Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1092 E. 2018/504 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1092
KARAR NO : 2018/504

DAVA : Hisse Devir Porotokolünden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 14/11/2014
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan hisse devir porotokolünden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 26.10.2009 tarihinde Üsküdar …. Noterliği’nin …. , … , …. yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmeleri ile müvekkillerinin … Güç Sistemleri Servis San. Ve Tic. Ltd. Şirketindeki 33.125,00-TL’ lik hisselerinin 8.125,00-TL’lik kısmını, aynı tarihte yine Üsküdar …. Noterliğinin …. , … ve …. yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmeleri ile … Turizm Tic. Ltd. Şirketindeki 33.125,00-TL’lik hisselerinin 8.125,00-TL’lik kısmını davalı …’ya devrettiklerini, hisse devir sözleşmelerinde belirtildiği üzere her iki şirketin sermayesinin 250.000,00-TL olup, her bir müvekkilinin anılan şirketlerdeki % 3.25 oranındaki payını davalıya devretmiş bulunduklarını, her ne kadar hisse devir sözleşmelerinde payların nominal değer üzerinden devredildiği belirtilmiş ise de, tarafların payların gerçek değeri üzerinden devri yönünde 15.07.2011 tarihinde akdedilen hisse devir protokolü ile mutabık kaldıklarını, ….. Güç Sistemleri Servis San. Ve Tic. Ltd. Şirketinin nevi değişikliği yaparak …. Güç Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş’ne dönüştüğünü, …. Turizm Tic. Ltd. Şirketinin TL, Euro ve USD cinsinden toplam değerlerinin 9.000.000,00-TL olarak kabul edilmesi, şirketlere ait hisselerin % 1 lik değeri olan 90.000,00-TL değerleme dilimlerine uygun olarak 30.000,00-TL, 13.664,94 Euro ve 19.254,22 USD şeklinde satın alınan hisse yüzdesi ile çarpılarak devralanlar tarafından devredenlere ödenmesi yönünde anlaşma sağlandığını, protokolde TL olarak belirtilen hisse devir bedelleri müvekkillerine ödenmiş ise de, USD ve Euro olarak kararlaştırılan bedellerin ödenmediğini, dolayısı ile iki şirkette %3,25 oranda hissesini devreden müvekkillerinden her birinin 13.664,94 Euro X 3.25 = 44.411,00 Euro, 19.254,22 USD X 3.25= 62.576,00 USD olmak üzere davalıdan toplam 133.233,00 Euro ve 187.729,00 USD alacağının bulunduğunu, müvekkillerinin davalıya ihtarname keşide ederek bu bedellerin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde faizi ile birlikte belirtilen banka hesaplarına ödenmesinin talep edildiğini, davalının cevabı ihtarnamesi ile müvekkillerine borçlu olmadığını iddia ederek ödeme yapmayı reddettiğini, hisse devir protokolü uyarınca yapılan ödemelere ilişkin makbuzlarda bu ödemelerin …’nun borcu nedeniyle yapıldığının açıkça belirtildiğini, kaldı ki aksi halde, şirket kâr dağıtmadığı sürece müvekkillerinin alacaklarını tahsil etmesinin mümkün olmayacağını, davalının 22.10.2012 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü ileri sürerek taraflar arasında akdedilen 15.07.2011 tarihli Hisse Devir Protokolünden kaynaklanan 133.233,00 Euro ve 187.729,00-USD alacağının temerrüt tarihi olan 22.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının Euro ve USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılar tarafından her ne kadar taraflar arasında imzalanan 15.07.2011 tarihli Hisse Devir Protokolü başlıklı sözleşme uyarınca müvekkiline bir kısım hisselerin devredildiği ve bu nedenle alacak doğduğu ileri sürülmüş ise de; taraflar arasında imzalanan hisse devir protokolü başlıklı sözleşme uyarınca, sözleşmenin taraflarınca karşılıklı olarak hiçbir hisse devir ve temliki yapılmadığını, davacılar tarafından dosyaya sunulan 15.07.2011 tarihli hisse devir sözleşmesinin tarafları arasında bir çerçeve anlaşma niteliğinde olduğunu, bu nedenle de hisse devrine ilişkin çerçeve sözleşme nedeniyle bir borcun doğumunun söz konusu olamayacağını, davacılar tarafından hisse devir protokolü uyarınca alacaklı oldukları iddiası ile gönderilen Bakırköy…. Noterliği’nin 16.10.2012 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesine cevaben Beşiktaş ….. Noterliği’nin 22.10.2012 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkilinin ödemekle yükümlü olduğu bir borcun bulunmadığının davacılara bildirildiğini, dava dilekçesinde müvekkili ile davacılar arasında 2009 senesinde yapılmış olan hisse devirleri nedeni ile davacıların alacaklı olduğu yönünde beyanda bulunulmuşsa da, hisse devirlerine ilişkin hisse devir bedellerinin tamamının davacılara ödendiğini, bu hususun hisse devirlerine ilişkin noter senetleriyle sabit olduğunu, kaldı ki tüm hukuki sonuçları ile birlikte 2009 yılında tamamlanmış olan bir alım satıma ilişkin fiyatların işlemin tamamlanmasından 2 sene sonra düzenlendiğinin ileri sürülmesinin de mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacılar tarafından hisse devir sözleşmelerine istinaden alındığı ileri sürülen bir kısım tediye makbuzlarının davacıların dava dışı … Güç Sistemleri A.Ş’ye ait malvarlığını zimmetlerine geçirdikleri kanısı uyandırdığından davanın dava dışı … Güç Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş’ye ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; Hisse devir porotokolünden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmış, bu kapsamda davacı tarafça hisse devir protokolü ile tediye makbuzu asılları ibraz edilmiş, mahkememiz kasasına alınmış, dava ve cevap dilekçelerinde belirtilen hisse devir sözleşmeleri Üsküdar …… Noterliği’nden, davacıların ihtarnamesi Bakırköy …..Noterliği’nden celpedilmiş, dava dışı …. Güç Sistemleri San.ve Tic….ile … Tur.Tic.Ltd.Şti’nin sicil kayıtları dosyaya getirtilmiştir.
Davacılar vekili 19/12/2014 tarihli açıklama dilekçesiyle her bir davacı yönünden 44.411,00 Euro ve 62.576,00 USD alacak talep ettiklerini bildirmiştir.
İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için dava dışı …… Güç Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile…. Turizm Ticaret Ltd. Şti. nin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak davacıların 15.07.2011 tarihli hisse devir protokolünden dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacakları var ise miktarlarının tespiti konularında rapor alınmasına karar verilmiştir. Re’sen görevlendirilen bilirkişiler Prof. Dr. …. , Doç. Dr. …, … tarafından ibraz edilen 11/01/2016 tarihli raporda özetle; dava konusunun, davacı ile davalı taraflar arasında 26.10.2009 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmelerine istinaden ödenmediği iddia edilen hisse bedellerinin USD ve Euro kısımlarına ilişkin 13.07.2011 tarihinde imzalanan hisse devir protokolünden kaynaklandığı, iddia edilen 133.233 Euro ve 187.729 USD değerindeki alacağı davalının temerrüde düştüğü 22.10.2012 tarihinden işleyecek devlet bankalarının yabancı para ile açılan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte ödenmesi talebinden ibaret olduğu, davacılar ve davalı yanında dava dışı ortaklardan …. ve ….. tarafından 15.07.2011 tarihli hisse devir protokolünün imzalandığı hususunda bir tartışmanın söz konusu olmadığı, uyuşmazlık konusunun; 15.07.2011 tarihinde imzalanan protokolün, davacı yanca 26.10.2009 tarihinde yapılan hisse devirleriyle alakalı bedellerin nasıl ödeneceğine ilişkin olduğu iddiasına karşın, davalı yanca mezkur protokolün ileride yapılacak hisse devirlerine ilişkin çerçeve anlaşma niteliğinde olduğu yolundaki iddiasından kaynaklandığı; davacıların belirtilen hisse senedi bedellerinin ödenmesini düzenlemek amacıyla yapıldığını iddia ettikleri hisse devir protokolünün noter huzurunda 26.10.2009 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmelerinden 1 yıl 8 ay 10 gün sonra 15.07.2011 tarihinde imzalandığı, şirketin nevi değiştirmesinden sonra ve davanın tarafı olmayan kimseler tarafından da imza edilen 15.07.2011 tarihli Protokolün 2009 tarihli hisse devri ile arasında bir bağ kurulamadığı, dava dosyasına sunulu tüm veriler ile dava dışı şirketlerin ticari defter kayıtları dikkate alındığında ise, dava konusu protokolün imzalayanları bağlamak üzere hisselerinin devri halinde uygulanması düşünülen ve çerçeve protokol niteliğinde görünen bir protokol olarak değerlendirildiği, 26.10.2009 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmelerinde devir bedellerinin nakden ve tamamen ödendiği, tarafların birbirlerini bu devirlerle ilgili olarak ibra ettikleri ve hisse devir sözleşmelerinin taraflarca okunarak kabul ile noter huzurunda imzaladıkları, devirlerin 27.10.2009 tarihinde ortaklar kurulunca onaylanarak pay defterine kaydedilmesine oybirliği ile karar verildiği, bu kararın 11.12.2009 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, 2011 yılında imzalanan hisse devir protokolünün ise, 2009 yılında gerçekleştirilen hisse devrini konu aldığına dair açık veya zımni bir ifade içermemesi karşısında daha hisselerini 26.10.2009 tarihinde devretmiş davacıların, anılan hisseleri devir alan davalıdan, 15.07.2011 tarihli protokole ve anılan protokol tarihinde benimsenen şirket değerlerine dayalı olarak alacaklı olduklarının söylenemeyeceği, ayrıca davacı tarafça dayanak olarak sunulu hisse devir sözleşmelerindeki TL bedellerinin ödemesine ilişikin olduğu iddia edilen tediye makbuzlarının ise, dava dışı …… Güç Sistemleri Servis San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenip düzenlenmediği hususu belirsiz olduğu gibi, anılan tediye makbuzlarda belirtilen ödemelere ilişkin herhangi bir kayda da dava dışı ……. Güç Sistemleri Servis San. ve Tic. Ltd. Şti. ticari defterlerinde rastlanmadığı, sonuç itibarıyla davacıların davalıdan hisse devriyle ilgili bir alacağının bulunduğuna dair somut bir kanıtın bulunmadığı mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu alındıktan sonra davacılar vekili 03/02/2016 tarihli rapora itiraz dilekçesi ekinde e-mail yazışmaları, özel amaçlı sermaye tespit raporu ibraz etmiştir.
Her ne kadar 11/02/2016 tarihli duruşmada davacı yanın tanık dinletme talebinin ve yeni heyetten rapor alınması talebinin reddine, davacı tarafça davalıya yemin teklif edildiğinden davalıya yemin davetiyesi tebliğine karar verilmiş ise de; 21/04/2016 tarihli duruşmada Yargıtay uygulamaları da gözetildiğinde davacının dinlenilme hakkının kısıtlanmaması ve tahkikatın bu suretle genişletilmesinin temini için ara kararlardan dönülmesine karar verilmiş olup, bu kapsamda dayanılan iki faklı sözleşmenin içeriği, düzenlenme nedeni, tarihleri ve birbirleriyle olan ilgileri yönünden tarafların bizzat duruşmada dinlenilmelerine, 2011 tarihli protokoldeki imzalara itiraz olmadığı ve dosyaya sunulan e-mail içerikleri karşısında dayanılan bu belgelerin delil başlangıcı kabul edilerek davacının bu konularla ilgili göstermiş olduğu tanıkların dinlenmesine ve sonrasında rapor alınmasının değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafça mahkeme başkanı ve üye hakimlerin reddedilmesi üzerine ret prosedürünün uygulandığı, dosyanın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D.İş dosyasına gönderildiği, ret talebi ile ilgili Bakırköy ….. ATM’nce reddine karar verildiği, kararın davalı tarafça temyiz edildiği, Yargıtay tarafından onandığı, kesinleşme işlemi yapılarak dosyamızın yeniden mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra verilen ara kararlar uyarınca davacıların 23/03/2017 tarihli duruşmada beyanları alınmıştır. Davalının beyanı ise 22/06/2017 tarihli duruşmada alınmış, aynı duruşmada davacı tanıkları … ile … dinlenmişlerdir.
Tarafların alınan beyanları, sözleşme içerikleri, dosya kapsamı çerçevesinde dava dışı ….. Güç Sistemleri San.ve Tic.A.Ş.’nin 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait ticari defterleri ile bilançoları da incelenerek dayanılan sözleşmelerin birbirleriyle olan bağının araştırılması, 2009 tarihinde yapılan hisse devrine dair sözleşmedeki bedellerin hayatın olağan akışına ve mevcut kayıtlara aykırı olup olmadığı, bu suretle 2011 tarihli protokoldeki devir bedelleriyle ilgili de yapılacak mali-finansal incelemeler sonucunda davacıların devir bedeli alacağı olup olmadığı, var ise ne kadar olduğu hususlarında önceki bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen 30/03/2018 tarihli ek raporda özetle; özel amaçlı tespit raporunda dahi 31/03/2011 tarihi itibariyle raporlanan kaydi öz kaynaklar toplamının 4.011.103,48 TL ile sınırlı olduğu, bunun içerisinde 31/10/2009 tarihli ödenmiş sermayenin üzerine eklenmiş 1.904.719,93 TL’lik arttırılan sermaye payının ödenmiş bölümünün bulunduğu, şirket sermayesinin 3.000.000,00 TL olduğu bir dönemde imzalandığı tartışmasız bulunan 15/07/2011 tarihli protokolün, dayanak aldığı bir çalışmada belirlenmiş 9.000.000,00 TL lik şirket değerinin, dava konusu şirket devirlerinin yapıldığı ve 1 yıl 8 ay 10 gün öncesine isabet eden bir tarihteki ödenmiş sermayesi sadece 250.000,00 TL olan şirket değerini temsil ettiğinin kabulünün finansal yönden anlamlı görünmediği, yapılan mali incelemede kök raporda sunulan kanaati değiştirecek bilgi ve belgeye de rastlanılmadığı, şirketin nevi değiştirmesinden sonra ve davanın tarafı olmayan kimseler tarafından da imza edilen 15/07/2011 tarihli protokolün 2009 tarihli hisse devri ile arasında bir bağ kurulamadığı, dinlenen davacı tanığı …’ın davacıların ortak olduğu …… Jeneratör A.Ş.’nin yeminli mali müşavirliğini yaptığı, diğer davacı tanığı …’un ise ……. Jeneratör A.Ş.’nin mali işlerini yürüttüğü, tarafların ve dinlenilen davacı tanıklarının beyanlarının tanıkların davacı ile ticari ilişki biçimde bulunmaları sebebiyle tanık beyanlarına itibar edilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç olarak daha önce düzenlenmiş kök raporlarında yapılan değerlendirme ve tespitlerin detaylı bir şekilde açıklandığı ve kök rapordaki görüşlerin geçerli olduğu, yapılan değerlendirmede kök rapordaki kanaati değiştirecek bir hususun bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacıların ek rapora itirazları hukuki nitelikte olup mahkememizce değerlendirilebileceğinden davacılar vekilinin yeni heyetten rapor alınmasına yönelik talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı taraf yemin deliline açıkça dayanmış olduğundan ve davacılar vekili 11/02/2016 tarihli celsede davalıya yemin davetiyesi tebliğini talep ettiğinden 2009 yılında devredilen hisselere karşılık olarak davalı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, 2011 yılında akdedilen protokolün 2009 yılında yapılan hisse devirlerine ilişkin olarak kaleme alınıp alınmadığı hususlarında yemin eda etmek üzere davalıya yemin davetiyesi tebliğ edilmiştir. Davalı … 05/07/2018 tarihli duruşmaya katılarak yemin teklifini kabul ettiğini belirtmiş, usulüne uygun şekilde yemini eda etmiştir. Yemininde; 2009 yılında noterden yapılan hisse devirleriyle ilgili satış bedelinin ödendiğini, dava konusu edilen 2011 yılında akdedilen protokolün bundan önce yapılan 2009 yılındaki hisse devirlerine ilişkin olarak yapılmadığını, anılan protokolün ileride yapılması düşünülen hisse devirleri için kaleme alındığını belirtmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, noter hisse devir sözleşmeleri, dava konusu protokol, sicil kayıtları, benimsenen bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacılar işbu dava ile ….. Güç Sistemleri Servis San.ve Tic.Ltd.Şti’ndeki ve ….. Turizm Tic.Ltd.Şti’ndeki bir kısım hisselerini 26/10/2009 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmeleri ile davalı …’ya devrettiklerini, devir bedeli olarak kendilerine herhangi bir bedel ödenmediğini, daha sonra devredilen hisselerin gerçek devir bedellerinin belirlenmesi ve tahsili için çalışma yapılarak taraflar arasında 15/07/2011 tarihli protokol imzalandığını, bu protokolde gerçek devir bedellerinin TL, Usd ve Euro olarak hesaplanma yönteminin belirlendiğini, TL üzerinden kararlaştırılan bedellerin ödendiğini, ancak Euro ve Usd bazında belirlenen hisse devir bedellerinin ödenmediğini, bu sebeple 15/07/2011 tarihinde yapılan hisse devir protokolünden doğan alacaklarına karşılık davacıların her biri için ayrı ayrı 44.411,00 Euro, 62.576,00 Usd olmak üzere toplam 133.233,00 Euro ve 188.728,00 Usd alacağın temerrüt tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek döviz faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Davalı taraf ise, 26/10/2009 tarihli hisse devir sözleşmelerinin noterde yapıldığını, hisse devir bedellerinin davacılara ödendiğini, 15/07/2011 tarihli protokolün ise ileride yapılacak hisse devirlerine ilişkin çerçeve anlaşma niteliğinde olduğunu, bundan çok daha öncesinde yapılmış olan hisse devirleriyle ilgisinin bulunmadığını savunmuştur.
Davacılar ve davalı yanında dava dışı ortaklardan …. ve …… tarafından 15/07/2011 tarihli hisse devir protokolünün imzalandığı hususunda bir tartışma söz konusu değildir. Uyuşmazlık konusunu; 15/07/2011 tarihinde imzalanan protokolün, 26/10/2009 tarihinde yapılan hisse devirleriyle ilgili olup olmadığı, 15/07/2011 tarihli protokolün 26/10/2009 tarihinde yapılan hisse devir bedellerinin tespiti ve ödenmesini kapsayıp kapsamadığı oluşturmaktadır. 26/10/2009 tarihli hisse devir sözleşmeleri noter huzurunda yapılmıştır. 26/10/2009 tarihinde imzalanan hisse devir sözleşmelerinden 1 yıl 8 ay 10 gün sonra 15/07/2011 tarihinde işbu dosyanın dosyanın tarafları yanında dava dışı diğer ortaklardan …… ve ……. ‘ın da imzaladığı hisse devir protokolü başlıklı bir protokol imzalanmıştır. ….. Güç Sistemleri San.ve Tic.Ltd.Şti 26/10/2009 tarihli hisse devirlerinden sonra nevi değiştirmiş ve anonim şirket olmuştur. 15/07/2011 tarihli protokol içeriği incelendiğinde; 26/10/2009 tarihinde yapılan noter hisse devirlerinden hiçbir şekilde bahsedilmediği görülmektedir. Şirketin nevi değiştirmesinden sonra ve davanın tarafı olmayan kimseler tarafından da imza edilen 15/07/2011 tarihli protokolün 2009 tarihli hisse devri ile arasında bu yönüyle bir bağ kurulamamıştır. 26/10/2009 tarihli hisse devir sözleşmeleri noter huzurunda imzalanmış olup, sözleşmelerde devir bedellerinin nakden ve tamamen ödendiği, tarafların birbirlerini bu devirlerle ilgili olarak ibra ettikleri ve sözleşmelerin taraflarca okunarak kabul ile noter huzurunda imzalandığı sabittir. Yine hisse devri için gerekli olan ortaklar kurulu kararı alınmış ve alınan bu karar 11/12/2009 tarihinde ticaret siciline tescil ve ilan edilmiştir. Tekrar ifade etmek gerekirse, söz konusu hisse devirlerinin yapıldığı tarihten uzunca bir süre sonra imzalanan 15/07/2011 tarihli protokolde 26/10/2009 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmelerine bir atıf bulunmamaktadır. Dava dışı ….. Güç Sistemleri Servis San.ve Tic.Ltd.Şti’nin 2010 yılında nevi değiştirerek anonim şirkete dönüşmesinin ardından gerçekleşen bu protokolün belirli bir hisse devrini konu almadığı, davalıyı borç altına sokacak bir ifadenin bulunmadığı, söz konusu protokolde davanın tarafı olmayan (….. , ……. ) iki ortağın daha yer aldığı da dikkate alındığında, anılan protokol ile 2009 yılında gerçekleşen limited şirket hisselerinin devrinin değil, şirketin nevi değişikliğinden sonra gerçekleşecek devirler bakımından genel koşulların belirlendiği bir protokol niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça ibraz olunan tediye makbuzları incelendiğinde; bu makbuzların şirketin logo, seri ve sıra numaralarını taşımadığı, matbaada bastırılmadığı, şirketin kaşesini dahi taşımadığı nedeniyle ….. Güç Sistemleri Servis San.ve Tic.Ltd.Şti tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin belirsiz olduğu, bu miktardaki ödemelerin şirketin kasasından para makbuzları ile yapılmasının da ticari hayatın olağan akışına uygun görünmediği, anılan tediye makbuzlarında belirtilen ödemelere ilişkin şirket ticari defterlerinde herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmakla tediye makbuzlarının huzurdaki dava açısından davacı iddialarında geçen TL ödemeleri yönünden delil olarak değerlendirilmesi mümkün olmamıştır.
Davacı tarafça kök rapora itiraz dilekçesi ekinde sonradan sunulan e-posta yazışmalarına gelince; davalının gönderdiği 05/02/2011 tarihli mailde raporun ekte olduğu, nasıl bir yol izleneceğinin konuşulması gerektiğinin bildirildiği, 07/02/2011 tarihli mailde 26/10/2009 tarihli hisse devirlerinden bahsedilmediği, hesap konusunda hatalar yapıldığının belirtildiği, incelemenin tamamlanması ile hesabın altının bağlanmasını sağlayacakları hususuna yer verildiği, davacı …’un gönderdiği mailde hesaplama yönteminden bahsedildiği, sadece davacı …’nin gönderdiği mailde 31/10/2009 tarihi itibariyle gerçekleşen hisse devirlerine ait borç-alacak durumu hesabı üzerinde karşılıklı yapılan inceleme ve gözden geçirmeler neticesinde mutabık kalındığına yer verildiği, ancak bunu teyit eden davalının herhangi bir yazışma içeriğine rastlanılmadığı, davacılardan birinin tek taraflı mailinde 2009 tarihli hisse devirlerine atıf yapılmasının davalı tarafça teyit edilmediği sürece davacı iddialarının ispatı için yeterli bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın sunduğu 01/02/2016 tarihli özel amaçlı öz kaynak tespit raporu bilirkişi kurulunun ek raporunda değerlendirilmiştir. Buna göre; özel amaçlı tespit raporunda dahi 31/03/2011 tarihi itibariyle raporlanan kaydi öz kaynaklar toplamının 4.011.103,48 TL ile sınırlı olduğu ve bunun içerisinde 31/10/2009 tarihli ödenmiş sermayenin üzerine eklenmiş 1.904.719,93 TL’lik artırılan sermaye payının ödenmiş bölümünün bulunduğunun açıkça belirtildiği, şirket sermayesinin 3.000.000,00 TL olduğu bir dönemde imzalandığı tartışmasız bulunan 15/07/2011 tarihli protokolün, dayanak aldığı bir çalışmada belirlenmiş 9.000.000,00 TL’lik şirket değerinin, dava konusu şirket devirlerinin yapıldığı ve 1 yıl 8 ay 10 gün öncesine isabet eden bir tarihteki ödenmiş sermayesi sadece 250.000,00 TL olan şirket değerini temsil ettiğinin kabulünün finansal yönden anlamlı görülmediği tespit olunmuştur. Zira ….. şirketi 2009 tarihli hisse devirlerinden sonra 2010 yılında sermaye artırımı yapmış ve nevi değiştirmiştir.
Her ne kadar taraflar protokol konusunda mahkememizde dinlenmiş iseler de iddia ve savunmaları dışında farklı bir beyanda bulunmamışlardır.
Davacı tanıkları olarak dinlenen … ve …’un davacıların ortak olduğu dava dışı ……. Jeneratör A.Ş.’nin çalışanları olması nedeniyle tarafsız beyanda bulunamayacakları kanaatine varılarak beyanlarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
İspat yükü kendisinde olan davacı taraf iddiasını kesin delillerle ispat edemediğinden ve yemin deliline açıkça dayanmış olup davalı tarafa yemin teklif ettiğinden davalıya yemin davetiyesi tebliğ edilmiştir. Davalı mahkememizde usulüne uygun şekilde yemini eda etmiştir.
Tüm bu nedenlerle; dava konusu 15/07/2011 tarihli protokolün 26/10/2009 tarihli hisse devir bedellerinin hesabı ve ödenmesi konusunda düzenlendiği yönündeki davacı iddiaları ispat edilemediğinden davacıların davalı aleyhinde açmış oldukları davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davalı aleyhinde açmış oldukları davanın reddine,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacılar tarafından peşin yatırılan 13.589,05 TL harçtan mahsubuna, artan 13.553,15- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 45.779,08 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan 1/3’er oranda alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen mahkeme heyetinin reddi nedeniyle yapmış olduğu masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar Alaedtin Birkan Yüksel, …, davacılar vekili, davalı … ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2018

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır