Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/317
KARAR NO : 2018/326
DAVA : Hükmen Tescil ,Olmadığı Takdirde Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 29/08/2008
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2018
25.07.2011 tarihi itibariyle Ticaret Mahkemelerinin tek hakimli oluşu nedeniyle Komisyon Başkanı Başkanlığı’nda ticaret hakimlerinin katılımıyla yapılan toplantı sonucunda alınan karar gereği dosyaların paylaşımı neticesi Bakırköy ….ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasının Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas numarasını aldığı, 27/03/2013 tarihli tefrik kararıyla ihraç kararının iptali talebi yönünden davanın tefrikiyle ayrı bir esasa alınmasına karar verildiği, dosyanın tefriki sonucu … esasa kaydının yapıldığı, mahkememizin 1/2 müstemir yetkili hakimi …’in uhdesindeki işler yönünden Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yetkilendirilmesi ve mahkemenin faaliyete geçmesi nedeniyle yapılan aktarım sorucunda Bakırköy …. ATM’nin …. Esas numarasını aldığı, ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda 18/03/2014 tarihinde 3 aylık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … esas …. karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiği, taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığından hükmün 25/02/2016 tarihinde kesinleştiği, davacının hükmen tescil, olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat taleplerinin ise Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas numarasında kaldığı, sonrasında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas numarasına aktarıldığı, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu …. Dairesinin 08.09.2014 tarih …Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas numarasını alan hükmen tescil, olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat talepli asıl dava dosyası ile sonradan tüketici mahkemesince birleştirilen diğer davalıya yönelik aynı talepli dosyanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde; davalılar … Ltd. Şti. aleyhine açtığı davada, müvekkili ile … Ltd. Şti. arasında 18.07.1995 tarihinde iki adet sabit fiyat garantili konut satış sözleşmesiimzalandığını, müvekkilinin yapılacak konutlardan … Blok … numaralı bağımsız bölümü 1.249,00 (1.249.000.000,00) TL ödeyerek satın aldığını, davalı kooperatif ile davalı … Ltd. Şti. arasında imzalanan 22.06.1995 tarihli sözleşmede şirkete üye temin etme yetkisi verildiğini, bu üyelerin kooperatiften daire satın aldıklarının kabul edildiğini, davalı kooperatifin anılan sözleşmeyi genel kurul toplantısında kabul ederek kendisini bağladığını, ancak davalı kooperatifin yeni yönetiminin davalı …. Ltd. Şti.’nden daire satın alanları üyeliğe kabul etmeyerek üyelik için değişen oranlarda toplu ödeme ve aidat ödemesi talep ettiğini, müvekkilinin sözleşme gereği daire bedelinin tamamını ödediği için ödeme yapmadığını, bunun üzerine kooperatifin yasal olmayan bir şekilde 12.09.2003 tarih … sayılı kararı ile müvekkilini kooperatif üyeliğinden çıkarttığını, 14.06.2004 tarihli yazı ile de ihraç kararının kesinleştiğinin bildirildiğini ileri sürerek, davalı kooperatife ait … Blok …. numaralı bağımsız bölüm üyeliğinin tespitini ve hükmen tescilini, ihraç kararının iptali ile üyeliğin tespiti ve hükmen tescili talepleri kabul edilmediği taktirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen paranın karşılığı olarak şimdilik belirlemiş oldukları 80.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.H…. vekili cevap dilekçesinde; kooperatifle ilgili tüm ihtilaflarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın yetki ve görev yönünden reddinin gerektiğini, ayrıca davanın üç aylık hak düşürücü süre geçtikten ve ortaklıktan çıkartılmaya ilişkin ihraç kararı kesinleştikten sonra açıldığını, davanın süre yönünden reddini talep ettiklerini, davacıya usulüne uygun ihtarname ve ihraç kararı gönderildiğini, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği için 01/10/2003 tarihinde kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, M.K 2 maddesi ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları çerçevesinde kimsenin hukuka aykırı olarak hak talebinde bulunamayacağını, ayrıca tedbir talebine itiraz ettiklerini, zira kooperatif inşaatı ortakların ve yeni ortakların ödemeleriyle yapıldığından kooperatife ortak olmak isteyen şahıslarda tedbir kararının şüphe yaratacağı gibi Kooperatifler Kanunun genel ilkelerinden eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu belirterek öncelikle görev ve yetki yönünden davanın reddiyle dosyanın Bakırköy Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, 3 aylık hak düşürücü sürede açılmayan ve parasal yükümlülüğünü yerine getirmediği için usulüne uygun ihtarlar ve ihraç tebliği de yapıldığı için davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin olarak kooperatifler hukukuna ilişkin tüm davalarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, dosyanın görevli Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davanın bir yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu bu sürenin de dolduğunu, davanın zaman aşımı nedeniyle de reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafından yapılan ödemeleri davalı kooperatif için yaptığı inşaatlarda kullanması nedeniyle kooperatifin malvarlığına aktardığını, dava konusu konutların davalı kooperatifin hakimiyet ve kontrolünde bulunduğunu, müvekkilinin hiçbir sorumluluğu ve tasarrufunun bulunmadığını, bu nedenle davanın pasif husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise davaya konu …. ilçesi … köyü …. ada …. parsel (yeni … ada…. parsel) sayılı arsa üzerine inşa edilecek meskenlerin yapımının başlangıçta müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, müvekkili şirketin düzenlediği kampanyalar sonucunda diğer davalı kooperatifin dairelerinin kooperatifin verdiği yetkiye dayanılarak müvekkili şirket tarafından pazarlanarak satışların gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket tarafından müşterilerin tümünün isimlerinin liste halinde davalı kooperatife bildirildiğini ve davalı kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile kooperatif tarafından bu kişilerin üye olarak kabul edildiğini, daha sonraki yıllarda kooperatifin yönetimin değiştiğini ve yeni gelen yönetimlerin kendilerine verilen müşteri listesini yok sayarak üye olarak kabul ettikleri bazı müşterileri de çeşitli sebepler uydurarak kooperatif üyeliğinden çıkardığını, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini fazlası ile yerine getirdiğini, dolayısı ile tescil talebinin muhatabının diğer davalı kooperatif olduğunu belirterek öncelikle usule ilişkin itirazları sebebiyle davanın reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesi istemiştir.
Bakırköy Tüketici Mahkemesi’nce, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine ve davalı …. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği,dosyanın ….Ltd.Şti yönünden İstanbul … .Tüketici Mahkemesi’nin… esas numarasına tevzi edildiği, anılan mahkemece 16/03/2016 tarihinde Bakırköy Tüketici Mahkemeleri’nin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verildiği, bunun üzerine Bakırköy ….Tüketici Mahkemesi’nin … esas numarasını aldığı, bu mahkemece ise 16/08/2017 tarihinde mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı verildiği, davalı kooperatif hakkında açılan davanın da, dava konusu taşınmazın bulunduğu yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderildiği, İstanbul …. Tüketici Mahkemesi’nce kooperatife ilişkin davalarda Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, dosyanın gönderildiği İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce de yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği, Ticaret Mahkemeleri’nin tek hakimli olması sebebiyle yapılan paylaşım sonucu dosyanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esasına kaydedildiği, bu dosyada 13.03.2013 tarihli ara karar ile ihraç kararının iptali davasının diğer istemlerden tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verildiği, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayısına kaydedildikten sonra, mahkeme hakiminin yetkilendirilmesi sonucunda Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında yargılamanın yapıldığı, yargılama sonucunda davacının davalı kooperatif aleyhinde açtığı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve üyelik tespitine ilişkin davasının süre yönünden reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği, davacının davalı kooperatife yönelik hükmen tescil olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat taleplerinin Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas numarasında kaldığı, bu dosyanın Bakırköy …. .ATM’nin …. esas numarasına aktarıldığı, Ticaret Mahkemelerinin heyet halinde çalışmaya başlaması nedeniyle iş bu dosyanın Bakırköy …. ATM’nin … esas numarasını aldığı, dolayısıyla davacının davalı kooperatif aleyhindeki hükmen tescil olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat talebi yönünden yargılama mahkememizin …. esas sayılı dosyasında devam ederken davacının davalı ….Ltd.Şti aleyhinde açtığı ve son olarak Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında devam eden davada birleştirme kararı verilerek tek dava dilekçesiyle açılan baştaki davanın hükmen tescil olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat talepleri yönünden her iki davalı açısından tek dosyada toplandığı anlaşılmış, böylelikle davacının davalı kooperatif ve diğer davalı şirket aleyhindeki hükmen tescil, olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat taleplerini içerir davası mahkememizin … esas numaralı dosyasında yargılaması yürütülmüştür.
İş bu dosyada davacının davalı kooperatif aleyhinde açtığı ve tefrik edilen üyeliğin tespiti, üyelikten ihraç kararının iptali istemine ilişkin Bakırköy… ATM’nin …. esas sayılı dosyası aktif husumet açısından bekletici mesele yapılmıştır.
Bakırköy .. .ATM’nin …. esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; 18/03/2014 tarihli karar ile üyelikten ihraç kararının iptali davasının hak düşürücü süre geçtiği nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay … .Hukuk Dairesi’nin 19/11/2015 tarih … esas …. karar sayılı ilamı ile kararın gerekçe kısmı kısmen değiştirilmek suretiyle ve hüküm fıkrası “süresinde dava açılmadığından davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine” yazılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığından hükmün düzeltilmiş haliyle 25/02/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Bekletici mesele yapılan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve üyeliğin tespitine ilişkin dava dosyasında verilen karar kesinleştikten sonra davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtları, ….Ltd.Şti’nin defter ve kayıtları ile dosya kapsamı incelenmek suretiyle davacının davalı …Ltd.Şti’ne ne miktar ödeme yaptığı, bu paraların kooperatife aktarılıp aktarılmadığı, davacı taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Kooperatif uzmanı …. ile mali müşavir …. tarafından düzenlenen 28/03/2017 havale tarihli kök raporda özetle; davalı kooperatifin 775 sayılı Gecekondu Kanunu’ndan arsa tahsisi hususunda yararlanmak amacı ile …’nin tek yetkilisi durumundaki …. ‘ün girişimleri ile S.S…. Konut Yapı Kooperatifi ünvanı ile kurulu 15/05/1995 tarihli olağanüstü toplantı ile yönetim ve denetim organları seçildikten sonra, yönetim kurulu tarafından adı geçen şirket ile 22/06/1995 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmenin 26/06/1996 tarihinde yapılan ilk olağan genel kurul toplantısında aralarında ….’ün de bulunduğu 7 ortak tarafından oy birliğiyle karar verilmek suretiyle benimsendiği, ….Ltd.Şti’nin hizmet sözleşmesi uyarınca kooperatife 15 ay içinde asgari 500 ortak temin ederek bunların kooperatif ortağı olmaları halinde ödemelerini kooperatife devretmeyi taahhüt ettiği ve bu hizmeti karşılığında her konut için %12 oranında ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, davacının da temin edilen ortaklar arasında olup tüm ödemelerini sözleşmeler çerçevesinde davalı ….Ltd.Şti’ne yaptığı, esasen davacı tarafından kooperatif ortağı sıfatı ile davalı kooperatife hiçbir ödeme yapılmadığının dava dilekçesinde de açık bir şekilde beyan edildiği, davacının kooperatif ortaklığına kabul edilmesinin, davacının şirkete yaptığı ödemelerin şirket ile kooperatif arasındaki 22/06/1995 tarihli sözleşme hükümleri uyarınca şirket tarafından davalı kooperatife intikal ettirildiğini göstermekte olduğu, davacının ….Ltd.Şti’ne 1.249.000.000,00 eski TL (1.249,00 yeni TL) ödeme yaptığı, bu miktarın ne kadarının kooperatife intikal ettirildiği kesin bir şekilde kooperatif kayıtları ile tespit edilememekte ise de; sözleşme hükümleri itibariyle kooperatif tarafından şirkete ödenmesi gereken %12 oranındaki ödeme payı tümüyle davalı kooperatifin borcu durumunda olduğundan bu miktarın tamamının davalı kooperatife intikal ettirilmiş olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda davacının ….Ltd.Şti üzerinden kooperatife 1.249,00 yeni TL ödeme yaptıktan sonra, ödemenin tamamını yaptığı iddiasıyla kooperatife hiçbir ödeme yapmayan ve bu sebeple de ortaklıktan ihraç edilen ortak durumunda bulunduğu, davacı hakkında verilen ihraç kararının 08/08/2004 tarihinde yapılan tebligattan sonra 3 aylık hak düşürücü süre içinde itiraz/yargı yoluna gidilmeyerek 08/11/2004 tarihinde kesinleştiği, Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşmiş olan Bakırköy (Kapatılan) … ATM’nin 18/03/2014 tarih … Esas …. karar sayılı kararı ile sabit olduğu, bu dosyanın evveliyatı olan Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyası için düzenlenen 26/02/2013 havale tarihli raporda da belirtildiği üzere; kooperatiften ihraç edilmiş ortak durumundaki davacının, bağımsız bölüm veya bağımsız bölüm yerine tazminat ve hatta yatırmış olduğu paranın tamamını talep etme hakkı bulunmayıp sadece kooperatife yatırmış olduğu paranın o yılın bilançosuna göre payına düşen kısmının iadesini isteme hakkı mevcut olduğu, her ne kadar davacının talebi hükmen tescil veya tazminata ilişkin ise de çoğun içinde az da vardır genel kabulü uyarınca, bu dava içinde kooperatiften çıkarılan ortak sıfatı ile talep edebileceği miktar yönünden hesaplama yapılmasında yarar görüldüğü, davacının talep edebileceği miktarın 2004 yılı bilançosuna göre hesaplanması gerektiği, kooperatifin 2004 hesap olağan genel kurul toplantısının 22/05/2005 tarihinde yapıldığı, 2004 yılı bilançosunun da bu toplantıda tasdik edildiği, kooperatif ana sözleşmesinin 15.maddesinde belirtilen bir aylık sürenin 22/06/2005 tarihinde dolduğu, bu tarih itibariyle davacı alacağının muaccel hale geldiği, 2004 yılı bilançosuna göre davacının ortaklıktan çıkarılma payı olarak 7.734,83 TL talep edebileceği mütalaa olunmuştur.
Davalı kooperatif vekili kök rapora itiraz dilekçesinde; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatlarına göre kooperatiften ayrılan ortağın ödemiş olduğu aidatların tamamını değil ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebileceğini, davacının incelenen kooperatif defterlerine göre 2000 yılında 1.249,00 TL ödediği, çıkma payının doğru hesaplanması hususunda bilirkişilerden ek rapor alınması gerektiğini bildirmiştir.
Mahkememizce 24/04/2017 tarihli duruşmada davacı vekiline ödenen paranın iadesine yönelik talebin Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesi gereğince kooperatif üyeliğinden ihraç nedeniyle ödenen paranın iadesi istemini içerip içermediği veya iadesi istenen paranın daire karşılığı tazminat istemini mi içerdiği hususunda açıklamada bulunması için süre ve imkan tanınmış, davacı vekili 08/05/2017 tarihli dilekçesinde paranın değer kaybı hesaplandığında K.K.17.maddesine göre ödenen paranın iadesinin istenmesinin müvekkilinin zararına sebebiyet vereceğini, bu nedenle dava dilekçesinde belirttikleri gibi daire karşılığı tazminat talep ettiklerini belirtmiştir.
Bilirkişi kurulu ibraz ettiği 28/03/2018 tarihli ek raporunda özetle; …Ltd.Şti’nden daire satın aldıktan sonra davalı kooperatif ortaklığına kabul edilen davacı hakkında kooperatif yönetim kurulu tarafından çıkarma kararı verildiği, bu kararın iptali hususunda açılan davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle retle sonuçlandığı ve mahkeme kararının Yargıtay incelemesinden de geçmek suretiyle 25/02/2016 tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğu, davacı hakkında böylece kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen çıkarma kararının 08/11/2004 tarihinde kesinleştiği, davacının davanın açıldığı 29/08/2008 tarihi itibariyle kooperatif ortağı durumunda olmadığı, kooperatif ortağı olmayan davacının davalı kooperatiften bağımsız bölüm veya bağımsız bölüm yerine tazminat ve yatırmış olduğu paranın tamamını talep etme hakkı bulunmadığı , kooperatif ortaklığından çıkarılan davacının K.K.17.maddesi uyarınca masraf hissesi düşüldükten sonra kesinleşen 2004 yılı bilançosuna göre talep edebileceği miktarın 1.324,97 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, üyelikten ihracın iptaline ilişkin kesinleşen mahkeme dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; huzurdaki dava, davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptali, üyeliğin tespiti ile tahsis edilen bağımsız bölümün davacı adına hükmen tescili, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç bedelinin diğer bir ifadeyle konut karşılığı tazminatın davalılardan tahsili istemlerine ilişkindir. Davacının kooperatif üyeliğine bağlı olarak hükmen tescil olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat talep edebilmesi için kooperatifteki üyeliğinin devam etmesi gerekmektedir. Bu nedenle üyelikten ihracın iptali ve üyelik tespitine ilişkin talep yönünden ayırma kararı verilerek dosya Bakırköy (Kapatılan) … .ATM’nin …. esas numarasını almıştır. Bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası hak düşürücü süre geçtiğinden reddedilmiştir. Anılan karar Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle 25/02/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karara göre davacının davalı kooperatifteki üyeliğinin ihraç kararının 08/11/2004 tarihi itibariyle kesinleşmiş olması nedeniyle sona erdiği, somut davanın açıldığı 29/08/2008 tarihi itibariyle kooperatif ortağı olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı kooperatif,… sayılı Gecekondu Kanunu’ndan arsa tahsisi hususunda yararlanmak amacı ile …’nin tek yetkilisi durumundaki ….’ün girişimleri ile S.S…. Konut Yapı Kooperatifi ünvanı ile kurulmuştur. Davalı kooperatif ile diğer davalı ….Ltd.Şti. arasında 22/06/1995 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme 26/06/1996 tarihinde yapılan kooperatif ilk olağan genel kurul toplantısında genel kurulca benimsenmiştir. Davalı ….Ltd.Şti hizmet sözleşmesi uyarınca kooperatife 15 ay içinde asgari 500 ortak temin ederek bunların kooperatif ortağı olmaları halinde ödemelerini kooperatife devretmeyi taahhüt etmiş ve bu hizmeti karşılığında her konut için %12 oranında şirkete ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı da temin edilen ortaklar arasında olup tüm ödemelerini sözleşmeler çerçevesinde davalı ….Ltd.Şti’ne yapmıştır. Esasen davacı tarafından kooperatif ortağı sıfatı ile davalı kooperatife hiçbir ödeme yapılmadığı dava dilekçesinde de açık bir şekilde beyan edilmiştir. Davacının kooperatif ortaklığına kabul edilmesi, davacının şirkete yaptığı ödemelerin şirket ile kooperatif arasındaki 22/06/1995 tarihli sözleşme hükümleri uyarınca şirket tarafından davalı kooperatife intikal ettirildiğini göstermektedir. Davacının ….Ltd.Şti’ne 1.249.000.000,00 eski TL (1.249,00 yeni TL) ödeme yaptığı, bu miktarın ne kadarının kooperatife intikal ettirildiğini kesin bir şekilde kooperatif kayıtları ile tespit edilememekte ise de; sözleşme hükümleri itibariyle kooperatif tarafından şirkete ödenmesi gereken %12 oranındaki ödeme payı tümüyle davalı kooperatifin borcu durumunda olduğundan bu miktarın tamamının davalı kooperatife intikal ettirilmiş olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda davacının ….Ltd.Şti üzerinden kooperatife 1.249,00 yeni TL ödeme yaptıktan sonra, ödemenin tamamını yaptığı iddiasıyla kooperatife hiçbir ödeme yapmayan ve bu sebeple de ortaklıktan ihraç edilen ortak durumunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı hakkında verilen ihraç kararının 08/08/2004 tarihinde yapılan tebligattan sonra 3 aylık hak düşürücü süre içinde itiraz/yargı yoluna gidilmeyerek 08/11/2004 tarihinde kesinleştiği, Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşmiş olan Bakırköy (Kapatılan) … .ATM’nin 18/03/2014 tarih … Esas … karar sayılı kararı ile sabittir. Bu dosyanın evveliyatı olan Bakırköy … ATM’nin… esas sayılı dosyası için düzenlenen 26/02/2013 havale tarihli raporda da belirtildiği gibi; kooperatiften ihraç edilmiş ortak durumundaki davacının, bağımsız bölüm veya bağımsız bölüm yerine tazminat ve hatta yatırmış olduğu paranın tamamını talep etme hakkı bulunmayıp sadece kooperatife yatırmış olduğu paranın o yılın bilançosuna göre payına düşen kısmının iadesini isteme hakkı mevcuttur. Ancak davacı vekili 08/05/2017 tarihli dilekçesinde Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesine göre ihraç nedeniyle müvekkilinin ödediği paranın iadesini talep etmediklerini, daire karşılığı tazminat talep ettiklerini açıkça bildirmiştir. Davacının hükmen tescil, olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat talep edebilmesi için kooperatif ortağı olması gerekmektedir. Zira bu talepler ancak kooperatif ortaklığına bağlı olarak ileri sürülebilecektir. Oysa davacının kooperatif ortaklığından çıkarılma kararı 08/11/2004 tarihinde kesinleşmiştir. Diğer bir ifadeyle davanın açıldığı 29/08/2008 tarihi itibariyle davacı, davalı kooperatif ortağı durumunda değildir. Bu nedenle kooperatif üyeliği sona eren davacının kooperatif üyeliğine bağlı olarak hükmen tescil, olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat talepleri yönünden aktif dava ehliyetine sahip olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davada davalı ….Ltd.Şti’nden de konut karşılığı tazminat talep edilmiştir. Her ne kadar davacı 1.249,00 yeni TL parayı bu davalıya ödemiş ise de, yukarıda açıklandığı gibi davalı …Ltd.Şti. diğer davalı kooperatif ile yapmış olduğu hizmet sözleşmesi gereğince kooperatife ortak temini için bu paraları tahsil etmiş, akabinde davacı, davalı kooperatife ortak yapılmıştır. Bilirkişi raporunda açıklandığı üzere …Ltd.Şti’nin davacıdan tahsil ettiği parayı davacının kooperatife ortak olarak kabul edilmesiyle kooperatife aktardığının kabulü gerekmiştir. Davacının davalı kooperatife ortak olarak kabul edilmesi ve davalı kooperatif defter ve kayıtlarında diğer davalı ….Ltd.Şti’ne ödenen paranın davacı ödemesi olarak kayıtlı olması karşısında, hükmen tescil olmadığı takdirde konut karşılığı tazminat taleplerinin davalı ….Ltd.Şti’ne karşı yöneltilmesi mümkün olmadığından bu davalıya yönelik taleplerin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; asıl davada davacının davalı kooperatife yönelik hükmen tescil bu talep kabul edilmediğinde bağımsız bölüm karşılığı tazminat talepleri bakımından üyelikten ihracı kesinleşmiş olup kooperatifte ortaklık sıfatı kalmadığından aktif husumet yokluğundan davasının reddine,birleşen davada davacının davalı şirkete yönelik talepleri bakımından bu davalının pasif husumeti bulunmadığından pasif husumet yokluğundan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada; davacının davalı kooperatife yönelik hükmen tescil bu talep kabul edilmediğinde bağımsız bölüm karşılığı tazminat talepleri bakımından üyelikten ihracı kesinleşmiş olup kooperafifte ortaklık sıfatı kalmadığından aktif husumet yokluğundan davasının reddine,
2-Birleşen davada; davacının davalı şirkete yönelik talepleri bakımından bu davalının pasif husumeti bulunmadığından pasif husumet yokluğundan davasının reddine,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından yatırılan 1.188,00 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 1.152,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı T.H….’ne verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …-…. Ltd.Şti’ne verilmesine,
6-Asıl ve birleşen dava için davacı tarafından yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …. Kooperatifi tarafından yapılan 42,00 TL tebligat, 200,00 TL bilirkişi yerinde inceleme yol gideri olmak üzere toplam 242,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile birleşen dosya davalısı … vekilinin yüzlerine karşı, asıl dava davalısı kooperatif vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/05/2018
Katip …
Hakim …