendirilmesi ve mahkemenin faaliyete geçmesi nedeniyle yapılan aktarım sonucunda Bakırköy ……..Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas numarasını aldığı, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu …….Dairesinin 08.09.2014 tarih ……. Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle iş bu dosyanın mahkememizin …… Esas numarasını aldığı anlaşılmakla yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ……Pazarlama şirketi ile yapılan bayiilik sözleşmesi gereğince avans olarak verildiği belirtilen muhtelif ileri tarihli toplam 24 adet çekin davalı ……Pazarlama şirketine gönderilmesine rağmen bu çekler karşılığında malların teslim edilmediği, bu arada her 2 davalı şirketin Bakırköy ….. ATM nin ……. esas sayılı dosyasında iflas erteleme talebinde bulundukları, çeklerin karşılığında mal teslim edilmediğinden bedelsiz kaldığını, davalı ……pazarlamanın kardeş şirketi olan diğer davalı…… Tekstile dava konusu çeklerin muvazaalı ve hileli şekilde ciro edildiğini ve çeklerin tahsil veya teminat amaçlı olarak bankalara verilmiş olduğu, bedelsiz kalan çekler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine , çeklerin iptaline %40 tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ; davalı…… Tekstilin bayilik sözleşmesinde taraf olmadığını, bu davada davalı sıfatının bulunmadığı, davacıdan alınan çeklere karşılık malların gönderilmiş olduğu, davacının çeklerin konusuz kaldığı ve borçlu olmadıkları iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, davacının gönderilen malların miktarını davanın değerinden düşmeyerek kötü niyetli tavır sergilediği, keşide tarihi geçmiş olan 3 adet çekin ödenmediği, tüm çeklerin bankalarda teminat olarak durduğu, günü dolmadan çeklerin ibrazının mümkün olmadığı, davacı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatının icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında istenmesinin yasal dayanağı bulunmadığı, davalı şirketler tarafından Bakırköy …… ATM nin ……. esas sayılı dosyasında iflas erteleme davası açıldığı, bu davada 19/12/2011 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı şirketlerin işlemlerini kayyımların denetim ve kontrolüne tabi tutulduğu, çeklere karşılık mal gönderilmediği ve kötü niyetli davranıldığı iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürüldüğü , davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ;
Dava, İİK 72.maddeye göre dava konusu çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
Bakırköy ……..Asliye Ticaret Mahkemesinin……esas sayılı dosyası celp edilmiş yapılan incelenmesinde; davacıların ……Pazarlama ve Tic. Ltd. Şirketi,…… Tekstil Konfeksiyon San. Ve Tic. Ltd. Şirketi, ……Grup Tekstil San. Ve Tic. Ve Mağazacılık A.Ş olduğu, her üç şirketin de borca batık olduğunun tespitiyle iflaslarının ertelenmesinin talep edildiği, davanın 29.11.2011 tarihinde açıldığı, tensip zaptının hazırlandığı, rayiç değerler üzerinden borca batıklık tespiti için 09.12.2011 günü saat 14.00’de keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, kayyımların göreve başladığı, tedbir hususunun henüz değerlendirilmediği, ön inceleme duruşmasının 20.01.2012 günü saat 10.30’a bırakılmış olduğu, dosyada bir kısım alacaklılar tarafından müdahale dilekçelerinin verilmiş olduğu, kayyımların ön raporlarını sunduğu anlaşılmıştır.
08.12.2011 tarihinde davacı yanın ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne , dava konusu toplam 24 adet çekin bedelinin % 40′ ı oranında teminat karşılığında taraflarla sınırlı olmak üzere davalılarca bu çeklerin bankalara ibrazı halinde ödenmemesi konusunda İhtiyati tedbir kararı verildiği, tedbir kararının verildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde davacı tarafça teminat yatırılıp uygulanması talep edilmediğinden HMK 393 .maddesi uyarınca tedbir kararının kendiliğinden kalktığı , davalılar vekilince 100 TL delil avansının yatırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça bayilik sözleşmesinin kabul edildiği, ayrıca 24 adet çekin de bu sözleşme kapsamında alınmış olduğu kabul edildiğinden taraf defterlerinin ihtilafın çözümlenebilmesi için incelenmesi gerekli görülmekle tarafların 2011 yılına ait ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bir mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, özellikle davacı şirket ile davalı ……Pazarlama şirketi arasındaki bayilik ilişkisinin defterlerdeki durumunun incelenmesi, davacı tarafından davalı ……Şirketine bayilik ilişkisi süresinde ne kadar ödeme yapıldığı, davalı ……Pazarlama tarafından davacıya ne miktar mal gönderildiği, hususlarında taraf defterlerindeki durumun değerlendirilmesi, neticede dava konusu 24 adet çekin taraf defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğu, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı hususlarından ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir ……. tarafından düzenlenen 21/03/2013 havale tarihli raporda özetle; davaya konu davacının bildirdiği 24 adet toplam 1.045,00 TL tutardaki çek sebebi ile yapılan incelemeler kapsamında, davacının davalılardan …… ile dosyadaki sözleşme kapsamında tespit edilen ticari ilişkisinde davacının almış olduğu mallara karşılık 297.725,43 TL tutarda ……’ nin alacaklı kaldığı, bu alacak için toplam 644.000,00 TL tutarda 28.02.2011 tarihinde 10 adet ve 31,07.2011 tarihinde toplam 644.000 TL’lik 20 adet olmak üzere 1.288.000 TL’lik çek verildiği, 30 adet çekin 1.045.000 TL tutardaki 24 adetinin iş bu davaya konu edildiği , tablo 10 da gösterilen bankadan gelen cevaplar ve davacının sunulan kayıtları kapsamında,tablo 11 deki ……’nin alacaklı olduğu kalan tutarın tablo 12 de gösterilen çeklere ilişkin 990.274,57 TL lik kısmından borçlu olunmadığı, ….. Bankasının 30.12.2011 tarihli ……. nolu ödenen 25.000 TL’lik çekten ve kalan 23 adet çek içinden 29.725,43 TL’lik kısmından borçlu olunduğu, 990.274,57 TL’lik kısmından borçlu olunmadığı bildirilmiştir.
16/09/2014 tarihli duruşmada 6545 Sayılı Kanunun 45. Maddesi ile yeniden düzenlenen 5235 Sayılı Kanunun 5. Maddesi ve Hakimler ve Savacılar Yüksek Kurulu ….. Dairesinin 26.08.2014 tarih ve……. Sayılı kararı uyarınca Asliye Tİcaret Mahkemelerinin 15.09.2014 tarihinden itibaren heyet halinde çalışmaya başlamaları nedeniyle dava değeri itibariyle iş bu dosyanın heyet halinde görülmesi gerektiğinden Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin diğer hakimlerinin aynı gün ve saatte tek hakimli duruşmaları bulunduğundan dosyanın heyete tevdiine karar verilmiştir.
……. Bankası …… .Şubesi’ne , …… Bankası ……. Şubesine, …… Bankası ……. Şubesine yazılan yazılara cevap verildiği, davalılar vekillerine davalı şirketlerin Bakırköy …….Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasından 04.10.2012 tarihinde davalıların iflasına karar verildiğini vekillik görevlerinin sona erdiğini bildiren dilekçe verdikleri ayrıca Bakırköy İflas Müdürlüğününde uyap üzerinden bilgi mahiyetinde dilekçe gönderdiği davanın durdurulmasını ve tebligatların iflas sebebi ile iflsa müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği görülmüştür.
21/03/2013 tarihli duruşmada davalı şirketler dava sırasında iflas ettiğinden ve iflas tasfiyeleri adi usulde yürütüldüğünden açılan davada müstacel hallerden olmadığından İİK 194 maddesi uyarınca davanın müflis davalı şirketlerin 2. Alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına karar verilmiştir.
Bakırköy …. asliye Ticaret Mahkemesinin uyap üzerinden …… Esas /………Karar sayılı gerekçeli kararından bir örneğin gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mardin Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ile ; …… sicil nolu ……..ve Tic.Ltd.Şti.nin ünvan değişikliği ile ilgili Ticaret Sicil Gazetesi ile ortaklar kurulu kararı ile tadil tasarısının gönderilmiştir.
Bakırköy ……İcra ve İflas Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, davalıların iflas tasfiyelerinin adi usulde yürütüldüğü, iflas idare memurlarının isim ve adreslerinin bildirilmiş olduğu, davalı her iki müflis şirket iflas masalarında 2.Alacaklılar toplantılarının 06/09/2017 tarihinde yapıldığı, iflas kararının kesinleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarının ; dava konusu 24 adet çek karşılığında mal teslim edilip edilmediği, bedelsiz kaldığı iddia edilen dava konusu çeklerin diğer davalı…… Tekstile muvazaalı ve hileli şekilde ciro edilip edilmediği, çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olup olmadığının tespiti hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra müdürlüğü ve banka yazı cevapları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; Davacı çeklerin bedelsiz kaldığını iddia ederek İİK m.72 maddesine dayalı olarak menfi tespit talebinde bulunmuştur.
Bilindiği üzere kural olarak çekin de aralarında bulunduğu kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Hukukumuzda soyut borç ikrarı kural olarak geçerli olup soyut borç ikrarında bulunan borçlu karşısında alacaklının alacağın sebebini ispat etmesi kural olarak zorunlu değildir. Kambiyo senetlerinde de geçerli olan soyutluk prensibinin etkisi de bu kurala paralel olarak kambiyo taahhüdünün sebepten bağımsız, soyut bir hukuki işlem olması şeklinde ortaya çıkar.
Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senedi ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girer. Bu nedenle bir kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureti ile açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. (Yarg. HGK. 29.09.1976,11/497-2564; Yarg. TD. 23.11.1970, 2787/4659; B. KURU, Hukuku Muhakemeleri Usulü, C.2, s. 367, UYAR, Olumsuz Tespit Davaları, s. 560, B. UMAR/E. YILMAZ, İspat Yükü, s. 132; Yarg. 19. HD. 22.09.1992; 8658/4353)
Sebebi gösterilmeyen (soyut) bir borç ikrarı niteliğinde olan bir kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri süren tarafın önce borcun sebebini, akabinde ise bu sebebin gerçekleşmediğini yahut geçersizliğini veya sebebe bağlı olarak ödeme gibi borcu sona erdiren bir olguyu ispat etmesi gerekir. Tüm bu durumlara rağmen ispat yükü üzerinde olan taraf ispat yükünü yerine getirememiş ve yemin deliline dayanmış ise kendisine yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmalı ve sonucuna göre de karar verilmelidir.
Bu noktada öncelikle belirtmek gerekir ki davacı taraf dava konusu olan çekleri avans olarak verdiğini iddia etmekte ve davalıya atfedilen yazılı belgelere dayanmaktadır. Davacının dayanmış olduğu ve dava konusu çekleri de içeren, davalıya atfedilen imza ve kaşe içeren belgelerle ilgili davalı …… ile dosyadaki sözleşme kapsamında Davacı tarafın dayanmış olduğu sözleşme gözetildiğinde dava konusu olan çekler için öngörülen vade yani ödeme tarihinin sipariş tarihinden sonraya ait olduğu, sipariş tarihi itibari ile ise çeklerin davalıya verildiği ve davalının da iflas erteleme dilekçesinde belirttiği gibi davalı…… şirketi ile grup şirketi olduğu yetkilisi ve ortakların da aynı kişiler olduğu dikkate alındığında…… şirketinin bu çeklerin avans olarak sipariş amacıyla verildiğini bilmesi e konumda olduğu açık olup diğer davalının iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunan ciranta olmadığı sabit olup bu suretle ise davacının davalıya çekleri avans olarak verdiğini ispatladığı kabul edilmiştir.
Davacı taraf dava konusu çekleri avans olarak verdiğini ispatlamış olmakla davalının avans olarak verilen bu çekler nedeni ise bu defa mal verdiğini ispatlamak yükümlülüğü doğmuştur. Zira davacı avans verdiğini ispatlamış olduğu halde malın verilmediğini ispatlaması mümkün değildir. Malın verilmediği iddiası olumsuzluk durumuna ait olup “olmayan şeyin” davacı tarafından ispatı beklenemez. Davalı taraf ise avans olarak verildiği ispatlanan bu çeklerle ilgili mal teslimini ispatlayamamış, bu konuya yönelik herhangi bir delile de dayanmamıştır. Bir başka deyişle çeklerin verilme sebebinin de gerçekleşmediği ispatlanmıştır.
Bilirkişi raporu içerik olarak ve mutlak anlamda ve varılan sonuç itibari ile bu açıdan mahkememizi bağlayıcı olmayıp ancak yapılan muhasebesel tespitler değerlendirilebilecektir. Ne var ki bu tespitler yukarıda açıklanan gerekçeyi ortadan kaldırabilecek nitelikte değildir.
Öte yandan HMK 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Somut uyuşmazlık yönünden bakıldığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da açıklandığı üzere HMK. 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki HMK. 220. (HUMK. 330, 331, 332 ) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerın mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Eş söyleyişle, belirtilen bu durumda ticari defterlerde HMK. 219. ve sonraki maddeleri anlamında “belge” niteliğindedir.
Davalı şirketlere ihtaratlı olarak inceleme gün ve saati tebliğ edilmiş, sonuçları hatırlatılmış olduğu halde davalı taraf ısrarla defterlerini sunmaktan kaçınmıştır.
Somut olayda, davacı tarafın açıkça delil olarak dayanmasına ve mahkememizce de o yönde ara kararı verilip, gereği yerine getirilmesine rağmen, davalı taraf, kendisine ait ticari defterleri bilirkişi incelemesine esas olmak üzere mahkemeye sunmamış, dolayısıyla, bilirkişi incelemesi dosya kapsamındaki deliller ve davacı tarafın ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Bu durumda HMK. 220. maddesi uyarınca, davacı tarafın davalıya ait ticari deferlere ilişkin açıklamasının, yani sunulan belge içeriklerine göre çeklerin davalıya avans olarak verildiği ve ancak davacıya mal teslim edilmediği yönündeki davacı iddiasının davacı lehine ispatlandığı kabul edilmiş olup söz konusu çeklerin davalı …… ile davacı arasındaki imzası inkar eidlmeyen sipariş sözleşmesi kapsamında avans olarak verildiği ve davacının mal teslim etmediği çeklerin bedelsiz kaldığı anlaşılmış olup gelen bilirkişi raporunda da davacının davalıya bir kısım borçlu kaldığı ve bunlar içinde çek bedellerinden mahsup edilerek aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu olan aşağıda dökümü yazılı 24 adet çekten dolayı toplam 990.274,57 TL’lik kısmından olmak üzere davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davaya konu ……30.12.2011 25.000.00 TL bedelli çekten ve ……. çek seri nolu 30/12/2011 keşide tarihli 68.000,- TL çekin 29.725,43 TL’lik kısmına ilişkin talepler yönünden davanın reddine, şartları oluşmaması sebebiyle kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile
Dava konusu olan aşağıda dökümü yazılı
Keşidecis…… Pet. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi olan ……Pazarlama ve Tic. Ltd. Şirketi adına yazılı, ……. ıban nolu hesaba ait ;
1- …….. çek seri nolu 30/12/2011 keşide tarihli 25.000,00- TL.
2- ……. çek seri nolu 30/01/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
3- …….. çek seri nolu 30/02/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
4- …… çek seri nolu 30/03/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
5- ……çek seri nolu 30/04/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
6- …… çek seri nolu 30/05/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
7- ……. çek seri nolu 30/06/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
8- ……… çek seri nolu 30/07/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
9- …… çek seri nolu 30/08/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
10- …….. çek seri nolu 30/09/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
11- …… çek seri nolu 30/10/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
12- ……… çek seri nolu 30/11/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
13- ……… çek seri nolu 30/12/2012 keşide tarihli 34.000,00- TL.
14- …… çek seri nolu 30/01/2013 keşide tarihli 34.000,00- TL.
15- ……. çek seri nolu 30/02/2013 keşide tarihli 34.000,00- TL.
16- ……… çek seri nolu 30/03/2013 keşide tarihli 34.000,00- TL.
17- …… çek seri nolu 30/04/2013 keşide tarihli 34.000,00- TL.bedelli ve …… BANKASI ……. ŞUBESİNE ait Keşidecisi …….. ve Tic. Ltd. Şirketi olan
18- ……. çek seri nolu 30/12/2011 keşide tarihli 68.000,- TL çekten 38.274,57 TL’sinden olmak üzere,
19- ……çek seri nolu 30/01/2012 keşide tarihli 68.000,- TL
20- ………. çek seri nolu 29/02/2012 keşide tarihli 68.000,- TL.
21- ……….. çek seri nolu 30/03/2012 keşide tarihli 68.000,- TL.
22- ………. çek seri nolu 30/04/2012 keşide tarihli 68.000,- TL.
23- …… çek seri nolu 30/05/2012 keşide tarihli 68.000,- TL
24- ……….çek seri nolu 30/06/2012 keşide tarihli 68.000,- TL bedelli olmak üzere :
24 adet çekten dolayı toplam 990.274,57 TL’lik kısmından olmak üzere DAVACININ DAVALILARA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davaya konu …….. 30.12.2011 25.000.00 TL bedelli çekten ve …….çek seri nolu 30/12/2011 keşide tarihli 68.000,- TL çekin 29.725,43 TL’lik kısmına ilişkin talepler yönünden davanın REDDİNE
3-Şartları oluşmaması sebebiyle kötü niyet tazminat talebinin reddine
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 67,645,65 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 15.518,25 TL harcın mahsubuna, bakiye 52.127,40TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvurma harcı, 15.518,25 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 53.560,98 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak davalı yararına tayin ve takdir olunan 3.567,05 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarfedilen 367,00 posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.167,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.105,88-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarfedilen 100,00-TL posta masrafının davanın red oranı dikkate alınarak takdiren 2,8-TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2019

Başkan …
E-imzalıdır ¸
Üye …
E-imzalıdır ¸
Üye …
E-imzalıdır ¸
Katip …
E-imzalıdır ¸