Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/406 E. 2023/286 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 17/12/2020
Dava Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) (Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı taşeron şirket ile davalı asıl yüklenicinin, dava dışı …’ın taşınmazı üzerine yapılacak tavuk çiftliği inşaatının davacı tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, söz konusu çiftliğin yapımı konusunda da dava dışı … ile davalı arasında sözleşme yapıldığını ve bu çerçevede davalının bu iş için kredi verecek olan kurum olan … Kurumuna müteahhit olarak bildirildiğini, davacının kendi üzerinde düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ve 24/11/2014 tarihinde 94.400,00 TL bedelli, 29/12/2014 tarihinde 236.000,00 TL bedelli ve 26/01/2015 tarihinde 118.000,00 TL bedelli hakediş faturalarını düzenleyip davalıya verdiğini, ancak davalının, davacı şirketin alacaklı olduğu bedellerin bir kısmını davacı şirketin banka hesabına havale şeklinde yatırdığını, fakat borcun tamamına ilişkin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle davacının alacağını tahsili amacıyla Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, bunun üzerine Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve dosyadan aldırılan bilirkişi raporu ile davalının her üç faturayı da ticari defterlerinde işlediği, bu hizmeti aldığı ve bu ilişkiden dolayı yapılan ödemeler düşüldükten sonra bakiye 191.400,00 TL borcu kaldığının sabit olduğunu, davacı tarafından belirtilen davaya konu edilmeyen 94.400,00 TL’lik faturaya ilişkin Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının belirtilen işin yapımını bizzat iş sahibi ile anlaşarak kendisinin üstlendiğini, davalının, davacı ile dava dışı iş sahibi arasındaki ilişkiye doğrudan bir dahlinin olmadığını, davacı ile iş sahibi … arasında imzalanan sözleşme ve protokolün mevcut olduğunu, dava dışı …’ın hibe destekli tavuk çiftliği yapmak üzere proje sunduğunu, projede müteahhit olarak müvekkilinin isminin yer aldığını, projenin ön onayı almasından sonra iş sahibi …’ın bu kez inşaatı yapmak üzere davacı şirket ile 05/11/2014 tarihinde sözleşme imzaladığını, davacı ile müvekkili arasında imzalanmış bir alt yüklenicilik sözleşmesinin mevcut olmadığını, davacının iş sahibi ile yaptığı sözleşmeye istinaden iş sahibinden almış olduğu senetleri bizzat kendi adına ve iş sahibi aleyhine Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosyalarında takibe koyması, davacının ilişkisinin müvekkili ile değil doğrudan iş sahibi ile olduğunu açıkça ortaya koyduğunu belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; Davalının, işin yapımı konusunda davacının bizzat iş sahibi … ile sözleşme imzaladığını, davalının işin yapımı konusunda bir dahlinin olmadığını ve davacı ile sözleşme yapmadığını savunduğu, öncelikle bizzat davalının kendi imzasını taşıyan 20/11/2014 tarihli iş yeri teslim ve işe başlama tutanağı mevcut olup, davalının bu tutanaktaki imzasına bir itirazı olmadığı, bu tutanakta davalının işveren ve davacının da yüklenici olarak yazılı olduğu, gene dosyada mevcut bizzat davalının kendi imzasını ve … imzasını taşıyan 17/03/2015 tarihli protokolde davacı … Ltd. Şirketinin alt yüklenici olarak yazılı olup, davalı …’in ise yüklenici olarak yazılı olduğu, ayrıca SGK’ya verilen işe giriş bildirgelerinde de yüklenici olarak …’in kayıtlı olduğu, tüm bu hususlar ve imzası inkar edilmeyen yazılı belgeler ve deliller karşısında işin yapımı konusunda davalının yüklenici olduğu, davacı şirketin ise davalının alt yüklenicisi olduğu ve aralarında taşeronluk ilişkisinin bulunduğunu açıkça gösterdiği, zira davacının alacağa konu faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmasının da bu hususu ve aradaki akdi ilişkiyi doğruladığı, sonuç olarak davalı defteri raporuna göre 94.400,00 TL fatura bedeli ile 31/01/2019 takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutar olan 89.750,20 TL arasındaki 4.649,80 TL farkın ”sgk yansıtma bedeli” olarak davanın aleyhine kendi ticari kayıtlarında yer aldığının görüldüğü, destekler nitelikteki davacı defterleri raporuna göre cari bakiye alacağından … Esas sayılı dosyada karara bağlanan 97.000,00 TL düşürüldüğünde bakiye alacağın 89.750,20 TL tespit olunduğunun görüldüğü, taraf defterlerinin lehlerine delil teşkil edebilecek nitelikte olduğu ve birbiri ile örtüştüğünün görüldüğü, raporlar dikkate alınarak hüküm kurulduğu, mükerrer tahsilat iddiasının ise, Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarda aslı işveren dava dışı … aleyhine yapılmış olduğu ve herhangi bir tahsilat yapılmamış olduğundan mükerrer takip teşkil edecek durum olmadığının görüldüğü, takip konusu faturaların davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, davalının da kabulünde olup, davalı tarafça faturaya sekiz günlük yasal süresi içerisinde itiraz veya iade edildiğinin savunulmadığı, bu durumda davacı taraf alacağının varlığını ve faturalar karşılığı hizmeti vermiş olduğunu ispatladığı, alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile saptandığından ve alacağın likid olduğundan söz edilemeyeceğinden dolayı icra inkar tazminatına hükmolunmadığı (15.H.D. 20.06.2013 2451/4038), davalının kötü niyet tazminatı talebinin davacının takip yapmakta kötü niyeti sabit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 89.750,20 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihi olan 31/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, faturaya dayalı bakiye iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
HMK 355 maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlarda, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca takibin dayanağı olan faturanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya üzerinden açılan itirazın iptali davasına konu olmaması itibariyle, o davanın açılmasıyla davalı borçlunun temerrütünün oluştuğunun kabulünün mümkün bulunmamasına, bu sebeple yerel mahkemenin takip tarihinden önce davalının temerrütünün oluşmadığı yönünde hüküm tesis etmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin işlemiş faize yönelik istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekecektir.
2)İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İcra takibinin dayanağı 94.400,00 TL bedelli fatura olup, söz konusu faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun anlaşılması itibariyle, takip konusu alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilen 89.750,20 TL asıl alacak üzerinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, icra inkar tazminatı isteminin tümden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün bu kısmının düzeltilmesi amacıyla HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, hükmün diğer kısımları aynı kalmak kaydıyla yeniden karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan istinaf talebinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca belirtilen hususların düzeltilmesi amacıyla kararın kaldırılarak, yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)Yerel mahkeme kararının; “Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına,” şeklindeki (2) nolu bendinin ORTADAN KALDIRILMASINA ve HÜKÜMDEN ÇIKARTILMASINA, yerine “Kabul kararı verilen takip ve dava konusu 89.750,20 TL asıl alacağın % 20’si oranında hesaplanan 17.950,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” ibaresinin eklenmesine,
2)Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 09/03/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.