Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/291 E. 2022/1420 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 25/09/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi)(Denizli 3. İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile, davacı yüklenici ile davalı iş sahibinin davalıya ait tekstil ürünlerinin boyanması konusunda anlaştıklarını, davacının edimini yerine getirerek ürünleri davalıya teslim etmiş olmasına rağmen davalının iş bedelini ödemediğini, taraflar arasındaki ilişkinin faturalar, irsaliyeler, mail yazışmaları ve cari hesap ekstrelerinden anlaşılacağını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile alacaklı olduklarının ortaya çıkacağını, usulünce yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, davalı tarafın fire iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ayıplı ifa olmadığını, boyama nedeniyle bir miktar çekmenin olağan olduğunu, davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığını, sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yerinde yetkili olduğunu, ayrıca TBK’nın 89. maddesi gereğince alacaklının bulunduğu yerinde yetkili olduğunu, davalının alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; icra dairesinin yetkisine itiraz etmeleri nedeniyle yetki itirazının öncelikle incelenmesi gerektiğini, tekstil ürünlerinin boyama işi için davacı taraf ile anlaşma yapıldığını, davacıya gönderilen beş top kumaştan bazılarında fire, bazılarında ise renk tonu sorunları yaşandığını, davacıya toplam 19.464,50 metre kumaş gönderildiği halde, davacı tarafça 15.890,00 metre kumaşın boyanarak iade edildiğini, kaybın 3.574,50 TL olduğunu, davacı tarafın bu konuda farklı cevaplar verdiğini, 01/12/2016 tarihli mail yazışmasında … isimli firma yetkilisinin kayıp denilen kumaşın faturasının kendilerine gönderilmesini talep etmesi üzerine … numaralı faturanın davacıya gönderildiğini, ancak faturanın davacı tarafça teslim alınmadığını, davacının edimini kusurlu olarak yerine getirdiğini, buna rağmen davacıya iş bedelinin ödendiğini, eksik gönderilen kumaş ve uğranılan zarar hesaplandığında borçlu olmadıklarının anlaşılacağını, firenin normal değerlerin üzerinde olduğunu, ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığını, taraflar arasındaki mail yazışmalarında renk tonu farklılığının ve firenin davacı tarafça kabul edildiğini, renk tonu farklılığından dolayı kumaşların birden fazla boyandığını, her boyamada firenin arttığını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, her iki tarafın ticari defterlerinin incelemesi sonucu aldırılan bilirkişi raporlarına göre; 28.11.2016 tarihli … nolu 21.822,08 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı ile davacı arasındaki ticari defter ve kayıtlarındaki tek farkın iş bu faturadan kaynaklandığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya 949,96 TL borçlu olduğu, davalının 21.822,08 TL bedelli iade faturasının konusunu davacıdan teslim aldığı malların ayıplı olmasından kaynaklandığı, ancak davalının dava açılmadan önce delil tespiti yaptırmadığı, yapılan yargılama aşamasında ise kumaşların olmaması sebebiyle inceleme yapılamadığı, dolayısıyla ayıp hakkında inceleme yapılamadığından davalının malların ayıplı olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği, taraflar arasındaki ticari defter kayıtlarındaki tek farkın 21.822,08 TL bedelli fatura olması ve davalının iş bu faturaya konu kumaşların ayıplı olduğunu ispat edememesi sebebiyle davalının düzenlediği iade faturasına itibar edilmemiş olup taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu ve davacının ticari defterlerinin lehine değerlendirme yapılarak davalının davacıya 21.822,08 TL’ye ek olarak davalının ticari defter incelemesi sonucu aldırılan raporda 949,96 TL borç miktarı da eklenmek suretiyle toplam 22.772,04 TL borcunun olduğu kanaatine varıldığı ve alacağın likit ve hesaplanabilir olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; Denizli 3. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazı iptali ile; takibin 22.772,04 TL asıl alacak üzerinden devamına, 22.772,04 TL’yi takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, 2-22.772,04 TL’nin %20si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından taraflar arasında sözlü anlaşma yapıldığı, davacı tarafından boyanan kumaşlarda ayıp bulunduğu, şirket yetkilisi … tarafından kayıp olarak nitelendirilen kumaşın faturasının gönderilmesinin talep edilmesi üzerine … numaralı faturanın düzenlendiğini, ancak bu faturanın davacı şirket tarafından teslim alınmadığını, bu fiyat farkı faturası dışındaki tüm iş bedelinin ödendiğini, dosyanın yeni bir tekstil mühendisine tevdi edilerek bilimsel verilere göre yeni bir rapor alınması gerekirken bu rapor alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığı, davalının kamu ihalesi ile aldığı işi yetiştirmek zorunda olması nedeniyle delil tespiti yaptırılamadığı, şu anda da bu kumaşların davalının uhdesinde bulunmadığı, davacı tarafından bildirilen fire oranının yüksek olduğu davalıya eksik kumaş teslim edildiği gibi yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca kamu düzeninden olan hususlar hariç olmak üzere istinaf incelemesinin ancak istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılabilmesine göre mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 1.555,56 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 388,89 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.166,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 27/12/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

….