Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/821 E. 2022/756 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 09/02/2022
Dava Türü: İtirazın İptali (Antalya 3. İcra … Esas) / Karşı dava – Alacak (Eser Sözleşmesi)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı / karşı davalı şirket vekili açtığı dava ile; Davacı asıl yüklenici / iş sahibi ile davalı taşeron arasındaki 22/09/2018 tarihli sözleşmeye istinaden …… Lojmanlarının komple mekanik tesisatının şartnameye uygun olarak yapılmasının davalı tarafından yüklenildiğini, davalının edimini süresinde yerine getirmediği gibi eksik ve ayıplı şekilde ifa ettiğini, ihtara rağmen eksik ve ayıpları gidermediği için bu işlerin başka bir yükleniciye tamamlattırıldığını, geç ifa nedeniyle 12.500,00 TL gecikme tazminatı, 2.000,00 TL nakliye bedeli ve davalıya fazla ödenen 17.591,60 TL olmak üzere davalıdan toplam 32.091,60 TL alacaklarının bulunduğunu, iş bu alacaklarının 12.091,60 TL kısmının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin, davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; İşin teslim tarihindeki gecikmenin davacıdan kaynaklandığını, sözleşme gereği davacı tarafından temini gereken malzemelerin süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin ifasına hazır şekilde yer teslimi yapılmadığını, davacının talep ettiği sözleşme dışı işlerin davalı tarafından yapıldığını, bu nedenlerle gecikme tazminatı talebinin kabul edilemeyeceğini, eksik ve ayıplı imalatların bulunduğu ve bu işlerin başka bir yükleniciyle anlaşılarak tamamlattırıldığı iddialarının asılsız olduğunu belirterek, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı dava yönünden ise, yapmış oldukları sözleşme dışı imalatların bedelinin ödenmemesi nedeniyle karşı davalıdan alacaklı olduklarını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL alacaklarının avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişkinin, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunundan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hâlinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi olduğu, davalı/ karşı davacı … için yazılan yazıya, ….. Müdürlüğü tarafından verilen 30/12/2021 tarihli yazı cevabında özetle, …’in …. Dairesi kayıtlarında potansiyel mükellef kaydı olduğu, ortağı olduğu şirketlerle ilgili bilgilerin ticaret odasından sorulması gerektiğinin belirtildiği, ….. Dairesinin 24/09/2021 tarihli yazı cevabında da …’in potansiyel mükellef kaydı olduğu, vergi mükellefi olmadığından hiç bir usulde vergilendirmeye tabi olmadığının belirtildiği, davalı karşı davacının tacir olmadığının anlaşıldığı, tüm açıklamalar, dosya kapsamı göz önüne alınarak, davada mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı, davanın mutlak bir ticari dava olmadığı, davalı karşı davacının tacir olmaması nedeniyle her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir uyuşmazlığın olmaması nedeniyle nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı, üçüncü grup ticari davanın da söz konusu olmadığının anlaşıldığı, mahkemenin görevsiz olduğunun anlaşıldığı, uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği, Tüketici Mahkemesinin görevine girdiğine dair de bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı, bu nedenlerle, davanın usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, asıl dava bakımından, mahkeme davada görevsiz olduğundan davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karşı dava bakımından, mahkeme davada görevsiz olduğundan davanın usulden reddine karar vermiştir.
Davacı vekili tarafından, tarafların imzalamış olduğu akdin içeriği, yapılan işin mahiyeti göz önünde bulundurulduğunda, davalının tacir olduğunun açık olduğu, aksi kanaat halinde dahi iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı davalının tacir gibi sorumlu olacağı, davalının karşı davada ve arabuluculuk tutanağı ile tacir olduğunu kabul ettiği, oda kayıtlarında davalının şahsi kaydına rastlanılmadığının bildirilmesinin tek başına tacir olmadığına delil teşkil etmeyeceği, yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gibi gerekçelerle, karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Asıl dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında gecikme tazminatı, nakliye bedeli ve davalıya fazla ödeme yapıldığı iddiasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki davalı borçlunun itirazının iptali istemine, karşı dava ise, sözleşme dışı imalattan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı / karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı / karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin alınan 161,40 TL harçtan mahsubuyla, fazla olarak tahsil edilen 80,70 TL’nin talebi halinde ilk derece mahkemesince davacı / karşı davalıya iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 16/06/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.