Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/360 E. 2018/230 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/360
KARAR NO : 2018/230

DAVA : Eser Sözleşmesinde Ayıp Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/06/2012
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2018

Davacı tarafından davalı aleyhinde mahkememizde açılan eser sözleşmesi ilişkisinde ayıp nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1.901.000 Euro karşılığında … Model, … üzerine ekstrüzyon ile PP (polipropilen) kaplama (….), nefes alabilen film (…. film) ve kabartmalı film (….film) üretimi yapmak amacıyla davalı … firmasından … kod numaralı …..makinesi satın aldığını, makinenin bedelini davalıya tamamen ödediğini, satın alınan makinenin satıcı tarafça taahhüt edilen teknik şartlara aykırı olduğunu, üç üretim türünden sadece … üzerine ekstrüzyon ile kaplama (….) yapabildiğini, ancak bu üretimde de teknik şartlardaki hıza ulaşamadığını, nefes alabilen film (…. film) ve kabartmalı film (….film) üretimini ise hiç yapamadığını, bağımsız … firmasına başvurulduğunu ve alınan teknik rapor sonucunda da makinenin ayıplı olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin davalıya başvurarak ayıp ihbarında bulunduğunu ve davalının huzurunda yapılan muayenede ayıpların davalı tarafça da tespit ve kabul edilip tutanak altına alındığını, davalının makineyi düzelteceğini vaat etmesine rağmen bugüne dek yaptığı muhtelif ziyaret ve uğraşlarla arızaları gideremediğini, müvekkili şirketin milyonlarca Euro ödeyip satın aldığı makineyi amacına uygun olarak kullanamadığını, makineden umduğu faydayı elde edemediğini, her geçen gün katlanarak artan zararlara uğradığını, bir bütün olan makinenin kusuru sebebiyle nefes alabilen film ve kabartmalı film üretimini yapamaması üzerine müvekkilinin iş, ciro ve kar kaybına uğradığını, kusuru sebebiyle nefes alabilen film ve kabartmalı film üretimini yapamayan makinede bedel indirimi yapılması ve/veya müvekkilinin makinede yaptırması gereken tadiller sebebiyle doğacak zararların da davalı tarafça karşılanması gerektiğini, makinenin tek yapabildiği … üzerine ekstrüzyon ile kaplama üretiminde de teknik şartlardaki hıza ulaşamaması sebebiyle müvekkilinin yoksun kaldığı ciddi bir kar mahrumiyeti de bulunduğunu, bu tip ağır kusurların varlığı halinde davalının, müvekkilinin uğradığı zararların yanı sıra Yüksek Yargıtay’ın İçtihat ettiği üzere yoksun kalınan karı da tazminle yükümlü olduğunu, akdin feshi ve ödenen bedelin iadesine dahi hakkı olan müvekkilinin, sorunun tamamen iyiniyetle ve dostane biçimde halli için davalı tarafa son olarak 21.03.2012’de gönderdiği yazı ile makinenin ayıplı olması sebebiyle uğranılan bir kısım zararın karşılanmasını talep ettiğini, bu talebe de bu güne dek olumlu yanıt verilmediğinden iş bu davanın ikamesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile satılan ayıplı malın doğurduğu zarara mahsuben şimdilik 400.000 Euro’nun ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi, ön inceleme duruşma günü, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, sözlü yargılama ve hüküm celsesi, usulüne uygun olarak yurtdışı tebligatı prosedürü uygulanmak suretiyle tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermediği gibi duruşmalara vekil yada temsilci göndermemiştir.
Dava; özel üretimi yapılan makinenin ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili taraflar arasındaki satım sözleşmesi ve tercümesini, muayene raporunu, tespit raporunu, tarafların temsilcileri arasında yapılan dava konusu makine ile ilgili yazışmaların tercümelerini, zararın ispatına yarayan mali kayıtlarını ibraz etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı tespit dosyası celpedilmiş, incelenmesinde; mahkememiz dosyası davacısı ….A.Ş. Vekili tarafından dava konusu …..makinesindeki ayıpların bilirkişiler marifetiyle incelenerek tespitinin talep edildiği, talebin 14/05/2012 tarihinde yapıldığı, mahkemece tespit talebinin kabulüne karar verildiği, mahallinde keşfin yapıldığı, bilirkişiler makine mühendisi …, tekstil uzmanı … tarafından rapor düzenlendiği, ibraz olunan 21/06/2012 tarihli raporda; … Kod numaralı …..makinesi üzerinde çalıştırılarak ve görülerek yapılan inceleme sonucunda makinenin büyük çaplı sarıcı silindiri ile küçük çaplı gerici silindirleri arasına ürünün sıkıştığı ve üründe yırtılmalar olduğu, üründeki desen dağılımının ise homojen olmadığı, makinenin teknik özellikleri ve çalışma sistemi konusunda gerekli teknik bilgi ve donanıma sahip olan operatörün inisiyatifi dışında otomatik olarak ayarlandığı anlaşılan .. ünitesi büyük çaplı sarıcı silindiri ile küçük çaplı gerici silindirleri arasındaki devir/hız farklılığı nedeniyle nefes alan üründe yığılmalar olduğu, bu nedenle ürün imalatının yapılamadığının mütalaa olunduğu, tespit raporunun tespit isteyen vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekili, 22/10/2015 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereği talep edilen 400.000,00 Euro üzerinden zarar kalem miktarlarını ayrıştıran 04/11/2015 tarihli dilekçesini ibraz etmiştir. İbraz olunan bu dilekçede satın alınan dava konusu makinede 3 fonksiyondan bir tanesi o da düşük hızda çalıştığından bedel indirimi olarak şimdilik 250.000,00 Euro talep edildiğini, 3 fonksiyonu yerine getirebilen yeni bir makine alabilmek için daha fazla para ödeneceğinden bu aşamada bu kalemin 10.000,00 Euro luk kısmının talep edildiğini, yine makinenin 5 yılı aşkın süredir nefes alabilen film ve kabartmalı film üretimini yapamaması, kaplama üretiminde ise teknik şartlardaki hıza ulaşamaması sebebiyle müvekkilinin 5 yıllık kar kaybından dolayı bu aşamada 140.000,00 Euroluk kısmın talep edildiğini bildirmiş, fazlaya ilişkin tüm hakları ve ıslah hakkının saklı tutulmasını istemiştir.
Davacı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dava konusu makinenin bulunduğu adreste makinenin bilirkişilerce incelenerek, bol miktarda fotoğrafının da çekilmek suretiyle, dosyadaki delillerin değerlendirilmesi, dava konusu makinenin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve teknik şartlara uygun olup olmadığı, davacının iddia ettiği ayıpların makinede bulunup bulunmadığı, ayıp var ise nelerden ibaret olduğu, ayıbın açık ayıp mı yoksa gizli ayıp mı olduğu, davacının ayıp nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararların oluşup oluşmadığı, talep edilen zarar kalemlerine göre zarar var ise miktarlarının tespiti hususlarında ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiştir.Resen görevlendirilen bilirkişiler Tekstil Mühendisi …, Makine Mühendisi …, …. Fakültesi Öğretim Üyesi …, Mali Müşavir …., Sözleşmeler konusunda uzman Öğretim Üyesi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 02/05/2016 tarihli kök raporda özetle; davacı tarafın defterlerinin (HMK md. 222) sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, dava konusu makine ile ilgili 1.901.000,00 Euro haricinde 102.937,31 TLTik de navlun ve benzeri masraflar yapılmış olduğu, makinenin TL karşılığında toplam 3.905.929,11 TL’lik maliyet oluşturduğu, 01 Ocak 2012 tarihinde üretime başlayan makinenin bu tarihten itibaren dava tarihine (26.06.2012) kadar geçen sürede oluşan kar kaybının (5 + 26/30) ay x 73.497,38 Euro/ay = 431.184,63 Euro olduğu, makinenin nonwoven (dokunmamış mensucat) üzerine polietilen veya polipropilen kaplama, hava alan …. (çocuk bezinde kullanılıyor) ve hava almayan yüzeyi pürüzlü …. (çocuk bezinde kullanılıyor) malzemelerinin üretimi için satın alındığı, bu makinenin seri üretimi yapılan bir makine olmadığı, davacının ihtiyacına göre üretilmiş özel bir makine olduğu, davalı … firmasının sayılan ürünlerin tamamının bu makine ile yapılacağını satış sözleşmesi yoluyla yazılı olarak taahhüt altına aldığı, makinenin … ünitesi hava alan polietilen …. üretemediği, Gofraj ünitesiyle pürüzlü bir yüzey elde edilemediği ve … üzerine hava almayan PP kaplama işlemi yapılmasına rağmen, sözleşmede taahhüt edilen hıza ulaşılamadığı, bu sorunların tamamen makine üreticisinden kaynaklanan bir dizayn hatası olduğu, makinedeki ayıbın, ilk kuruluş ve üretim denemeleri esnasında anlaşılabilecek bir ayıp olduğu,makinenin üç işlevinden sadece birini yerine getirebildiği, nefes alabilen film ve kabartmalı film üretimini hiç yapamadığı, makinede eksik olan iki işlevi yerine getirecek nitelikte aksam ve kısımlarının eksik olmasından dolayı ve ayrıca üretimde de teknik şartnamede verilen hızlara ulaşamadığından davacıya satılan bu makinenin ilk satın alındığı tarihteki rayiç değerinin ancak 950.000 Euro civarında yaklaşık satın alınan fiyatın %50 si kadar olabileceği, makinenin ilk kez çalıştırılması ve üretimin yapılması ile söz konusu ayıp hemen anlaşılabileceğinden, makinenin çalıştırılmasının olağan muayene, ayıbın ise TTK nı.23/l-c hükmünün ikinci cümlesine göre açık ayıp olarak nitelendirileceği, davacının, makinenin tesliminden (06.04.2011) yaklaşık beş ay sonra muayene ve ihbar külfetini (15.09.2011) yerine getirdiği, kanunda öngörülen 8 günlük muayene süresine uyulmadığından ihbarın da zamanında yerine yapıldığından bahsedilemeyeceği, tacirler arası ticari satışlara özgü ihbar ve muayene külfetlerinin süresinde yerine getirilmemesi nedeniyle davacının, ayıba karşı tekeffülden doğan haklarını kaybettiği ve makineyi bu haliyle kabul ettiği mütalaa olunmuştur.
Davacı vekilinin rapora itirazlarının tek tek irdelenmesi, itiraz dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin değerlendirilmesi, ayrıca taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olarak nitelendirilerek ayıp ve ayıp ihbarının sunulan emaillerin içerikleride tartışılmak suretiyle yeniden hukuki açıdan ele alınması, davacı vekilinin maddi zarar hesaplamasının bir kalem yönünden eksik yapıldığına ilişkin itirazı ile sunduğu hesap tablosunun da değerlendirilmesi suretiyle önceki bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi kurulu ibraz ettiği 04/11/2016 tarihli ek raporda özetle; teknik değerlendirmeye ilişkin kök rapordaki tespitlerinin aynen muhafaza edildiği, dava konusu makinenin ayıplı olduğu, makinedeki ayıbın ilk kuruluş ve üretim denemeleri esnasında anlaşılabilecek bir ayıp olduğu, ancak davacı tarafça sunulan bilgiler ve teknik değerlendirme doğrultusunda sözkonusu makinenin basit bir kurulum ile çalıştırılamayacağı, dolayısıyla ayıbın da kurulum tamamlanarak makine çalıştırılmadan farkedilemeyeceğinin anlaşıldığı, makinenin kuruluşu uzun bir süre aldığından ayıbın açık ayıp olarak nitelendirilmesinin artık doğru olmayacağı, olağan muayene ile ortaya çıkmayan bir ayıp sözkonusu olduğundan makinedeki ayıbın gizli ayıp olduğu, 15/09/2011 tarihinde tarafların imzaladığı tutanak ile ilk kuruluş ve üretim denemeleri esnasında ayıbın fark edildiği ve davalının da ihbara gerek olmaksızın ayıptan haberdar olduğu, davacının sunulan e posta yazışmalarından anlaşıldığı üzere 12/10/2011 ve 02/01/2012 tarihli bildirimlerde hala makinedeki sorunların devam ettiği, ayıpların giderilemediğinin görüldüğü, 13/03/2012 tarihinde davacı tarafın tespit yaptırarak teftiş raporu aldığı, bu rapordan sonra ayıpların davalı tarafça yine onarılmaya çalışılmış olmasına rağmen onarılamadığının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı tespit dosyasından anlaşıldığı, davacının huzurdaki davayı açarak ayıp nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, tazminat talebinin hukuka uygun olduğu, toplam aylık kar kaybı miktarının 88.230,41 Euro olarak hesaplandığı, 01/01/2012 tarihinden itibaren dava tarihine kadar geçen sürede oluşan kar kaybının 518.146,41 Euro olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 06/07/2017 tarihli duruşmada ki beyanında; davanın sübut bulduğunu, ıslah yapmayacaklarını, ek rapordaki görüşlere katıldıklarını belirtmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporları, gerekli tercümeleri yaptırılarak davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de; davalı raporlara herhangi bir itirazda bulunmamıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, taraflar arasındaki sözleşme, tespit dosyası, mail yazışmaları, mahallinde yapılan keşif sonucu ibraz olunan bilirkişi kurulunun raporları ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında …..makinesinin üretimi ve satışı konusunda yazılı sözleşme imzalandığı, sözkonusu makinenin seri üretimi yapılan bir makine olmadığı, makinenin dokunmamış mensucat üzerine polietilen ve polipropilen kaplama, hava alan …. (çocuk bezinde kullanılıyor) ve hava almayan yüzeyi pürüzlü …. malzemelerinin üretimi için satın alındığı, davacının ihtiyacına göre üretilmiş özel bir makine olduğu, davalı … firmasının sayılan ürünlerin tamamının bu makine ile yapılabileceğini sözleşme yoluyla yazılı olarak taahhüt ettiği, bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı sözkonusu makine için davalıya 1.901.000,00 Euro ödeme yapmıştır. Gerek davacının ibraz ettiği teftiş raporu, mahkeme kanalıyla alınan tespit raporu, gerekse mahkememizce uzman bilirkişilerden alınan raporlarda dava konusu makinenin … ünitesinin hava alan polietilen …. üretemediği, gofraj ünitesi ile pürüzlü bir yüzey elde edilemediği, hava almayan kaplama işlemi yapılmasına rağmen sözleşmede taahhüt edilen hıza ulaşılamadığı, bu sorunların tamamen makine üreticisinden kaynaklanan dizayn hatası olduğu, makinedeki ayıbın ilk kuruluş ve üretim denemeleri esnasında anlaşılabilecek bir ayıp olduğu, ancak davacı tarafça sunulan bilgiler ve teknik değerlendirme doğrultusunda makinenin basit bir kurulum ile çalıştırılamayacağı, dolayısıyla ayıbın da kurulum tamamlanarak makine çalıştırılmadan farkedilemeyeceği, makinenin kuruluşu uzun bir süre aldığından olağan bir muayene ile ortaya çıkarılması mümkün olmadığından ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, 15/09/2011 tarihli tarafların imzaladığı tutanak ile ilk kuruluş ve üretim denemeleri esnasında ayıbın farkedildiği ve davalının ihbara gerek olmaksızın ayıptan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça ayıpların giderilmesi için uğraşıldığı ancak çözüm bulunamadığı, sorunların devam ettiği tespit olunmuştur. Davalıdan alınan dava konusu makine iki işlevini hiç yerine getirememekte, bir işlevini ise taahhüt edilen hıza ulaşamadan yerine getirebilmektedir. Davalı davacıya temin ettiği özel üretim makinenin bu şekilde gizli ayıplı olmasından kaynaklı olarak davacının uğramış olduğu zararlardan sorumludur. Bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, sözkonusu gizli ayıp nedeniyle ödenen satış bedelinden yaklaşık %50 oranında bedel indirimi yapılması uygun bulunmuştur. Davacı bedel indirimi olarak 250.000,00 Euro talep ettiğinden talebiyle bağlı kalınması gerekmiştir.
Davacı ayrıca makinenin ayıplarından dolayı ciro ve kar kaybına uğradığını ve bu aşamada 140.000,00 Euro talep ettiğini açıklamıştır. Bilirkişi incelemesi sonucunda 01/01/2012 tarihinden itibaren dava tarihine kadar geçen sürede oluşan kar kaybı 518.146,41 Euro olarak tespit edildiğinden davacının talebi ile bağlı kalınarak 140.000,00 Euro kar kaybına hükmedilmiştir.
Her ne kadar davacı ayrıca 3 işlevi yerine getiren yeni makine alımından dolayı da 10.000,00 Euro zarar talebinde bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşme feshedilmediğinden bu zarar kalemine ilişkin istem yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; dava konusu makinenin üç işlevinden ikisini yerine getiremediği, bir işlevini yerine getirmekte ise de taahhüt edilen hıza ulaşamadığı, taraflar arasındaki sözleşmede davalının üç fonksiyonu da taahhüt ettiği, özel üretim makinenin gizli ayıplı olduğu,davalının özel üretim olan bu makineyi davacıya temini ve satışı nedeniyle makinenin ayıplarından sorumlu olduğu, ayıplardan davalının haberdar olduğu, uğraşılarına rağmen makinedeki ayıpların giderilemediği, davacının bedel indirimi talebinin haklı ve yerinde olduğu, talebiyle bağlı kalınarak 250.000,00 Euro bedel indirimi ile yine talebiyle bağlı kalınarak 140.000,00 Euro kar kaybı olmak üzere 390.000,00 Euro yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan miktara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesindeki döviz faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
390.000,00-Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık Euro mevduatına uyguladığı en yüksek oranlardaki döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 60.671,99-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 13.424,40-TL harç mahsubuna,bakiye 47.247,59 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 21,15-TL başvurma harcı ile 13.424,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 49.477,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 185,00-TL tebligat gideri, 16,75-TL müzekkere gideri, 8.000,00-TL bilirkişi ücreti,1.760,00 TL tercüme ücreti olmak üzere toplam 9.961,75-TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 9.712,71-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …