Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/353 E. 2022/1422 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 12/11/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 5. İcra … E.)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasındaki sözleşme ve ek sözleşmeye göre, davacının galvenizli konteyner imalatını yaparak davalıya teslim edildiğini ve düzenlenen 21/07/2018 tarih ve 70.416,50 TL bedelli faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğini, fatura bedelinden 48.637,50 TL’lik kısmını ödeyen davalının bakiye iş bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla da başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasında herhangi bir alacak ilişkisi bulunmadığını, açılan davanın dayanağının olmadığını, davacı tarafından mahkemeye sunulan belgeleri kabul etmediklerini, davalı şirketin defter kayıtlarının incelenmesi ile borçlu olunmadığının anlaşılacağının, davalının aslında borçlu değil alacaklı olduğunu davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıdan bakiye 21.779,00-TL asıl alacak ve 2.233,99-TL işlemiş faiz alacağı toplamından oluşan 24.012,99.-TL alacağı olduğundan bahisle Antalya 5. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin takibin devamı için 24.012,99-TL alacak üzerinden eldeki itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında akdi ilişkinin olmadığını, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği, 05.10.2020 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ise, taraflar arasında 70.416,50.-TL bedelli sözleşme imzalandığını, ancak davacının sözleşme gereği üstlenmiş olduğu edimleri tam ve gereği gibi ifa etmediğini, eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu, müvekkilinin aradaki adet farkının kapatılabilmesi için başkaca firmadan fiyat alıp sözleşme imzaladığını, aradaki fiyat farkı için müvekkilinin 26.07.2017 tarihli 13.892,22.-TL bedelli faturayı düzenleyerek davacıya gönderdiğini, müvekkilinin davacıya yaptığı 48.637,50.-TL ödeme ile birlikte davacıya 7.879,78.-TL bakiye borcunun kaldığını, bu bedelin de eksik ve ayıplı iş nedeniyle ödenmediğini belirterek, akdi ilişkiyi kabul ettiği, davalı vekilinin 05.10.2020 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacı tarafından yapılan işlerin eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürmüş ise de, bu beyanının savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğundan davalı vekilinin bu savunmasına itibar edilemeyeceği, (Benzer şekilde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 24.12.2019 tarih, 2019/359 Esas, 2019/104 Karar sayılı ilamı) kaldı ki davalı tarafça bu hususta yapılmış bir tespit veya ayıp ihbarına ilişkin bilgi ve belgenin de dosyaya yansıtılmaması nedeniyle davalı vekilinin bu savunmasına itibar edilmediği, hem delil olarak dayanılması hem de tarafların tacir olmaları nedeni ile HMK 222 ve TTK 83. Maddeler kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacının ibraz edilen 2018 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre davalı tarafından yapılan 48.637,50.-TL’nin mahsubu ile davacının davalıdan 21.779,00 TL.- alacaklı olduğunun belirtildiği, davalının ise 2018 yılı ticari defterlerini e-defter olarak tuttuğu, açılış onayı olarak kabul edilen Ocak/2018 dönemi e-defter berat onaylarının yasal süresinden sonra yapılması nedeniyle lehine delil vasfı taşımadığı, yukarıda açıklanan HMK’nın 222. Maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin, açılış onayları bulunmayan davalı defterleri karşısında lehine delil teşkil edeceği, davacının alacağını ispat etmesine rağmen davalının defterine kayıtlı olan fatura bedelinden dolayı borcu olmadığını yahut ödendiğini ispat edemediği, takibe konu edilen asıl alacağın likit olduğu, davalının takipten önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü de ispat edilemediğinden takipten önce işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının Antalya 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında asıl alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin 21.779,00.-TL asıl alacak üzerinden devamına, 21.779,00.-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının 250 adet sıcak daldırma galvaniz demir konteyner üretmeyi, davalının ise toplam 70.416,50 TL bedel ödemeyi üstlendiği, davalının edimini eksik ve ayıplı olarak yerine getirdiği, davacının sözleşmeyi gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle davalının başka bir şirketten konteyner tedarik etmek zorunda kaldığı, davacıya 48.637,50 TL ödendiği, 13.899,22 TL’de bedel farkı faturası düzenlendiği, geriye kalan 7.879,78 TL’nin ise davacının eksik ve ayıplı ifası nedeniyle ödenmediği, davalının davacıya borcunun bulunmadığı, bilirkişinin davalıya ait ticari defterlerinin delil olmayacağı yönündeki değerlendirmesinin doğru olmadığı, davalı tarafından yapılan 48.637,50 TL’lik ödemenin davacı defterlerinde görülmediği, bu nedenle davacı tarafın defterlerinin lehe delil olamayacağı gibi yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca cevap verme süresi içerisinde ileri sürülmeye hususların sonradan gündeme getirilmesinin karşı tarafın açık muvafakatı dışında mümkün olmamasına ve davalı tarafın ileri sürdüğü eksik ve ayıplı iş iddialarının ise usulünce yazılı delillerle ispatlanamamış olmasına göre mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 1.487,72 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 375,00 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.112,72 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 27/12/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

….