Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/181 E. 2022/1375 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 14/10/2020
Dava Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 3. İcra …. Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin fatura ve cari hesaptan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu, ihtarname keşide edilmesine rağmen ödenmeyen alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine durduğunu, davalı borçlunun itirazında yetkili icra dairesini göstermemesi nedeniyle usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17/01/2019 tarihli yazılı beyanında özetle; Takibe konu faturanın davalı şirkete iki ayrı tarihte tebliğ edildiğini ve davacı şirkete borçlarının bulunmadığının bildirildiğini, davacının davalıya fatura düzenlemesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerektiğini, faturanın sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belge olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi de bulunmadığını, fatura içeriğinde belirtilen işlerin davalıya teslim edildiğinin ve alacağın ispatının davacı taraf üzerinde olduğunu belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; Davacı vekilinin dava dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi sebebiyle alacaklı olduğunu, alacağın ödenmediğini, bu sebeple takip başlattıklarını, davalı taraf ise aralarında bir sözleşme ilişkisinin olmadığını beyan ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir sözleşme ilişkisinin olup olmadığı ve varsa bedelinin miktarı ile ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, davacının takibe esas yaptığı faturanın davalı defterine işlenmediği, bu halde davacının sözleşme ilişkisini kanıtlaması gerekmekte olup, ayrıca yapılan işin bedelinin tespit edilmesi gerektiği, dosyaya giren tüm yazı cevapları ve projeler dikkate alındığında davacının yetkilisi olan kişinin mimar sıfatıyla projeleri imzaladığının görüldüğü, bu halde davacı tarafından işin yapıldığının kabulü gerektiği, ancak, yapılan işin bedelinin taraflar arasında ihtilaflı olduğu, bu kapsamda alınan ve hüküm kurmaya elverişli görülen bilirkişi raporuyla işin bedelinin tespit edildiği, tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin olduğu, davacının edimini yerine getirdiği, davalının ise bedelini ödemediğinin anlaşıldığı, davacının talebinin bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabul edildiği, diğer yandan dava konusu bedelin ihtilaflı oluşu, taleplerin yargılamayı gerektirmesi göz önüne alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına kanaat getirildiği gerekçesiyle, davanın 95.924,05 TL üzerinden kısmen kabulü ile, Antalya 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın bu tutar üzerinden iptaline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Davacı vekili tarafından, bilirkişinin yaptığı hesaplamada, düzenlenen fatura içeriğinde alındığı ve yapıldığı sabit olan hizmet bedellerinin ve masraf kalemlerinin tamamının dikkate alınmadığı, mimari proje bedelinin de eksik hesaplandığı, fatura meblağı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, likit nitelikte alacaklı olan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu gibi gerekçelerle karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili tarafından, davacının takibe dayanak fatura ve cari hesap ekstresi nedeniyle alacağını yazılı delil ve belge ile ispat edemediği gibi, yemin deliline de dayanmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, belediye yazı cevabı ekinde gönderilen mimari proje müellifinin … olduğu, davacı şirket tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiği, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmemesinin eksik ve hatalı rapor ile hüküm oluşturulmasına neden olduğu gibi gerekçelerle karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, davacıdan alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalıdan alınması gerekli 6.552,57 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1.638,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.914,37 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 22/12/2022 tarihinde, kabul ve reddine karar verilen miktarlar dikkate alınarak, HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.