Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/294 E. 2023/18 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 20/10/2020
Dava Türü : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 14. İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı yan ile yürüyen merdiven montajı, paslanmaz kaplamalarının takılması ve tam/eksiksiz olarak çalışması adına gerekli tüm işlemlerin yapılması başlığı altında akdetmiş oldukları taşeron sözleşmesi uyarınca edimlerini eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini, sözleşme kapsamında yapılan montaj işçilik ücretlerine dair faturaların gönderildiğini, davalı tarafından yasal süresi içerisinde faturaların hiçbirine itiraz edilmediğini, bir faturanın hiçbir şekilde ödenmediğini, diğer faturaların ise KDV tutarı hariç olarak davacıya ödendiğini, KDV tutarlarına ilişkin ödeme yapılmadığını, bu alacaklarının tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinin borçlu davalının haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, takip tarihine kadar işletilen ve işlemiş faiz olarak talep edilen alacaktan feragat ettiklerini, takip tarihinden dava tarihine kadar işleyen faizi hesaplayıp asıl alacağı ekleyerek dava açtıklarını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında imzalanan taşeron sözleşmesiyle, müvekkili tarafından üstlenilen …. yapım işi kapsamındaki bir kısım yürüyen merdivenlerin yerlerine alınması sonrası montajı, paslanmaz kaplamalarının takılması, tam ve eksiksiz olarak çalışması için gerekli tüm işlemlerin yapılarak teslimi (devreye alınma ve çalıştırılması işlemleri dahil) işinin davacıya taşere edildiğini, davacının sözleşme ile üstlendiği edim ve yükümlülükleri tam olarak ve zamanında yerine getirmediğini, üst işverenin gönderdiği bir tutanakla, yürüyen merdivenlerin devreye alınması işinin davacı tarafından uyarılara rağmen yapılmadığını, bu nedenle işlerin başka firmaya yaptırıldığını, 49.000,00 TL hakediş kesintisine gidileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin davaya konu icra takibinden öncesinde bu hususta davacıya takas def’ini bildirdiğini, bu nedenle davacının müvekkili şirketten alacağının bulunmayıp, aksine müvekkiline borçlu olduğunu belirterek, davanın reddine ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; Taraflar arasındaki sözleşme doğrultusunda işe davacı yüklenici tarafından başlanıldığı ihtilafsız olup, karine olarak işin yüklenici tarafından yapılıp bitirildiğinin kabul olunacağı, karinenin aksini ispat yükünün davalı iş verene ait olduğu, davalı süresinde cevap dilekçesi sunmadığından ve sonradan sunduğu cevap dilekçesi ile delillere davacı tarafça rıza gösterilmediğinden mahkemece davalının bildirdiği delillerin dikkate alınmadığı, davacı tanıklarının da davalının savunmasının aksine işin davacı tarafından yapılıp teslim edildiğini belirttikleri, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu takip konusu iş bedellerine yönelik düzenlenen faturaların davalının usulüne uygun ticari defterlerinde yer aldığı, bu faturalardan kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle davalının davacıya takipte istenen asıl alacak tutarından daha fazla tutarda borçlu olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca davalının eksik ve ayıplı iş savunmasını kanıtlayamadığı ve bakiye iş bedelini ödemesi gerektiği kanaatine varıldığı, dava dilekçesinde işlemiş faize yönelik alacağın dava konusu edilmediği, sadece asıl alacak ile takip tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan işlemiş faizin dava konusu edildiğinin belirtildiği, itirazın iptali davalarında kural olarak takipten sonra yapılmış bir ödeme olmadığı müddetçe takip tarihi itibariyle takibe konu edilen asıl alacak ve o ana kadar işlemiş faizle ilgili inceleme yapılacağı, takipten sonra işleyen faiz tutarının infaz aşamasında dikkate alınacak bir konu olduğu, dolayısıyla gösterilen dava değerine göre sadece asıl alacak tutarı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava konusu edilen 35.440,00 asıl alacak alacak likit olup itiraz haksız olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 35.440,00 asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın takdiren %20’si oranında belirlenecek olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen ilamsız icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Yerel mahkemece, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve davacı tarafın muvafakatının da bulunmadığı gerekçesiyle davalı delilleri incelenmemiş ve değerlendirilmemiştir. Ancak, davalı şirket adına çıkartılan dava dilekçesi ekli davetiyenin diğer bir şirket çalışanı imzasına tebliğ edilmiş olması ve bu çalışanın diğer şirket kaşesi altında tebligat evrakını imzalamış olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı tarafa usulünce tebliğ edilmediği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu nedenle, davalı delillerinin de eksiksiz şekilde toplanarak ve değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm tesisine yeterli değildir. Zira, davalı tarafça asıl iş sahibi tarafından, davacının uyarıya rağmen yerine getirmediği belirtilen işlerin asıl iş sahibince sözleşme doğrultusunda başka alt yükleniciye yaptırılması nedeniyle, bu işlere dair 49.000,00 TL iş bedelinin davalının hakedişinden kesildiği belirtilerek, bu miktarın takip ve dava konusu alacaktan mahsup edilmesi gerektiği yönünde takas / mahsup def’inde bulunulmuştur. Yerel mahkemece, asıl iş sahibi ortaklığa yazılan yazı doğrultusunda klasör halinde gönderilen belgeler dosya içerisine getirtilmiş ise de, davacı şirkete işin bitirilmesi konusunda uyarıda bulunulduğuna ilişkin belge, 02/03/2018 tarihli tutanakta belirtilen 49.000,00 TL tutarındaki hakediş kesintisinin yapıldığına dair hakediş raporu veya benzer belge dosya içerisinde mevcut bulunmamaktadır. Ayrıca, takip tarihinden önce takas / mahsupla ilgili olarak davalı tarafından davacıya gönderilen ve sureti dosyaya sunulan 26/09/2018 tarihli ihtarnamenin davacıya tebliğine dair belge de dosyaya sunulmamıştır.
O halde, asıl iş sahibi tarafından davacıya yapıldığı belirtilen uyarı hakkındaki belge ve bu belgenin tebliğ evrakı, 49.000,00 TL tutarındaki hakediş kesintisinin yapılmış olması halinde buna ilişkin belgenin ve davalı tarafından davacıya gönderildiği belirtilen ihtarnamenin tebliğine dair belgenin dosya içerisine sunması için davalı vekiline süre verilmesi ve tüm bu deliller değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken, bu deliller toplanmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
2)Mahkemenin kabulüne göre; Mahkemece alacak likit kabul edilerek icra inkar tazminatına da hükmedildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olan alacağın varlığı ve miktarının yargılama neticesinde belirlenmesi dikkate alınarak alacağın muayyen nitelikte olmaması itibariyle, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davalı tarafa iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 12/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.