Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/698 E. 2022/755 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 21/02/2022
Dava Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Denizli 9. İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davalı yüklenicinin, davacı iş sahibinin …. / Denizli adresindeki fabrika binasının yapım işini sözleşmeyle üstlendiğini, davacının sözleşmedeki edim ve taahhütlerini yerine getirmesine karşın davalının ayıplı imalatta bulunduğunu, bu konuda taraf yetkililerinin imzasını içeren tutanak düzenlendiğini, alınan uzman görüşü ile hesaplanan ayıp giderim bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalı borçlunun kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu, dosya karara çıktığında alacağın tahsil kabiliyetinin kalmamasının ihtimal dahilinde olduğunu belirterek, öncelikle ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi, 21/02/2022 tarihli ara kararı ile; İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliğinin aranmadığı, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli kabul edildiği, mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde, dilekçe ekinde sunulan belgelerin İİK’nun 68/a maddesinde sayılan belgelerden olmadığı, bu nedenle alacağın muaccel olduğunun anlaşılamadığı, davacı iş sahibinin eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle İİK. 257 vd. maddelerince alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili tarafından, düzenlenen tutanağa, uzman görüşüne ve gönderilen ihtarnameye itiraz sunmayan davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiği, alacağın varlığı ve miktarı hususunda yaklaşık ispat olgusunun yerine getirildiği gerekçeleriyle, ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki ara kararının ortadan kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu ara kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca somut olayda uyuşmazlık, tarafların karşılıklı taahhütlerini içeren eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesine ve ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek yaklaşık ispatın gerçekleşmemesine göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan harcın mahsubuyla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 16/06/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.