Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/258 E. 2022/985 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 30/09/2020
Davanın Türü: Alacak (Eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve ayıplı iş bedeli )

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; taraflar arasında davacıya ait … mah. … ada … parselde yapılacak inşaatın bina doğalgaz tesisatı işi için 12.960,00 TL + KDV olmak üzere sözleşme yapıldığını, iş bedelinin 31/07/2018 tarihli çekle davalıya ödendiğini, davalının projeye aykırı imalat yapıp işi süresinde bitirmediğini, enerya tarafından uygunluk belgesi verilmediğini, davalıya 18/09/2018 tarihinde noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen ayıplı imalatların şartnameye ve projeye uygun hale getirilmediğini, sözleşmenin 27/09/2018 tarih ve … yevmiye nolu Antalya 15. Noterliğinin ihtarnamesiyle feshedilerek ödenen bedelin talep edildiğini, davacının davalının yaptığı ayıplı imalatı üçüncü kişiye projeye uygun hale getirttiğini, ayıplı ve eksik işler için 8.500,00 TL ödeme yaptığını, davalının kusuru ile feshin gerçekleştiğinden sözleşmeye göre 30.000 USD alacağının bulunduğunu, arabuluculuktan sonuç bulunamadığını ileri sürerek 8.500,00 TL (ıslahla 13.312,80 TL) ayıp giderim bedeli ile 15.000,00 TL cezai şart bedel olmak üzere toplam 28.500,00 TL’nin fesih tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; sözleşmeye göre doğalgaz tesisatının eksiksiz ve standartlara uygun ifa edilerek davacıya teslim edildiğini, sözleşme ekinde şartname ve proje bulunmadığını, dosyaya sunulan tespit raporunu kabul etmediklerini, yerine keşif yapılması gerektiğini, inşaat projesinde yapılan değişiklikler sebebiyle tesisatın konuşlanma şeklinin değiştirilmesinin istendiğini, sözleşme dışı taleplerin yerine getirildiğini, fatura bedelinin davacıya ödenmediğini, davacının eseri açıkça kabul ettiğini, eserin kullanılamayacak derecede olması ya da hakkaniyet gereği iş sahibinin kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olması halinde dönmenin söz konusu olabileceğini, cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; davacı sözleşmeyi feshettiğini belirtmesine karşın açtığı davada, ayıp giderim bedeli ve cezai şart talep ettiğini, fesih iradesinin davalıda olmadığını, sözleşmenin ayakta olduğunu, cezai şart isteme şartlarının oluşmadığını ;davacı taraf, yanlış döşenen doğalgaz hattının düzeltilmesi için başka bir firmaya 5.500,00.-TL + KDV, eksik imalatlar için 1.600,00.-TL + KDV ve proje bedeli için 1.500,00.-TL + KDV olmak üzere toplam 8.500,00.-TL + KDV ödeme yaptığını iddia ettiği, davacının bu ödeme iddiasına ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmamış ise de; bilirkişi heyetince yukarıda açıklanan bilgi ve belgeler doğrultusunda, keşif anında bulunan doğal gaz bağlantılarının, kolon hattına dahil olan kesme vanası, kesme vana kutusu, deprem vanası, filtre, gibi teçhizatların (keşif anında montajlı bulunan), dava dışı başka bir firma marifetiyle tamamlandığının tespit edildiği, daire iç tesisatı mutfak bölümünün ise davalı … tarafından tamamlandığı, ardından doğalgaz bağlantısı ocak inişlerinin estetik kaygıyla simetri oluşturmadığı gerekçesiyle Şantiye Şefi … ‘ nin talimatı doğrultusunda söktürüldüğü ve yine dava dışı bir firma marifetiyle montajlandığı tespit edildiği, buna göre davacının beyan ettiği eksik ve ayıplı yapılan işlerin tekrar düzeltilmesi için 5.500,00-TL + KDV, eksik imalatlar için 1.600,00.-TL + KDV ve proje bedeli için 1.500,00.-TL + KDV ödemesinin makul ve yerinde olduğu belirtildiği, bu rapora itibar etmemek için bir neden görülmediği, davacı taraf eksik ve ayıplı imalatın düzeltilmesi için 5.500,00-TL + KDV, eksik imalatlar için 1.600,00.-TL l+ KDV ve proje bedeli için 1.500,00.-TL + KDV toplam 8.500,00.-TL + KDV (aslında toplama hatası yapılmıştır. 8.600,00.-TL + KDV) talep edildiği, ancak; Islah dilekçesi ile harcı yatırılarak bu yanlışlık düzeltildiği, bilirkişiler 8.600,00.-TL üzerinden KDV hesaplarken maddi hata yaptıkları, KDV % 18 olmasına rağmen % 54.80 üzerinden hesap yaparak sonuca ulaştıkları, hatanın maddi bir hata olup, yeniden ek rapor almaya gerek olmadığı, talep edilebilecek alacak miktarı 8.600,00.- + KDV (%18 üzerinden hesaplanarak 1.548,00.-TL) = 10.148,00.-TL olduğu, İhtarnamede ayıplı ve eksik işlerin işlerin giderilmesi talep edilmediğinden ve sözleşmenin feshi iradesinden huzurdaki dava ile dönüldüğü kabul edildiğinden, davalının dava açılmakla temerrüde düştüğü, faiz başlangıç tarihinin de dava tarihi olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 21/06/2019 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte 8.600,00.- + KDV (%18 & 1.548,00.-TL) olmak üzere toplam 10.148,00.-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ve cezai şart isteminin reddine karar vermiş, iş bu karar taraf vekilleri tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Davanın konusunu, eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ile eksik ve ayıplı iş bedeli alacağı oluşturmaktadır.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
1)Davacı taraf Antalya 15. Noterliğinden gönderdiği 27/05/2018 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini belirterek ödenen miktarın iadesini istediğine göre, artık taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu sebeple davacının bir takım taleplerinden yola çıkılarak sözleşmenin ayakta olduğu yönündeki mahkeme kabulünde isabet bulunmamaktadır.
2)Davacı taraf açtığı davada, ayıplı ve eksik işler için yapılan masraflar dışında ayrıca sözleşmeye dayalı olarak cezai şart talebinde de bulunmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde düzenlenen cezai şart niteliği itibariyle TBK 179/1 maddesinde düzenlenen seçimlik ceza niteliğindedir. Bu cezai şart müspet zarar kapsamında kalmaktadır. Gecikme cezası veya cezai şart alacağı müspet zarar kapsamında kaldığından sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafın bunu isteyebilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın sözleşmeden dönülse dahi ödeneceği yönünde açık bir düzenleme bulunmadığından cezai şart talebinin bu gerekçeyle reddi yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
3)Davacı sözleşmeden döndüğüne göre, sözleşme kapsamında istenebilecek olan eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedelini talep edemez. Ancak davacı sözleşmeye göre yapılmayan ve eksik bırakılan işlerin sözleşmeye göre tamamlanması durumunda ödeyeceği bedel ile eksik ve ayıplı işlerin makul sürede 3. Kişilerle yapacağı sözleşme ile tamamlatacağı bedel arasındaki farkı talep edebilir. Bu sebeple sözleşmenin feshinden sonra işin durumu da gözetilerek yeni bir sözleşme yapılabilmesi için ihtiyaç duyulan sürenin ne olduğu bilirkişilere belirlettirilmeli, bu tarih itibariyle mahalli rayice göre eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli hesaplattırılmalı, hesaplanacak bu miktardan söz konusu eksik ve ayıplı işler sözleşmedeki fiyatlara göre ne kadar tamamlatılacağı tespit edilmeli, böylece sözleşme fiyatlarıyla yeni bir sözleşme tarihindeki piyasa rayiç bedeli arasında fark bulunması durumunda bunun davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran taraflara iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 29/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.