Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/400 E. 2023/88 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 10/12/2020
Davanın Türü : Alacak (Eser Sözleşmesi)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile, davacıya ait aracın 12/05/2018 tarihinde baskı balata değişimi için davalıya ait servise teslim edildiğini, davalının aracın şanzımanını revize ederek debriyaj setleri ile birlikte rulmanlarını da değiştirdiğini, davalının değişimde orijinal rulman yerine Çin malı rulman kullandığını, rulman setinin açılan şanzımanda tamamının değişmesi gerekirken bu parçaların değişmemesi sebebiyle şanzıman içi grup mili sarmasından dolayı hem faturada görülen baskı balatanın yeniden değişmesine, hem de grup millerinin tamamının zarar görmesine sebebiyet verdiğini, araçta meydana gelen zararın giderilme bedelinin Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile 18.736,04 TL olarak belirlendiğini, ayrıca aracın serviste kaldığı dönemde de kazanç kaybı oluştuğunu iddia ederek araçta meydana gelen zararın giderilme bedeli ile kazanç kaybının hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, yokluklarında yapılan tespite itiraz ettiklerini, davacıya ait aracın 08/05/2018 tarihinde 250.900 KM’de davalıya ait servise teslim edildiğini, yapılan kontrolde aracın şanzıman içinde bulunan 5 adet rulmanın ve baskı balata rulman setinin arızalı olduğunun tespit edildiğini, onay alındıktan sonra onarım işleminin gerçekleştirilerek 09/05/2018 tarihinde aracın teslim edilerek faturasınında 12/05/2018 tarihinde düzenlendiğini, faturaya itiraz edilmeden davacının ticari defterlerine kaydedildiğini, faturada her ne kadar 2 adet arka rulman yazılsa da araca ön ve arka rulman takıldığını, zaten 1 araca 2 tane arka grup takılmasının mümkün olmadığını, faturadan 8 ay sonra yaptırılan tespitin gerçekçi olmadığını, yasal sürede ayıp ihbarında bulunulmadığını, … markalı rulmanın Çin malı değil, tamamen garantili İsveç malı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davalıya durum bildirilse idi garanti kapsamında onarımın gerçekleştirilebilecek olduğunu, araç servisten ayrıldıktan sonra 01/02/2019 tarihine kadar 41.000 km yol yaptığını, şanzımanda uyumsuzluk ya da giderilmemiş arıza olsa idi bu kadar yol gitmenin mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, tarafların dosyaya sundukları belgelerden davaya konu aracın tamir ve bakımı nedeniyle davalıya ait servise 08.05.2018 tarihinde giriş yaptığı , aracın tamir ve bakımına ilişkin işlemler yapılarak davalı şirket tarafından 12.05.2018 tarihinde davacı şirkete fatura edildiğinin, ayrıca davacı vekilinin sunduğu faturalardan aracın daha sonraki tarihlerde de davalının servisine gelerek işlem gördüğünün anlaşıldığı, bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar aldırıldığı, Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.iş sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 11.01.2019 tarihinde tespit talebinde bulunduğu, 01.02.2019 tarihinde keşif yapıldığı, bilirkişilerin 12.03.2019 tarihinde raporlarını tanzim ettiklerinin görüldüğü, Türk Borçlar Kanunun md.474’e göre iş sahibinin, eserin tesliminden sonra , işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa , bunu uygun bir süre içerisinde iş sahibine bildirmek zorunda olduğu, dava dosyası incelendiğinde ayıp ihbarının davalıya süresinde yapılmadığının anlaşıldığı, bu nedenle yapılan işin ayıplı olup olmadığı bir kenara bırakılarak süresinde ayıp ihbarı yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Eser sözleşmesinde ayıp, taraflar arasındaki sözleşmede üzerinde anlaşmaya varılmış veya taraflarca beklenen niteliklerin o eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle, eserde bulunmaması gereken bozuklukların olması ya da olması gereken bazı vasıfların eserde bulunmaması olarak tanımlanmaktadır.
Eser sözleşmelerinde eksik iş ise, eserin sözleşme ile fen ve teknik kurallarına göre ve ayrıca varsa proje ve şartnameye göre yapılması gerektiği halde kısmen ya da tamamen yapılmayan, ancak mevcut haliyle iş sahibinin teslim aldığı eserdeki eksiklikler olarak ifade edilmektedir.
İş sahibi, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve açık ayıpları uygun bir süre içerisinde (TBK’nın 474. md.), gizli ayıpları da gecikmeksizin yükleniciye bildirmek zorundadır. (TBK’nın 477. md.) Usulüne uygun olarak bildirimde bulunmak şartıyla iş sahibi TBK 475. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan birini kullanabilir. İş sahibi, teslim aldığı eseri gözden geçirmediği veya gözden geçirdikten sonra gördüğü ayıbı yükleniciye bildirmediği taktirde, yasanın ayıptan dolayı kendisine tanıdığı seçimlik hakları kaybeder.
Eserde eksik işlerin varlığı halinde ise, iş sahibi herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmek veya ihbarda bulunmak zorunda değildir. Zamanaşımı süresi içerisinde eksik işlerin giderilme bedelini veya işin eksik yapılması nedeniyle fazla ödediği bedelin iadesini isteyebileceği gibi, eserin eksik bırakılan kısmının bedelini ödemekten de kaçınabilir.
TBK’nun 475. maddesi gereğince, bu madde de belirtilen seçimlik haklar dışında iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Somut olayda, davacının aracını baskı balata değişimi için 12/05/2018 tarihinde 250.900 kilometrede iken davalıya ait servise teslim ettiği, aracın parça değişimi gerçekleştirildikten sonra aracın iade edildiği ve yapılan işlere ilişkin 12/05/2018 tarihli faturanın düzenlendiği, davacının bu kez 11/01/2019 tarihinde yapmış olduğu başvuru üzerine Sulh Hukuk Mahkemesince 01/02/2019 tarihinde yapılan tespit neticesinde alınan bilirkişi raporunun da davalı yükleniciye tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacıya ait araçtaki parça değişimini gerçekleştiren davalının parçayı değiştirdiği tarih ile araçta meydana geldiği iddia olunan tarih arasındaki geçen süreye ve bu süre zarfında aracın 40.860 kilometre yol yapmış olması nedeniyle, belli bir kullanım ve zamanın geçmesi sonucu ortaya çıkan ayıp, gizli ayıp niteliğindedir. Gizli ayıplar gecikmeksizin yükleniciye bildirilmek zorundadır. Buna göre, gerçekleştiği iddia olunan bu ayıp neticesinde Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespit neticesinde alınan bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilmiş olması, ayıbın süresinde yükleniciye ihbarı niteliğindedir. Ayıp ihbarı süresinde yapılmış olmak kaydıyla, iş sahibi eserdeki ayıptan kaynaklanan haklarını zaman aşımı süresi içerisinde kullanma hakkına sahiptir. Buna göre, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek yargılamaya devam edilip davacının talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
2)Ayrıca, ilk derece mahkemesince, yargılama öncesinde alınan tespit raporu ile yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve ek raporu arasındaki çelişkinin yine dosyada bulunan 14/02/2020 tarihli ekspertiz raporu da dikkate alınarak giderilmesi için mevcut bilirkişiler dışından seçilecek yeni bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle tarafların taleplerinin değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken raporlar arasındaki çelişki giderilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 31/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

….