Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/115 E. 2022/138 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/115 Esas
KARAR NO : 2022/138

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/12/2013
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris …..’un Basın Ekspres yolu emniyet şeridinde durmakta iken davalı …..’ya ait davalı …..’ın sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı ….. motorsikletin çarpması sonucu yaralanarak kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, motorsikletin diğer davalı … SİGORTA AŞ’ye …. nolu poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 25/12/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen …..’un eşi ve müşterek çocukları için toplam 10.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca yapılan hastane ve sair masrafların kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacılara iadesine, araç sahibi davalı ….. ile araç sürücüsü davalı …..’dan toplam 40.000TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın işbu dava ile ….. plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Zorunlu Mesuliyet Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından sigortalı ve kazaya karışan ….. plakalı araca ilişkin Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olması, poliçede yer alan teminat tutarının müvekkil şirket tarafından doğrudan davacıya ödeneceği anlamını taşımadığını, davacılar tarafından araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, Gercüş Asliye Ceza Mahkemesinin …. talimat sayılı 12/06/2013 tarihli duruşmasında sigortalı araç sürücüsü ….., ”maktul yayanın geçmesi yasak olan otobandan geçtiğini veyan ettiğini ve kendisine yaklaşan bir arabadan kaçmak için motorunun önüne atladığını” beyan ettiğini, dava konusu kazanın ardından düzenlenen trafik kaza tespit tutanağından da tespit edilebileceği üzere müteveffanın otobanda karşıya geçmek üzere iken kazanın meydana geldiğinin anlaşılabildiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, dosyanın kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesini talep ettiklerini, davacıların destekten yoksun kalma taleplerinin yanı sıra hastane ve sair masraflarını müvekkil şirketten talep edemeyeceğini, davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacının desteği olduğunu ispatlaması gerektiğini, davacıların müteveffanın ölmeden önce kendilerine devamlı ve düzenli olarak ne miktarda ve ne şekilde baktığını ispat etmesi gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde tazminat hesabı hazine müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüer vasıtasıyla yapılması gerektiğini, tarafların mali içtimai duruş araştırması yapılmasının ardından davacıların refahta olması, SGK’dan bağlanmış bir gelir ve alacağı mevcut ise destek kaybının olmadığı veya çok sınırlı olacağının kabulünün zorunlu olduğunu, her durumda müvekkil şirketin sorumluluğunu poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle zarar görenlerin birden fazla kişi olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, tazminata hükmedilmesi halinde dahi müvekkil şirket davacının talep ettiği gibi kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile değil dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın ATK Trafik İhtisas dairesine gönderilmesine, hesaba ilişkin inceleme yapılmasına karar verilmesi durumunda dosyanın Hazine Müsteşarlığı’na kayıtlı aktüer bilirkişisine gönderilmesine, dava konusu kaza sebebiyle araç sürücüsü/işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar tarafından ikame edilen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının her iki tarafın kusuruyla meydana geldiğini, emaneten motosikletin komşusu …..’ a verildiğini, bu kişinin kazaya yaptığını, …..’ trafik kurallarına uygun giderken aniden …..’ un önüne çıktığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabul edilmediğini ve davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 30.01.2015 tarihli raporda;
“Tüm dosya kapsamı, Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosya içeriğine ait fotokopiler, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup; Davaya konu olayda ehliyetsiz sürücüye sipariş götürmek üzere görev verip motosikleti kullanması için teslim eden işyeri yetkilisinin de kusuru bulunduğu görülerek aşağıdaki kanaate varılmıştır;

A) Davalı sürücü ….. idaresindeki motosiklet ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, seyrini kendi seyir şeridi içinde kalacak şekilde sürdürmeye özen göstermeyip emniyet şeridini de kullanacak şekilde seyrine devam ettiği, sağ ilerisinde emniyet şeridi içinde park halinde bulunan kamyonetin şoför mahallinden emniyet şeridi içine inmiş bulunan yayaya karşı zamanında gerekli fren direksiyon tedbirlerine başvurmadan yayaya çarptığı olayda asli derecede kusurludur.
B) Davalı sürücüye sipariş götürmek üzere görev veren işyeri yetkilisi, işyerinde garson olarak çalışmakta olan ve sürücü belgesi bulunmayan davalıya, bu duruma rağmen sipariş götürmesi için görev verip kullanması için motosiklet teslim ettiği olayda tali derecede kusurludur.
C Müteveffa ….. olay mahallinde emniyet şeridi içine park ettiği aracından inip burada beklemeye başladığı sırada geriden gelmekte olan trafiğe ilişkin kendi can güvenliği açısından gerekli kontrolleri yapmadığı, emniyet şeridinin yola yakın tarafında bulunmakta iken yaklaşan motosiklete karşı yeterli korunma tedbirine başvurmadığı olayda tali derecede kusurludur.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Davalı …..’ın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu,
B) Davalı sürücüye motosiklet teslim eden işyeri yetkilisinin %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu,
C) Müteveffa …..’un %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
” rapor altına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 21/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı eş ….’un nihai ve gerçek maddi zararının 41.296,30 TL olduğu, davacı çocuk …’un nihai ve gerçek maddi zararının 11.934,88 TL olduğu, davacı çocuk … ‘un nihai ve gerçek maddi zararının 6.843,41 TL olduğu, davacı ….’un nihai ve gerçek maddi zararının 4.976,51 TL olduğu, davalı sigorta şirketi dışında kalan davalıların davacıların maddi zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, temerrüt başlangıç tarihinin 25.12.2012 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 26/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacı …..’un ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararının %96 oranında karşılandığı ve ödemenin yeterli sayılması gerekeceği, güncel verilere göre davacı …..’un nihai ve gerçek maddi zararının 261.196,84 TL olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre ….’un nihai ve gerçek maddi zararının 261.196,84 TL olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacı ….. …..’un ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararın %61 oranında karşılandığı ve ödemenin yetersiz sayılması gerekeceği, güncel verilere göre davacı …..’un nihai ve gerçek maddi zararının 41.709,49 TL olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacı …..’un ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararının %65 oranında karşılandığı ve ödemenin yetersiz sayılması gerekeceği, güncel verilere göre davacı ….’un nihai ve gerçek maddi zararının 28.673,58 TL olduğu, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacı …..’un ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararının %98 oranında karşılandığı ve ödemenin yeterli sayılması gerekeceği, güncel verilere göre davacı …..’un nihai ve gerçek maddi zararının 7.683,29 TL olduğu, temerrüt faiz başlangıcının davalı sürücü ve işleten yönünden 28/12/2012 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Yargılama sırasında davacılar tarafından, davalı sigorta şirketine açılan maddi tazminat davası yönünden sulh olmaları sebebiyle feragat edilmiştir.
Davacı tarafça 30.11.2021 harç tahsil tarihli ıslah dilekçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu, ceza yargılaması dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, 25/12/2012 tarihli trafik kazasındaki murisleri …..’ un vefatından dolayı destekten yoksun kalma (maddi tazminat) ve manevi tazminatlarının tazmini amacıyla kazaya karışan aracın şoförü – işleteni ve sigortalayan sigorta şirketi aleyhine bu dava açmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından, Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür. Kazanın, poliçe döneminde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 30.01.2015 tarihli raporda; davalı …..’ın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu, davalı sürücüye motosiklet teslim eden işyeri yetkilisinin %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu ve Müteveffa …..’un %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dosya içerisine celp edilen ceza mahkemesi hükmü de dikkate alınarak, buna göre belirlenen kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Hesap bilirkişi …..’ tan alınan 26/07/2021 tarihli raporda; belirlenen kusur oranına göre, davacıların hak ettiği destekten yoksun kalma tazminatları hesaplanmıştır. Buna göre yapılan hesaplamaya, dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Dava sırasında, davalı sigorta şirketi yönünden açılan maddi tazminat davasından feragat edilmesi sebebiyle davalı sigorta şirketi yönünden açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacılar ….. ve ….. yönünden yargılama sırasında maddi tazminat istemleri davalı sigorta şirketi tarafından tamamıyla giderilmesi ve yapılan ödemelerin yeterli olması sebebiyle bu davacılar yönünden açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Diğer davacılar ….. ve ….. yönünden yapılan ödemeler yetersiz olması sebebiyle yapılan ödemeler mahsup edilerek, tazminat miktarları belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana ve yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davalı sigorta şirketi yönünden açmış olduğu davasının FERAGAT nedeni ile REDDİNE,
2-Davacılar ….. ve ….. yönünden yargılama sırasında maddi tazminat istemleri davalı sigorta şirketi tarafından tamamıyla giderilmesi sebebiyle bu davacılar yönünden açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-41.709,49 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….. …..’a verilmesine,
4-28.673,58 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ….. …..’a verilmesine,
5-Davacıların manevi tazminat davasının KABULÜ İLE
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …..’a verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ….. …..’a verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ….. …..’a verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …..’a verilmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 7.540,26 TL karar harcından, dava açılırken ve ıslah ile alınan toplam 6.478,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.061,36 TL harcın davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
7- Davacılar tarafından dava açılırken ve ıslahla yatırılan toplam 6.506,95 TL harcın davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8- Dosya içerisinde görev alan bilirkişi …..’ a bilirkişi ek rapor ücreti ödenmediği görülerek, 250,00 TL bilirkişilik ücretinin davacı gider avansından alınarak ödenmesine,
– Davacı tarafından yapılan / yapılacak yargılama giderleri( ATK rapor ücretleri, bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 2.527,10 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren %30′ u olan 758,13 TL’ nin davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve bilirkişi ücreti ödendiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)

9- Kabul edilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.949,80 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
10- Reddedilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.949,80 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara (sigorta şirketi dışındaki davalılar) VERİLMESİNE,
11- Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza