Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/588 E. 2022/1302 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 11/02/2021
Dava Türü: Alacak

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacı şirket ile davalı şirketin Denizli … Mahallesi … ada … parselde bulunan 404 m2 lik taşınmazda bodrum + zemin + 7 kat olarak inşaa edilen taşınmazın bodrum katı zemin katı ile asma katın tapu devirleri ile asma katta bulunan kapıcı dairesinin kullanımının alıcı sıfatı ile davacıya ya da davacının belirleyeceği 3. gerçek ya da tüzel kişiye vermeyi kabul ve taahhüt eden sözleşme imzalayacağını, davalı taşınmazın teslim ettiğinde kusurlu ve eksik imalat nedeni ile Denizli 2. Asliye hukuk mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, sözleşmeden sonra 04/01/2012 tarihinde ek sözleşme yapılarak kapıcı dairesinin zemin kattaki iş yeri ile birleştirilerek tek tapuya çevrilmesi ve tadilat projesi yapılmasına karar verildiğini, masrafların davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını ve masrafların davacı tarafça belediyeye ödendiğini, davalının eksik ve ayıplı imalattan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20,000,00 TL nin davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde bilirkişi raporunda belirtilmeyen hususlarda da talepte bulunduğunu, tespitten sonra tarafların biraraya gelerek ek sözleşme yaptığını, davalıların tüm sorumluluklarını yerine getirerek eksiklikleri tamamlayarak iskan ruhsatı aldıktan sonra 21/02/2012 tarihinde davacı şirkete devrettiğini, davacı şirketin devir alırken ayıplarla ilgili çekince bildirmediğini, iki yıl sonra kötü niyetli olarak davayı açtığını, haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi; bilirkişi rapor ve ek raporu doğrultusunda davanın ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüyle 66.453,61 TL’nin 06/05/2014 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiş, iş bu karar davalılar vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen taşınmaz devir sözleşmesine istinaden ayıplı ve eksik imalatların bedeli ile ödenmesi gereken otopark ücreti alacağından ibarettir.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki bentlerin dışında kalan istinaf başvurularının reddine,
2)Davalı kefil … açısından TBK 583. Maddeye göre Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz. Ana sözleşmede davalı … kefil olarak imza atmakla birlikte, hangi borç veya hangi edimler için kefil olduğu, kefilin borcunun kapsam ve miktarı ve süresi gösterilmemiş olup kefaletin geçerli bir kefalet olmadığı, ek sözleşmede de imzasının bulunmadığı görülmekle, ilk derece mahkemesinin bu davalı yönünden de sorumluluğa gitmiş olması kefaleti düzenleyen Türk Borçlar Kanunu hükümlerine uygun düşmemektedir.
3)İhya prosedürü uygulanarak taraf ehliyeti yeniden sağlanan davalı şirket …. Şirketi hakkında ise, ek sözleşmenin asıl sözleşmenin devamı olduğu yönünde kayıtlar olmakla birlikte, ek sözleşmede davalı şirketin ve alıcı davacı şirketin hak ve sorumluluklarında değişikliğe gidildiği ek sözleşmenin 2-b maddesinde olası otopark bedellerinden alıcının sorumlu olacağı açıkça yazıldığı, bu bedellerle ilgili olarak satıcı davalı şirketten hiçbir hak talep edemeyeceği hususunun imza altına alındığı hususları gözetilmeden sadece ilk sözleşmedeki hükümler dikkate alınarak karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir. Bu sebeple otopark bedeli ile ilgili talebin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusun kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi amacıyla HMK 353/1-b-2 maddesine göre ortadan kaldırılmasına, davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA
2)Davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE
3)Davalı … Güv. Ltd. Şti. Hakkındaki davanın KISMEN KABULÜYLE, 23.200,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin dava tarihi olan 06/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
5)Alınması gereken 1.584,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL ve ıslahla alınan 793,31 TL kısmın mahsubu ile bakiye 449,94 TL bakiye karar ve ilam harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6)Davacı tarafın yatırdığı peşin harç ve ıslah harcı toplamı 1.134,86 TL nin davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
7)Davacının yaptığı toplam 1.621,10 TL yargılama giderinden davalı Mevlit için yapılanların düşülmesi neticesi, kabul/ talep oranına göre 511,20 TL yargılama giderinin davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
8)Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden tarifeye göre belirlenen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalı şirketten tahsiliyle davacıya ödenmesine,
9)Davalı … yönünden tarifeye göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile adı geçen bu davalıya ödenmesine,
10)Davalı şirket kendini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen miktara göre tarifeye göre belirlenen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
11)Tarafların artan gider/delil avanslarının ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iade edilmesine,
12)Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
13)Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 162,10 TL ve posta gideri 48,50 TL olmak üzere toplam 210,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 06/12/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 06/12/2022