Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/166 E. 2022/781 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 03/12/2019
Davanın Türü: Alacak (Satış bedeli alacağı, Eserden kaynaklanan alacak ve yediemin ücreti)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; davacının davalıya 2013 yılında 135.000,00 TL değerinde 500 adet halı satışı yaptığını, ayrıca halılar üzerinde tamir, yıkama, güneşletme, tıraşlama gibi işlemler yapması sebebiyle 80.000 USD alacağı doğduğunu, davalı tarafından karşılığında çekler verildiğini, bir kısım çek bedelinin ödendiğini, bir kısmının karşılıksız kaldığını, 500 adet halının … nolu irsaliye ile 01/09/2013 günlü faturayla tespit edildiğini, halı satış bedelinin ödenmediğini; ayrıca davalının 312 adet halıyı tamir yıkama vb. İşlemler için davacının işletmesine gönderdiğini, yine davalı tarafından davacıdan 210 adet halı alındığını ve bu halılarında yıkama, boyama, goblen gibi işlemlerin yapımı için tarafların anlaştığını, tamir ve bakım işleri yapılan 127 adet halının davalıya teslim edildiğini, davacı yedinde 185 adet tamir ve bakım için gönderilen halı kaldığını, savcılığın bu halılara el koyduğunu, davalı tarafın satın aldığı 500 adet halı bedeli olan 135.000,00 TL ile yapılan tamir, bakım gibi işlemler sebebiyle ödemediği 29.008 USD borcu kaldığını, ihtarname gönderilerek 25/08/2015 tarihli noter ihtarnamesiyle borcun ödenmesinin istenildiğini, ancak borcun ödenmediğini, davalının savcılığa başvurduğunu, 185 halısı olmasına rağmen 395 halıya el koyduğunu, ayrıca davacı hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığını ve davacının beraat ettiğini, ileri sürerek 135.000,00 TL alacağın fatura tarihinden itibaren ticari faizle birlikte, 29.008 USD’nin tahsil tarihindeki kur üzerinden davalıdan tahsiline, halıların yedieminde kaldığı süre için işleyecek yediemin ücretinin belirlenerek davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının İstanbul 25. İcra Dairesinin …. Esas numaralı dosyasında ilamsız takip başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, takip dosyasının başkaca bir işlem yapılmadığını, Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusu sonucunda halıların davalıya teslimine karar verildiğini, ayrıca davacı hakkında görevi kötüye kullanma suçundan dolayı dava açıldığını, davalının 2014 yılı Ağustosunda 539 adet halıyı tamir ve bakım için davacıya gönderdiğini, davacının çeşitli bahanelerle işi biten halıları teslim etmediğini, halıların tadilat ve tamirat işlemleri için davalının Amerika’da bulunan …İnc şirketine ait 5 adet çekle ödeme yapıldığını, …. nolu , …. nolu ve … nolu çeklerin bankadan tahsil edildiğini, …. nolu ve …. nolu 2 adet çekin ise bedelinin elden ödendiğini, çek asıllarının Amerika’da bulunan bankaya teslim edildiğini, ayrıca davacının Amerikadaki oğluna 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, Asliye Ceza Mahkemesinde davacının İkrarının bulunduğunu, beyanlarının gerçek dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; somut olayda davacı yüklenici tamir ve bakımını yaptığı toplam 395 adet halıdan 127 adedini teslim ettiğini sevk irsaliyesi ile ispat ettiğini, bunun dışında kalan halıların teslim edilmeyip, halen davacının uhdesinde olduğunun anlaşıldığı, davacı TBK 106 madde uyarınca tamir ve bakımını yaptığını ileri sürdüğü halıları teslim alması bakımından karşı tarafı usulünce temerrüte düşürmediği, bu konuda davalıya yapılan herhangi bir ihtar olmadığı gibi, TBK 107 madde uyarınca halıları tevdi mahalline de tevdi etmediği, eser sözleşmesinde TBK 479 madde uyarınca iş sahibinin bedel ödeme borcu eserin teslimi anında muaccel olacağı, dava konusu yapılan 395 adet halıdan davalıya teslimi usulünce ispat edilen 127 adet halı dışındaki halıların teslimi yapılmadığından ortada muaccel bir alacak bulunmadığı, teslim vakıası ispatlanan 127 adet halının … nolu ve 31/08/2014 tarihli sevk irsaliyesi içeriğine göre “…. halı 127 adet” ibaresinin yazılı olduğu, bundan başkaca halıların cinsi ve niteliğine ilişkin işin miktar ve değerini ispata elverişli hiçbir veri bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme de bulunmadığı, davalının tamir ve bakım nedeniyle çeklerle ödediği ve ayrıca davacının oğluna elden vermek suretiyle ödediği 46.000,00.-USD ödeme de göz önüne alındığında, davacının davalıdan bakiye alacağı bulunduğunu ispat edemediği, davacının talepleri arasında yer alan yediemin ücret alacağı ile ilgili talebi yönünden de; dava konusu yapılan halıların mülkiyetinin tespitine yönelik usulünce harcı yatırılarak açılan bir dava bulunmadığı, yine ceza mahkemesi dosya içerisindeki davacının beyanlarından halıları hapis hakkı kapsamında uhdesinde tuttuğunu beyan ettiği, ceza dava dosyasında halıların muhafaza altına alınıp yediemin deposuna teslim edilmesinde davalı aleyhine borç doğuran bir durum da söz konusu olmadığı, davacı taraf her ne kadar satım akdinden kaynaklı 135.000,00.-TL talep ile alacak davası açmışsa da, ceza dava dosyası içerisindeki beyanlarından bu alacağını tahsil ettiği, eser sözleşmesi yönünden bakiye ücret alacağına ilişkin yapmış olduğu işin miktar ve değerini ispata elverişli dosyada delil bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre ve ayrıca davacının ceza dosyası kapsamındaki bağlayıcı beyanları, satışa ilişkin ödemelerin çekle yapıldığının dava dilekçesinde belirtilmiş olması ve karşılıksız kaldığı ileri sürülen çek asıllarının davacı tarafından sunulamamış olması, ödeme yapılan iş bedelinden daha fazla hak edişinin bulunduğunun ispatlanamamış olmasına göre mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Dairemize ya da Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.