Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1582 E. 2023/627 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Davanın Türü: Tazminat

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, taraflar arasında 19/01/2016 tarihli ve 10/01/2018 tarihli iki adet eser sözleşmesi düzenlendiğini, 2016 tarihli sözleşmeyle davacıya ait otelin banyo, balkon, havuz, dilitasyon, su deposu ve çatı kaplaması işinin, 2018 tarihli sözleşmeyle otel ek binasının dış cephe çatlak tamiratı ve boya işlerinin davalı tarafından yapımının üstlenildiğini, sözleşmelere göre 5 yıllık garanti süresinin verildiğini, yapılan işteki ayıpların ve eksiklerin ortaya çıkması üzerine Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.iş dosyasında tespit yaptırıldığını, turizm sezonu olması sebebiyle davacı tarafından t dava dışı kişilere tadilat yaptırıldığını ileri sürerek eksik ve ayıplı iş giderim bedeliyle eksik ve ayıp sebebiyle otelde meydana gelen hasar sebebiyle şimdilik 70.000,00 TL’nin ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, yapılan tespite itiraz ettiklerini, her iki sözleşme gereğince işlerin yapılarak eksiksiz teslim edildiğini, işlerin korunması için davacının bilgilendirildiğini, davacının özen göstermemesi sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu, sorunların giderilmesi için süresi içerisinde ihbar yapılmadığını, bu nedenle yapılan işin daha kötü hale geldiğini, davadan önce ayıpların giderilmesi için talepte bulunulmadığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalının üstlenmediği imalatlardan kaynaklı zarardan sorumlu olmadığını, olumsuzlukların kaynağının dış cephe yalıtımının kötü olmasından kaynaklandığını, dış cepheye ilişkin ayıplı imalat söz konusu olmadığını, raporun eksik ve hatalı hazırlandığını, hesaplamada esas alınan m2 birim fiyatının sözleşmeye göre fahiş olduğunu, davacı tarafın tespit yapılırken imalatlara başladığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, ayıba karşı sorumluluk hükümlerinin uygulanabilmesi için yapılan işte hasarın oluşması ve bu hasarın yüklenicinin işi düzgün yapmamasından kaynaklanmış olması gerektiği, bu hususta ispat yükünün iş sahibine ait olduğu, hasarın varlığı ve miktarının yanında, hasarın yüklenicinin işi düzgün yapmamasından kaynaklandığını, diğer deyişle nedensellik bağını ispat külfetinin iş sahibine ait olduğu, gerekçeli ve denetime açık olması sebebiyle hükme esas alınan 24/11/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ve 13/08/2021 tarihli ek rapor dikkate alınarak, 2016 tarihli sözleşmeye konu su izolasyonu işinde oluşan hasarların niteliğine göre, bozulmaların davalının işi düzgün yapmamasından kaynaklı olabileceği gibi iş tesliminden sonra davacı iş sahibinin gerekli özeni göstermemesinden de kaynaklanabileceği, hangi tarihte çekildiği tespit edilemeyen fotoğraflarda izolasyon işinin yapıldığı alanlarda işçilerin ve iş aletlerinin görüldüğü, bu hususun davalının savunmasını desteklediği, kök raporda su sızdırmazlık testinin yapılmasının uygun olduğu ve davalı tarafça bu testin yapıldığıyla ilgili bilgi ve belgenin bulunmadığının belirtildiği, mahkememizce bu testin yapılmasının işin bir gereği olup olmadığı yönünde yapılan araştırma sonucu ilgili meslek odasından celp edilen yazı cevabına göre bu testin yapılmasının işin olmazsa olmaz bir koşulu olmadığı ve bu hususun tamamen çalışma prensibi ile ilgili olduğunun anlaşıldığı taraflar arasındaki sözleşmede böyle bir testin yapılması konusunda yükleniciye sorumluluk yüklenmediği, dolayısıyla somut olayda izolasyonda meydana gelen bozulmaların davalıya yüklenebilecek bir sebepten kaynaklandığını davacının ispat edemediği ve bu nedenle bu sözleşmeden kaynaklı oluşan zararların tazminini davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varıldığı, kök raporda üçüncü kişiye yaptırılan tamirata ilişkin yapılan masrafların tespit raporundaki tüm hasar kalemlerini kapsamadığının belirtildiği, davacı vekili bu konuda henüz 3. kişiye tamir ettirilmemiş veya tamir ettirilip de masraf belgesi sunulmayan hasarların olabileceğini, davalarının üçüncü kişiye yaptırılan tamirata ilişkin masrafların yanında henüz tamiri yapılmamış veya bu konuda masraf belgesi sunamadıkları hasarlar olmak üzere ayıptan kaynaklı tüm zarara ilişkin olduğunu açıkladığı, üçüncü kişiye yaptırılan tamiratla ilgili olarak davacı kendi işçilerinin çalıştığını söyleyip işçilerin aylık maaşını da zarar kalemi olarak talep ettiği, davacının bu konuda talep edebileceği şeyin üçüncü kişiye tamiri yaptırılan hasarlara ilişkin piyasa rayicine uygun işçilik bedeli olabileceği, son ek raporda üçüncü kişiye tamiri yaptırılan ve davacının talep edebileceği hasar kalemleriyle ilgili olarak, rayiçle uyumlu malzeme bedelinin 37.574,92 TL + KDV olduğu, bu hasar (malzeme) kalemlerine karşılık gelen işçilik bedelinin toplam 19.374,00 TL + KDV olduğu, henüz 3. kişiye tamir ettirilmemiş (veya tamir ettirilip de davacı tarafça masraf belgesi sunulmamış) ve tespit raporunda yer alan diğer hasarların piyasa rayicine göre malzeme + işçilik onarım bedelinin toplam 81.095,00 TL + KDV olduğu, dolayısıyla davacının toplam zararının 138.043,92 TL + KDV (37.574,92 TL+19.374,00+81.095,00) olduğu, yukarıdaki paragrafta açıklanan sebeplerle davacının 2016 tarihli sözleşmeye konu izolasyon işinden kaynaklı zararları nedensellik bağını ispat edememesi sebebiyle davalıdan talep edemeyeceği, bu sözleşmeye konu onarım bedelinin son ek raporda 60.761,00 TL + KDV olarak hesaplandığı, bu tutarın toplam zarardan düşülmesi sonucu davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 77.282,92 TL + KDV (13.910,92 TL) olmak üzere toplam 91.193,84 TL olduğu, davacının 70.000,00 TL üzerinden davasını açtığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, taleple bağlılık gereği 70.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, davacının iki ayrı sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunduğunu, hangi sözleşme için ne kadar tazminat talep ettiğini açıklamadığını, izolasyon işlerine ilişkin sözleşmeden dolayı talepte bulunulamayacağının mahkemece kabul edildiğini, bu yönden talebin reddi gerektiğini, reddolunan alacak kalemine ilişkin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini; bilirkişi raporunda dış cephe yalıtımından kaynaklanan zararın yalıtımdan ya da pencere kenarlarının mastik deformasyonundan kaylanıp kaynaklanmadığının açıklanmadığı; davalının 2018 tarihli sözleşmeye göre otel ek binasının dış cephe çatlak tamiratı ve boya işlerini üstlendiğini, dış cephe yalıtımını ve pencere kenarlarının izolasyonunu üstlenmediğini, sözleşmede yazmayan imalata göre zarar hesabı yapılamayacağını, zararın dış cephe ve pencere kenarlarının izolasyonunun yapılmamasından kaynaklandığı; bilirkişi raporunda 6.388,89 TL izolasyon işleri bedelinin hesaba dahil edildiğini, sözleşmede izolasyon işinin konu edilmediğini, bu nedenle kabul edilen bu bedelin hesaplama dışında tutulması gerektiği; alçıpan, asma tavan onarım bedelinin çatı izolasyonu ile ilgili bir hasar olduğunu, davalının sorumluluğu kapsamında bulunmadığı; hesaplamaya dahil edilen balkon ve terastaki seramiklerin çatıda meydana gelen izolasyon sorunu nedeniyle zarar gördüğü, bu nedenle 20.566,43 TL imalat bedelinden davalının sorumlu olmayacağını; davacının ayıp ve eksik sebebiyle talep ve ihbarda bulunmamasının zararı arttırdığı gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı imalat giderim ve eksik ve ayıplı iş sebebiyle oluşan zararın giderim davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı yüklenicinin 2016 yılında yapılan sözleşme kapsamında bulunan işlerdeki ayıp iddialarından ve bundan kaynaklanan zarardan sorumlu tutulamayacağı, bu iddiaların ispatlanamadığı kabul edilmiş, 2018 tarihli sözleşme kapsamında kalan ve garanti süresi içinde meydana gelen ayıplı işler bedeli ve oluşan zarardan dolayı davalı yüklenicinin sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Ancak mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılmış tespit raporu da dikkate alınarak ayıplı işten kaynaklanan zarar iddialarından hangi kalemlerin 2016 sözleşme kapsamında kaldığı, hangilerinin 2018 sözleşme kapsamında kaldığı hususunda bilirkişilerden ek rapor alınarak mahkemenin kabulüne göre 2018 yılında yapılan sözleşme kapsamında kalan yüklenici işlerinden kaynaklanan ayıplı imalat bedeli ile bundan doğan zararın belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus gereği gibi değerlendirilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3.2. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2)Peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran davalı tarafa iadesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 25/05/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.