Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1700 E. 2022/597 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 08/12/2020
Davanın Türü: Alacak

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacıya ait aracın davalı … A.Ş.’de tamir onarım ve bakımının yapıldığını, aracın şanzumanında kronik problem ve arıza bulunduğunu, aracın şanzuman ikazı vermesinden sonra davalı servise götürüldüğünü ve 10.365,30 TL ödeme yapıldığını, akabinde 150.000 bakımının aynı serviste yaptırıldığını, aracın bir süre kullanıldıktan sonra şanzuman arızası vermesi üzerine davalı … yetkili servisine götürüldüğünü, 9.668,03 TL bedelle onarımının yapıldığını, araçtaki sorunların bir türlü çözülemediğini, aracın gizli ayıplı olduğunu, aracın ithalatçı firmasının davalı … A.Ş. Olduğunu ileri sürerek aracın arızası sebebiyle ödenen 20.033,33 TL’nin ihtar tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalı … A.Ş. ‘den tahsiline karar verilmesini, aracın gizli ayıplı olması sebebiyle ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini, olmazsa ayıpsız şanzuman bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; husumet itirazında bulunarak aracın ayıpsız olduğunu ve üretimden kaynaklanan bir ayıp olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi; dava konusu aracın hususi araç niteliğinde olduğu, davacının aracı devraldığı ve haklarına halef olduğu dava dışı 3. Kişinin gerçek kişi olduğu, davacının dava konusu aracı gerçek kişiden satın almış olması, aracın ticari değil hususi araç niteliğinde olduğu, dava dışı 3. Kişi olan tüketicinin haklarına halef olarak araç satıcısı ve ithalatçı firmaya karşı dava açıldığı, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesiyle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada davaya bakmaya görevli olmadığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davalılar vekilleri tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Davalılar vekilleri istinaf başvuru dilekçesi ile özetle; tarafların tacir olduğunu, aracın kullanım amacının ticari olduğunu ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Davanın konusunu, aracın ayıplı olması sebebiyle ödenen tamir bedelinin iadesi, aracın şanzumanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelin davalılardan tahsili istemi oluşturmaktadır.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Ticari ve mesleki amaçla yapılan alım/ satım sözleşmesi tüketici işlemi olarak kabul edilmez. Davacı ve davalı taraf ticaret şirketi, dolayısıyla tacir olup, tacirler arasında görülen uyuşmazlığın ticari uyuşmazlık olduğu, davaya Ticaret Mahkemesinin bakması gerektiği anlaşılmış olmakla mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalılar vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nun 353/1-a/3 maddesi uyarınca kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Yerel Mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davalılara iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.