Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2023/274 E. 2023/695 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 13/01/2023
Davanın Türü : Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. TALEP
Davacı vekili tarafından açılan dava ile, taraflar arasında 18/08/2020 tarihli ana yüklenici sözleşmesi imzalandığını, davacının … ilçesi, … mah. 1548 ada 1 parseldeki taşınmazın anahtar teslim yapım işini üstlendiğini, davacıya hakedişi gereği verilmesi gereken bağımsız bölümler bulunduğunu, davacının sözleşme imzalandığında %25 olan seviyeyi %85’e ulaştırdığını, işlerin eksik olmasında dahi sözleşmeye göre inşaat seviyesine göre bağımsız bölüm tapusunun verilmesi gerektiğini, işin tamamına yakınının tamamlandığını ileri sürerek … mah. 1548 ada 1 parseldeki 1-2-3-4-5-6-21-22-23-24-25-26-27-28 nolu bağımsız bölümler üzerine 28.000 Euro karşılığı teminatsız ihtiyati haciz konulmasına, bu bağımsız bölümlerin tapusunun iptaliyle davacı adına tesciline, 1548 ada 1 parselde bulunan tüm taşınmazlar üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, tescil talebinin kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümlerin piyasa rayicine uygun bedeli belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 28.000 Euro’nun, dövizle ödeme kabul edilmemesi halinde 518.988,40 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalının arsa sahibi müteahhit olduğunu, inşaatı %85 oranında bizzat kendisinin tamamladığını, taraflar arasında ana yüklenici sözleşmesi imzalandığını, bir kısım taşınmazların mülkiyet devrinin taahhüt edildiğini, sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılıp geçerli olmadığını, davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, davalıya ait taşınmazların satışının gerçekleştirilmediğini, davacının işe başlamaması sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir / haciz talebi mahkemenin 04/11/2022 tarihli ara kararı ile reddedildikten sonra davacı vekilince 21/11/2022 tarihli dilekçe ile yeniden talepte bulunulması üzerine bu kez ilk derece mahkemesince verilen 20/12/2022 tarihli ara karar ile, davaya konu 3-4-21-26 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle bu bağımsız bölümler yönünden tedbir talebinin reddine, ihtiyati tedbirin koşullarının oluştuğundan 1548 ada 1 parselde kayıtlı 1-2-5-6-22-23-24-25-27-28 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına kayıtlı olması halinde taşınmaz başına 150.000,00 TL olmak üzere 1.500.000,00 TL nakdi teminatın veya süresiz, sınırlamasız banka teminat mektubunun sunulması halinde 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla HMK’nın 389.maddesi uyarınca tapu kayıtlarına işlenmek üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilince verilen 26/12/2022 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiş, davacı vekilince verilen 02/01/2023 tarihli dilekçeyle de teminat miktarına itiraz edilerek teminatın indirilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece taraf vekillerince verilen itiraz dilekçeleri duruşmalı olarak incelenmiş ve istinafa konu 13/01/2023 tarihli ara karar ile tedbir kararının 26/12/2022 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, 1 haftalık süre içesinde teminatın yatırılarak tedbirin infazının talep edilmediği, HMK’nın 393 maddesi gereğince tedbirin düşeceği, tedbirin kendiliğinden ortadan kalktığı gerekçesiyle tarafların itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
III. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, mahkemece ihtiyati tedbir kararında süre verilmemesi sebebiyle tedbirin kendiliğinden ortadan kalkmayacağını, belirlenen teminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığını, teminatsız tedbir verilebileceğini, teminat miktarının yüksek olduğu gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TBK’nın 237 vd. maddelerinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi ile TBK 470 vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin unsurlarından kaynaklanan karma nitelikli sözleşmeden doğmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise arsa sahibidir. İstinafın konusunu teşkil eden uyuşmazlık ise, geçici hukuki korumadan kaynaklanmaktadır.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Taraflar arasında kat karşılığı inşaat yapımına ilişkin adi yazılı sözleşme düzenlendiği, davalının iş sahibi, davacının yüklenici olarak sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığında kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tarafın 1 haftalık süre içerisinde teminatı yatırmadığı, itirazın konusuz kaldığı, tedbirin ortadan kalktığı gerekçesiyle istinafa konu kararı vermiştir. HMK’nın 393/1. maddesine göre, ihtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde talep edilmek zorundadır.
3.2. Teminat ile ihtiyati tedbir konmasına dair ara karar davacı vekiline 26/12/2022 tarihinde tebliği edildiği, davacı vekilinin 02/01/2023 tarihli dilekçeyle teminata itiraz ettiği anlaşılmakla, HMK 393. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin mürtefi olduğundan söz etme imkanı bulunmamaktadır. Bu sebeple tarafların ihtiyati tedbire ve teminata yönelik itirazları esastan incelenerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3.3.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/4 maddesi uyarınca, esası incelenmeden 13/01/2023 tarihli ara kararın kaldırılmasına ve yeniden karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme ara kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve ihtiyati tedbire itirazın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2)Peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davacı tarafa iadesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 08/06/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.