Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 20/10/2020
Davanın Türü : Asıl dava – Alacak / Birleşen dava – Alacak, Tapu İptal ve Tescil (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi)
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Asıl davada davacı vekili açtığı dava ile, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, davalı …’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığını, sonrasında taraflar arasında noterlikte tadil sözleşmelerinin düzenlendiğini, davalı yüklenicinin sözleşme ve tadil sözleşmelerine göre teslim etmesi gereken tarihte teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin 7. maddesinde cezai şartın düzenlendiğini, davalı şirketin sözleşme hükümlerine uymadığını, sözleşmeye ve projeye aykırı eksik ve hatalı imalatlar yaptığını, yaptırdıkları delil tespitinde hatalı ve eksik imalatların belirlendiğini, davacının haklarını saklı tutarak düğün salonu dışında kalan kısımları 24/10/2009 tarihinde teslim aldığını, iskan ruhsatının henüz alınmadığını, yükleniciye düşen bölümlerin m2 bazında daha büyük olduğunu, davalı yüklenicinin arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin imalatlarını kendisine düşen bağımsız bölümlere nazaran kasıtlı olarak işçilik ve malzeme kalitesi yönünden kötü yaptığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla eksik, ayıplı ve nefaseti gerektiren imalatlar karşılığında 10.000,00 TL’nin, davacı arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde meydana gelen değer düşüklüğü için 10.000,00 TL’nin ve cezai şart olarak 10.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile, eksik ve ayıplı imalat karşılığı alacak miktarının 140.560,00 TL’ye, değer kaybı sebebiyle alacak miktarının 47.474,00 TL’ye arttırılmasını ve bu alacaklarına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili açtığı dava ile, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmeleri ile üstlendikleri inşaatı tamamladıklarını, iş bitim belgesi düzenlenerek genel iskan başvurusunun yapıldığını, davalı tarafa ihtarname keşide edilmesine rağmen tadil sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasına müsaade edilmediğini ve genel iskanın alınmasına engel olunduğunu, 24/10/2009 tarihli tutanağa istinaden davalı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerin fiilen teslim edildiğini, iş bitim belgelerinin düğün salonunun ruhsat harici kalması kaydıyla davalı tarafından onay vermek suretiyle imzalandığını, bağımsız bölümleri fiilen teslim alan davalının teslim alınan dükkanlar içerisinde imar ve ruhsata aykırı imalatlarda bulunması nedeniyle inşaatın mühürlendiğini, sözleşmenin 7. maddesinde cezai şartın düzenlendiğini, yaptırdıkları delil tespiti neticesinde yapılan fazla imalatların belirlendiğini, ihtara karşın davacının hakedişi olan taşınmaz tapularının verilmediğini ve davacının zarara uğratıldığını belirterek, 100.000,00 TL cezai şart ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL fazla imalat bedeli ve 5.000,00 TL mahrum kalınan kira alacağının davalıdan tahsiline, davacının hakedişi olan tapuların davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 27/04/2017 havale tarihli dilekçesiyle taleplerini açıklamıştır. Davacı vekili sunduğu ıslah dilekçesiyle mahrum kalınan kira alacağının 463.224,29 TL’ye arttırmış, dava konusu … blok … nolu bağımsız bölümdeki 1/2 hissenin davalı arsa sahibi tarafından üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle bu hisse karşılığı 525.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tapuları devredilmeyen … blok … ve … nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı vekili cevabında, taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince inşaatın süresinden önce tamamlanarak iskan başvurusunun yapıldığını, iskan alınmasının davacı tarafça engellendiğini, davacının tadil sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasına müsaade etmediğini, düzenlenen tutanağa istinaden davacının hissesine düşen bağımsız bölümlerin fiilen teslim edildiğini, davacının gerçeğe aykırı beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevabında, davacının tüm iddialarının haksız ve asılsız olduğunu, davacının kötü niyetli hareket ettiğini, davacının taahhütlerini yerine getirmediğini, projeye aykırı imalatlarda bulunduğunu, davacının usulsüz iskan alınması girişimlerinin neticeye ulaşmadığını, davacının sözleşmeyi ihlal ettiğini ve yükümlülüklerini ifa etmediğini, eksik ve ayıplı bir eser meydana getirdiğini, davacının tapu devrine hak kazanmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Fer’i müdahil … sunduğu fer’i müdahale dilekçesinde özetle, davalı yüklenici şirketin sözleşmeye ve projeye aykırı, ayıplı ve eksik imalatta bulunması nedeniyle arsa sahibi tarafından aleyhine dava açıldığını, kendisinin … blok … nolu düğün salonu vasfındaki bağımsız bölümün 1/2 hissesine sahip bulunduğunu, bu bağımsız bölüm yönünden sözleşmenin feshi talebiyle arsa sahibinin yükleniciye karşı açtığı davanın da derdest olduğunu, Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden her iki davanın hissedarı olduğu bağımsız bölümü de kapsaması nedeniyle davaların sonucunun kendisini doğrudan ilgilendirdiğini, bu nedenlerle davacı arsa sahibi yanında fer’i müdahil olarak duruşmalara katılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, asıl davada toplanan deliller ve tüm dosya mündericatının tetkikinden, öncelikle tarafların talepleri ve bu taşınmaz için başka bir mahkemede açılan sözleşmenin feshi davası derdest olduğu dikkate alınarak, … Blok … nolu bağımsız bölüm (düğün salonu) için açılan davanın tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydına karar verildiği, davacının talepleri yönünden 4 farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, davacının dava dilekçesi ile eksik, kusurlu, ayıplı ve nefaset gerektiren imalatlar için 10.000,00 TL değerinde, bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybı nedeniyle 10.000,00 TL değerinde kısmi dava açtığı, dava tarihi 31/12/2009 olmakla, dava tarihinden önce taşınmazın 24/10/2009 tarihinde teslim alındığı, genel iskanın ise yargılama sırasında 15/06/2010 tarihinde alındığı, davacının ıslah dilekçesinin 25/04/2016 tarihli olmakla, genel iskanın alınması ile zaman aşımı süresinin başladığı dikkat alındığında, dava tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK’nın 126/4 maddesi (TBK’nın 147/4. maddesi) uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığı ve bu davaların ıslah edilen kısımları yönünden davanın reddine, dava dilekçesinde talep edilen kısımların kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının cezai şart alacağı için açtığı davada, somut olayda cezai şartı ve kira tazminatının sözleşmede bir arada düzenlendiği, davacı arsa sahibinin taşınmazın geç tesliminden kaynaklı kira alacağı için Antalya 3. ASTM’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında dava açtığı, dosyanın karara çıktığı, bakiye kira alacağı için başka bir dava açıldığı, davacının sözleşme uyarınca yüklenici aleyhine mahkemede eksik ve ayıplı işler ve değer kaybına dayalı olarak dava açtığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde hem cezai şart hem kira tazminatının bir arada düzenlendiği durumlarda, sözleşmede her iki tazminatın ayrı ayrı isteneceğinin açıkça belirtilmesi halinde, cezai şarta ve eğer cezai şartı aşan zarar ispatlanırsa kira tazminatının da cezai şartı aşan kısmına hükmedilebileceği (Yargıtay 23.HD 2015/936 Esas 2016/4530 Karar sayılı ilamı) ve yine kaldı ki sözleşmenin 7. maddesinde cezai şart için öngörülen sözleşmenin feshedilmesi durumunun da gerçekleşmediği, sonuç olarak davacının cezai şart için açtığı davanın da reddi gerektiğinin anlaşıldığı, birleşen dava yönünden; yargılama sırasında davaya konu Antalya İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı … Blok … ve … nolu bağımsız bölümleri için açılan tapu iptali ve tescil davalarının konusuz kaldığı, bu taşınmazların tapu kayıtlarının arsa sahibi tarafından davacı yükleniciye verildiği, yargılamaya … Blok … nolu ve … nolu bağımsız bölümler için devam edilmesi gerektiği, davacının fazla imalat bedeli olarak talep ettiği imalatların, bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere arsa sahibine ve müteahhide ait tüm bağımsız bölümlerde yapılan fazla imalatlar olduğu, Yargıtayın istikrarlı içtihatları ile benimsendiği üzere ortak alanlarda ve tam bağımsız bölümlerde yapılan fazla işlerin tüm tarafların yararına olacağı için buna ilişkin bedel talebinde bulunamayacağından, birleşen dosya davacısının fazla imalat bedeline ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, düzenleme biçiminde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 7. maddesinde “haklı bir sebebe dayanmaksızın sözleşmenin feshine sebep olan ve bu sözleşme şartlarına aykırı davranan taraf karşı tarafa ceza olarak 100.000,00 TL öder” şeklinde cezai şart hükmünün düzenlendiği, somut olayda sözleşmenin feshinin söz konusu olmadığı gibi, davalı arsa sahibinin sözleşmeye aykırı davranarak iş bitim evraklarını imzalamadığı, yeni istekler ileri sürerek işi sürüncemede bıraktığı, dürüstlük kuralına aykırı davranarak davacının edimini yerine getirmesine engel olduğu iddiası ile 100.000,00 TL cezai şart talep etmiş ise de, asıl dava gerekçesinde belirtildiği üzere yüklenicinin işi ayıplı ve eksik olarak imal ettiği, inşaatın yapım aşamasında ayıplı imalat ile ilgili olarak arsa sahibinin noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnamelerin dosya içinde bulunduğu, yine sözleşmeye göre işin bitim tarihinin 15/01/2010 tarihi olduğu halde genel iskanın 15/06/2010 tarihinde alındığı, dolayısı ile davacının bu talebinin haksız olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmesi gerektiği, sözleşmeye göre yüklenicinin toplam 22 mesken, 2 dükkan ve … Blok … nolu bağımsız bölüm olan düğün salonunun 1/2 oranında hisse sahibi olacağı, sözleşmenin tapuların verilmesi bölümünde, sıvaya başlandığında 10 tapu, iç-dış sıvalar bitip cam takıldığında 5 tapunun verileceği, kalan tapuların ise inşaat bitirilip, genel iskanın alınması ve anahtarların teslimi sonucunda teslim edeceği şartının bulunduğu, birleşen davanın açıldığı tarihte taşınmazın genel iskanının alınmadığı, davacı yükleniciye teslim edilmeyen bağımsız bölümlerin … Blok …-…-…ve …nolu bağımsız bölümler ile …Blok …nolu bağımsız bölümde bulunan düğün salonunun 1/2 hisse tapusu olduğu, yargılama sırasında Şubat 2017 tarihinde …ve …nolu meskenin tapularının davacı şirkete devredildiği, düğün salonu için açılan davanın yargılama sırasında ıslah ile bedel davasına dönüştüğü ve bu taşınmaz için açılan davanın son celse verilen karar ile tefrik edildiği, bu durumda yüklenicinin dava tarihi itibariyle genel iskan alınmamış olması nedeniyle …-…-…-…nolu bağımsız bölümlerin tapusunu hak etmediği gibi, inşaatın belirlenen tarihten sonra bitirilip genel iskansız olarak arsa sahibine teslim edilmiş olması, yine taraflar arasında asıl davadan sonra yapılan ve asıl dava gerekçesinde açıklanan 16/03/2010 tarihli protokole göre davacının Asliye Hukuk Mahkemesinde ve asıl dosyada açmış olduğu davalar için iki adet bağımsız bölüm ve düğün salonu %50 hissesi için hapis hakkı kullandığı da dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle …-…-…ve …nolu bağımsız bölümler için kira kaybı alacağı bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, asıl davada; …Blok …Nolu bağımsız bölüm (düğün salonu) için açılan davanın tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydına, eksik, kusurlu, ayıplı ve nefaset gerektiren imalatlar için açılan davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı yükleniciden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin zaman aşımı defi nedeniyle reddine, arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybı nedeniyle açılan davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı yükleniciden alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin zaman aşımı defi nedeniyle reddine, davacının cezai şart alacağı için açtığı davanın reddine, birleşen davada, (mahkemenin … E … K), davacının cezai şart alacağı için açtığı davanın reddine, davacının fazla imalat bedeli ve kira kaybı bedeli için açtığı davanın reddine, davacının Antalya İli … İlçesi … Mah. … ada, … parselde kayıtlı … Blok … ve … nolu bağımsız bölümler için açtığı tapu iptal ve tescil davasının yargılama sırasında konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, … Blok … ve … nolu bağımsız bölümler için açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddine, … Blok … nolu bağımsız bölüm (düğün salonu) için açtığı tapu iptal ve tescil davasının (ıslah ile bedel davasına dönüştürülen) tefriki ile, davanın asıl davada 1 – A sayılı hüküm fıkrası ile tefrik edilen dava ile aynı esasa kaydına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi 26/01/2021 tarihli ek kararı ile, asıl dava dosyasında davacının davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine dava açtığı, hüküm fıkrasında davalı yüklenici ibaresi kullanılarak hüküm kurulduğu, ancak karar gerekçesinde de bahsedildiği gibi davalı …’in yüklenici firma ile imzalanan Antalya 8. Noterliğinin 14/04/2006 gün ve … yevmiye nolu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, sözleşmede kefalet limiti gösterilmediğinden, davalı …’nin kefaleti geçersiz ise de, davalı sözleşmeyi aynı zamanda müşterek borçlu sıfatıyla da imzaladığı, müşterek borçluluk için taahhüt edilen miktarın yazılı olması zorunluluğu bulunmadığından, bu davalının da yüklenici ile birlikte sözleşme ile bağlı, sonuçlarından sorumlu olduğunun belirlendiği (nitekim aynı davacının aynı davalılar aleyhine kira kaybı alacağı için açtığı davada Yargıtay 15.HD nin 12/09/2012 tarih … E-… K sayılı karar ile bu husus kesinlik kazanmıştır), asıl davada kurulan hüküm fıkrası kurulurken “davalı yükleniciden” ibaresinin infazda tereddüt oluşturacağının anlaşıldığı, davacı vekilinin talebi yerinde görüldüğü gerekçesiyle, davacı vekilinin talebinin kabulü ile; mahkemenin 20/10/2020 gün ve … Esas … Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının, asıl davada: başlığının; “Eksik – kusurlu, ayıplı ve nefaset gerektiren imalatlar için açılan davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı yükleniciden alınarak davacıya verilmesine” bendinin; “Eksik – kusurlu, ayıplı ve nefaset gerektiren imalatlar için açılan davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde düzeltilmesine, “Arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybı nedeniyle açılan davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı yükleniciden alınarak davacıya verilmesine” bendinin; “Arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybı nedeniyle açılan davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ve fer’i müdahil tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı/ birleşen dosya davalı vekili, asıl davada, eksik inceleme neticesinde cezai şart taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının zararının talep edilen cezai şarttan fazla olduğu, asıl davada, eksik ve ayıplı imalat bedelleri ile değer kaybından kaynaklanan taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, somut olaya uygulanması gereken 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, sözleşmenin ifa ve fesih edilmemiş olması, açılan davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemeye başlamadığı ve sürenin işletilemeyeceği, birleşen davada, davacı yüklenici tapu hak etmediği için tapunun bedelini de talep edemeyeceğinden … blok … nolu bağımsız bölüm yönünden açılan davanın reddi yerine ayırma kararı verilmesinin hatalı olduğu, yargılama giderlerinin kabul/ ret oranına göre paylaştırılmasının doğru olmadığı, yapılan masrafların taraflarına ödenmesi gerektiği, birleşen davada reddedilen talepler için lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, toptan tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, yüklenicinin sözleşmede belirlenen ücrete hak kazanmaması nedeniyle hapis hakkı kullandıkları paylar yönünden ücret indirimi veya takas / mahsup yapılmasını talep ettikleri gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
Davalı/ birleşen dosya davacı vekili, birleşen davada, sözleşme gereğince müvekkiline tapu devri gereken … ve … nolu bağımsız bölümlerle ilgili tapu iptal ve tescil taleplerinin birlikte ifa ilkesi dikkate alınmadan reddine karar verilmesinin yasal mevzuata, dosya içeriğine ve emsal Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olduğu, müvekkilinin sözleşmeler gereğince alması gereken tapuları almaya hak kazandığı, birleşen davada, müvekkiline verilmesi gereken … blok … nolu bağımsız bölümdeki % 50 pay ile ilgili bedel taleplerinin birlikte ifa ilkesi dikkate alınmadan tefrik kararı verilmesinin yasal mevzuata ve içtihatlara aykırı olduğu, birleşen davada, müvekkiline devredilen … ve … nolu bağımsız bölümler yönünden dava konusuz kalmakla birlikte, bu taşınmazlar yönünden lehlerine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğu, birleşen davada, kira kaybı bedeli taleplerinin reddine karar verilmesinin sözleşmeye ve 16/03/2010 tarihli protokol hükümlerine aykırı olduğu, birleşen davada, sözleşmede yer almamasına rağmen müvekkili tarafından inşa edilen ve dava konusu taşınmaza değer katan fazla imalat bedeli taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, birleşen davada, cezai şart taleplerinin reddine karar verilmesinin sözleşmeye ve dosya içeriğine aykırı olduğu, asıl davada, davacı arsa sahibinin eksik ve ayıplı imalat bedeli taleplerinin kabulüne dair kararın kat karşılığı inşaat sözleşmesine, tadil sözleşmelerine, inşaat ruhsatına, projelere ve dosya içeriğine aykırı olduğu, hükme esas alındığı düşünülen bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, alınan çok sayıdaki bilirkişi raporu arasındaki fahiş farklar ve çelişkiler giderilmediği gibi hangi raporun hükme esas alındığının da açıkça belirtilmediği, asıl davada, arsa sahibine düşen dairelerde değer kaybı oluştuğuna dair kabulün hatalı olduğu, mahkemenin taraflarca getirilme ilkesi ile iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olarak karşı tarafın dilekçelerinde yer almayan hususlarda inceleme yapmasının hatalı olduğu, müvekkillerinden …’nin kefaletinin geçersiz olması nedeniyle hakkında açılan davanın reddi gerektiği gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
Fer’i müdahil, yüklenicinin sözleşme ve projelere aykırı imalatlarda bulunduğu, zamanaşımı yönünde verilen kararın yerinde olmadığı, inşaat tamamlanmadığı için zamanaşımının başlamadığı, bilirkişi raporu ile belirlenen eksik, ayıplı imalatlar ve değer düşüklüğü nedeniyle belirlenen bedelin tamamının sözleşme ile belirlenen ücretten düşülmesi gerektiği, arsa sahibi aleyhine verilen kararın gerçeğe ve dosya içeriğine aykırı olduğu, ayrılan davaların hatalı olarak ayrılmasına karar verildiği, … blok … nolu bağımsız bölümle ilgili yüklenicinin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında eksik ve ayıplı imalatların giderilmesi bedeli, davacıya düşen bağımsız bölümlerde meydana gelen değer düşüklüğü bedeli ve cezai şarttan kaynaklanan alacak davası, birleşen dava ise, aynı sözleşme kapsamında cezai şart ve fazla imalat bedelinden kaynaklanan alacak, gecikme tazminatı ve tapu iptali tescil (… blok … nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesi yönünden bedele dönüşmüştür) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 237. maddesinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi ve TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma nitelikteki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı/ birleşen dosya davalısı arsa sahibi, davalı/ birleşen dosya davacısı şirket yüklenici, asıl dava davalısı … müşterek borçlu ve müteselsil kefil, fer’i müdahil … ise … blok … nolu bağımsız bölümün hissedar malikidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1. 28/07/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanunun 38. maddesiyle eklenen 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 maddesi “Bölge Adliye Mahkemesi, başvurunun esastan reddi kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilir.” düzenlemesini içermektedir.
3.2. Diğer taraftan, HMK 357/1 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.
3.3. Taraflar arasında Antalya 8. Noterliğinin 14/04/2006 tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme biçiminde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, aynı noterliğin 04/10/2006 tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme biçiminde tadil sözleşmesi, yine aynı noterliğinin 09/11/2006 tarih ve … yevmiye sayılı düzenleme biçiminde tadil sözleşmesi ve adi yazılı şekilde 24/10/2009 tarihli bağımsız bölüm teslim protokolü ile 16/03/2010 tarihli protokol düzenlenmiştir.
3.4. Asıl dava 31/12/2009 tarihinde, birleşen dava ise 24/03/2010 tarihinde açılmış bulunmaktadır. Her iki davanın açılmasından sonra, sözleşme kapsamında inşa edilen 49 adet bağımsız bölümden 48 tanesi yönünden (… , … ve … bloklar) 15/06/2010 tarihinde iskan ruhsatı düzenlenmiştir. … blok yönünden düzenlenen iskan belgesinde düğün salonunun (… blok … no) hariç tutulduğu yazılıdır.
3.5. … blok … nolu düğün salonu niteliğindeki bağımsız bölüme ilişkin olarak sözleşmenin feshi istemiyle başka mahkemede açılmış derdest davanın mevcut bulunması gözetilerek, asıl ve birleşen davada bu bağımsız bölüm yönünden arsa sahibi yüklenici tarafından açılan davaların, HMK 167. maddesi uyarınca tefrikine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
3.6. Asıl davada, davacı arsa sahibinin, eksik ve ayıplı imalatların giderilmesi bedeli ile bağımsız bölümlerde meydana geldiği belirtilen değer kaybı bedeline ilişkin taleplerinin ıslah edilen miktarlar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Somut olayda, sözleşme tarihi itibariyle uygulanması gerekli olan 818 Sayılı BK 126/4 ve 6101 Sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5/1 maddesi gereğince, belirtilen talepler 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Mahkemece belirtilen yasal düzenleme doğrultusunda, ıslah tarihi olan 25/04/2016 tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, süresinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunulması dikkate alınarak belirtilen taleplerin ıslah edilen kısımları yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. (Bkz. Benzer uyuşmazlıkta verilen Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26/04/2021 gün ve 2020/2559 Esas 2021/1961 Karar sayılı ilamı)
3.7. Asıl dosya davalısı …’nin, davacı arsa sahibi ile davalı şirket arasında imzalanan Antalya 8. Noterliğinin 14/04/2006 günlü kat karşılığı inşaat sözleşmesine, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, sözleşmede kefalet limiti gösterilmediğinden davalı …’nin kefaleti geçersiz ise de, davalının sözleşmeyi aynı zamanda müşterek borçlu sıfatıyla da imzaladığı, müşterek borçluluk için taahhüt edilen miktarın yazılı olması zorunluluğu bulunmadığından, bu davalının da yüklenici ile birlikte sözleşme ile bağlı ve sonuçlarından sorumlu olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, yerel mahkemece verilen 26/01/2021 tarihli ek karar ile asıl davada kabul edilen miktarlar yönünden adı geçen davalının da sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır (Bkz. Benzer uyuşmazlıkta verilen Yargıtay 15. HD’nin 12/09/2012 gün ve 2011/4416 Esas 2012/5664 Karar sayılı ilamı).
3.8. Yapılan keşif sonucu düzenlenen, dosya kapsamına ve oluşa uygun bilirkişi raporları ile dava dilekçesinde talep edilen miktarlar gözetilerek, asıl davada dava dilekçesiyle talep edilen miktarlarla sınırlı olarak, eksik ve ayıplı imalatlar bedelleri ile davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerdeki değer kaybına ilişkin alacak taleplerinin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3.9. Asıl dava ve birleşen davada, dava konusu yapılan cezai şart taleplerinin karar gerekçesinde yazılı nedenlerle yasal koşullarının oluşmamasından dolayı reddine karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.10. Taraflar arasındaki sözleşmede davacı arsa sahibinin davalı yüklenicinin hak ettiği bağımsız bölümleri aşamalı olarak tapuda devretmesinin ve son olarak iskan ruhsatının alınmasıyla tapu devrinin kararlaştırılması, taraflar arasında düzenlenen 16/03/2010 tarihli protokol ile arsa sahibine iki adet bağımsız bölüm ve düğün salonunun % 50 hissesi için hapis hakkı tanınmış olması ve düğün salonu dışındaki bağımsız bölümler yönünden iskan ruhsatının dava tarihinden sonra alınmış olması hususları birlikte dikkate alındığında, birleşen davaya konu kira kaybı bedelinin tahsili ile … blok … ve … nolu bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tesciline karar verilmesine yönelik davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
3.11. Yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içerikleri dikkate alındığında, ortak alanlarda ve her iki tarafın bağımsız bölümlerinde yapılan imalatların fazla imalat niteliğinde olmadıklarının anlaşılması sebebiyle, birleşen davada talep edilen fazla imalat bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili isteminin reddine karar verilmesi doğrudur.
3.12. HMK 326/2 maddesi gereğince, kısmen kabulüne karar verilen davada, kabul / ret oranı dikkate alınarak yargılama giderlerine hükmedilmesinde, ilgili tarife gereğince reddedilen talepler yönünden karşı taraf lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve HMK 331. maddesi uyarınca, konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen davada, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
3.13. Fer’i müdahil Dairemize gönderdiği 15/12/2021 tarihli talep dilekçesiyle, dilekçe ekinde sunduğu Yargıtay ilamına istinaden istinaf başvurusu için kendisinden alınan harç ve masrafların iade edilmesini istemiştir. Harçlar Kanununun 6/2. maddesi, “Davaya müdahale eden kimse, kanun yollarına müracaat ederse, iltihak ettiği taraftan harca eşit harcı ödemek mecburiyetindedir” hükmünü içermektedir. Bu nedenle, fer’i müdahilin dosyaya yatırdığı harç ve masrafın iadesine karar verilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekecektir.
3.14. Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, taraf vekilleri ile fer’i müdahilin istinaf başvurularının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Taraf vekillerinin ve fer’i müdahilin istinaf başvurularının AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2) Feri müdahilin, istinaf başvurusuna ilişkin olarak dosyaya yatırdığı harç ve masrafların iadesine karar verilmesi talebinin REDDİNE,
3)Davacı / birleşen dosya davalıdan, asıl dava ve birleşen dava bakımından alınması gerekli 539,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 118,60 TL harcın mahsubuyla bakiye 421,10 TL harcın davacı/ birleşen dosya davalısından tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4)Asıl dosya davalılar / birleşen dosya davacısından, asıl dava ve birleşen dava bakımından alınması gerekli 2.187,46 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 538,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.648,76 TL harcın asıl dosya davalıları / birleşen dosya davacısından tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5)Fer’i müdahilden asıl dava ve birleşen dava bakımından alınması gerekli 539,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 118,60 TL harcın mahsubuyla bakiye 421,10 TL harcın fer’i müdahilden tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6)Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Dairemize ya da Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 21/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…