Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/979 E. 2023/600 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 16/02/2021
Dava Türü : İtirazın İptali (Antalya 16. İcra … Esas)

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davacının, davalının talep ettiği makine, servis ve bakım işini yaparak teslimi gerçekleştirdiğini ve takibin dayanağı olan faturayı düzenlediğini, davalının 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz etmediğini, sonrasında iade faturası düzenleyerek davacıya gönderdiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız ve yasal dayanaktan yoksun şekilde itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, dava konusu faturanın, eksantrik ripper adındaki, iş makinelerine monte edilerek mermer kırma işinde kullanılan makineye ait olduğunu, bu makinenin arızasının giderilmesi için anlaşmaları doğrultusunda arızanın giderildiği belirtilerek makinenin davalı şirkete teslim edildiğini, teslimden sonra arızanın giderilmediğinin davacı tarafa bildirilmesine rağmen, davacının fatura düzenlemesi üzerine arızanın giderilmemesi sebebiyle faturanın iade edileceğinin bildirildiğini ve sonrasında faturanın davacı tarafa iade edildiğini, söz konusu makinenin dava dışı şirkete tamir ettirildiğine dair faturayı dilekçe ekinde sunduklarını, davacının gidermediği arızanın fatura bedelini talep ettiğini belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, 18/07/2017 tarihli fatura içeriğindeki işlerin yerine getirilmesi hususunda taraflar arasında anlaşmanın mevcut olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafın iddia ve savunmasının faturaya konu işlerin ayıplı olarak yerine getirildiği hususuna dayandığı, buna göre alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile sabit olduğu üzere, davacı tarafından fatura kaynaklı edimlerin yerine getirildiği ve makinenin bakım işlemlerinden sonra davalıya çalışır vaziyette teslim edildiği, faturada belirlenen parça ve sarf malzemelerinin değerlerinin ve işçilik değerlerinin fatura tarihi itibariyle piyasa rayiçlerinde olduğunun anlaşıldığı, buna karşılık davalı tarafın TTK’nun 23/1-c. maddesinde belirtilen 2-8 gün içinde ayıp ihbarında bulunması gerekirken açık ayıplarla ilgili muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu halde davalı iş sahibinin ancak sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların varlığı ve bunları ortaya çıkmasından itibaren gecikmeksizin yükleniciye bildirmesi halinde ayıpların giderilmesini ya da ayıp bedelinin iş bedelinden düşülmesini isteyebileceği, davalı tarafından davacıya daha önce ayıp ihbarı bildiriminde bulunulduğuna ilişkin dosyada başkaca delil olmadığı gibi ayıp olgusunun da davalı tarafça ispatlanamamış olduğu kanaatine varıldığından davacının dava konusu faturaya konu alacağı davalıdan talep etmesinin yerinde olduğu, davacı vekilinin, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu, borçlu lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerektiği, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerektiği, buna göre davalı borçlu tarafından fatura ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, Antalya Kapatılan 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 14.183,60 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeni ile kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.836,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, davacının iş makinesindeki arızayı ısrarla gidermediğini ve bu nedenle davalı şirketin zarara uğradığı, iş makinesinin imkan bulunur bulunmaz gözden geçirildiğini ve var olan ayıplarının davacıya bildirildiği, ayıbın bildirildiğini davacının da kabul ettiği, davacının gidermediği arızanın bedelini talep ettiği, karara esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki karar doğrultusunda davacının haksız ve kötü niyetli olarak hareket ettiği, davalının itirazında haklı ve iyi niyetli olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindeki, iş makinesinin tamir ve bakım konulu sözleşmeden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davalıya ait iş makinesinin tamir ve bakımının yapılması için tarafların sözlü olarak anlaştıkları hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafça bakım ve tamir hizmetinin yerine getirilerek teslimin gerçekleştirildiği ileri sürülürken, davalı tarafça tamirin giderilmediği ve ayıplı şekilde teslimin gerçekleştirildiği savunulmaktadır. Teklif formu, servis formları, takibin dayanağı faturaya dair davalı şirket tarafından düzenlenen BA formu ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalının talebi doğrultusunda tamir işleminin gerçekleştirildiği ve makinenin davalıya teslim edildiği, işin maliyeti nedeniyle talep üzerine dişliler dışındaki arızaların giderilmesi suretiyle teslimin yapıldığı, davalının yasal sürede fatura içeriğine itiraz etmediği ve takip tarihinden sonraki tarihi içeren, dava dışı şirkete yaptırıldığı belirtilen tamir işlemine dair faturanın ibraz edildiği, davalı iş sahibinin süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu hususunu ve makinede oluştuğu ileri sürülen ayıbı usulünce ispat edemediği sonucuna ulaşıldığından, yazılı şekilde karar verilmesinde ve likit nitelikteki alacağa ilişkin olarak icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
3.2. Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gerekli 968,88 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 243,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 725,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 18/05/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.