Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/304 E. 2022/1216 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 26/11/2020
Birleşen Antalya 1. ASTM’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında:
Birleşen Antalya 1. ASTM’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında:
Davanın Türü : Sözleşmenin feshi, gecikme tazminatı, eksik ve ayıplı iş bedeli

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacıların Antalya ili … Mah. … ada … parselin malik olduklarını, 08/10/1998 tarih … yevmiye numaralı Antalya 6. Noterliğince yapılan KKİS, 16/04/1999 tarih … sayılı 6. Noterlikte yapılan ek sözleşme, 06/06/2001 tarihli … sayılı 6. Noterlikte yapılan ek sözleşme, 29/06/2005 tarihli … sayılı 6. Noterlikte yapılan ek sözleşme ile inşaat yapım işi önce …’e daha sonra davalı … Kooperatifine devredildiğini, kooperatif ile ek yapım sözleşmeleri düzenlendiğini, Kartal 10. Noterliğinin 10/11/1998 tarih ve … sayılı sözleşmesiyle Antalya 6. Noterliğinin 03/04/1998 tarih ve … sayılı sözleşmelerinin düzenlendiğini, müteahhite verilen pay oranının %52’den, %60’a yükseltildiğini, yapılan kısımların niteliksiz malzeme ve işçilikle yapıldığını, inşaatların tamamlanmadığını, işin bitirilmesi gereken 07/07/2007 tarihinden itibaren daire başı 300 Euro kira yoksunluğunu talep ettiklerini, kalitesiz malzeme ve işçilik sebebiyle mesafe bedeli ve eksik iş yönünden yapım bedeli talep ettiklerini ileri sürerek inşaat sözleşmesinin feshine, kira yoksunluğu nefaset bedeli ve inşaat eksikliği nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 07/07/2007 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle 400.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 03/05/2012 tarihli dilekçesiyle 400.000,00 TL alacak talebinin 200.000,00 TL kira yoksunluğu, 200.000,00 TL de inşaat eksikliği olarak açıklamış, 08/06/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle 200.000,00 TL kira alacağının 348.195,54 TL’ye yükseltmiştir.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı birleşen dosyasında davacılar … ve …, davalı … Kooperatifi olup dava konusunun inşaat sözleşmesinin feshi, kira tazminatı, nefaset bedeli ve eksik iş bedeli olmak üzere 10.000,00 TL’nin 07/07/2007 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemi olduğu anlaşılmıştır.
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı birleşen dosyasında davacılar … mirasçıları …, … ve …, davalı … Kooperatifi olup dava konusunun inşaat sözleşmesinin feshi, kira tazminatı, nefaset bedeli ve eksik iş bedeli olmak üzere 7.100,00 TL’nin 07/07/2007 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; bir kısım arsa sahipleri tarafından davanın açıldığını, aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, ek sözleşmeye göre devri gereken dairelerin davalıya devredilmediğini bu nedenle 20 aylık sürenin dolmadığını, ek sözleşmenin 4 ve 5 maddelerine göre inşaatın teslim süresinin 20 ay olduğunu, bu sürenin arsa ile ilgili tüm hukuki ayıpların kalkmasında ve kat irtifakının kurulmasından itibaren başlayacağı, davalının hak ettiği tapuların devrine kadar geçen sürenin 20 aylık süreye ekleneceği, davacıların ek sözleşmeye göre yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, inşaatın %95 seviyesinde tamamlandığını, tapu devri yapılmaması sebebiyle inşaatın yavaşladığını, davalının … Blok’u bir kısım arsa sahiplerinin isteği ile 4 yıl önce teslim ettiğini, talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu, ayrıca sözleşme dışı ek imalatlar yapıldığını, bunun sözleşmeye eklenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi, Dairemizin kaldırma kararı sonrası yaptığı yargılama sonunda, asıl dava ve birleşen davalarda; sözleşmenin feshi sözleşmede imzası bulunan tüm taşınmaz malikleri tarafından dava konusu yapılmadığı ve Mahkemece verilen kesin süreye rağmen diğer taşınmaz maliklerinin davaya muvafakatleri sağlanamadığından asıl davada ve birleşen davalarda; sözleşmenin feshi nedeniyle açılan davaların dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verildiği; yine asıl ve birleşen davalarda taşınmaz sahibi davacıların kira yoksunluğu-kaybı talepleri için yapılan yargılamada; Mahkememizin önceki kararındaki gerekçeye bağlı kalınarak ve hususta ayrıca inceme yapılmaksızın davacıların harcı yatırılmış ıslah dilekçeleri esas alınarak, önceki karardaki gibi davalarının kabulüne karar verildiği; BAM kararı uyarınca davacıların her birinin kendi bağımsız bölümüne ilişkin eksik iş bedeli ile ortak yerlere ilişkin olarak da sahibi olduğu bağımsız bölümün arsa payı oranında eksik/ayıplı iş bedeli talep edebileceği, bu hususta bilirkişi ek raporu alındığı, Bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği gibi her ne kadar yapı kullanım izin belgeleri …blok için 18.04.2019 tarihinde …. no ile , …. Bloğun 18/04/2019 tarihinde …. no ile …. bloğun aynı tarih …. no ile , …. bloğun aynı tarih …. no ile, …. bloğun aynı tarih ….. no ile alındığının görüldüğü, davacı tarafın 24/10/2019 tarihli dilekçesi ekinde de … ve .. blokların “Yapı Kullanma İzin Belgesi’ni sunduğu, yapı kullanım izin belgelerinin dava tarihinden sonra alındığı, dosya içeriğinden davacıların dava tarihi itibariyle taşınmazlarını teslim aldıkları, davacıların taşınmazlarındaki eksiklikleri gidererek fiilleri kullanmaya başladığı, dava tarihinde teslimin gerçekleştiği dolayısı ile davacıların eksik iş ve nefaset farkı alacaklarını talep etme haklarının bulunduğu, davacıların 08.05.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre belirlenen toplam 348.195,54 TL kira alacakları yönünden (önceki gerekçeli karara bağlı kalınmak suretiyle) ve bilirkişi heyeti son ek raporuna göre belirlenen toplam 108.669,17 TL eksik iş bedeli alacakları ile toplam 54.938,90 TL nefaset bedeli alacakları üzerinden asıl ve birleşen davaların kabulüne, sözleşmenin feshi nedeniyle açılan davaların ise, dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davalı kooperatif vekili tarafından mahkemece dosyada cezai şart (kira tazminatı) ödemesine ilişkin kararın yasaya aykırı olduğunu, 20 aylık inşaat teslim süresinin arsadaki hukuki ayıpların kalkmasından ve arsa sahiplerince kat irtifakının kurulmasından itibaren başlayacağını, 29/06/2005 tarihli ek sözleşmeye göre yüklenicinin ..ve …. blokları bitiremezse tüm arsa sahiplerinin birlikte ya da bağımsız ev sahiplerinden herhangi birinin ilk yazılı ihtarından sonra her daire için cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, arsa sahiplerinin edimini yerine getirmediğini, davacıların yazılı ihtarda bulunduğuna dair tespitte bulunmadan hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, bir kısım davacıların cezai şart taleplerini saklı tutmadığını ve bu nedenle alacağın doğmadığını, mahkemece davacı tarafın duruşmada davasını ıslah etmeyeceğini beyan etmesine karşın davacı tarafa ıslah için süre verildiğini, bu duruma muvafakat etmemeleri sebebiyle savunmanın genişletilmesi anlamına geldiği gibi gerekçeler ileri sürülerek asıl ve birleşen davalarda kira kaybı nedeniyle açılan davanın kabulüne ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın bu kısım yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava ve birleşen davaların konusunu, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, kira tazminatı, eksik iş bedeli ve nefaset bedeli istemi oluşturmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve mahkemece Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yargılama yaparak hüküm verilmiş olmasına ve kamu düzeninden olan hususlar dışında istinaf incelemesinin ancak istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmasına göre mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davalı Kooperatif vekilinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, istinafa konu yapılan miktar üzerinden hesaplanan ve davalı Kooperatif’ten alınması gerekli 23.785,23 TL istinaf karar harcından peşin alınan 8.740,40 TL harç düşüldükten sonra kalan 15.044,83 TL harcın davalı Kooperatif’ten tahsili ile hazineye gelir kaydına, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Dairemize ya da Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.