Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 15/05/2023
Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Alanya İcra …. Esas)
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. TALEP
Davacı vekili tarafından, taraflar arasındaki anlaşma gereğince, davacının mobilya işlerini yapmasına ve teslim etmesine karşın faturaya dayalı alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibinin, davalının haksız, kötü niyetli ve mesnetsiz itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesi ile ayrıca davalının muvazaalı işlemlerle mal kaçırma girişimi bulunduğundan, davanın sonuçsuz kalmasına önleyici nitelikte ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı adına kayıtlı olan taşınmazların kaydına, başkalarına devri engelleyici nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi 15/05/2023 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talep eden vekilinin taraflar arasındaki faturaya dayalı alacağın tahsili için ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, faturanın tek taraflı bir belge olduğu, tek başına bir alacağın varlığını ve borcun ödenmediğini göstermediği, fatura ile birlikte faturaya konu mal veya hizmetin sunulduğunun da, yaklaşık ispat kurallarına göre ispatına ilişkin delil ve belgelerin sunulması gerektiği, ihtiyati haciz isteyen tarafından ihtiyati haciz talebine dayanak dilekçeye eklenen faturalar ibraz edilmiş ise de, faturada teslim alanın imzası olmadığı gibi, karşı tarafa gönderilmiş herhangi bir ihtar vs de olmadığından, talep edilen alacağa dayanak malların teslim edilip edilmediği, kime teslim edildiği, bu kişilerin teslim almaya yetkili olup olmadığı, alacağın var olup olmadığı, varsa borçtan kimin sorumlu olduğu, alacağın muaccel hale gelip gelmediği, ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğu (borcun ödenmediği) ve alacağın da muaccel olduğu konusunda, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 258. maddesi çerçevesinde ihtiyati haciz kararı vermeye yetecek nitelikte mahkemede vicdani kanaat oluşmadığı gerekçesiyle, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
III. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili 19/05/2023 tarihli iki ayrı istinaf dilekçesi ile, dava dilekçesindeki açıklamaları ve sundukları delillere rağmen, koşulları oluşan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğu gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İİK 67 maddesi uyarınca, iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. İstinafın konusunu teşkil eden uyuşmazlık ise, geçici hukuki korumadan kaynaklanmaktadır.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1. Dava itirazın iptali davası olup, dolayısıyla davanın ve takibin konusunu para alacağı oluşturmaktadır. Davacı vekili, davalı tarafın mal kaçırma işlemlerinde bulunduğundan bahisle, davanın sonuçsuz kalmaması için ihtiyati haciz kararı verilmesini, olmazsa davalı adına kayıtlı taşınmazlar hakkında, başkalarına devri engelleyici şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Hukuki tavsif hakime ait olup, davacı taraf hem ihtiyati haciz talebini hem de ihtiyati tedbir talebini para alacağının güvence altına alınması için talep ettiğinden, her iki talep de hukuki niteliği itibariyle ihtiyati haciz vasfındadır. Dolayısıyla mahkemenin davacının taleplerini ihtiyati haciz olarak değerlendirip sonuçlandırmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
3.2. Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu ara kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca somut olayda uyuşmazlık, tarafların karşılıklı taahhütlerini içeren eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesine ve ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek yaklaşık ispatın gerçekleşmemesine göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin ara kararına yönelik istinaf başvurularının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 14/07/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.