Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/26 E. 2022/1029 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 07/10/2020
Dava Türü : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 5. İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davacı taşeron şirket ile davalı iş sahibi şirket arasında, …. Genel Müdürlüğünün yaptığı ihale neticesinde davalı şirketin yapımını üstlendiği Antalya …. – … içme suyu terfi hattı işine ilişkin olarak, bu işte kullanılacak çelik boruların, 3 kat boru baş kaynaklarının, vana, vitings ve ek parçaların montajlarının davacı şirket tarafından yapılmasına dair sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince maaş ödemelerini davalının yapacağı işçilerin alacakları maaşların davacının hakedişinden düşüleceğini, davalının ihale gereğince hakedişlerini almasına karşın, davacının yapılan işlerle ilgili olarak düzenlediği 77.408,00 TL tutarındaki fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı neticesinde durdurulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle, davalının şimdilik 55.000,00 TL’ye yönelik itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının işin başında işi bırakarak, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan hiçbir edim ve yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sadece işi davacı adına yaptığı iddia edilen işçileri gönderdiğini, davacı firma ve yetkilisinin hiçbir görüşmeye gelmediğini ve işi takip etmediğini, gelen işçilerin mağdur olmaması için davalının takviye yaptığı mevcut işçilerle yeni bir sözleşme yaparak işe devam ettiğini, sözleşme gereği davacının temin edeceği malzemelerin davalı tarafından satın alındığını, işin üçüncü kişi yükleniciler ve davalı bünyesindeki işçilerle tamamlandığını, davalının sonuncusu 08/09/2016 tarihinde olmak üzere 9 adet hakediş yapmış olmasına karşın, davacının fatura düzenleyerek alacak talebinde bulunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davacının sözleşmeye uygun alacağının olmadığını gösterdiğini, davacının talepleri ile dosyaya sunmuş olduğu faturanın ihale içeriği ve sayı itibariyle çelişkili olduğunu, takibe konu fatura ve içeriğine usulüne uygun olarak itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; İtibar etmemek için yeterli bir neden görülmeyen bilirkişi rapor ve ek raporu hükme esas alınarak, davalı tarafın ….ile imzaladığı sözleşme kapsamındaki işleri kendisinin tamamladığı, icra takibine konu fatura içeriğindeki işçilik (iş) kalemlerinin, davalının … ile düzenlediği sözleşme kapsamındaki işler ile uyumlu olduğu, işin tamamının davacı tarafça yapılması halinde 1251 adet 0323,9 mm kaynak yapılması gerektiği, davacı tarafça ise, 540 adet kaynak bedelinin fatura edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesi ve ekinde sunulan belgelerden, sözleşme gereği davacının (taşeron) sorumluluğunda olan ekipman, sarf malzemesi ve taşıma işlemlerine ait bedellerin kendisi tarafından ödendiği iddiasını ispatlayan faturalar sunulduğu, sunulan fatura içerikleri ve tarihlerinin ihale konusu işin yapım tarihleri ile uyumlu olduğu, tanık beyanları ile bu fatura içeriklerindeki vakıların ispatlandığı, 540 adet kaynak bedelinin 540×120 = 64.880,00 TL olduğu, davalı şirketin davacı adına ödediği 43.123,98 TL işçilik bedelinin sözleşme gereği düşülmesi gerektiği, bu durumda davacı tarafın alacağının 21.676,02 TL olduğu, davalının temerrüde düşürülmediği, icra takibi ile temerrüde düşürülmüş olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talep edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulü ile alacak likit (belirlenebilir) ve itiraz haksız olduğundan % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının Antalya 5. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile davalı/ borçlu aleyhine başlattığı icra takibine itirazın kısmen iptaline, takibin 21.676,02 TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, icra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) olan asıl alacak üzerinden % 20 hesabıyla 4.335,20 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, HMK 281. maddesi gereğince davalı tarafın asıl bilirkişi raporuna karşı süresinde itiraz etmeyerek raporu kabul etmekle, ek bilirkişi raporunun davalı vekilinin beyan dilekçesine istinaden hazırlanmasının savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına aykırı olduğu, müvekkilinin süresi içinde sözleşmeye konu işi tamamladığı, davalının aksi yöndeki savunmasını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı, sözleşmenin 8 maddesi gereğince, kaynak fiyatlarına kaynak ve montaj yapımında çalışacak işçilerin ücretleri dahil olduğundan, bilirkişi raporunda dava tutarından davalı nezdinde çalışan bütün işçilerin işçilik ücretlerinin tamamının kesilmesinin hatalı olduğu gibi gerekçelerle karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili tarafından, davacı tarafça maddi olarak ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının sözleşmenin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediği, sadece işi davacı adına yaptığı iddia edilen işçileri gönderdiği, davalının anlaştığı dava dışı şahıs ve kendi bünyesindeki işçilerle işi yaptığı ve tamamladığı, davacının temin etmesi gereken malzemelerin davalı tarafından alındığı ve karşılandığı, bu hususlara dair belgelerin dosyaya sunulduğu, hakedişinin olmadığı sabit olan davacının alacağının bulunmadığı, işçi alacaklarının ödemesinin sözleşme gereğince olmayıp, davalı nam ve hesabına yapıldığı, itirazlarını karşılar şekilde bilirkişi raporu düzenlenmediğinden eksik inceleme ile karar verildiği, haksız ve kötü niyetli davacının düzenlediği faturaya itiraz ettikleri, yargılamayı gerektiren alacak için inkar tazminatına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gibi gerekçelerle karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen ilamsız icra takibine vaki davalı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan hususlarda, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, taraf vekillerinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine,
2)Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine, 77.408,00 TL tutarındaki faturaya dayalı olarak, Antalya 5. İcra Dairesinin …. Esas sayılı takip dosyası üzerinden 77.408,00 TL asıl alacak ve 979,79 TL işlemiş faiz toplamı 78.387,79 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu vekili takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile asıl alacak ve fer’ileri yönünden itirazda bulunmuştur. İstinaf incelemesine konu itirazın iptali davası 55.000,00 TL dava değeri üzerinden açılmış olup, davacı tarafın 55.000,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali talebinde bulunulduğu, işlemiş faiz talebinin dava konusu yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Yerel mahkemenin gerekçeli kararında işlemiş faiz talep edilemeyeceği hususu yazılı olup, hüküm fıkrasında “takibin 21.676,02 TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden devamına” şeklinde karar verilmiştir. Kararın bu yönüyle infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olması itibariyle, yazılı şekilde karar verilmesi HMK 297. maddesine aykırılık teşkil etmekle, usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3)Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin yanısıra davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine de karar verilmesini istemiştir. Kısmen kabulüne karar verilen davada, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi hakkında karar verilirken, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi HMK 297. maddesi hükmüne uygun düşmemektedir. Davacı alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu hususunun usulünce ispat edilememesi nedeniyle davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
4)Dava konusu olan alacağın varlığı ve miktarının yargılama neticesinde belirlenmesi, dolayısıyla alacağın likit olmaması nedeniyle, davacının icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile hükmün belirtilen kısımlarının düzeltilmesi amacıyla HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
1)Yerel mahkeme kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı/alacaklının Antalya 5. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası üzerinden, davalı/ borçlu aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine itirazının 21.676,02 TL asıl alacak yönünden İPTALİYLE, takibin 21.676,02 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
3)Davacı vekilinin icra inkar tazminatı ve davalı vekilinin kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
4)Alınması gerekli 1.480,68 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 547,33 TL harcın mahsubu ile kalan 933,35 TL harcın ilk derece mahkemesince davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5)Davacı tarafından başvuru harcı ile birlikte peşin olarak yatırılan 578,73 TL harç giderinin diğer yargılama giderlerine dahil edilmeksizin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6)Davacı tarafından harç dışında yapılan 1.987,34 TL yargılama giderinin 21676/55000 kabul / talep oranında davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
7)Davalı tarafından yapılan 304,53 TL yargılama giderinin 33324/55000 ret/ talep oranında davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan miktarın davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
8)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 9200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 9200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10)Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının HMK’nun 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
11)Peşin yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 06/10/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.