Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/153 E. 2021/783 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/153 Esas
KARAR NO : 2021/783

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/05/2014
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
GER. KARAR TARİHİ : 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı …’in maliki ve işleteni, davalı …’ın sürücüsü olduğu, …. plaka sayılı motorsikletin 23/06/2013 tarihinde müvekkiline % 100 kusurlu olarak arkadan çarptığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle hem maddi hem de manevi olarak büyük zarar gördüğünü, her iki bacağının da sakat kaldığını, tedavi süreci içersinde fizik tedavi ve kontrol giderlerinin sürekli bir ekonomik maliyet oluşturduğunu ve bu süre boyunca da çalışamadığını, müvekkilinin psikolojik olarak da olumsuz etkilendiğini, sakatlık öncesi yaşam standartlarına bir türlü dönemediğini, kaza sonrası zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olan davalı … Sigortaya başvuru yapıldığını ve hasar dosyası açıldığını, ancak bugüne dek herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL tedavi masrafı, 1.000,00-TL tedavi sonrası çalışamadığı döneme ilişkin maddi kayba yönelik tazminat, 1.000,00-TL efor kaybı tazminatı, 12.000,00-TL daimi maluliyet tazminat bedeli ile 100.000,00-TL manevi tazminatın (manevi tazminat talebi yönünden sigorta şirketi sorumlu değildir) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 08/09/2015 tarihli duruşmasında Ceza dosyasını fiziki olarak gelmesi ve davacı vekilinin kaleme başvurması sonrası ceza dosyasında kusur oranlarının belirtilmemiş olması, hukuk mahkemesinde ise kusur oranının önem arz etmesi ve davalı tarafların olayın oluş şekline ilişkin farklı beyanda bulunmamış olmaları karşısında tarafların kusur oranlarının araştırılması açısından dava dosyasının ATK’ya bir bütün olarak gönderilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 09/10/2015 tarihli raporda; Sürücü …’ın % 20 (Yüzde Yirmi) oranında kusurlu olduğu, …’un % 80 (Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 05/01/2016 tarihli duruşmasında Davalı … Sigorta A.Ş.vekilinin itiraz dilekçesi, itirazın teknik inceleme gerektirmesi ve davalı sigorta şirketinin savunma hakkının da bu suretle kısıtlanmaması açısından bu defa teknik üniversiteden atanacak bilirkişi kurulu marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiş olup,
Davalı … Sigorta vekili tarafından 16/03/2016 tarihli beyan dilekçesi ile davacı ile aralarında sulh protokolü imzalandığını belirttiği, mahkememizin 05/04/2016 tarihli duruşmasında davacı vekilinin maddi tazminat yönünden …. Sigorta’nın yapmış olduğu ödeme doğrultusunda maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden feragat ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizin 16/03/2016 tarihli duruşmasında dava davalı … Sigorta yönünden ayrılmıştır.
Mahkememizin 24/05/2016 tarihli duruşmasında Manevi tazminat talebinin takdirine esas olmak üzere davacının maluliyet oranının, efor kaybının tespiti açısından dava dosyasının ATK’ya gönderilmesine, karar verilmiş olup Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24/10/2019 tarihli raporda; Azeri uyruklu, 15/10/1987 doğumlu …’un 23/06/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak Gr1 II (1……..35)A %39, Gr1 XII (32b……5) A %9,Balthazard formülüyle hesaplandığında; 44,4, E cetveline göre %42.2 (yüzdekırkikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının 23/06/2012 tarihli trafik kazasındaki yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemi amacıyla kazaya karışan … plaka plakalı aracın şoförü ve maliki aleyhine bu dava açmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur ve maluliyet yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Kusur bilirkişi tarafından düzenlenen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 09/10/2015 tarihli raporda; Sürücü …’ın % 20 (Yüzde Yirmi) oranında kusurlu olduğu, Yaya ….’un % 80 (Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24/10/2019 tarihli raporda; Azeri uyruklu, 15/10/1987 doğumlu ….’un 23/06/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak Gr1 II (1……..35)A %39, Gr1 XII (32b……5) A %9,Balthazard formülüyle hesaplandığında; 44,4, E cetveline göre %42.2 (yüzdekırkikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Teknik incelemeye göre belirlenen bu iş göremezlik raporuna mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında maddi tazminat talepleri yönünden tüm davalılar açısından feragat ettiğini beyan etmiştir. Bu sebeple maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalılar … ve … yönünden açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca toplam alınması gereken 819,72 TL karar harcından, dava açılırken alınan 426,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 392,77 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 455,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri( ATK fatura ücreti, bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 1.535,20 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %10′ u olan 153,52 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5- Kabul edilen Manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza