Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1009 E. 2019/373 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1009
KARAR NO : 2019/373

DAVA : Sözleşmenin Feshi, Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/10/2014
KARAR TARİHİ : 22/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Feshi, Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin motorlu araç ticareti yapan bir firma olduğunu, müvekkilinin iş yerinin üst katlarına rahatça ulaşmak maksadıyla asansör kurmak istediğini, davalıdan teklif aldığını, davalının yerinde keşif yaparak teklifini müvekkiline sunduğunu, davalı taraından sunulan teklifte asansör için KDV hariç 60.000,00 TL talep edilerek, 2 yıl garanti verildiğini, tarafların anlaşması üzerine davalı şirket tarafından 04/11/2013 tarihli KDV dahil 67.260,00 TL bedelli fatura ile asansörün müvekkiline satışının gerçekleştiğini, asansörün montajından sonra yapılan testlerde binek araçların asansöre sığmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davalı tarafa süre verildiğini, bu eksikliğin giderilmesi için müvekkili tarafından davalıya 8.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, davalı tarafından 25/12/2013 tarihli fatura düzenlendiğini, asansörün 2013 yılı Aralık ayında davalı tarafından teslim edilmek istendiğini, ancak müvekkili tarafından tespit edilen eksikler nedeniyle asansörün teslim alınmadığını, sonrasında imal edilen asansörün 28/12/2013 tarihinde davalı tarafından müvekkili ile ilgisi bulunmayan inşaat işçisi ….’a teslim edilmek istendiğini, ancak müvekkilinin bu teslimi kabul etmediğini, müvekkilinin davalıya ödemelerini 07/02/2014 tarihine kadar anlaşılan şekliyle düzenli olarak ödediğini, ancak teslim edilemeyen asansörün imalat hataları ve tekrarlayan arızalarının bir türlü giderilmediğini, davalının asansör için bakım anlaşması yapmak istediğini, müvekkilinin ise davalının …. İlinde faaliyetini sürdürmesi nedeniyle İstanbul sınırlarında anlaşmalı bir servis bildirmesini istediğini, bunun üzerine davalının …. Asansör ünvanlı firmayı müvekkiline bildirdiğini, müvekkili tarafından …. firmasının arıza için çağırılması üzerine bu firmanın asansörde inceleme yaptığını, asansörün çalışmadığını ve paraşüt mekanizmasının değiştirilmesi gerektiğini bildirdiğini, ancak …. firmasının teknik yetki ve yeterlilik belgesi bulunmadığından müvekkilinin bu firma ile bakım sözleşmesi imzalamadığını, bu bildirim sonrasında müvekkilinin arıza çağrılarına çözüm üretemeyen davalı şirketten asansörün sökülmesi ve ödenen bedelin iadesinin istendiğini, ancak davalının kabul etmesine rağmen asansörü teslim almaya gelmediğini, bu süre zarfında asansörün 4 araç taşıdıktan sonra ısınmaya ve koku çıkarmaya başladığını, asansörün 19/05/2014 tarihinde müvekkilinin kullanılmamış aracı çıkardığı esnada büyük bir gürültü ile asansör boşluğuna düştüğünü, polis tarafından yapılan ilk tespitte, asansörün halatının koptuğu ve aracın hasar gördüğünün tespit edildiği, olay üzerine davalı şirket yetkililerinin müvekkilinin iş yerine gelerek asansörün kullanılamaz olduğunu, onay verilmesi halinde gerekli bakım ve onarımı yapacaklarını beyan ettiklerini, müvekkili tarafından Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. D.iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırıldığını, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/06/2014 tarihli raporda, asansörün tekniğine uygun yapılmadığından düştüğü ve maddi hasara neden olduğu, davalı şirketin asansörün kontrolünü yetkili ve bağımsız firmalara yaptırmadan devreye alması sonucunda kazanın meydana geldiği, asansörün düştüğü sırada içerisinde bulunan ….marka araçtaki hasarın 42.185,53 TL olduğunun tespit edildiğini, asansör halatının kabini taşıyacak kaldırma kapasitesinin bulunmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya gönderilen 21/05/2014 tarihli ihtarname ile asansör bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalının gönderdiği cevabi ihtarnamede ise asansörün düşmesinin nedeni olarak asansör için bakım sözleşmesinin yapılmamasının gösterildiğini, davalının ağır kusuruna rağmen dava dışı ….Asansör firmasından servis hizmeti alındığını, bu firma tarafından asansörün 11.800,00 TL bedelle onarıldığını, davalıya gönderilen 03/06/2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği belirtilerek asansörü teslim alıp bedeli iade etmelerinin talep edildiğini, ancak davalının asansörü teslim almadığı gibi bedeli iade etmediğini, olayda müvekkili açısından sözleşmeden dönme koşullarının oluşmuş olduğunu, bu nedenle davalının sözleşme bedelini iade etmesi gerektiğini, ayrıca asansör içerisinde düşüp hasar gören araç bedeli olan 42.320,00 TL’nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, asansörün çalışmaması nedeniyle üst katlarda bulunup sahiplerine teslim edilemeyen araçlar için müşterilere 41.720,00 TL karşılığı ikame araç temin edildiğini, davalının bu bedelide ödemesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin asansörün çalıştırılamaması nedeniyel 30.000,00 TL zararının oluştuğunu, yine aracın geçici olarak çalıştırılması için dava dışı firmaya ödenen 11.800,00 TL onarım bedelinin ödenmesi gerektiğini, olay nedeniyle müvekkilinin itibarının zedelendiğini, bu nedenle manevi tazminat isteme koşullarının oluştuğunu belirterek 75.260,00 TL asansör bedeli, 42.320,00 TL hasar gören araç bedeli, 41.720,00 TL ikame araç bedeli, 30.000,00 TL iş ve ciro kaybı bedeli, 11.800,00 TL hasar onarım bedeli ve 10.000,00 TL manevi tazminat ile delil tespiti için yapılan masrafların davalıdan temerrüt tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin talebi üzerine asansörle ilgili teklif sözleşmesi hazırlanarak davacı şirkete iletildiğini, davacının sözleşmeyi kabul ettikten sonra teklif sözleşmesine bazı ekler yapıldığını, asansörün montajı yapılarak 28/12/2013 tarihinde davacıya teslim edildiğini, montajdan sonra 1 aylık test süresi içinde yaklaşık 300 aracın katlara taşındığını, asansörün test aşamasında yeterli olduğu kanıtlanarak sorunsuz şekilde çalıştırılarak teslim edildiğini, ayrıca asansörün bakımının düzenli bir şekilde yapılması gerektiğinin davalıya ihtar edildiğini, 19/05/2014 tarihinde asansörün belirlenemeyen bir nedenden dolayı kabininin düştüğünü, ancak asansörün halatının kopmadığını, kabinin düşmesi sonucu halatın uç bağlantı yerinden çıktığını, asansörün kanca serfitikasında 5 ton yük taşıma kapasitesinde olduğunun belirtildiğini, müvekkili tarafından kurulan asansörün doğru kurulup kurulmadığının, sisteme uygun malzeme kullanılıp kullanılmadığının, sistemin aşırı yükten veya kullanıcı hatasından hasar beydana gelip gelmediğinin uzman bilirkişiler tarafından tespit edilmesinin gerektiğini, davacının asansörün tesliminden sonra ihbar ve muayene yükümlülüğünü yasal süresinde yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…. D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından yapılan başvuru sonrasında mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporunda, asansörün düşmesi nedeniyle hasar gören araç bedelinin 42.185,53 TL olduğu, asansörün doğru ve eksiksiz yapılmadığı, teknik olarak yapılan işe uygun yapılmadığından maddi hasarın meydana geldiği, yüklenici firmanın asansörü yetkili firmalara kontrol ettirmeden teslim etmesi sonucunda kaçınılmaz olarak kazanın meydana geldiğinin belirtildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 18/01/2015 tarihli raporda; asansörün düşmesi sonucu ….marka aracın hasar gördüğü ve tam hasarlı olduğu, kaza tarihindeki aracın hasarsız durumu itibariyle piyasa rayiç bedelinin 42.320,00 TL olduğu, aracın hasarlı durumu itibariyle rayiç bedelinin 5.000,00 TL olduğu, araçtaki hasar miktarının sonuç olarak 37.320,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce asansör üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından 16/12/2016 tarihli raporda; asansörün yapımının sözleşme kapsamına uygun olmadığı, asansör sisteminin standart ve yönetmeliklere uygun olmaması nedeniyle ayıplı üretim ve montaj yapıldığı, ayıplı olan asansör sisteminin kaza sonrasında gerekli sürelerde ihbarın gerçekleştirildiği, ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, asansör kabininin düşmesi sonucunda 67.260,00 TL asansör bedeli, 8.000,00 TL revizyon bedeli, 11.800,00 TL onarım bedeli, 37.320,000 TL araç hasar bedeli olmak üzere davacının zararının 124.380,00 TL olduğu, asansörde bulunan ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının yasal süresinde ayıp ihbarında bulunmuş olduğu, davacının sözleşmeden dönme ve satım bedelinin iadesi talep koşullarının oluştuğu, ayıplı ifa nedeniyle uğradığı zararların talep edilebileceği, ancak davacının dava dilekçesinde talep ettiği diğer maddi zararlara ilişkin iddiasını ıspat edemediği, ayıplı ifa nedeniyle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Tarafların rapora yönelik itirazları üzerine bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 14/07/2017 havale tarihli raporda; davacının 75.260,00 TL asansör bedeli, 11.800,00 TL asansör tamir bedeli, 42.320,00 TL hasarlı araç bedeli talep edebileceği, davacının yukarıda kalan araçları asansörün çalışmaması nedeniyle teslim edememesi sonucunda müşterilere geçici olarak kiralık araç temin etmesi nedeniyle 41.710,05 TL maddi zararının oluştuğu, davacının 19/05/2014 – 09/08/2014 tarihleri arasında asansörün çalışmaması nedeniyle oluşan kâr kaybının 13.639,00 TL olduğu, asansörün çalışmış olduğu toplam 6 ay süresince davacının elde ettiği yararın 1.254,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Tarafların rapora yönelik itirazları üzerine bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 17/10/2018 havale tarihli ek raporda; davacı tarafından ödenen kiralık araç bedelleri nedeniyle oluşan zararın 41.472,05 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava, TBK’nın 227 vd. maddelerine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasında davacının işyerinde kullanılacak yük asansörünün satış, imalat ve montajı bakımından eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından asansör revizyon bedeli ile birlikte davacıya toplam 75.260,00 TL ödeme yapılmış olduğu, asansörün ayıplı imalat ve montajı nedeniyle kabininin düşmesi sonucunda asansör içerisinde bulunan ….marka aracın pert total olacak şekilde hasar gördüğü, araçtaki hasar bedelinin 37.320,00 TL olarak tespit edildiği, asansörün çalışmaması nedeniyle davacının iş yerinde üst katlarda bulunan müşteri araçlarının sahiplerine teslim edilemediği, bu nedenle araç sahiplerine geçici olarak kiralık araç temin edilerek davacı tarafından toplam 41.472,05 TL kiralık araç bedeli ödenmiş olduğu, asansörün ayıplı olması ve çalışmaması nedeniyle davacının dönem içerisinde 13.609,00 TL kâr kaybına uğradığı, bu şekilde davacının oluşan toplam zararı 179.491,05 TL olup, davacının asansörü kullanmış olduğu 6 aylık süre içerisinde elde ettiği yararın 1.254,00 TL olarak hesaplanması sonucunda bu tutarın oluşan zarardan düşülmesi gerektiği, bu tutarın düşülmesi sonucunda davacının oluşan zararının 178.237,05 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere oluşan zarar davalının eser sözleşmesi kapsamında ayıplı imalat ve montajından kaynaklanmıştır. Asansörde tespit edilen ayıplar gizli ayıp niteliğinde olup, ayıbın niteliği ve sonuçları itibariyle sözleşmeden dönme koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır. Sözleşme bedeli kapsamında davacı tarafından keşide edilen 21/05/2014 tarihli ihtarnamede davalıya verilen süre ve ihtarnamenin 26/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle asansör bedeli bakımından davalının 02/06/2014 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Öte yandan davalının eyleminin davalının kişilik haklarına veya ticaret ünvanına saldırı niteliğinde bulunmadığı, manevi tazminat talep koşullarının oluşmadığı sonucuna varılarak davacının manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Taraflar arasında düzenlenmiş olan otomatik kapılı halatlı araç asansörü satışına ilişkin sözleşmenin FESHİNE,
3-178.237,05 TL tazminatın, 75.260,00 TL’si yönünden 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte, 102.977,05 TL’si yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde halihazırda davacı elinde bulunan 1 adet otomatik kapılı halatlı araç asansörünün davalıya iadesine,
5-Manevi tazminat istemi ile fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
6-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 12.175,37 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 3.605,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.570,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça sarf edilen 3.605,10 TL peşin harç, 4.400,00 TL bilirkişi ücreti, 786,60 TL tebligat ve posta masrafı, 569,00 TL delil tespiti giderleri olmak üzere toplam 9.360,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 7.862,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarf edilen 70,00 TL tebligat ve posta masrafından ibaret yargılama giderinden davanın red oranı dikkate alınarak takdiren 11,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince takdiren 16.644,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince takdiren 2.743,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 22/03/2019

Katip …

Hakim …