Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/48 E. 2022/1039 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 05/10/2020
Davanın Türü: Alacak (Eser sözleşmesi-cezai şart alacağı)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında … ilçesi … mah. … ada … parsel, … mah. … ada … parsel (… parsel), … mah. … ada … parselde bulunan inşaatların PVC doğramalarının yapılması konusunda 805.000,00 TL bedelli imalat ve montaj sözleşmesi yapıldığını, edimin 30/05/2015 tarihine kadar yerine getirilmesi gerektiğini, aksi halde günlük 2.000,00 TL cezai şart ödenmesi gerektiğini, davalının ediminin halen eksik olduğunu, eksiksiz teslim yapılmadığını, davalıya ihtarnameler çekilerek edimin ifası ile cezai şartın talep edildiğini, Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında tespit yaptırıldığını, tespit tarihi itibariyle imalatın tam olarak yapılmadığının belirlendiğini ileri sürerek tespit tarihi itibariyle belirlenen cezai şart miktarının 67.200,00 TL (ıslahla 258.400,00 TL) olduğunu ileri sürerek bu bedelin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak temerrüd tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların 26/12/2014 tarihli sözleşmeyle 3 adet parseldeki inşaatın PVC işinin yapılması için anlaştıklarını, sözleşme gereği imalatların 15/02/2015 tarihinde yapılmaya başlanıp 30/05/2015 tarihinde montajlanması gerektiğini, sözleşme sırasında kaba inşaatının bitmemiş olduğunu, PVC takılması için inşaatın hazır hale davacı tarafından getirilemediğini, inşaatlarda mermer, denizlik işlerinin bitirilmediğini bu nedenle ölçü alınamadığını, bu gecikmelerden dolayı süresinde imalatın başlayamadığını, inşaattaki diğer taşeronların gecikmesinden dolayı PVC işinin de geciktiğini, ayrıca PVC imalatından sonra montaj yapılacağından davacının kasıtlı olarak ürünleri teslim almadığını, pencere önündeki alüminyum korkulukların yapılmasından sonra montaj talep edildiğini, bu nedenle davalının beklemek zorunda kaldığını, cezai şart isteminin haksız olduğunu, edimin ifa sırasında davacının tazminat ve gecikmeye dair şerh düşmediğini, ayrıca sözleşmeye göre davalıya verilmesi gereken bağımsız bölümün davalının onayı ile davacı tarafından üçüncü kişiye devredildiğini ve teminat senedinin iade edildiğini, bu hususların davacının işi kabul ettiğini ispatladığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; Antalya 16. Noterliğinin 11/06/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde işin teslim tarihi olan 31/05/2015 tarihinden itibaren teslim tarihine kadar gecikilen her gün için 2.000 TL cezai şart ödenmesinin ihtar edildiği, 29/12/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile de teslim tarihi olan 31/05/2015 tarihinden itibaren gecikilen her gün için günlüğü 2.000 TL’den olmak üzere 1.154.000 TL’lik cezai şartın ödenmesinin ihtar edildiği, davacı tarafından talep edilen cezai şart alacağının ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, ihtarnamelerden de anlaşılacağı üzere davacı tarafından hem işin teslimi hem de cezai şart alacağının talep edildiği, işin teslimi halinde cezai şart alacağından açıkça feragat edilmediği, davalı tarafça davacının kusuru nedeniyle işin tesliminin geciktiği, bu geciken süre için cezai şarta ilişkin yasal koşulların oluşmadığı iddia edildiği, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizce çözümlenmesi gereken hususun davacının kusuru nedeniyle işin tesliminin gecikip gecikmediği olgusu olduğu, bilirkişi raporlarından Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasından sözleşmenin ifasına konu Antalya ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel, … Mahallesi … ada … parsel ve yine … Mahallesi … ada … parseldeki PVC Doğrama imalatının gecikmesinde davalının kusurlu olduğunun anlaşıldığı, dosyaya celp edilen yapı kullanım izin belgesinden de 22/12/2016 tarihinde alınan yapı kullanım izin belgesine göre inşaatın bu tarih itibariyle bitirildiğinin kabulü gerektiği, ifaya ekli cezai şart yönünden davacının Antalya 16. Noterliğinin 11/06/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan 23/06/2015 tarihi itibariyle davalının temerrüdünün oluştuğu, bu tarih itibariyle talep edilebilecek cezai şart alacağının 258.400,00 TL olduğu gerekçesiyle; davacının davasının kabulüne; 258.400,00 TL cezai şart bedelinin 23/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Davacı taraf 3 farklı parselde yapılan inşaatların PVC işlerinin davalı tarafından süresinde yapılmadığını, bu nedenle sözleşme gereği cezai şart talep hakkı bulunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı taraf ise, ifa için davacının inşaatları PVC takılmasına uygun şekilde teslim etmediğini, inşaatta çalışan diğer taşeronların gecikmesi sebebiyle PVC işinin geciktiğini, kusurun davacı taraftan kaynaklandığını, ifanın ihtirazi kayıtsız olarak kabul edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Sözleşmeye göre ifa tarihi 30/05/2015 tarihi olarak belirlenmiştir. Mahkemece cezai şart alacağına ilişkin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, 11/06/2015 tarihi ile davalı tarafından düzenlenen son fatura tarihi olan 06/11/2015 tarihleri için geçerli 136 günlük gecikme sebebiyle 258.400,00 TL hüküm altına alınmış ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Dinlenen davacı tanığı işin 2016 yılı Ocak- Şubat aylarında bitirildiğini ifade etmiş olmasına rağmen, davalı tanıkları … ve …’in beyanlarına göre, davacının yapacağı işteki gecikmenin davacı iş sahibinin yaptırması gereken sıva, alçı ve boya gibi işlerin gecikmesi nedeniyle yerin PVC takılmasına uygun olmadığı için davalının PVC işini tamamlayamadığını, kendi yapması gereken işlerin 2015 yılı 6. veya 7. aylarda bittiğini ifade ettikleri anlaşılmaktadır.
Yine Antalya 3. Ticaret Mahkemesinin … D.İş numaralı dosyasına sunulan inşaat mühendisi raporunda … bulunan … ada … parselde bulunan 2 adet villa ile ilgili yapılan değerlendirmede sıva imalatının devam ettiği, pencere denizliklerinin bulunmadığı, bu şekilde PVC montajı yapılmasının da teknik olarak uygun olmadığı görüşüne yer verilmiştir.
Tüm bu hususlar ve dosyadaki diğer tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle öncelikle taraflar arasında yapılmış bulunan sözleşmenin okunaklı bir örneği dosyaya sunulması sağlanarak inşaatların PVC uygulamasına, başka bir ifadeyle davalı yüklenicinin işi yapıp bitirmesine uygun hale hangi tarihte getirildiğinin belirlenmesi, bunun sonucu olarak davalının ifada gecikmesinin davalıdan mı yoksa davacıdan mı kaynaklandığının tespit edilmesi, davalıdan kaynaklanan bir gecikme varsa bunun da davalının yüklendiği inşaatlardan hangisinde gecikme olduğunun ve süresinin net bir şekilde belirlenmesi, gecikmenin sadece üstlenilen yapıların tamamında değil de bir kısmında olması halinde buna uygun oranda cezai şartta indirim yapılması gerektiğinin göz önünde bulundurulması ve bu tüm deliller değerlendirildikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar değerlendirilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davalıya iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 07/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.