Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1164 E. 2020/634 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1164
KARAR NO : 2020/634

DAVA : Tapu İptali – Alacak
DAVA TARİHİ : 23/06/2008
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 21/09/2006 tarihli dava dilekçesiyle davalılardan … Ltd. Şti. ile 08/03/1998 tarihli sabit fiyatlı konut satış sözleşmesi imzaladıklarını, …. ili …, … Köyü … pafta … parselde … Blok … nolu 143 m2 lik dairenin taahhüt edildiğini, toplam 9.780,00 TL ödemeyi zamanında yaptıkları halde dairenin teslim edilmediğini, limited şirketin inşaat faaliyetlerini yürütmek üzere … Konut Yapıl Kooperatifini kurduğunu, inşaat faaliyetlerinin bir süre askıya alındığını, daha sonra kooperatifin isminin … Konut Yapı Kooperatifi olarak değiştirildiğini, inşaatların devam ederek bugünkü duruma geldiğini, davacıları ve bu durumda olan birçok kişiyi kooperatif üyesi yaptığını,kanun ve sözleşmeye aykırı olarak 30-40.000,00 TL lik ek ödeme talebinde bulunduğunu, şikayet üzerine Bakanlığın limited şirket ile sözleşme yapanların kooperatif üyeliğine kabul edilmeleri kararının verildiğini, bu hususların 19/08/1996 tarihli … ve 15/10/1997 tarihli …. sayılı inceleme raporlarında belirtildiğini, … Ltd Şti nin inşaatları 31/08/1999 yılına kadar teslim edeceğini, her tam ay için 58.000,00 TL kira bedeli ödemeyi vaat ettiğini, daire sahiplerinin kendi aralarında yeni bir yönetim kurarak inşaat faaliyetlerine devam ettiklerini, kendilerinin müracaat ettiklerinde ise bir takım gerekçelerle üyeliğe kabul edilmediklerini, fahiş ödeme taleplerinde bulunduklarını, bu davranışın dürüst davranma kuralına aykırı olduğunu, M.K.2 maddesi çerçevesinde hakkın kötüye kullanılması olacağını, bu sebeplerle …. Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduklarını hükmen tescilini, olmaması halinde ödenen 9.780,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini dava ve talep etmişlerdir.
Davalı. … Konut Yapı Kooperatifi vekili 27/11/2006 tarihli cevap dilekçesi ile , davacının kooperatif üyesi olmadığını, herhangi bir ödemede bulunmadığını, 08/03/1998 tarihinde … Ltd. Şti. ile satış sözleşmesi yaptığını, tüm ödemelerini de bu şirkete yaptığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, alacak ve tazminat davasının … Ltd. Şirketine karşı açılması gerektiğini, davacının kooperatif üyeliğine giriş şartlarının hiçbirisini yerine getiremediğini, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının da bu konuda bir yetkisinin olmadığını, esasen şirketle yapılan ortaklık teminine ilişkin sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu tesbit ettiğini, davacının kooperatife bir başvurusunun olmadığını, kooperatife intikal etmiş bir malvarlığının da bulunmadığını, açılmış bulunan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı … Sınai Ürünleri Üretim ve Paz. Ltd. Şirketinin 06/12/2006 havale tarihli cevap dilekçesi ile, inşa edilecek meskenlerin başlangıçta şirket tarafından üstlenildiğini, kooperatifin verdiği yetkiye dayanarak pazarlanıp satışın gerçekleştirildiğini, yapılan sözleşmeler ile ödemelerin şirkete yapıldığını, daha sonra mevzuat hükümleri gereği işin sona erdirilmesi zorunda kalındığını, konut alımına ait taahhütlerin davalı kooperatife geçtiğini, müşteri isimlerinin davalı kooperatife bildirildiğini, bir kısım müşterinin üye kabul edildiğini, daha sonra bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, alınan nakitlerin kooperatife intikal ettirildiğini, tescil talebinin muhatabının kooperatif olduğunu, davacının BK. 106-108 maddeleri gereğince sözleşmeyi feshetmemişse uğradığı zararı talep edebileceğini, davacının böyle bir tercih beyanının bulunmadığını, dava tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte alacağın talep edilebileceğini, açılmış bulunan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacının davalı olan şirket ile 08/03/1998 tarihli sözleşme yaptığı, sözleşmenin sabit fiyatlı konut satış sözleşmesi olduğu, 6.245.100.000 TL ödeneceğinin yazılı olduğu, davacının davalı olan kooperatifin pay defterinde kayıtlı oduğuna dair bir iddasının bulunmadığı, davacı ile davalı şirket arasında sözleşme yapılmış olmakla beraber davalı şirketin faaliyet alanı itibari ile yapı kooperatifi inşaatı yapmak ve pazarlamak, yapı kooperatifine ortak temin etmek yetkisinin bulunmadığı, davaya konu taşınmazın kayden davalı kooperatife ait olduğu, davalı şirketin dava konusu taşınmaz ile ayni bir ilişkisinin bulunmadığı , davacı tarafından miktarı ,tarihi, bedeli açıklanan ödemelerin ilk olarak davalı şirkete yapıldığı tartışmasızdır.
Taraflar arasında asıl tartışma konusu olan husus ise davalı şirkete yapılan ödeme nedeniyle davalı kooperatife ait konutun davacılar adına tescilinin talep edilip edilemeyeceği, tescil talebinin mümkün olmaması halinde sözleşme gereği yapılan 9,780,00 TL lik ödemenin tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dava niteliği itibari ile davalı şirkete konut bedeli ödeyen davacının davalılara yönelik açtığı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde konut için ödenen bedelin iadesine yöneliktir.
Kooperatifler Kanunu 23. maddesi gereği ortaklar hak ve yükümlülükler açısından eşittirler.Davacının sabit fiyatlı ortaklığının bulunduğunu iddia edebilmesi için bu konuda genel kurulda alınmış karar bulunmalıdır. Böyle bir karar dahi bulunmadığı halde davacının davalı kooperatife ortak olduğunu,davalı şirkete bedel ödediğini ileri sürüp bu bedele dayalı olarak davalı kooperatif adına kayıtlı daire ile ilgili tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel talep etmesi hukuken mümkün görülemez .
Yine yapılan bilirkişi incelemesine göre davacı tarafından ödenen bedelin davalı kooperatif hesaplarına girdiğine veya bu miktarın kullanıldığına ilişkin kooperatif defter ve kayıtlarında hiçbir bilgi ve belge bulunmamaktadır.O halde kooperatifin sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemez.
Davalı olan kooperatif, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu gereği kar gayesi güden bir kurum değildir.Bu nedenle kooperatifin kar sağlayacak şekilde daire satışı yapması da mümkün bulunmamaktadır. Davacının dayanmış olduğu sözleşmenin ise davalı kooperatif açısından bağlayıcılığı ise tartışmalıdır.Zira davacının dayandığı sözleşme davalı kooperatifin yetkilisinin imzasını ve kaşesini taşımadığı gibi iddia edilen sözleşmenin kooperatif ortaklık sözleşmesi dahi olmadığı açıktır.Kaldı ki kooperatif ortaklık sözleşmesi yapılsa dahi bir şahsın kooperatif ortaklığına kaydı 1163 sayılı K.K. 59. maddesi gereği sadece yönetim kurulu tarafından yapılabilir.Oysaki böyle bir yönetim kurulu kararının varlığı iddia edilmediği gibi yapılan bilirkişi incelemesine göre böyle bir kayda dahi rastlanmış değildir.Hal böyle iken davalı şirketin, davalı kooperatif ortaklığına üye alabilmesi, kooperatif adına ortaklık sözleşmesi yapabilmesi Kooperatifler Kanununa aykırıdır. O halde kooperatif aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının , yine kooperatif uhdesine geçmiş bedel olmadığından bedel iadesi davasının dahi reddi gerekir
Yine davacının iddiası ve davalı şirketin beyanına göre davacının …. Blok … nolu daire için davalı şirkete konut satışına yönelik bedel ödediği tartışmasızdır.Ne var ki TMK m. 766, B.K. m.213 ve Tapu Kanunu m. 26. gereği gayrimenkul satışı için resmi sözleşme yapılması şart olup bu şart geçerlilik şartı niteliğindedir. Bu niteliği taşımayan sözleşmelerin gayrimenkul mülkiyetinin intikalini sağlayabilmesi hukuken mümkün değildir. Bu nedenle davacının davalı şirkete yönelik olarak açtığı tapu iptal ve tescil talebi kabul edilemeyeceği gibi davalı şirketin dava konusu gayrimenkulun maliki olmaması karşısında davacının talebi kabul edilse dahi hükmün infazı fiilen mümkün olamayacaktır.
Elbette hukuken geçersiz bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın haksız zenginleşme kurallarına göre çözümlenmesi, tasfiye edilmesi mümkündür. Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından diğerinin mal varlığına kayan değerin iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır.Denkleştirici adalet ilkeleri ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi malvarlığını arttıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. O halde davacının, davalı şirkete ödediği bedeli sözleşmenin nisbiliği kuralına göre davalı şirketten talep etmesi hukuka ve hakkaniyete uygundur.Yine ödenen bedellere, ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere yasal faiz işletilmesi de denkleştirici adalet ilkesinin, en önemlisi “gasbeden daima temerrüt halindedir” ilkesinin doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir.
Mahkememizin … esas sayılı, … karar sayılı 10/11/2009 tarihli kararı Yargıtay tarafından bozularak mahkememize tevzi olup, … Esas numarasına kaydedilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmış ve bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/03/2019 tarihli raporda; davacının davalı şirket ile tanzim ettiği toplam tahsilatın 703.222.151.000 TL olduğunu, kooperatifin mal varlığına intikal eden inşaat nedeniyle davalı şirket tarafından yansıyan katkı miktarının 303.154.428.396 TL olduğunun maliye baş kontrol raporu ile tevsik edildiğini, davalı şirketin iştirakçilerden topladığı ancak kooperatife devir edilmeyen 18.222.151.000 TL’nin şirketin uhdesinde kaldığının gelir baş kontorörlüğünün 17/06/1999 tarihli inceleme raporu ile tespit edildiğini, tarafların 08/031998 tarihli sözleşmenin davalı şirket ile kooperatif arasındaki sözleşmelerin 31/12/1997 tarihinde yapılan feshi ve işlerin tasfiyesinden sonra tanzim edildiğini ve bu nedenle davacının davalı şirketin davalı kooperate ortak kaydettirdiğini iştirakçilerinden olamayacağı gibi davacının davalı şirket yaptığı ödemelerin kooperatife aktarılmadığının muhasebe defterleri ile tespit edilmesi nedeniyle davacı ödemelerinin kooperatif inşaatlarınnı yapımında kullanılmadığının kabul edilmesi gerekeceğini, davacının davaya dayanak gösterdiği sabit fiyat garantili konut satış sözleşme tarihinin 08/03/1998 olması nedeniyle davacıdan tahsil edilen bedellerin davalı kooperatifin mevcut inşaatların yapımında kullanılmak üzere davalı kooperatife hiç aktarılmadığının vergi incelemelerine havi kontrol raporu ile de teyit edildiğini, davalı …nın davalılar …. ve …’e 10.011.007.500 ETL borçlu olduğunu, bu tutara dahil olması gereken 2 adet 58,00 YTL’lik kira alacağının tahakkukunun eksik yapılması sebebi ile ilave dilmesi gerektiğini, eksik yapılan kira tahakkuklarınn yapılması halinde davalı … nın davacılar …. ve …’e 10.127,01 YTL borçlu olacağını, davacı ile davalı … şirketi arasında sabit fiyat garantili konut satış sözleşmesinin yapılması nedeniyle davacının bu sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerin yerine getirilmesini ve bu sözleşmeden kaynaklanan tüm alacakların tahsilini davalı … şirketinden sebepsiz zenginleşmeye göre tahsilini talep edebileceğini, dolayısıyla TBK m.80/2 hükmü dikkate alınarak sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği an olan 11/03/1998 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiği kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazlar sonucunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış olup, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 03/06/2020 tarihli ek raporda; kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde kök raporu tekrar ettikleri görülmüştür.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan 25.03.2019 tarihli kök ve 03.06.2020 tarihli ek rapor, ödeme miktarı ve ödeme bedellerine ilişkin dilekçe, dayanak makbuzlar gözetildiğinde davacının davalı şirkete ödemiş olduğu ve ödendiği tartışma konusu bulunmayan miktarların bulunduğu, bu miktarın 10.127,01 TL olduğu anlaşılmış ve bu miktar mahkememizce kabul edilmiştir.
Ancak, mahkememizin … esas sayılı, … karar sayılı 10/11/2009 tarihli kararı sadece davalı şirket tarafından temyiz edildiğinden ve bozma öncesindeki hüküm ve miktarın davalı şirket lehine olduğu ve usuli müktesep hak oluşturduğu görülerek 05/11/2008 tarihli rapordaki miktarlar esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan 05/11/2008 tarihli rapordaki ödeme tarihleri itibari ile geçerli olan TL değeri dikkate alınarak ve miktarların ödeme tarihindeki itibari değerleri gözetilerek 2.644.989,00 TL’nin 09/03/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/04/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/05/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/06/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/09/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/10/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/11/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/12/1998 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/01/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/02/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/03/1999 tarihinden,231.300,00 TL nin 08/04/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/05/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/06/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/07/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/08/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/09/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/10/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/11/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/12/1999 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/01/2000 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/02/2000 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/03/2000 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/04/2000 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/05/2000 tarihinden, 231.300,00 TL nin 08/06/2000 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine ve davalı kooperatife yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı kooperatife açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davalı şirkete karşı açılan davanın kabulü ile ödeme tarihleri itibari ile geçerli olan TL değeri dikkate alınarak ve miktarların ödeme tarihindeki itibari değerleri gözetilerek 2.644.989.300 TLnin 09/03/1998 tarihinden, 231.300.000TL nin 08/04/1998 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/05/1998 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/06/1998 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/09/1998 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/10/1998 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/11/1998 tarihinden, 231.300.00 TL nin 08/12/1998 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/01/1999 tarihinden, 231.300.00 TL nin 08/02/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/03/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/04/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/05/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/06/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/07/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/08/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/09/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/10/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/11/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/12/1999 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/01/2000 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/02/2000 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/03/2000 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/04/2000 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/05/2000 tarihinden, 231.300.000 TL nin 08/06/2000 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
-Hükümdeki para miktarlarının eski paralar olarak (6 sıfır atılmış ) şirketten tahsili ile işlemiş yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine,
3-Davanın davalı şirket yönünden kabulü nedeniyle alınmasını gereken 668,07 TL harçtan peşin ve hükümle birlikte alınan toplam 455,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 212,97 TL harcın davalı şirketten alınarak hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafından harcanan 132,03 TL harcın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine ,
4-Davacının davasının davalı şirket yönünden kısmen reddi nedeniyle (Bozmadan önceki hükmün davacı tarafça temyiz edilmemesi ve davalı şirket lehine usuli müktesep hak oluşturması sebebiyle) davalı şirket lehine A.A.Ü.T gereği takdir edilen 1.352,52 TL’ nin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
5-Davacının davasının davalı şirket yönünden ,kısmen kabulü nedeniyle davacı lehine A.A.Ü.T gereği takdir edilen 3.400,00 TL ücretin davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine
6-Davacının davasının davalı kooperatif yönünden reddi nedeniyle davalı kooperatif lehine A.A.Ü.T gereği takdir edilen 3.400,00 TL ücretin davacıdan alınarak davalı kooperetife ödenmesine
7- Davacı tarafından bozmadan önce harcanan 1.184,90 TL yargılama gideri ve bozmadan sonra harcanan 2.416,50 TL olmak üzere toplam 3.601,40 TL’ nin % 86 kabul oranına isabet eden 3.097,20 TL’sinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Davalı şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı kooperatif tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı kooperatif vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır