Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/424 E. 2021/1008 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/424 Esas
KARAR NO : 2021/1008

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/07/2012
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın davalı … ile … aracılığıyla tanıştığını, …’in gübre sektöründe birlikte iş yapma teklifinde bulunduğunu, bu konuda ısrarlı davrandığını, müvekkili ile …’ı Aksaray’da bulunan fabrikaya ve Adana’ya götürmek istediğini, Aksaray’a gelindiğinde gece yarısı olduğundan dönüşte fabrikayı gezeriz diyerek Adana’ya gittiklerini, bir sonraki gün …’in kendilerine kıyak yapacağını, bin ton gübre çıkaracağını, 500-600.000,00-TL edeceğini, gübreyi eski tanıdığı pazarlamacı vasıtasıyla hemen nakde çevirteceğini, bu paraya İstanbul’da büro tutabileceklerini, üç dört yerli araç alıp pazarlamacı olarak da ziraat mühendisleri çalıştırabileceklerini söylediğini, böyle bir teklif alan … ile müvekkilinin teklife olumlu baktıklarını, akşam üzeri …’in müvekkili ve …’a güven uyandırmak için onları Adana’daki villasına götürdüğünü, ailesiyle tanıştırdığını, hatta ailesine ait villada müvekkili ile …’ı misafir ettiğini, bir sonraki gün …’in kendilerine bir şirket kurmaları, kendi firması ile kurulacak şirket arasında distribütörlük sözleşmesi imzalanması , bu sözleşmenin Tarım Bakanlığınca onaylanması, pazarlama için araçlar-personel alınması gerektiğini belirttiğini, müvekkilinin … bey ile … Dış Ticaret Ltd.Şti.adında firmalarının bulunduğunu, bu firma üzerinden çalışabileceklerini ifade ettiğini, Bakanlık onayını ise …’in halledebileceğini söylediğini, …’in matbu sözleşme getirdiğini, müvekkili ile …’ın sözleşmeyi okuyarak onaylamaları üzerine …’in sözleşmeyi tanıdık notere tasdik ettirdiğini belirttiğini, ancak bahsettikleri sözleşmeyi mahkemeye sunamadıklarını, zira daha sonra bu sözleşmenin … tarafından müvekkilinden alındığını ve yerine sözde yenisi (sahtesi) yapıldığını, sözleşmenin yapılmasını müteakip … ve … ile birlikte Mardin’e gittiklerini, bu sırada …’in telefon görüşmeleri yaptığını, Nusaybin’deki işlerin bitiminden sonra Ankara’ya dönüşte ödemeleri olduğunu, ödemeyi yapamaz ise arsanın elinden gideceğini söyleyerek müvekkilinden yardım istediğini, …’nun yaşam çıtasının insana güven vermesi, lüks içinde yaşaması, babasının sendika başkanı olması, … ile müvekkiline distribütörlük için bin ton gübre verip gübre işini kurmada kendilerine yardım edeceğini söylemesi nedeniyle müvekkilinin …’e … Dekoratif hesabından keşideli bir kısım çekler verdiğini, ayrıca nakit para da gönderdiğini, daha sonra yapmış oldukları araştırmada para gönderilen …’ın …’in ortağı …’ın ise …. Cam’a ait çekleri karşılıksız yazdırarak icraya koyan kişi olduğunu öğrendiklerine, müvekkilinin dolandırılması olayının bu şekilde başladığını, …’in telefon konuşmasında Tarım Bakanlığı Özel Kalem müdürü ile konuştuğunu ve ihale ile ilgili haber verildiğini söylediğini, yine Bakanlıkta yapamayacağı ve bitiremeyeceği iş olmadığını anlattığını, bu şekilde Bakanlık nezdinde hatırı sayılır bir kişi olduğu imajını yarattığını, Tarım Bakanlığına birlikte gittiklerini, …’in ihaleyi aldıklarını söylediğini, tamamen sahte olan sözleşmeyi gösterdiğini, ihaleyi kazanmak için bir kısım kalemleri alınması gerektiğini söylediğini, … model … marka aracı müvekkili …. Dekoratif şirketi üzerinden çekilen taşıt kredisi ile aldıklarını, dolandırıcılık olayını öğrenmesinin akabinde müvekkilinin yaptığı araştırmalar sonucunda aracın Adana’da olduğunu ve … tarafından kullanıldığını tespit ettiklerini, yine ihaleden dolayı teşekkür için televizyon alınmak üzere müvekkili … hesabından …. hesabına 6.000,00-TL havale gönderildiğini, … Dış Ticaret Ltd. Şirketiyle yapılan distrübütörlük sözleşmesinin önemi kalmadığını belirten …. bu sözleşmenin fotokopisinin müvekkilinden aldığını, yerine sözde noter onaylı … Gübre ile …. Tarım arasında yapılan sözleşmeyi sunduğunu, ilgili noterle yapılan görüşmede bu evrakın sahte olduğunun öğrenildiğini, …’ın sonrasında ortaklıktan ayrıldığını, …. Cam Ticaret Ltd.Şti.’nin keşidecisi olduğu beş adet toplam 220.000,00-TL tutarlı çeklerin … tarafından ödenmemesi üzerine müvekkili … tarafından ödenmek zorunda kaldığını, gübre sevkiyatı için nakliyecinin para istediğini belirterek müvekkili …’ın şahsi hesabına tanımlı … Bankası …. Şubesinden verilme hamiline düzenlenen 15/07/2012 tarih 35.000,00-TL tutarlı, 25/07/2012 tarih 25.000,00-TL tutarlı, 30/07/2012 tarih 25.000,00-TL tutarlı, 05/08/2012 tarih 25.000,00-TL tutarlı çeklerin …’e verildiğini, …’in daha sonra biraz daha para lazım diyerek müvekkili …’ın diğer firması olan … Dekoratif Ticaret Ltd.Şti.’nin … şubesinde bulunan hesabına tanımlı …adına düzenlenen 10/09/2012 tarih 19.000,00-TL, 05/09/2012 tarih 15.000,00-TL, 15/09/2012 tarih 15.000,00-TL, 25/09/2012 tarih 15.000,00-TL, 15/08/2012 tarih 10.000,00-TL, 25/08/2012 tarih 10.000,00-TL tutarlı çekleri verdiğini, ancak …’den para yatırılmadığını, bu arada … Cam’dan alınan çeklerin günü geldiğini,çeklerin ödenemediğini, 5 adette toplam 275.000,00-TL tutarında çeklerin … tarafından yazdırıldığını, … ve … adlı şahısların …’in birinci dereceden akrabaları olduğunu ve söz konusu çekleri bizzat …’in tahsil ettiğini, durumdan şüphelenen müvekkilinin avukatı vasıtasıyla … Genel Müdürlüğünden ve Ticaret Daire Başkanlığından belgelerin sahte olduğunu, kurum kaşesinin de sahte olduğunu öğrendiğini, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne resmi başvuru yaptıklarını ve resmi cevabi yazı ile belgelerin sahte olduğu, ödeme sırasını gösterir belgenin kurumca verilmediği, fatura temlikname kaydının olmadığı, … ile … arasında gübre alımıyla ilgili bir sözleşme olmadığının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin 13/07/2012 tarihinde Büyükçekmece C.Başsavcılığının …sayılı soruşturma dosyasıyla suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek; davaya konu
… Bankası … Şubesindeki … şahsi hesabına tanımlı, aşağıda dökümü yapılan, hamiline olarak keşide edilerek ….’na teslim edilen ve aşığadaki tabloda belirtilen;

ÇEK NO KEŞİDE TARİHİ TUTAR (TL)
… 15/07/2012 35.000
… 25/07/2012 25.000
… 30/07/2012 25.000
…. 05/08/2012 25.000
olan çekler,
… Dekoratif Tic. Ltd. Şti. nin … şubesi nezdinde bulunan hesabına tanımlı aşağıda dökümü yapılan ve …’ye keşide ederek verilen ;
ÇEK NO KEŞİDE TARİHİ TUTAR (TL)
… 10.09.2012 19.000
… 05.09.2012 15.000
.. 15.09.2012 15.000
… 25.09.2012 15.000
… 15.08.2012 10.000
… 25.08.2012 10.000
olan çekler,
… şubesinin muhatab banka olduğu, … Dekoratif Tic. Ltd. Şti nin keşideci olduğu, 05/08/2012 keşide tarihli, 135.000,00 TL bedelli ,… seri nolu çek,
…bankası … Şubesinin muhatab banka olduğu, …’ın keşideci olduğu, 10/07/2012 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli, …. seri nolu çek,
…bankası … Şubesinin muhatab banka olduğu, …’ın keşideci olduğu, 10/08/2012 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli, … seri nolu çek,
olmak üzere toplam 13 adet çekin bedelsiz olduğu, çeklerin müvekkillerinin dolandırılması suretiyle keşide edildiği, dolandıranların da …, … ve … oldukları nedeniyle bu çeklerden dolayı müvekkillerinin davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, çekler üzerine teminatsız olarak bunun mümkün olmaması halinde %15 teminat mukabilinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin dava dilekçesinde anlatılanlarla hiçbir ilgisinin olmadığını, müvekkilinin elinde bulunan 135.000,00-TL bedelli, keşidecisi … Dekoratif Tic.Ltd.Şti.olan, … cirantalı çekin Adana … İcra Dairesinin .. Esas numaralı dosyası ile takibe konulduğunu, takibin halen devam ettiğini, dava dilekçesinde bildirilen kişiler ile müvekkilinin bağlantısının olmadığını, bu kişileri tanımadığını, davacının çeki müvekkiline bizzat kendisinin verdiğini, hatta keşideci şirketin imza sirküsünden bir fotokopinin dahi davacıdan alındığını, kaldı ki davacının müvekkili ile diğer davalılar arasında illiyet bağını gösterir herhangi bir delil sunamadığını, davacının çeke karşı ancak yazılı belge ile iddialarını ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış ise de yasal sürede herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
Davalı … vekili süresinden sonra ibraz ettiği beyan dilekçesinde; davacıların borca konu çek üzerindeki imzalara ve çek asıllarına hiçbir itirazlarının olmadığını, kaldı ki müvekkilinin söz konusu çeki borçlu …’a verdiği altına karşılık aldığını, davaya konu borcun gerçek bir alacak olduğunu, müvekkilinin Adana’da Çarşı Merkezinde kuyumculuk yaptığını, davacı …’ın müvekkilinden altın alışverişi yaptığını, davacının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, müvekkilinin … isimli kişiyle hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, bu kişiyi hiç tanımadığını, davacıların … adlı kişiye vermiş oldukları diğer çeklerle ilgili hiçbir talepte bulunmadıklarını, Adana … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına da itirazlarının olmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK. 72 maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığı, iddia olunduğu gibi dolandırıcılık sonucunda düzenlenip düzenlenmediği, davacıların anılan çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarına ilişkin taleplerinin yerinde olup olmadığı, 13 adet çekten 4’ünün davacıya iade edilmesi nedeniyle bankanın ödemekle yükümlü olduğu sorumluluk tutarları dışında bu çeklere yönelik davanın konusuz kalıp kalmadığı, neticeten menfi tespit taleplerinin haklı olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Sicil kayıtlarının incelenmesinde; …. sicil nolu Tasfiye Halinde …. Tarım Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin 22/09/2011 tarihinde kurulduğu, … Mah. … Blv. … Sokak No:… Büyükçekmece/İstanbul adresinin sicilde kayıtlı olduğu, meslek grubunun kimyevi madde olduğu, 06/06/2017 tarihinde şirketin tasfiye sonu itibari ile terkin olduğu ve sicil kaydının kapalı olduğu anlaşılmıştır.

Tarsus … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 01/03/2016 tarihli …. Esas, … Karar sayılı kararı ile; … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı …. İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ihyasına, şirket re’sen terkin edildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar verildiği , kararın 11/07/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adana … Sulh Hukuk Mahkemesinin 27/12/2019 tarihli …. Esas, …. Karar sayılı kararı ile, davacı …, …, …’nun … TC nolu …’nun mirasını kayıtsız şartsız reddettiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
Adana .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklının …, borçluların … ile …. Dekoratif Cam Malzemeleri İmalat San.Tic.Ltd.Şirketi olduğu, takip dayanağının 05/08/2012 keşide tarihli, …. çek nolu, 134.000.-TL tutarlı çek olduğu, toplam 141.377,34 TL alacağın tahsili için 13/08/2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, hacizlerin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Adana … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında; alacaklının …, borçluların … ile … olduğu, takip dayanağının 15/07/2012 keşide tarihli, … çek nolu, 30.000.- TL tutarlı çek olduğu, toplam 35.861,92.-TL alacağın tahsili için 21/01/2013 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, hacizlerin mevcut olduğu görülmüştür.
Ankara CBS’nin … sayılı soruşturma dosyasının Uyap örneği celp edilmiştir.
Tarsus … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasında alınan 10/07/2019 tarihli raporda özetle; 02/07/2019 tarihli yetki belgesine istinaden davalı şirket …. İnşaat Turizm Sanayi Ticaret A.Ş.’nin şirket adresi olan … Mahallesi …. Bulvarı No:… Tarsus/Mersin adresine gidilmiş, adreste herhangi bir muhataba rastlanmadığı bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarına göre dava konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığı, iddia olunduğu gibi dolandırıcılık sonucunda düzenlenip düzenlenmediği, davacıların anılan çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarına ilişkin taleplerinin yerinde olup olmadığı, 13 adet çekten 4’ünün davacıya iade edilmesi nedeniyle bankanın ödemekle yükümlü olduğu sorumluluk tutarları dışında bu çeklere yönelik davanın konusuz kalıp kalmadığı, neticeten menfi tespit taleplerinin haklı olup olmadığı hususlarının çözümü bakımından rapor alınmasına karar verilmiş, 09/05/2019 tarihli raporda; davacı şirket tarafından inceleme günü ibraz edilen 2011 yıh defterlerinin açılış ve yevmiye defteri kapanış – tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, davacı şirket tarafından 2012 yılı defterlerinin sunulmamış olduğu, davacılar tarafından düzenlenen 13 adet çek ile ilgili borçlu almadıkları hususunda ikame edilen işbu dava da, 4 adet çekin davacılara iade edildiği, iade edilen çekler ile ilgili her bir çek için 1.000.-TL olmak üzere toplam 4.000.-TL banka çekleri ibraz edene ödeme yapıldığı, iade edilen 4 adet çek için menfi tespit davasının konusu kaldığı, davacı şirke incelenen 2011 yılı defterlerinde davalı şirketlerle ve şahıslarla ilgili borç/alacak işlemlerine rastlanılmadığı, ancak davalı …na 2011 yılında 3 adet çekin verildiği, 3 adet çek toplamı olan 130.000-TL. kadar davacı şirketin alacaklı olduğu, işbu alacağın 2012 yılına devretliği, 2012 yılı defterleri ibraz edilmediğinden, davacı şirket ile davalı şirket arasında borç/alacak ve/veya davaya konu çek ile ilgili işlemlerinin tespit edilemediği, dava dışı … tarafından Nevşehir … İcra Müdürlüğü’nden … nolu ve 25.000.-TT, tutarlı çeke istinaden 24.000.-TL üzerinden davacı … aleyhinde yapılmış olan takip nedeniyle, davacının borçlu olduğu, davacı şahıs aleyhinde Davalı … tarafından …. nolu ve 35.000.-TL bedelli çeki nedeniyle yapılmış olan takip nedeniyle davalının 3.şahsı olması nedeniyle davacı şahsın barçlu olup olmadığının takdiri mahkemede olduğu, davacı şahsın düzenlediği diğer iki çekten dolatı borçlu olup olmadığının belirlenmesi için davalı şirketlerin talimatla düzenlenecek raporlarının incelenmesi ile belirleneceği, davacı şirketin düzenlenmiş olduğu S adet çekten dolayı borçlu olup olmadığının belirlenmesi için davalı şirketlerin defterlerinin incelenmesi gerektiği ve ayrıca davacı şirketin 2012 yılından düzenlediği çeklerle ilgili 2012 yılı kayıtlarını ibraz etmesi gerektiği hususları tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu çeklerin bedelsiz olup olmadığı, iddia olunduğu gibi dolandırıcılık sonucunda düzenlenip düzenlenmediği, davacıların anılan çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarına ilişkin taleplerinin yerinde olup olmadığı, 13 adet çekten 4’ünün davacıya iade edilmesi nedeniyle bankanın ödemekle yükümlü olduğu sorumluluk tutarları dışında bu çeklere yönelik davanın konusuz kalıp kalmadığı, neticeten menfi tespit taleplerinin haklı olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilerek bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Dava İİK. 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bilindiği üzere menfi tespit davalarında genel kurallar gözetilerek ispat külfetinin kime düşeceğinin Tespit edilmesi gerekir. TMK.ya göre ise, genel kuralın menfi tespit davalarında uygulanması gerekmekte olduğundan ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayacaktır. Daha da önemlisi dava konusu olup, bedelsiz kaldığı belirtilen belge kambiyo evrakı niteliğinde olan bir çektir. Çek bilindiği üzere bir ödeme vasıtasıdır ve kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi için verildiği kabul olunur.
Davacı dava dışı …. Fabrikaları isimli firmanın yetkilisi olan davı müteveffa ……. ile tanışıp kendisi ile ortak iş yapmaya karar verdiklerini. Kendisisinin Adana Çukurovadan büyük bir arazi aldığını, parasının büyük kısmını bu arazi alımına kullandığını söyleyerek gübre imal etmek üzere gerekli hammadde olarak geçen Azot, Nitrat, Fosfat gibi metaryellerin alımı için benden maddi destek istediğini, bunun üzerine kendisi ile sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını ve dilekçede belirtilen paralar ile bir takım çekimi kendisine vererek bu iş üzerine davalı ile ortaklık kurduğunu daha sonra davalını sunduğu sözleşme hakkında yaptığım araştırma sonucunda … Genel Müdürlüğünün sözleşme üzerindeki kaşesi ve kaşedeki imzasının sahte olduğunu tespit ettiğini, daha sonraki tarihlerde tarım bakanlığının kuruluşu olan …’in tarafıma ödeme yapması gereken tarihte ödeme yapmaması üzerine şüphelinin söz konusu sahte belgeler ile beni dolandırmış olduğunu anladığını, O tarihten sonra kendisine ulaşarak yapmış olduğum ödemelerimi geri istediğini, Bunun üzerine 2012 yılı Ekim ayında 10.000 ve 15.000 TL bedelli bir kısım çekimi kargo ile bana geri gönderdiğini, ancak diğer yaptığı para havaleleri ile kendisine Ankara’da elden vermiş olduğum diğer çeklerimi şüpheliden geri alamadığını dolandıırldığını bu suretle kendisi tarafından mağdur edildiği bu arada …. Cam’dan alınan çeklerin günü geldiğini,çeklerin ödenemediğini, 5 adette toplam 275.000,00-TL tutarında çeklerin … tarafından yazdırıldığını, … ve … adlı şahısların …’in birinci dereceden akrabaları olduğunu ve söz konusu çekleri bizzat …’in tahsil ettiğini söz konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığını beyan etmiştir. Davacının esas iddiası dolandırıcılık yoluyla çeklerin elinden alındığı yönünde olup söz konusu iddia edilen eylemlerle ilgili davacının savcılığa şikayeti üzerine 13/07/2012 tarihinde Büyükçekmece C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasıyla davalılar hakkında yağılan soruşturma başlatılmış akabinde yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Ankara CBS’nin …. sayılı soruşturma dosyasının Uyap örneği celp edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamında söz konusu olaylarla ilgili davalılar … ve … hakkında soruşturmanın sürdüğü diğer davalı …. soruşturma devam ederken vefat ettiği anlaşılmış olup davaya esas alınan soruşturma dosyasında bu zamana kadar herhangi bir yol alınmadığı soruşturmanın yıllardır devam ettiği müşteki davacının da vefat ettiği anlaşılmıştır Davacı vekili duruşmadaki beyanında savcılık soruşturma dosyasının beklenmemesi gerektiğini beyan ederek iş bu davanın sonucunu etkileyemeceği beyanlarına göre de davacı taraf bu soruşturma dosyana dayanmadığı dikkate alındığında makul yargılama süresini aştığı dikkate alınmış soruşturma dosyasında herhangi bir delilin toplanmadığı sadece şüphelilerin ifadelerinin alındığı e başkaca bir inceleme yapılmadığı da dikkate alındığında söz konusu soruşturma içereik olarak da iş bu davanın aibetini etkilemcyeceğinden suşt dosyanın beklenmesine gerek görülmemiştir.
Davacı tarafından delil olarak dayanılması nedeni ile tarafların ticari defter ve kayıtları muhasebeci bilirkişi marifetiyle raporlarla irdelenmiştir. Davalı şirketler yönünden ise Yapılan incelemelerde adı geçen çeklerden dolayı davacı tarafın defterleri ve kayıtları incelenmiştir. Davalılar defter ve kayıt sunmamıştır. Davacının tuttuğu bu kayıtların davacı lehine delil olması mümkün gözükmediği gibi davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının da dava konusu çeke ilişkin menfi tespit davası olması, çekin kambiyo evrakı olarak sebepten bağımsızlığı kuralına tabii olması ve ticari defter ve kayıtlarında da aleyhe kayıt bulunmaması karşısında davalı aleyhine olacak bir delilin varlığına dosyada rastlanılmamıştır. HMK. m 200. ( HMUK. m. 288. ) maddesi uyarınca bir hakkın düşürülmesi, değiştirilmesi amacı ile ileri sürülen bu savunmanın, bono miktarı gözetildiğinde mutlak suretle yazılı belge ile ispatı gerekir.
Davacı keşideci,davalı ….ile arasındaki davada söz konusu olan şahsi def’ileri somut davada iyi niyetli olduğu ileri sürülen davalı hamil ve ciranatalra karşı ileri sürebilmesi için hamilin senedin iktisabında kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Aksi takdirde, keşideci ile lehdar arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def’iler müracaatta bulunan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez (TTK.madde 687). Somut olayda, davalı hamil şirketin çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanmalıdır.
Esasen incelenen ticari defter ve kayıt içerikleri doğrultusunda bilirkişinin hazırlamış olduğu raporda; davalı şirketin ticari defter kayıt ve içeriklerinde dava konusu çeklerin davalı şirket tarafından kötü niyetle iktisap olunduğuna dair muhasebesel bir kayıt olmadığı, davalı şirketin dava dışı şirket ile giriştiği ticari ilişki sonucu bonoyu kazandığı, davalı şirketin iyi niyetli olmadığına dair muhasebesel bir kaydın davalı şirketin defter ve kayıtlarında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple şirketler bakımından çeklerin bedelsiz kaldığı iddiası ispat edilememiştir.
Diğer davalılar gerçek kişiler olan … ve …. yönünden ise elinde bulunduran hamilin kötü niyetini veya iktisapta ağır kusuru bulunduğunu da ispat etmesi gerektiği, çekteki ciro silsilesi incelendiğinde davalıların birbirine bağlı düzgün ciro silsilesi sonucunda çekin elinde olduğunun anlaşıldığı, davacının, hamilin çeki kötü niyetli iktisap ettiğini veya ağır kusuru olduğunu somut davada usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, kendisinden sonraki ciranta davalılara yönelik borçlu olmadığına ilişkin iddiası yönünden ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiş ise de defterlerini incelemeye sunmadığı, tüm bu tespitler karşısında davacının davalılar aleyhinde açtığı davanın reddine ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı … Tarım Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.yönünden; Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, Ankara 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, İstanbul 2000, s.288). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Davacı … …. sicil nolu Tasfiye Halinde …. Tarım Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin 22/09/2011 tarihinde kurulduğu, … Mah. … Blv. … Sokak No:.. Büyükçekmece/İstanbul adresinin sicilde kayıtlı olduğu, meslek grubunun kimyevi madde olduğu, 06/06/2017 tarihinde şirketin tasfiye sonu itibari ile terkin olduğu ve sicil kaydının kapalı olduğu, davacı tarafça da ihya davası açılmayacağı belirtildiğinden şirketin faal olmadığı anlaşılmakla bu şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davaya konu … çek nolu , … çek nolu, … çek nolu , …. çek nolu çekler yönünden davacıya asıllarının iade edildiği yargılama aşamasında sabit olduğundan bunlar için davanın konusuz kalması nedeniyle bu çekler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davaya konu (9) adet çek yönünden ise; sübuta ermeyen davanın reddine, davacı … Tarım Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.yönünden taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya konu … çek nolu , … çek nolu, … çek nolu , … çek nolu çekler yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle bu çekler yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davaya konu (9) adet çek yönünden ise; sübuta ermeyen davanın REDDİNE,
3-Davacı … Tarım Sanayi İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.yönünden taraf ehliyeti bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
4-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.741,90 TL harçtan mahsubuna, artan 6.682,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … yararına tayin ve takdir olunan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı …’a VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … yararına tayin ve takdir olunan 16.775,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı …’a VERİLMESİNE,
7-İade edilen çekler yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı taraf lehine tayin ve takdir olunan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dışındaki davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı …’un yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/10/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza