Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1743 E. 2023/145 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 31/03/2022
Dava Türü : İtirazın İptali (Antalya Genel İcra … E.)
Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesi, davacının, davalı üniversitenin 2 nolu çok amaçlı yüksek öğretim okulu binasının klima yerleri ve klima boruları elektrik kablolarının çekildiği yerlerin alçıpanı ile lojman klima yerlerinin alçıpanı işine ilişkin bakiye alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı, borçluların itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile dava açtığı, davalının vergiden muaf olan vakıfça kurulan üniversite olduğu, Anayasanın 130/2. maddesi ve 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu 10’un ek 2. maddede vakıflarca kurulan üniversitelerin kazanç amacıyla faaliyette bulunamayacakları belirtilmiş olduğundan bu kurumların kamu yararına çalışan eğitim ve öğretim hizmet birimleri olduğunun kabul edildiği, dolayısıyla üniversite sahip ve yöneticilerinin, amacı ticari kazanç olan “tacir”, üniversite faaliyet alanının da bir “ticarethane” niteliğinde değerlendirilemeyeceği, başka bir ifade ile davalıların tacir olmadığının anlaşıldığı, davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan mutlak ve nispi ticari davalardan, ayrıca özel kanunlarda düzenlenen ticari davalardan olmaması karşısında mahkemenin görevsiz olduğu sonucuna varıldığı, davanın niteliği gereği görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c maddesi gereğince mahkemelerin görevinin dava şartlarından olması sebebiyle öncelikle dikkate alınması gerektiği, görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine o mahkemece bakılacağından, bu konuda karar vermenin görevli mahkemeye bırakıldığı, görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderini ödemeye mahkum edileceği gerekçesiyle, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde,
Tacir kavramı, 6102 sayılı TTK’da gerçek kişi tacir ve tüzel kişi tacir bağlamında ayrı ayrı düzenlenmiştir. Ticaret hayatının temel süjesi olan “tacir” de yine ticari işletme kavramı bağlamında tanımlanmış ve “bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi”ye tacir deneceği 6102 sayılı TTK’nin 12/1. maddesinde belirtilmiştir. Bu kapsamda anılan düzenleme uyarınca gerçek kişi tacirler bakımından önem arz eden yegâne unsur ticari işletme kavramıdır. Zira gerçek kişinin tacir sayılabilmesi için bu kişinin mevcut olan bir ticari işletmeyi tamamen yahut kısmen kendi adına işletmesi gerekmekte olup ticari işletme ise 6100 sayılı TTK’nin 11/1. maddesinde; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Esnaf işletmesi ile ticari işletme arasındaki sınırın ise Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak kararname ile belirleneceği hükme bağlanmıştır. Görüleceği üzere ticari işletmenin unsurları, esnaf işletmesi için öngörülen sınırın üzerinde bir gelir sağlamayı hedef tutan faaliyet, devamlılık ve bağımsızlık olarak düzenlenmiştir. Buradaki faaliyet iktisadi faaliyet olup amacı gelir elde etmektir. Kanunda ticari işletme için herhangi bir miktarda gelir değil, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşar düzeyde gelir sağlama amacı aranmaktadır.
Tüzel kişi tacirlere ilişkin olarak ise 6102 sayılı TTK’nin 16/1. maddesi, “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” düzenlemesini içermekle ticaret şirketleri, tüzel kişi tacir olarak tanımlanmışlardır. Tacir sıfatının ticari işletmeye bağlı olduğu düşünüldüğünde, adlarına ticari işletme işletilen tüzel kişilerin kural olarak tacir sayılacağı açık olup amaçlarına varmak için kendi adlarına ticari işletme işleten diğer tüzel kişiler de tacir kapsamı içerisindedirler. Bu bağlamda ticari işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da anılan kanunî düzenleme uyarınca tacir sayılmışlardır. ( Bknz YİBGK 2020/2 Esas -2021/3 Karar sayılı ve 12.11.2021 tarihli karar) Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın esastan görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/ 3 maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 07/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

….