Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/315 E. 2022/345 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 02/12/2021 tarihli ara karar, 21/12/2021 tarihli ek karar
Dava Türü: Tapu İptali ve Tescil

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davacının dava dışı arsa sahibi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müteahhitliğini üstlendiği inşaatın tamamlanması için davalı şirketle imzaladığı eser sözleşmesi kapsamında davalıya iş bedeli karşılığı devredilen villa vasfındaki taşınmazın, davalı şirket tarafından diğer davalı …’a devir ve temlik edildiğini, davalı şirketin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini ve hiçbir imalat yapmadığını, dava konusu taşınmazın devredilmesi halinde davacının mağduriyet yaşayacağını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın üçüncü kişilere devrini önleyici mahiyette teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi 29/07/2021 tarihli tensip 11 nolu ara kararı ile; Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile takdiren 20.000,00 TL nakdi teminat yatırılması ya da banka teminat mektubu gösterilmesi halinde dava konusu bağımsız bölümün davalılar adına kayıtlı olması şartıyla üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar vermiştir.
02/12/2021 tarihinde yapılan duruşmada, davacı vekilinin teminatın düşürülmesine karar verilmesini talep etmesi üzerine, duruşma ara kararı ile dava konusu taşınmazların iki villa olduğu, taşınmazların muhiti, genel bilgi ve tecrübe uyarınca her bir taşınmazın değerinin yaklaşık 2.000.000,00 TL civarında olabileceği düşünüldüğünden verilen 20.000,00 TL teminatın orantılı ve makul olduğu gerekçesiyle teminata yönelik itirazın reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından iş bu ara karara karşı dilekçesinde yazılı gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
İlk derece mahkemesi 21/12/2021 tarihli ek kararı ile; 7251 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik HMK. 341. maddesinde istinaf edilebilecek kararlar sayılmış olup, teminat miktarına yapılan itirazın reddine ilişkin kararların söz konusu maddede sayılan kararlardan olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermiş olup, davacı vekili tarafından işbu ek karara karşı dilekçesinde yazılı gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin görevi, Adli Yargı İlk Derece Hukuk mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan başvuruları inceleyip karara bağlamaktır (5235 sayılı Kanun 36/1 m.). HMK 341. maddesinde de, istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar düzenlenmiş ve tahdidi olarak sayılmıştır. Bu maddenin 1. fıkrasına göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince, 29/07/2021 tarihli tensip ara kararı ile 20.000,00 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından iş bu ara kararına ve teminat miktarına karşı, 03/08/2021 tarihinde usulünce yapılan tebligat üzerine yasal süre içerisinde HMK’nun 394. maddesi gereğince itiraz yoluna başvurulmamıştır. Daha sonra 02/12/2021 tarihli duruşmada teminatın düşürülmesine karar verilmesi talep edilmiş ve ara kararı ile teminata yönelik talebin reddine karar verilmiştir. HMK’nun 341. maddesindeki yasal düzenleme dikkate alındığında, 02/12/2021 tarihli ara kararı itiraz üzerine verilmiş bir ara karar niteliğinde olmadığından istinafı mümkün bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine ilişkin 21/12/2021 tarihli ek kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 17/03/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.