Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/336 E. 2021/904 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/336 Esas
KARAR NO : 2021/904

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/06/2011
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … yapı kooperatifinin müvekkili … Başkanlığında 1999 yılında kurulduğunu, 1999 yılından 2003 yılına kadar müvekkilinin huzur haklarının ödendiğini, 2004 yılından 10.800,00 TL, 2007 yılından 18.000,00 TL ve 2008 yılından 21.000,00 TL olmak üzere toplam 49.800,00 TL huzur hakkı alacaklarının ödenmediğini, müvekkilinin alacağının temini için İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E.Sayılı dosyasından 49.800 TL ilamsız İcra takibi yapıldığını, davalının süresinde yapmış olduğu borca ve icra dairesinin yetkisine dair itirazı üzerine dosyanın Küçükçekmece Nöbetçi İcra dairesine gönderildiğini, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına davalı tarafça itiraz edildiğini, haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %40′ dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2004 yılı huzur hakkı talebinin BK.m.126/1.b.4 gereği zaman aşımına uğradığını, davacının müvekkili kooperatiften hiçbir alacağının bulunmadığını,davacının müvekkili kooperatif aleyhine başkaca icra takipleri yaptığınıtamamen kötü niyetli olarak mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını, görevde bulunduğu dönemde müvekkili kooperatifi borçlu gösteren bonolar düzenleyerek kooperatifi zarara uğrattığını, kambiyo taahhüdünde bulunmanın özel temsil yetkisini gerektirdiği buna rağmen düzenlenen bonolardan,bonoları keşide edenin şahsen sorumlu olacağının izahtan vareste olduğunu, davacının tamamen kötü niyetli olarak ve müvekkili kooperatifi zarara uğratmak kastıyla hareket ettiğini, davacı vekilinin 20.01.2011 tarihli dilekçesinde “müvekkilimin kooperatiften huzur hakları mevcut olup senetlerde huzur hakkına ve de kooperatifin işlerini yürütebilmek için kooperatife verilen ve harcanan para karşılıklarıdır.”şeklinde beyanda bulunarak esasında işbu davada mükerrer tahsilat yapılmaya çalışıldığını ikrar ettiğini,davacının görevde olduğu dönemde kendi huzur hakkının kendisine ödenmesi hususunda zaten hem yetkili hem de görevli olduğunu, davacının görev ve sorumluluklarını ihmal ederek müvekkili kooperatifin doğal borç kalemlerinden biri olan 2004,2007 ve 2008 yılları huzur hakkını almamasının ve özellikle davacının davalı kooperatif kurulunca görevden alındıktan sonra kooperatif aleyhine icra takibi yapmasının davacının kooperatif ana sözleşmesinin 48.maddesinde belirlenen özen ve titiz çalışma sorumluluğunu da ihlal ettiğinin ispatı olduğunu beyanla davanın usulen reddi ile takibin iptalini talep etmiştir.
-Mahkememizin 03/04/2012 tarihli duruşmasının 3 no.lu ara kararı uyarınca Davacının 2004, 2007 ve 2008 yıllarında davalı kooperatifte görev ifa ettiği hususunun taraflar arasında tartışmasız olması karşısında, adı geçen yıllara ait kooperatifin ilgili defter ve kayıtları bir arada değerlendirildiğinde genel kurul kararları gereği davacının hak ettiği huzur miktarı olup olmadığı, var ise ne kadar olduğu, bu miktarları talep etmeye engel durumun bulunup bulunmadığı hususları irdelenerek takip tarihi itibari ile davacının alacak miktarının araştırılmasına karar verilmiş olup dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler …, …, …. tarafından düzenlenen 04/06/2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Davacı …’in davalı kooperatifin 31/12/2009 tasfiye bilançosunun 9.maddesine göre davalı … Yapı Kooperatifinden 8.000 TL huzur hakkı alacağı olduğu yönünde kanaate varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 19/09/2012 tarihli duruşmasında Davalı vekilinin 28/06/2012 tarihli dilekçesinin değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/10/2012 tarihli ek raporda; Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı kararında davacı tarafından yapılan icra takibinde istenen paraların içinde huzur haklarının da bulunduğu ikrar edildiği, takip talebinin incelenmesinde de 8.000,00 TL’lik 30/07/2010 vadeli senet alacağı gözüktüğü, 07/05/2010 tarihli yönetim kurulu kararında da …’e huzur hakkı alacağının olduğu ve yapılan icra takibi ile istenen 8.000 TL alacağında huzur hakkı ile ilgili olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
-Bakırköy (kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının neticesi beklenilmiş olup dosyanın kesinleştiği görülmüştür.
-Mahkememizin 26/03/2019 tarihli duruşmasında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen kararın bir örneği ve karara dayanak tüm bilirkişi rapor ve ek raporları uyap sisteminden celp edilmiştir.
-Mahkememizin 01/06/2021 tarihli duruşması doğrultusunda Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının fiziken celbine karar verilmiştir.
-Mahkememizin 28/09/2021 tarihli duruşmasında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının mahkemesine iadesine, dosyamızın gelmiş olduğu safahat, toplanan deliller, bilirkişi raporları içeriği dikkate alınarak Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının istinaf incelemesinden dönüşünün beklenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, huzur hakkına dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava konusu yapılan 49.800,00 TL asıl alacak takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Defter ve belgelerinin incelenmesinde;
– 31.12.2009 tarihinde davalı kooperatifin tasfiye bilançosunun yapıldığı, bu bilanço da ” eski hakkı huzur ücretleri olarak E.Ekim” açıklamalı 8.000,00 TL davacının alacaklandırıldığı ve bu karar altında davacının imzası da yer aldığı, bu karar da davacının herhangi bir itirazın yer almadığı ve bu miktar dışında ayrıca davacıya herhangi bir ödeme yapılmasını gerektirir tasfiye bilançosu kaydı bulunmadığı
– Bu belirtilen miktarın ödenmesine yönelik davacıya senet verildiği ve bu miktarın Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasında icra takibine konu olduğu görülmüştür.
Bu haliyle artık davacı tarafın iddiasını ispat edemediği ve hak ettiği miktarın da kendisine ödendiği anlaşılmış olup, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yasal şartları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından reddine,
-Tarafların tazminat istemlerinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 490,55 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 431,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafça yapılan 320,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
5- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.274,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza