Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/521 E. 2022/75 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2009/521 Esas
KARAR NO : 2022/75

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/05/2009
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26.02.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların muhtelif yıllarda … sicil nolu davacı kooperatifin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla temsil ve ilzama yetkili olduklarını, davalıların halen yönetici olmadıklarını, yapılan denetim ve incelemelerde davalıların kooperatife ait çekleri keşide ederek kendi imzaladıkları çekleri kendi namlarına alacaklı yazdırdıkları ve şahsi işlerinde kullandıkları, bu şekilde kooperatifin paralarını kendi nam ve hesaplarına kullandıkları, kooperatifi zarara uğrattıkları tespit edildiğini, bu konuda tespit edilen bazı çeklerle davalıların eşleri adına yazlık mesken aldıkları dahi tespit edildiğini, davalıların bu şekilde çok sayıda kooperatif çekini kendi adlarına keşide ederek kullandıkları ve şahsi ödemelerinde kullandıkları, kooperatifi zarara uğrattıkları tespit edildiğini, tüm bu işlemlerle ilgili kesin rakam tespit edilemediğinden fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalarak şimdilik 19.000,00 TL’nin davalılardan tahsilinin talep edildiğini, davalıların tespit edilen bir olayı ile ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına …. Hazırlık sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca davalılar aleyhine dava açılması için genel kurul onayı verildiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 19.000,00 TL’nin harcama tarihinden işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: davalı …’ın davacı kooperatifin yönetim kurulu başkanı, müvekkilinin ise başkan yardımcısı olarak çalıştığı dönemde, karşılıklı güvene dayanarak boş çekleri imzalayarak kooperatif başkanına verdiğini, kendi eşi adına aldığı taşınmazın satın alınmasında kullandığını, müvekkilinin bu durumu sonradan öğrendiğini, müvekkilinin sağladığı hiçbir menfaat olmadığından kooperatife de borcu olmadığını belirterek müvekkili hakkında açılan haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava: kooperatif yönetici sorumluluğu nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalıların davacı … zarara uğratıp uğratmadıkları, zarar var ise miktarının tespiti, davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 09/03/2010 tarihli dilekçesi ile dava değerinin 19.000 TL’den 315.690 TL’ye çıkarıldığına dair ıslah beyanında bulunulmuş, eksik harç ikmal edilmiştir.
İstanbul Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünden davacı kooperatife ait 26/04/2009 tarihli genel kurul toplantısına ait toplantı tutanağının tasdikli bir fotokopisi celp edilmiştir.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, …. Sayılı soruşturma dosyasında 14.08.2014 tarihinde fezleke düzenlendiği, …. Üst dosya nosu ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğinin bildirilmiş olduğu, mahkememizdeki davaya konu 2 çek yönünden davalılar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan dava açılması amacıyla fezleke düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; sanıklar … ve … hakkında yapılan yargılama sonunda; sanıkların üzerlerine atılı “kooperatife yönelik olarak zimmet” suçunu işledikleri sabit olduğundan, 5237 Sayılı TCK’nun 247/1 maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri ile sanıkların kasta dayalı kusurunun ağırlığı, meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle sanıkların ayrı ayrı 8’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklara verilen cezanın geleceğindeki olası etkileri dikkate alınarak TCK’nun 62 maddesi gereğince cezasının taktiren 1/6 oranında indirilerek sonuçta 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli … Esas ve … Karar numaralı iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına karar verildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sorumluluklarına yol açabilecek eylemlerinin kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak araştırılması, savcılık soruşturmasına konu olan eylemlerin bu davaya etkisi ile bekletici mesele olma ihtimali de gözetilerek davalının sorumluluklarının koooperatif kayıt ve belgelerine dayalı şekilde araştırılması açısından bir mali müşavir, kooperatif çalışan bir mali müşavir, kooperatif konusunda uzman bir ekonomist ve bir kooperatif konusunda uzman bilirkişinin katılımı ile inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, 16/01/2012 tarihli raporda; Bakırköy … Noterliğinin 20.11.2002/…. yevmiye sayısı ile tasdikli yönetim kurulu karar defteri ve ayrıca ticari defterlerdeki (mal ve hizmet sunan) satıcılar ve ortaklar hesapları incelendiğinde; çeklerde hamil olan …’ın, yönetim kurulu 02/05/2004 gün 23 sayılı kararıyla kooperatife üye olduğu, …’ın 28/05/2004 gün 001 sayılı yönetim kurulu kararıyla görev bölümü yaparak kooperatif başkanlığına seçildiği, lehine 15/09/206 tarih 7.500 TL’lik çek keşide edilen …’in … nolu ortak olarak 23/01/2007 gün 48 sayılı yönetim kurulu kararıyla yine 15/11/2005 gün 17.700 TL ve 05/11/2005 gün 15.000 TL, 20/01/2006 tarih 9.000 TL, 15/02/2006 tarih 7.500 TL tutarlı çek lehtarı …’ın kooperatif yönetim kurulu 23/01/2007 gün 48 sayılı kararıyla ortaklığa kabul edildikleri, ancak çeklerin keşide ve ödeme tarihlerinde kooperatif ortağı olmadıkları anlaşıldığı, toplan 282.830 TL tutarlı çeklerde toplan 127.370 TL tutarlı çekin (27/05/2004-29/04/2006) tarihleri arasında kooperatif başkanlığı yapan … tarafından kullanıldığı, kooperatife üyelik ilişkisi dışında mal/hizmet satmadığı, dolayısıyla da hiçbir hizmet ve mal satmadan kooperatifi bizzat kendi şahsi menfaatlerine 127.370 TL tutarında zararlandırdığı, dava dilekçesinde alacak konusu edilen 21/01/2005 tarih 9.500 TL ve 22/02/2005 tarih 9.500 TL tutarlı çekler için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kontrolörüne ifade veren …, iki çekin bedelini kooperatife nakit olarak ödediğini beyan etmiş ise de, kooperatif kayıtlarında bu çeklerin ödendiğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, yönetim kurulu üyesi …, bu çeklerin bedellerini ödeyeceğini …’ın söylediğini, ancak ödemediğini beyan ettiği, kooperatif tarafından keşide edilen (282.830-127.370)=155.460 TL tutarlı çekin kooperatif tarafından …,…. …, …, … ve … lehine keşide edildiği, … ve …. 23/01/2007 tarihinde kooperatife üye olduğu, çeklerin lehine keşide edildiği tarihte kooperatif üyesi olmadığı, bu nedenle kendisine ortaklıktan ötürü tazminat ödemesi söz konusu olamayacağı, ticari defter kayıtlarında da kooperatifin, …’dan herhangi bir mal veya hizmet almadığı, diğer çek lehtarları …, … ve …’ın kooperatif ortağı olmadığı gibi, kooperatife mal ve hizmet satımında da bulunmadığı, dolayısıyla 155.460 TL’lik kooperatif çeklerin, mal/hizmet karşılığı olmadan ödenmek suretiyle kooperatifin zararlandırıldığı, 13/12/2004 tarih … nolu 1.000 TL ve 31/05/2005 tarih …. nolu 1.200 TL’lik çeklerin hamiline keşide edildiği, … tarafından çekilerek …’e borç olarak verildiği beyan edilmiş ise de, …’in kooperatifin taşeronu olduğunu ve yaptığı işe karşı daire almış olduğunu beyan ettiği, davalıların da …’ten hiçbir fatura almadıklarını savunduğu, kooperatif hesaplarından borç para verilmişse, buna ilişkin bir karar ve muhasebe kaydının olması gerektiği, açıktan para verilmesi, borç para verilmesi anlamına gelmediği, bunun belgelendirilmesinin ayrıca verilen borç paranın, kooperatif kasasına döndürülmesi gerektiği, bu hususların izlenmediği, …’ın, araç bakım ve oto tamir işleri yaptığı, davalı … tarafından getirilen araçların bakım ve onarımını yaptığı müfettiş raporundan anlaşıldığı, ancak … tarafından verilen hizmete karşılık herhangi bir fatura düzenlenmediği anlaşıldığından verilme gereği hiçbir belgeye dayandırılmayan çeklerin mali sorumluluğunun davalılarda olması gerektiği, davacı kooperatifin davalı (eski) yönetim kurul üyelerinin ihmali sonucu kooperatifin 282.830 TL zarara uğradığı, bu alacağın müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dava, kooperatif yönetiminde görev alan davalıların kooperatife verdikleri zararların tazminine ilişkindir.
Kooperatifler kanunundan kaynaklanan sorumluluk davası; ortaklar ve kooperatif alacaklıları, kooperatife temsile veya yönetime yetkili olan kimseler tarafından açılabilir.,
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 17/02/2015 tarihli, … E. …. K. sayılı kararında; “…Dava, kooperatif eski yöneticilerinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nu 62. madde hükmü ve 98. madde yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 553. (6762 sayılı TTK’nın 336/5.) madde hükmü uyarınca sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 555/1. maddesi gereği işbu davanın davacı kooperatif adına temsilcileri ya da vekili tarafından açılması gerekir.” Somut olayda dava mahkememizce kurulan ara kararla davacı kooperatif adına kooperatif denetçilerin muvafakatı alınarak devaya devam edilmiştir.
Dava, önceki dönem kooperatif yöneticisi olan davalı hakkında açılan sorumluluk davası olup, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62’nci maddesi ve yine aynı Kanun’un 98’nci maddesi yollaması ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 336’nci maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar.
İş bu davada davacı kooperatifin iddiası davalıların halen yönetici olmadıklarını, yapılan denetim ve incelemelerde davalıların kooperatife ait çekleri keşide ederek kendi imzaladıkları çekleri kendi namlarına alacaklı yazdırdıkları ve şahsi işlerinde kullandıkları, bu şekilde kooperatifin paralarını kendi nam ve hesaplarına kullandıkları, kooperatifi zarara uğrattıkları tespit edildiğini, bu konuda tespit edilen bazı çeklerle davalıların eşleri adına yazlık mesken aldıkları dahi tespit edildiğini, davalıların bu şekilde çok sayıda kooperatif çekini kendi adlarına keşide ederek kullandıkları ve şahsi ödemelerinde kullandıkları, kooperatifi zarara uğrattıkları hususlarında olup konunun incelenmesi teknik mali bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınması karar verilmiştir.
Öte yandan davalılarla ilgili Ceza yargılaması sonucunda mahkememizdeki rapor ve tespitler esas alınarak Sanıkların üzerlerine atılı “kooperatife yönelik olarak zimmet” suçunu işledikleri sabit olduğundan, 5237 Sayılı TCK’nun 247/1 maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri ile sanıkların kasta dayalı kusurunun ağırlığı, meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle sanıkların ayrı ayrı 8’ER YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA karar verilmiş istinaf kanun yolu incelemesinde olduğu anlaşılmış davanın 13 yıldan beri sürdüğü makul yargılama süresini aştığı ve ceza dosyasının tek dayanağının mahkememizde alınan rapor ve tespitler esas alınarak verildiğinden bu aşamadan sonra ceza dosyasının soncunun beklenmesinde fayda görülmediğinden bekletici mesele yapılması kararından rücu edilmiştir.
Bunun yanında taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller kayıtlar ve ceza dosyasındaki beyanlar ve tespitler de dikkate alındığından toplana deliller ve yapılan yargılama sonucunda;
Davalılardan …’nin 2002-2007 yılları arasında … Konut Yapı Kooperatifinde Yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yaptığı ve diğer davalı …’ın ise 2004-2006 yılları arasında aynı kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğu anlaşılmıştır.
Gelen kayıtlar ve yapılan tespitlere göre, … adına düzenlenmiş …bank’a ait biri 22.2.2005 günlü … sayılı, 9.500 TL tutarında ve 21.1.2005 günlü … sayılı, 9.500 TL tutarında iki çek fotokopisi bulunduğu, bu çeklerin … tarafından tahsil edildiği ve bilirkişi raporuna göre çeklerin muhasebeleştirildiği, …’in …. konut yapı kooperatifi ile hiçbir ilişkisinin olmadığı ve çeklerin kooperatif borcunun ödenmesi gibi bir nedenle düzenlenmediği, sanık …, …. konut kooperatifi üyesi …’in eşi adına kooperatif hissesini 13.11.2004 tarihinde yapılan bir protokol ile satın aldığı, kalan borcun kooperatif çekleri ile ödediği ve anılan kooperatifin Sakarya … Noterliğince onaylanan 27.04.2005 günlü … sayılı yönetim kurulu kararı ile hisseyi üzerine aldığı ve bu şekilde davalı …’ın kooperatifin 19.000 TL’sini mal edindiği , kooperatif hesaplarından borç para verilmişse, buna ilişkin bir karar ve muhasebe kaydının olması gerektiği dikkate alınmış ve açıktan para verilmesi, borç para verilmesi anlamına gelmediği, bunun belgelendirilmesinin ayrıca verilen borç paranın, kooperatif kasasına döndürülmesi gerektiği, bu hususların izlenmediği, …’ın, araç bakım ve oto tamir işleri yaptığı, davalı … tarafından getirilen araçların bakım ve onarımını yaptığı müfettiş raporundan anlaşıldığı, ancak … tarafından verilen hizmete karşılık herhangi bir fatura düzenlenmediği anlaşıldığından verilme gereği hiçbir belgeye dayandırılmayan çeklerin fikir, irade ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kooperatife ait çekleri kendilerinin ve yakınlarının yararına satın alınan mal ve hizmetler karşılığında imzalayıp kullanmak suretiyle zimmetlerine para geçirdiği sabit olduğu ceza dosyasında sa tespit edildiğinden bu zarar sorumluluğunun davalılarda olması gerektiği, davacı kooperatifin davalılar (eski) yönetim kurul üyelerinin ihmali sonucu kooperatifin 282.830 TL zarara uğratıldığı tespitleri dikkate alınarak tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddi ile; davacının ıslah talebinin kabulü ile; tespit edilen 282.830,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, azlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİ İLE;
Davacının ıslah talebi dikkate alınarak; 282.830,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken ‭19.320,12 -TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 256,50 TL harç ile 4.411,00 TL ıslah harcının mahsubuna, bakiye 14.652,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 15,60 TL başvurma harcı, 256,50 TL harç ile 4.411,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 28.248,10 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın red edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendini vekille temsil ettiren davalılara VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından sarfedilen 87,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.037,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.824,97 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2022
Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸