Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/511 E. 2022/757 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 18/11/2021
Dava Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya Genel İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davacı asıl yüklenici/iş sahibi ile davalı taşeron arasındaki sözleşmeye istinaden İzmir … … Lojmanlarının komple mekanik tesisatının şartnameye uygun olarak yapılmasının davalı tarafından yüklenildiğini, davalının edimini süresinde yerine getirmediği gibi eksik ve ayıplı şekilde ifa ettiğini, ihtara rağmen eksik ve ayıpları gidermediği için bu işlerin başka bir yükleniciye tamamlattırıldığını, davalıya fazladan bedel ödendiğini, davalının sözleşme gereği işin temini amacıyla keşide ettiği senedin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Tarafları ve konusu aynı olan, iş bu davanın açıldığı mahkemenin … Esas sayılı dosyası üzerinden görülen dava halen devam ettiğinden derdestlik itirazında bulunduklarını, işin teslimindeki gecikmenin davacıdan kaynaklandığını, davacının talep ettiği sözleşme dışı işlerin davalı tarafından yapıldığını, eksik ve ayıplı imalatların bulunduğu ve bu işlerin başka bir yüklenici ile anlaşılarak tamamlattırıldığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içerisinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi uyarınca ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesi tarafından bakılacağı hususunun düzenlendiği, vergi dairesine, esnaf odasına ve ticaret odasına yazılan müzekkere cevapları incelendiğinde, davalının hiç bir işletmeyi kendi adına işletmediği, dolayısıyla tacir olmadığının anlaşıldığı, kararda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede, davacının talebinin eser sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin olduğu, davacı şirket tacir olsa dahi davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili tarafından, tarafların imzalamış olduğu akdin içeriği, yapılan işin mahiyeti göz önünde bulundurulduğunda, davalının tacir olduğunun açık olduğu, aksi kanaat halinde dahi iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı davalının tacir gibi sorumlu olacağı, davalının aynı mahkemenin … Esas sayılı dosyasında taraflarına açmış olduğu karşı davada ve arabuluculuk tutanağı ile tacir olduğunu kabul ettiği, oda kayıtlarında davalının şahsi kaydına rastlanılmadığının bildirilmesinin tek başına tacir olmadığına delil teşkil etmeyeceği, yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gibi gerekçelerle, karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, eksik ve ayıplı imalatta bulunan davalıya fazladan bedel ödendiği iddiasıyla, işin temini amacıyla davalının keşide ettiği senetten kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki davalı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan harcın mahsubuyla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 16/06/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.