Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/393 E. 2021/1289 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 15/12/2020
Dava Türü: Alacak (Eser Sözleşmesi)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Taraflar arasında, …. Ülkesi … Şehrinde, çelik taşıyıcılı binanın eksik kalan çelik imalatlarının projelendirilip tamamlanması işi konulu ana sözleşme ve ek sözleşmelerin imzalandığını, yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının 317.811,94 Amerikan Dolar bakiye alacağının bulunduğunu belirterek, 317.811,94 Amerikan Doları alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve ek sözleşmelerde “ihtilaf vukunda Belarus Hukuk uygulanacak olup, … Ticaret Mahkemeleri yetkili olacaktır.” hükmünün bulunduğunu, …/ Belarus Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan yetki ve görev itirazında bulunduklarını, davalı şirket adına yapıldığı iddia edilen ödemeler de mahsup edildiğinde davacı şirkete 226.121,60 Amerikan Doları fazla ödeme yapıldığını belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun 47. maddesinde yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda tarafların anlaşabileceklerinin kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlık akti borç ilişkisinden kaynaklandığından yetkinin kamu düzeni veya münhasır yetki esasına göre tayin edilmesinin söz konusu olmadığından, tarafların yetki sözleşmesi yapmalarının mümkün olduğu, taraflar arasındaki ana sözleşme olan ve esasen bu sözleşmenin 4/b. maddesi gereğince diğer sözleşmelerinin yapılmasına olanak veren 06/05/2013 tarihli 112 sayılı taşeron sözleşmesin 6. maddesinde “İhtilaf vukuunda Belarus Hukuku uygulanacak olup … Ticaret Mahkemeleri yetkili olacaktır” hükmünün yer aldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini teşkil eden sözleşmenin bu sözleşme olması, 16/08/2013 tarihli 112/2 sayılı ek sözleşmenin ve 04/11/2013 tarihli 112/3 sayılı ek sözleşmenin 112 sayılı sözleşmenin ödemelerin uygulama şeklini gösterir nitelikte olması, sözleşmenin ifa yerinin Minsk olması, uygulanacak hukuk kurularının da Belarus Hukuku kuralları olması, tarafların iddiaların ve savunmalarının en iyi Minsk mahkemelerince değerlendirilebilecek olması, iyiniyet kurallarının yetki konusunda da uygulama yeri bulmasının nazara alınması gerektiği gerekçesiyle davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Taraflar arasında düzenlenen “Taşeron Sözleşmesi” başlıklı 06/05/2013 tarihli ana sözleşmenin 6. maddesi “İhtilaf vukunda Belarus Hukuku uygulanacak ve … Ticaret Mahkemeleri yetkili olacaktır.” düzenlemesini içermektedir. Yine, taraflar arasında düzenlenen ve ana sözleşmenin 4/B maddesi gereğince tanzim edildikleri, asıl sözleşmenin devamı ve ayrılmaz parçası oldukları belirtilen 16/08/2013 tarihli ve 04/11/2013 tarihli ek sözleşmelerin 8. maddesi “İş bu sözleşmeden doğan / doğacak ihtilaf vukunda tarafların ikametgahlarının bulunduğu yer mahkemeleri ayrı ayrı yetkilidir.” düzenlemesini içermektedir.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 47. maddesi, “Yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Anlaşma, yazılı delille ispat edilmesi hâlinde geçerli olur. Dava, ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması hâlinde yetkili Türk mahkemesinde görülür. 44, 45 ve 46 ncı maddelerde belirlenen mahkemelerin yetkisi tarafların anlaşmasıyla bertaraf edilemez.” düzenlemesini içermektedir.
İlk derece mahkemesi, taraflar arasında yapılmış ana sözleşmede ihtilaf hukukunda Belarus Hukukunun uygulanacağının ve Minsk Ticaret Mahkemelerinin etkili olacağının kararlaştırıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş ise de, daha sonra taraflar arasında düzenlenmiş ek sözleşmelerde ise taraflar ikametgahlarının bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmıştır. Bu durumda ana sözleşmede belirtilen yetki kuralının, sonradan taraflarca düzenlenen ek sözleşmelerdeki yetki kurallarıyla değiştirildiğinin kabulü gerekir. Ticaret sicil kayıtlarına göre davanın tarafı olan şirketlerin ikametgahları da Antalya olduğu dikkate alındığında, davayı gören Antalya 3. Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu, dolayısıyla tarafların tüm delillerinin toplanıp değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre davanın esastan incelenip sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/3 maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel Mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davacı tarafa iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 29/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

….