Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/870 E. 2023/975 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 08/01/2021
Davanın Türü : Tazminat

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davacının internet üzerinden … com adlı siteden ürün sattığını, davalı ile 14/12/2006 tarihinde hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereği güncelleme vb. edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle sitede kesintiler olduğunu, günümüz teknolojisine cevap veremez hale geldiğini, davalı ile yenileme çalışması için 21/09/2016 tarihinde hizmet sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre 15.000,00 TL’nin davalıya ödendiğini, davalının 03/01/2017 tarihine kadar projeyi teslim etmesi gerekirken teslim etmediğini ve sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğini, gönderilen ihtarnameyle ödenen paranın iadesini isteyip davacının sayfasına ilişkin şifre ve veri tabanına ait bilgilerin davalıdan istendiğini, bilgilerin 2 ay gecikmeli davacıya verildiğini, ödenen bedelin geri ödenmediğini, davacının bir çok ürünün satışı fırsatını kaçırdığını, davacı tarafından alınan sunucunun feshe rağmen davalının uhdesinde kaldığını, yaşanan aksaklıklar sebebiyle müşteri kaybı yaşandığını, zamanında güncelleme yapılmadığından çalıntı kredi kartı ile davacıya ait siteden 10.000,00 TL’lik alışveriş yapıldığını, davacının zarara uğradığını, davalının dikkat ve özen göstermediğini, yazılım güncellemediğini, rakip firmaların daha iyi konuma geldiğini ileri sürerek davacının yaşadığı kar mahrumiyeti, marka değerinin düşmesi, reklam gideri ve sunucunun iade edilmemesi sebebiyle şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın (ıslahla 29.210,81 TL) ve 50.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, … mahkemelerinin yetkili olduğunu, 14/12/2006 tarihli sözleşmenin 1. yıldan sonra garanti şartlarının gereği yapılmadığından sözleşmenin 15/12/2007 tarihinde sona erdiğini, taraflar arasında ekstra başka bir sözleşme düzenlenmediğini, davalının iyi niyetle davacının ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, davacıya gerekli desteğin verildiğini, davacı firmanın her geçen gün cirosunu arttırdığını, 2006 tarihli sözleşmede sitenin mobil telefon ve tabletler tarafından sorunsuz görüntülenmesi ile ilgili bir madde bulunmadığını, davalının sistemin yenilenmesi gerektiğini davacı tarafı bildirmesine rağmen davacının güncelleme ücretlerini ödemediğinden güncellemelerin yapılamadığını, davalı elinden geldiğince ücretsiz güncellemeler yaptığını, 21/09/2016 tarihinde davacının ilk ödeme yapmasından sonra çalışmaların başladığını, sayfa arayüz çalışmalarının hazırlandığını, tasarımların davacı tarafından kabul edildiğini, projenin zor bir proje olması sebebiyle sürecin tahmin edildiği gibi ilerlemediğini, sürecin uzaması üzerine 05/05/2017 tarihinde davacının sözleşmeyi feshettiğini, davalının tasarım sunumlarından sonra kestiği faturaların davacı tarafından ödenmediğini, eski sistemin hpsti, ng faturalarının ödenmemeye devam edildiğini, buna rağmen eski sistem hizmetlerinin kesilmediğini, davalının sistemi kapatma hakkını kullanmadığını, sözleşmenin feshinden önce daha önce yaptığı ön ödeme miktarı olan 15.000,00 TL’nin davacı tarafından iadesinin istenildiğini, davacının talep ettiği FTP şifrelerinin davalı firmaya özgü olduğunu, sitenin kesik kalması ve siteye girilememesi iddiasının asılsız olduğunu, sitenin online kalması için herhangi bir taahhüt, sözleşme bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, taraflar arasında 14/12/2006 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 14/12/2007 tarihinde sona ereceği ve taraflar uygun görürse sözleşme süresini uzatabileceği veya yeni bir sözleşme imzalayabileceği hususlarının imza altına alındığı,14/12/2007 tarihinden sonra taraflar arasında yeni bir sözleşme veya ek sözleşme imzalanmadığı, ancak davalı tarafından davacıya hosting hizmeti ve çeşitli destek hizmetlerinin verilmeye devam ettiği, yine taraflar arasında 21/09/2016 tarihli hizmet sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafın, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini belirttiği, yaşadığı kar mahrumiyetini, marka değerinin düşmesi, yapılan reklam giderleri ve sunucunun iade edilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/04/2020 tarihli, gerekçeli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli rapora göre, davalıya atfedilecek bir kusur belirlenemediği gerekçesiyle davacının davalarının ayrı ayrı reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, davalı tarafa ödenen 15.000,00 TL’nin sözleşmenin feshi sebebiyle hüküm altına alınması gerektiğini, ayrıca XML çıktılarının 2 ay sonra gönderildiğinin bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, ancak bu gecikme sebebiyle zarar hesaplanamayacağının bilirkişilerce belirlendiğini, bilirkişi …’in raporunda 29.210,81 TL’lik zararın hesaplandığını, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluştuğunu, davalı tarafa davacının kargo ile sunucuyu gönderdiğini ancak bu sunucunun iade edilmediğini, bu hususa mahkemece değinilmediği gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlarda, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta aşağıdaki bendin dışında kalan istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan istinaf başvurusunun reddine,
3.2. Davacı taraf dava dilekçesinde 5.000,00 TL maddi tazminatın dayanaklarını kar mahrumiyeti, marka değerinin düşmesi, yapılan reklam giderleri ve sunucunun iade edilmemesi olarak göstermiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davalıya atfedilecek bir kusur tespit edilemediğinden, davanın reddine karar verilmiş ise de, karar gerekçesinde sunucu ile ilgili bir değerlendirmeye yer verilmiş değildir. Davalı vekili uyaptan gönderdiği 12/12/2017 tarihli dilekçesinde cihazın iadesi için davacı firmaya bilgi verildiğini, cihaz büyük olduğu için firma yetkilisinin bir araç gönderip cihazı alması istendiği, ancak bu konuda bir dönüş yapılmadığı ve halen teslim alınmadığı ifade edilmiştir. Bu beyanlardan söz konusu cihazın davalı yüklenicide olduğu ve davalının da cihazı teslime hazır olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme fesihle sona erdiğine göre, iş sahibi tarafından sağlanan malzemenin geri verilmesi gerekmektedir. (TBK 472. md.) Ancak davacının cihazın kendisine teslim edilmesi yönünde açtığı bir dava ya da talebi bulunmamaktadır. Davacı tarafın cihazın teslimini istemek yerine cihazın yok olduğu veya kullanılamaz hale geldiği yönünde bir iddia öne sürülmeden karşı tarafın teslime hazır olduğunu beyan ettiği cihazdan dolayı tazminat istemesi mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının sunucu diye adlandırılan cihazla ilgili tazminat talebinin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus hiç değerlendirilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3.3. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca belirtilen hususların düzeltilmesi amacıyla kararın kaldırılarak, yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)İlk derece mahkemesi kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davanın REDDİNE,
3)Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının, peşin ve ıslah ile alınan toplam 1.352,73 TL harçtan mahsubuyla bakiye 1.082,88 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya iadesine,
4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5)Davalı tarafından yapılan 1.800,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının HMK 333. madde gereğince ilk derece mahkemesi tarafından yatıran taraflara iadesine,
9)Peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
10)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 05/10/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.