Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1093 E. 2018/123 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1093
KARAR NO : 2018/123

DAVA : Şirket Hisse Devir Sözleşmelerinin Hukuki Ehliyet Yokluğundan Hükümsüzlüğünün Tespiti
Şirket Ortaklar Kurulu Kararının Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 14/11/2014
BİRLEŞEN DAVA : Hisse devir sözleşmelerinin muris muvazaası nedeniyle iptali.
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 13/01/2015
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde; müvekkilinin murisi babaannesi olan …’ın … tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak eşi … … ile çocukları …, … ve kendisinden önce vefat eden çocuğu … ….’ın çocukları … ve …’ın mirasçı olarak kaldıklarını, murisin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı ….Ltd. Şirketinin ortağı olduğunu tespit ettiklerini, murisin şirketteki 1/2 payının 21.600,00- TL lik kısmını Bakırköy … Noterliğinin 15.03.2013 tarih ….yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile 966,00- TL lik kısmını ise aynı noterliğin 20.03.2013 tarih …yevmiye sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesiyle davalı …’a devrettiğini, bu devirden sonra şirketin 20.03.2013 tarihinde alınan ….sayılı ortaklar kurulu kararında da muris adına vekaleten kurula davalı …’ın iştirak ettiğini, murisin hisse devrini yaptığı tarihte 87 yaşında olup 2001 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucunda konuşma ve yürüme yetisini kaybettiğinin hastane kayıtları ile sabit olduğunu, murisin vefatından bir yıl önce hukuki ehliyetini kaybettiğini ve yapılan işlemlerin mali ve hukuki sonuçlarını kavrama yeteneğinin olmadığını, buna rağmen oğlu olan davalı …’ın geçersiz vekaletnameye dayalı olarak yapılan işlemlere ve satışa onay vermesi için ortaklar kuruluna katıldığını ve ehliyetsiz olan muris adına hukuksuz işlemler yaptığını, yapılan işlemlerin diğer mirasçılara şirketten doğan hakların intikalini önlemek ve murisin olası ölümünde şirket kayıtları üzerinde ortak olduğunun ortaya çıkmasının engellenmesi olduğunu, ayrıca geçersiz vekaletnameye istinaden yapılan hukuki işlemler nedeniyle müvekkilinin cezai şikayet hakkını saklı tuttuklarını, murisin hukuki işlem yapma ehliyeti ve ayırtım gücünün bulunmadığının sabit olduğunu ileri sürerek, muris …’ın ….Ltd. Şirketindeki 1/2 oranındaki ortaklık payının davalılardan …’a devrine ilişkin Bakırköy … Noterliğinin 13.03.2013 tarih ….sayılı hisse devir sözleşmesi ile aynı Noterliğin 20.03.2013 tarih ve …sayılı hisse devir sözleşmesinin murisin ehliyet yokluğundan dolayı hükümsüz olduğunun tespitine, yine şirketin Bakırköy ….Noterliğinin 20.03.2013 tarih ….sayılı onaylı ortaklar kurulunda hukuki ehliyeti olmayan müvekkilinin murisi … adına vekaleten işlem yapılarak alınan ortaklar kurulu kararının da hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili asıl davada cevap dilekçesinde; öncelikle müvekkilinin ikametgahı …, diğer davalının adresinin de Büyükçekmece olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davaya konu sözleşmelerin tarafı olmadığını, ….Ltd. Şirketi’nin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin davanın şirkete karşı açılması gerektiğini, bu sebepten dolayı müvekkiline karşı dava açılamayacağından açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, ayrıca açılan davada hükümsüzlüğü talep edilen hisse devir sözleşmelerinin bedeli üzerinden harç yatırılması gerektiğini, müteveffa … … ‘ın ….Eğitim ve Araştırma Hastanesi ….Kamu Sağlığı Merkezinden akli melekelerinin yerinde, hukuki ehliyete haiz ve tasarrufa ehil olduğuna ilişkin 20.02.2013 tarihinde rapor alındığını, aynı gün Bakırköy …Noterliğinden düzenlenen 20.02.2013 tarih …yevmiye sayılı vekaletnamenin düzenlendiğini, bu vekaletnameye istinaden müvekkili tarafından davaya konu sözleşmelerin imzalandığını, davacının müteveffanın 2001 yılında geçirmiş olduğu beyin kanaması sonucu konuşma ve yürüme yetisini kaybettiği yönündeki beyanlarının doğru olmadığını, dava dilekçesinde müteveffanın vefatından bir yıl önce hukuki ehliyetini kaybettiğinin iddia edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için bu iddianın doğru olduğu kabul edilecek olsa dahi …’ın … tarihinde vefat ettiğini, bir yıl geriye gidildiğinde tarihin 14.07.2013 olduğunu ki bu tarih dava konusu hisse devir işlemlerinin yapıldığı tarihten 4 ay sonraya tekabül ettiğinden davacı iddialarının doğru olmadığının kendi beyanları ile sabit olduğunun anlaşıldığını, kaldı ki dava dışı …. Ltd. Şirketinin sürekli zarar eden bir firma olup, müteveffanın şirketteki hisse oranının % 17 olduğunu, bunun 135.000,00- TL sermayeli şirketin 22.566,00- TL sermayesine denk geldiğini, şirket hisselerinin şirketin bulunduğu taşınmazda akaryakıt istasyonu işletmek amacıyla devralındığını, yapılan hisse devrinden sonra … Ofisi A.Ş ile davalı … arasında 10 yıllık kira sözleşmesi imzalanarak … ailesinin gelir sahibi olmasının sağlandığını, hepsinden önemlisi ise … ile imzalanan başka bir sözleşme ile 10 yıllık kira sözleşmesinin bittiği tarihte hisselerin iade edileceği ve işyerinin boşaltılarak iade edileceğinin kararlaştırıldığını, bu durumun hisse devrinin hangi amaçla yapıldığını açık bir biçimde ortaya koyduğunu belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini, husumet itirazının kabulü ile davanın husumet yönünden reddini, eksik yatan harcın tamamlanması için davacı yana kesin süre verilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili asıl davada cevap dilekçesinde; müvekkilinin ikametgah adresinin … Mah. … Sok. No:…/İSTANBUL olup, yapılan tebligatın yasaya aykırı olduğunu, tebligatın müvekkilinin ara sıra uğradığı çiftlik evine gönderildiğini ve muhtara teslim edildiğini, çiftlik evinde yapılacak tadilat nedeniyle bir çalışanını oraya göndermesi sonucunda müvekkilinin 15.12.2014 tarihinde tesadüfen tebligattan haberdar olduğunu, noter huzurunda düzenlenen hisse devir sözleşmesinin hukuki ehliyet yokluğundan bahisle hükümsüzlüğünün tespiti için açılan davanın ilgili noterliğe açılması gerektiğinden husumet yokluğu nedeniyle müvekkiline karşı açılan davanın reddinin gerektiğini, ….Ltd. Şirketinin ortaklık payının müvekkiline kanuna aykırı olarak devredildiğine ilişkin iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğunu, söz konusu hisse devir sözleşmelerinin müvekkili … ile Bakırköy …Noterliğinin 20.02.2013 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletnamedeki yetkiye istinaden …’a vekaleten … arasında Noter huzurunda imzalandığını, sözleşmelerin TTK.nun 595 maddesinde belirtilen geçerlilik koşullarını taşıdığını, bu nedenle hisse devirlerinde herhangi bir kanuna aykırılık söz konusu olmadığını, vekilin yaptığı sözleşmenin tarafı olan kişinin vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmemesi ve bilebilecek durumda olmaması halinde, söz konusu sözleşmenin müvekkili açısından bağlayıcı olacağını, bu durumda vekaletin kötüye kullanılmasının vekil ile vekalet veren arasında bir sorun olacağını, müvekkilinin ….Ltd. Şirketine ait hisseleri tacir sıfatı ile akaryakıt istasyonu olarak işletmek üzere bedelini ödeyerek devraldığını, basiretli bir iş adamı gibi kendisinden beklenen gerekli özen ve araştırmaları yaptığını, dolayısıyla yapılan hisse devir sözleşmelerinin vekaletin kötüye kullanılması nedeni ile iptali isteminin müvekkili açısından haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü, husumet itirazlarının kabulü ile davanın husumet yönünden reddini, aksi taktirde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini istemiştir.
Davacı vekili birleşen Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde; müvekkilinin babaannesi olan …’ın … tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak geriye eşi … … ile çocukları …, … ve kendisinden önce vefat eden çocuğu … ….’ın çocukları … ve davacı …’ın kaldıklarını, yapılan araştırmada murisin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …. sicil nosunda kayıtlı ….Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu tespit ettiklerini, murisin bu şirketteki payının Bakırköy …. Noterliğinin 13.03.2013 tarih ve ….sayılı Hisse Devir Sözleşmesi ve aynı noterliğin 20.03.2013 tarih …sayılı Hisse Devir Sözleşmesi ile dava dışı ve şirketin tek sahibi olan …’a devredildiğini, murisin işlem yaptığı sırada 87 yaşında olup önceden geçirdiği beyin kanaması sonucu konuşma ve yürüme yetisini kaybettiğini, buna rağmen oğlu olan …’ın geçersiz olan vekaletnameye dayalı olarak ortaklar kuruluna katıldığını ve muris adına hukuksuz işlemler yaptığını, bu hususta Bakırköy … ATM’nin …. E sayılı dosyasında hisse devir işlemlerinin ve ortaklar kurulunun hükümsüz olduğuna dair tespit davası açıldığını, muris adına hareket eden …’ın şirketin tüzel kişiliğini tek başına ele geçirmek, müvekkilinin miras hakkından yoksun bırakılması amacıyla hareket ettiğini ileri sürerek öncelikle davanın Bakırköy ….ATM’nin … E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, dava konusu şirketin hisselerinin muvazaalı olarak …’a devredilmesi nedeniyle hisse devir sözleşmelerinin iptaline, müvekkilinin muris …’dan intikal edecek hisselerin 1/8’ine tekabül eden payın şirket ortağı olarak müvekkili adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı ….Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; geçersiz vekaletname ile sözleşme imzalanmadığını, müvekkili … ile …’ın taraf olduğu hisse devir sözleşmelerinin Bakırköy…Noterliği huzurunda ve ilgili Noterlikçe Bakırköy … Noterliğinden tanzim ve onaylı 20.02.2013 tarih ve …yevmiye sayılı vekaletname ile muris … adına …’ın şirket hisse devir sözleşmesini imzaya yetkili olduğunun tespiti de yapılarak düzenlendiğini, hisse devir sözleşmelerinin yasada belirtilen bütün geçerlilik koşullarını taşıdığını, kaldı ki huzurdaki davanın ilgili notere karşı açılması gerektiğini, şirket ortaklar kuruluna katılan …’ın geçerli bir vekaletname ile işlemi gerçekleştirdiğini, şirket hisse devri için gerekli olan şirket ortaklar kurulu kararının da tüm geçerlilik koşullarını taşıdığını, davacının diğer davalı …’ın hisse devrini, geçerli bir vekaletname ile yapmış olsa bile işlemi yapmasının asıl amacının diğer mirasçıları miras hakkından yoksun etmek olduğunun iddia ettiğini, müvekkili …’ın tacir sıfatı ile şirketin bulunduğu taşınmazda akaryakıt istasyonu işletmek amacıyla ….Ltd. Şirketi hisselerini devraldığını, bu işlem yapılırken de gerekli özenin gösterildiğini, hisselerin belli bir süre sonra tekrar iade edilmek şartı ile şirket hisse devrinin yapılmasının yaygın bir uygulama olduğunu, hukuk sistemimizde şirket kiralama gibi bir uygulama olmadığı için hisselerin belli bir süre sonra tekrar iade edilmek kaydı ve şartıyla bu işlemin gerçekleştirilmekte olduğunu, davacının iddia ettiği gibi muvazaalı bir işlemin söz konusu olmadığını, şirketin bulunduğu taşınmazın … Ofisi A.Ş tarafından 10 seneliğine kiralandığını, müvekkili …’ın şirketi devralarak taşınmazda … Ofisi A.Ş adına yakıt sattığını, … Ofisi A.Ş’nin tarafı olduğu kira sözleşmesinin bitiminde şirket hisselerinin müvekkilinde kalmasının bir anlamı kalmayacağından şirket hisselerinin iadesi konusunda anlaşmaya varıldığını, 10 yıl sonunda şirketin tekrar murisin mal varlığına dahil edileceğini, ayrıca vekilin yaptığı sözleşmenin tarafı olan kişinin, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması halinde söz konusu sözleşmenin müvekkili açısından bağlayıcı olacağını, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamayacağını belirterek husumet itirazlarının kabulü ile davanın husumet yönünden reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun muvazaa iddiasının ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl dava; limited şirket hisse devir sözleşmelerinin hukuki ehliyet yokluğundan hükümsüzlüğünün tespiti, hisse devirlerinin onaylanmasına ilişkin ortaklar kurulu karanını hükümsüzlüğünün tespiti birleşen dava; şirket hisse devir sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacının muristin intikal eden miras payı oranında davacı adına tespit ve tescili istemlerine ilişkindir.
Her ne kadar davalı … vekili asıl davada yetki itirazında bulunmuş ise de, davanın niteliği itibariyle hisse devrine konu şirketin merkez adresinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan ve dosyadaki ticaret sicil kayıtlarına göre ….Ltd Şti ‘nin adresi …./İSTANBUL olmakla Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili bulunduğundan davalı … vekilinin yetki itirazının reddine, taraf vekillerinin huzurunda ön inceleme duruşmasında karar verilmiştir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmış, bu kapsamda ….Ltd Şti ‘nin tüm sicil kayıtları, ilgili noterliklerden davaya konu hisse devir sözleşmeleri, hisse devir sözleşmelerine dayanak vekaletname yine vekaletnameye ekli muris …’a ait doktor raporu, murisin tedavi gördüğü hastanelerden tüm tıbbi evrakları ( klasörler halinde ) getirtilmiş, davacı tanığı …, davalı tanıkları …, …, … mahkememizde ayrıntılı olarak dinlenmişler, muris …’ın vekaletname düzenlendiği 20/02/2013 , hisse devri yapıldığı 13/03/2013, 20/03/2013 tarihlerinde düzenleme şeklinde vekaletname verme ve şirket hisse devir sözleşmelerini yapmaya fiil ehliyeti bulunup bulunmadığı, akıl sağlığının yerinde olup olmadığı, yapmış olduğu işlemlerin anlam ve sonuçlarını idrak edebilecek durumda olup olmadığı hususlarında…. Kurumu … ….Kurulundan rapor alınmıştır.
…. Kurumu ….Kurulu tarafından düzenlenen 21/07/2017 tarihli raporda; açılan tespit, sözleşmenin iptali davasında muris …’ın vekaletname düzenlediği 20/02/2013, hisse devri yapıldığı 13/03/2013, 20/03/2013 tarihlerinde düzenleme şeklinde vekaletname verme ve şirket hisse devir sözleşmelerini yapmaya fiil ehliyeti bulunup bulunmadığı, akıl sağlığının yerinde olup olmadığı, yapmış olduğu işlemlerin anlam ve sonuçlarını idrak edebilecek durumda olup olmadığı sorulan … tarihinde vefat eden …. kızı 1926 doğumlu … hakkında düzenlenen dava dosyasının tetkikinde; ilk vekaletname düzenleme tarihi olan 20/02/2013 tarihinde….Eğitim ve Araştırma Hastanesi ….Kamu Sağlığı Mrk’nin 20.02.2013 tarih, …. sayılı “Sağ CVA sekeli bulunan kişi iletişime açık, yönelimi tam, dikkat ve hafızası normal sınırlardadır. Düşünce ve algı muayenesinde varsanı ve hezeyan tanımlamamaktadır. Tüm bu muayene sonunda bugünkü tarihle …’ın hukuki ehliyete haiz ve tasarrufa ehil olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde ve….Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ….Kamu Sağlık Merkezi’nin 12/04/2013 tarihli raporunda”Bilinci açık, iletişime giriyor, yönelim ve hafıza muayenesinde bazı aksamalarla uygun düşünce muayenesinde varsanı ve halusinasyon yoktur. …’ın bugünkü tarihle ‘akıl hastalığı veya zayıflığı tespit edilmemiş olup, tasarrufa ehil olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde raporu ile “hukuki ehliyete haizdir” şeklinde raporlarının mevcut olduğu, akit tarihleri olan 20/02/2013, 13/03/2013 ve 20/03/2013 tarihlerinde kendisinin; fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekât serbestîsi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede akıl hastalığı, akıl zayıflığı, bunama hali veya organik defisiter araz saptayacak herhangi bir tıbbi bulgu veya belgeye rastlanmadığı gibi kendisinde mevcut sistemik hastalıkların da fiili ehliyetini etkileyecek mahiyette olmadığı, bu duruma göre; …’ın 20/02/2013, 13/03/2013 ve 20/03/2013 tarihlerinde fiili ehliyetine haiz olduğunun kabulünün uygun bulunduğu oybirliği ile mütalaa olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, vekaletname, limited şirket hisse devir sözleşmeleri, dinlenen tanık beyanları, tıbbi evraklar,…. Kurumu 4…Kurulunun ayrıntılı raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; ibraz olunan mirasçılık belgesine göre davacı …’ın 14/07/2014 tarihinde vefat eden muris …’ın 1/8 pay ile mirasçısı olduğu anlaşılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı ….Ltd. Şti ‘nde muris % 50 pay sahibi iken, bu paylarını dosyada mevcut Bakırköy ….Noterliğinden tasdikli 13/03/2013 tarih ….yevmiye sayılı ve 20/03/2013 tarih …yevmiye sayılı hisse devir sözleşmeleri ile …’a devrederek şirket ortaklığından ayrılmıştır. Bu devir işlemlerini ilgili noterlikte muris adına vekaleten oğlu … gerçekleştirmiştir. Hisse devir sözleşmelerinde dayanak belge olarak Bakırköy … Noterliğinden tanzim ve onaylı 20/02/2013 tarih …yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vekaletname esas alınmıştır. Vekaletname ekinde….Eğitim ve Araştırma Hastanesi ….Kamu Sağlığı Merkezi’nin 20/02/2013 tarih…. protokol nolu Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr….’ın raporu yer almaktadır. Bu rapora göre, 29/06/1926 doğumlu …’ın yapılan psikiyatri muayenesinde sağ CVA sekeli bulunan kişinin iletişime açık, yönelimi tam, dikkat ve hafızasının normal sınırlarda olduğu, düşünce ve algı muayenesinde varsanı ve hezeyan tanımlanamadığı, bugünkü tarihli hukuki ehliyete haiz ve tasarrufa ehil olduğu kanaatine varıldığı tespit edilmiştir. Keza 20/02/2013 tarihli düzenleme şeklindeki vekaletnamede de aynı raporun mahiyeti yazılmıştır. Bu hisse devirleri akabinde ….Ltd. Şti.’nin 20/03/2013 tarihli ortaklar kurulu toplantısında şirket hissedarı …’ın şirketteki toplam % 50 payını …’a devri ile diğer şirket hissedarı murisin eşi olan … …’ın % 50 payını ….’a devrinin kabulüne , devir hususunun pay defterine işlenmesine, şirket müdürlüğüne 10 yıl süreyle şirket ortağı …’ın münferit yetki ile seçilmesine karar verilmiştir. Bu toplantıda ortak …’a vekaleten … toplantıya katılarak toplantı tutanağını imzalamıştır.
Asıl davada, …’ın …ndeki toplam % 50 payının …’a devrine ilişkin 13/03/2013 ve 20/03/2013 tarihli hisse devir sözleşmelerinin murisin hukuki ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti ve belirtilen 20/03/2013 tarihli ortaklar kurulu toplantısında hisse devrinin kabulüne ilişkin kararın yine murisin hukuki ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti talep edilmiştir. Gerek dinlenen davalı tanıklarının samimi anlatımları, gerekse tıbbi evraklara ve raporlara dayanan…. Kurumu ….Kurulunun ayrıntılı raporuna göre, muris …’ın hem vekaletnamenin verildiği 20/02/2013 tarihinde hem de şirket hisse devirlerinin yapıldığı 13/03/2013 ve 20/03/2013 tarihlerinde fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekât serbestîsi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede akıl hastalığı, akıl zayıflığı, bunama hali veya organik defisiter araz saptayacak herhangi bir tıbbi bulgu veya belgeye rastlanmadığı gibi kendisinde mevcut sistemik hastalıkların da fiili ehliyetini etkileyecek mahiyette olmadığı, bu duruma göre; …’ın fiil ehliyetine haiz olduğu tespit edilmiştir.
Davalı olarak gösterilen … hisse devir sözleşmelerini … adına vekaleten imzalamıştır. Bu nedenle vekil sıfatıyla işlem yapan …’a husumet yöneltilmesi usule uygun değildir. Davacı, 20/03/2013 tarihli hisse devir işlemlerinin kabulüne ve pay defterine işlenmesine ilişkin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitini talep etmiş ise de, bu talep yönünden davanın …ne yöneltilmesi gerektiğinden davalıların her ikisinin de pasif husumeti bulunmamaktadır. Davacının hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespiti talebi açısından davalı …’a yönelttiği davada esastan yapılan incelemede, muris … ‘ın gerek vekaletnamenin düzenlendiği tarihte gerekse hisse devir sözleşmelerinin yapıldığı tarihte fiil ehliyeti tam olduğundan bu talebin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada ise, aynı hisse devir sözleşmelerinin muvazaalı olduğu ileri sürülerek iptali ve davacının miras payı oranında tescili istenilmiştir. Ancak dava şirkete karşı açılmıştır. Oysa davanın hisse devir sözleşmelerinin taraflarına karşı açılması gereklidir. Bu nedenle birleşen davada davalı şirketin pasif husumeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında asıl davada; davacının ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin talebi yönünden davalıların her ikisinin de pasif husumeti bulunmadığından bu talebin pasif husumet yokluğundan reddine, davacının, hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitine ilişkin talebi yönünden davalı …’ın pasif husumeti bulunmadığından bu davalı hakkındaki talebin pasif husumet yokluğundan reddine, davacının, hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespiti talebinin davalı … yönünden esastan reddine, birleşen davada; davacının murisi …’ın davalı şirketteki hisselerinin …’a muvazaalı olarak devri nedeniyle hisse devir sözleşmelerinin iptali ve miras payı oranında kendi adına tescili talebinin davalı şirketin pasif husumeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVADA;
a) Davacının ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ilişkin talebi yönünden davalıların her ikisinin de pasif husumeti bulunmadığından bu talebin pasif husumet yokluğundan reddine,
b) Davacının, hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitine ilişkin talebi yönünden davalı …’ın pasif husumeti bulunmadığından bu davalı hakkındaki talebin pasif husumet yokluğundan reddine,
c) Davacının, hisse devir sözleşmelerinin murisin ehliyet yokluğu nedeniyle hükümsüz olduğunun tespiti talebinin davalı … yönünden esastan reddine,
2-BİRLEŞEN DAVADA;
Davacının murisi …’ın davalı şirketteki hisselerinin …’a muvazaalı olarak devri nedeniyle hisse devir sözleşmelerinin iptali ve miras payı oranında kendi adına tescili talebine ilişkin birleşen davada davalı şirketin pasif husumeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
3-ASIL DAVADA;
a)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken iki ayrı dava için 35,90 – TL ve 35,90 TL olmak üzere toplam 71,80 TL maktu karar ve ilam harcından peşin yatırılan 25,20-TL harcın mahsubuna, bakiye 46,60-TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
b) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine yönelik davada her iki davalı yönünden pasif husumet nedeniyle red kararı verilmiş olduğundan davalılar lehine tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
c)Hisse devir sözleşmelerinin hukuki ehliyet yokluğundan hükümsüzlüğünün tespitine yönelik davada davalılardan … yönünden pasif husumet nedeniyle diğer davalı … yönünden esastan red kararı verildiğinden red sebepleri farklı olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan davalı … lehine 2.180,00 TL , davalı … lehine 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
4-BİRLEŞE DAVADA;
a)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 – TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan 384,25-TL harçtan mahsubuna, artan 348,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı şirkete karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından asıl ve birleşen dava için yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından asıl davada sarf edilen 100,00-TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından asıl davada sarf edilen 50,00-TL tebligat masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8- Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacıya velayeten ….’ın , asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin, davalı … vekilinin, birleşen dosyada dahili mirasçı … vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …