Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/718 E. 2022/1299 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 02/10/2020
Davanın Türü : Menfi Tespit (Denizli 9. İcra … E.)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davalı yanca takibe konu edilen 10 adet fatura nedeni ile borçlu bulunmadığını, fatura içeriklerini kabul etmediğini beyanla takibe konu faturalardan dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kesinleşmiş bulunan takibe rağmen haksız olarak dava açıldığını , davacı şirket adına yazılı ve sözlü sözleşmeleri müvekkili ile …’ın yaptığını, …’ın davacı şirket adına yalnızca müvekkili ile yapılan sözleşmelerde, mal alım satımlarında, fatura teslimlerinde değil davacı şirket adına kendisine verilmiş olan vekaletname doğrultusunda ilgili ihale ile alınan işin hak ediş belgelerinin sunumu dahil olmak üzere pek çok konuda şirket adına işlemler yaptığını, imzalar attığını ve şirketi temsil ettiğini, tüm bu işlemleri Diyarbakır 3. Noterliğinin 14/07/2015 tarihli ve … yevmiye nolu vekaletnamesi doğrultusunda yaptığını, davacı şirketin 2015 yılında Denizli ili … ilçesi … Mahallesinin sentetik çim halı futbol sahası, tribünleri, tel örgüleri, soyunma odalarının yapımından oluşan ihaleyi … Belediyesi’nden aldığını daha sonra müvekkili ile aynı futbol sahası ve eklerinin gerek malzemelerinin gerekse işçiliği için taşeronluk sözleşmeleri imzaladıklarını, müvekkilinin faturalarda yer alan malzemeler ve işçilikler ile sözleşme gereği edimini yerine getirdiğini, davacı şirketin müvekkiline 113.000,00 TL borcunun olduğunu, borca istinaden müvekkilinin … Tavas Şubesi’ne ait … nolu hesabına 6.000,00 TL gönderildiğini, kalan bedelin ödenmediğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi; davalı ile davacı şirket arasında … Belediyesi’nce ihale edilen … inşaatı ile ilgili iki adet sözleşme imzalandığı, sözleşmede işveren olarak davacı şirketin taşeron olarak davalının geçtiği, alınan ve hükme elverişli bulunan bilirkişi raporu ile her iki sözleşme doğrultusunda davalı …’nun sözleşme gereği yapılması gereken işleri tamamladığı, sözleşme şartlarını yerine getirdiği, her iki iş toplamının sözleşmelerde 87.600,00 TL olarak belirtildiği, ancak yapılan imalatın sözleşmeden daha fazla imalatı içerdiği, taraflar arasındaki sözlü anlaşmalar uyarınca bazı ilave imalatların yapıldığı, buna göre davalı tarafın toplam 10 adet fatura içeriğindeki malzemeyi bu inşaatta kullandığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı şirketin ise bunun karşılığı 11.790,26 TL ödeme yaptığı anlaşıldığından bakiye 101.314,02 TL borcun ödenmediği kanaatine varılmış ve davacının fazlaya ilişkin talebi bu nedenle reddedilmiştir denilerek davacının 10.119,48 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile özetle; Mahkemenin yargılama giderlerini ve vekalet ücretini hatalı hesapladığını, bu nedenle kararın düzeltilmesi gerektiğini beyanla kararı istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinafa dilekçesi ile özetle; Davada tanık dinlenmesine onay vermedikleri halda tanık dinlendiğini ve tanıkların anlatımlarına göre bilirkişi raporunun düzenlendiğini, davalı tarafın faturalarının kendi defterlerinde kayıtlı olmadığını, çünkü faturaların kendilerine gönderilmediğini, akdi ilişkiyi kabul anlamına gelmemekle beraber her iki sözleşme bedelinin toplamı 87.600,00 TL olduğu halde sözleşme bedelini aşar mahiyette fatura düzenlendiğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte 43.000 TL lik çekle ödeme yaptıklarını , bu miktarın düşülmesi gerektiğini , sözleşmeye göre nesafet kesintisi yapılması taleplerinin reddinin de hatalı olduğunu, yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların hatalı hesapladığını beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
Dava, eser sözleşmesi mahiyetindeki sözleşmelerden kaynaklı düzenlenen 10 adet faturadan kaynaklı borçlu bulunmadığının tespiti isteminden ibarettir.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Davacı, akdi ilişkiyi inkar etmesine rağmen, davalının sunduğu 20/11/2015 tarihli ve 20/03/2016 tarihli iki adet taşeronluk sözleşmesindeki imzayı inkar etmediği, Denizli 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu toplam 10 adet faturada irsaliyelerinde teslim alan … hakkında çalışanı olup olmadığı veya imzası ile ilgili olarak davalının açık bir itirazının bulunmadığı, bilirkişi raporunun mahallinde yapılan iş yerinde görülerek ve fatura içerikleri ile karşılaştırılarak düzenlendiği buna göre davalının akdi ilişkiyi ve fatura içeriğindeki mal ve hizmeti verdiğini kanıtladığı kabul edilmelidir.
Ancak davacının ödeme amaçlı olarak 43.000,00 TL bedelli keşidecisi dava dışı … İnş olan 30/05/2016 keşide tarihli çekin, davacı tarafından davalıya ciro edildiği hususu da tarafların kabulündedir. Bu çekin davalı yanca tahsil edilmediği muhatap banka yazı cevabından anlaşılıyor ise de; neticeten çek bir ödeme aracı olup, davalıya verilmiş olmakla, süresinde tahsil için bankaya ibraz hamilin sorumluluğundadır. Davalı cevap dilekçesinde çeki ibraz etmediklerini ikrar etmiştir. Buna gerekçe olarak da davacının kendilerini oyaladığını söylemiş ise de; ticari hayatın olağan akışına uygun düşmeyen bu savunmaya itibar edilemeyecek olup, çek bedeli kadar miktarın cari hesaptan mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2)Kısmen kabulüne karar verilen davada karar ve ilam harcı kabul edilen miktar üzerinden hesaplanması gerekirken, reddedilen miktar üzerinden de harç hesaplanması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3)Davada hüküm kurulan miktara göre kabul ve kabul talep oranına göre yargılama giderlerinden sorumluluğun belirlenerek taraflara yükletilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince bunun tam tersi oran üzerinden ücreti vekalet ve yargılama giderlerine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile belirtilen hususların düzeltilmesi amacıyla HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)Yerel mahkeme kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davanın KISMEN KABULÜ ile; Denizli 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyada takibe konu asıl alacağın 54.790,26 TL’lik kısmıyla, işlemiş faizin 2.214,67 TL’lik kısmından davacının davalı mirasçılarına borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3)Davalının tazminat isteğinin reddine,
4)Alınması gereken 3.894,00 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.903,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.990,99 TL harcın davalı mirasçılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5)Davacı tarafından yapılan peşin harç ve başvuru harcı toplamı 1.936,51 TL nin davalı mirasçıladan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6)Davacı tarafından yapılan davetiye, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden ibaret toplam 2.605,05 TL yargılama giderinin kabul/ talep oranına göre, 1.354,62 TL kısmının davalı mirasçılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
7)Davacı kendini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihindeki AAÜT 13/1 maddesi dikkate alınarak 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8)Davalı kendini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT 13/1. Maddeye göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
9)Gider avansından kullanılmayan kısımların HMK 333.maddesi gereğince ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
10)Davacı vekilince yatırılan teminatın HMK 392/2 maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren bir ay içerisinde tazminat davası açılmaması halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
11)Tarafların istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesince taraflara iade edilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 06/12/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.