Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 07/07/2021
Davanın Türü : Asıl dava – İtirazın iptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya 16. İcra … E.) / Karşı dava – Alacak (Eser Sözleşmesi)
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, davacı yüklenicinin edimini yerine getirmiş olması nedeniyle davalının itirazında haksız olduğunu, icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçede ticari ilişkiye itiraz etmediğini, yine takibe konu irsaliyeli faturalara konu mevcut malların teslimi ve teknik hizmetin yerine getirilmesine ilişkin de herhangi bir beyanda bulunmadığını, ayıplı mal tesliminde hangi yasal prosedürün izleneceği (bildirim zorunluluğu vs.) ve iş sahibinin haklarının kanunla düzenlendiğini iddia ederek, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP VE KARŞI DAVA
Davalı vekili cevabında, uyuşmazlığın davalı iş sahibinin iş yerine yapılan özel soğutma dolaplarının sözleşmeye aykırı imalatından ve yapılan işteki eksik ve hatalardan kaynaklandığını, eksik ve hataların davacı yükleniciye defalarca bildirilmiş olmasına rağmen, davacının eksik ve ayıpları gidermediğini, yapılan icra takibinin akabinde durumun Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, iş sahibinin, ayıp giderilinceye kadar ödemeden kaçınma hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili karşı davasında, eserde bulunan ayıplar nedeniyle beklenen faydanın sağlanamadığını iddia ederek ayıpların giderilmesi için şimdilik 1.000,00 TL’nin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, asıl dava bakımından davalı, ayıp ve kusurların kullanmaya başladıktan sonra ortaya çıktığını, sözlü olarak defalarca davacıya bildirildiğini beyan ettiği, süresinde, ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı, bu hususun davalı tarafça ispat edilemediği, 07/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, ayrıntılı açıklamaların yapıldığı, olağan muayene ile anlaşılabilecek olan veya kullanımla zamanla anlaşılabilecek hususların açıkça belirtildiği, gizli ayıpların da “hemen” ihbar edildiğine yönelik ispata yarar bir delilin de bulunmadığı, her ne kadar 07/12/2017 tarihli ihtarnameye dayanılabilir ise de kabule göre asıl davadaki davalı dilekçesinde bu ihtardan önce defalarca davacıya bildirimde bulunduklarını iddia ederek, bir nevi çok önce ayıplardan haberdar olduğunu da beyan ettikleri, ihtarname içeriğinde de sözlü olarak daha önce bildirdiklerini beyan ettikleri, ayıp ihbarı için yasal sürelerin geçtiğinin bu ibarelerden, hayatın olağan akışı gereği de anlaşıldığı, yasal sürelerde, olağan muayene ile anlaşılabilen ayıplar için uygun bir sürede, olağan bir muayene ile anlaşılamayan ayıplar için ise “gecikmesizin” ayıp ihbarında bulunulduğuna yönelik bir delilin davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, ispat edilemediği, tüm dosya kapsamı, 07/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ve bu heteçe hazırlanan ek raporlardaki tespitler, mevzuat hükümleri ve açıklamalar gereği iş sahibinin zamanında ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle, malları olduğu haliyle, ayıplı haliyle kabul etmiş sayılmaları hususu göz önüne alınarak, davacı … şirketinin davasını ispatladığı kanaatiyle, asıl davanın kabulüne karar verildiği, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından, malları olduğu haliyle, ayıplı haliyle kabul etmiş sayılmaları hususu göz önüne alınarak, iş sahibi şirketin açtığı davanın ise reddine karar verildiği gerekçesiyle asıl dava bakımından davanın kabulü ile, davalının Antalya 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne, 6.986,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı dava bakımından davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde hem asıl hem de karşı dava yönünden davalı / karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı / karşı davacı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinin süresinde verilmediği tespitinin doğru olmadığı, ayıp ihbarına rağmen davacı tarafından ayıpların giderilmediği, itiraz edilen faturaya dayalı olarak yapılan icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayıp bildiriminin şekle bağlı olmadığı, bilirkişi raporunda malların ayıplı olduğu tespit edilmesine rağmen farklı yönde karar verilmesinin doğru olmadığı, adil yargılanma, hukuki dinlenilme ve gerekçeli karar haklarının ihlal edildiği gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Karşı dava ise, eserdeki iddia olunan ayıbın giderilmesine yönelik alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı / karşı davalı yüklenici, davalı/ karşı davacı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Dava dilekçesinin davalıya 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 02/11/2018 tarihinde cevap verme süresinin uzatılması talebinde bulunduğu, mahkemenin 06/11/2018 tarihli ara kararı ile davaya cevap verme süresinin, cevap verme yasal süresinin sona ermesinden itibaren 2 hafta süreyle uzatılmasına karar verdiği, davalı vekilinin de cevap dilekçesini 19/11/2018 tarihinde sunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, cevap dilekçesinin yasal sürede verildiği kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken, cevap dilekçesinin süresinde verilmediği yönündeki belirleme usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3.2. Eser sözleşmesinde ayıp, taraflar arasındaki sözleşmede üzerinde anlaşmaya varılmış veya taraflarca beklenen niteliklerin o eserde bulunmaması, başka bir ifadeyle, eserde bulunmaması gereken bozuklukların olması ya da olması gereken bazı vasıfların eserde bulunmaması olarak tanımlanmaktadır.
3.3.Eser sözleşmelerinde eksik iş ise, eserin sözleşme ile fen ve teknik kurallarına göre ve ayrıca varsa proje ve şartnameye göre yapılması gerektiği halde kısmen ya da tamamen yapılmayan ancak mevcut haliyle iş sahibinin teslim aldığı eserdeki eksiklikler olarak ifade edilmektedir.
3.4.İş sahibi, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve açık ayıpları uygun bir süre içerisinde (TBK’nın 474. md.), gizli ayıpları da gecikmeksizin yükleniciye bildirmek zorundadır. (TBK’nın 477. md.) Usulüne uygun olarak bildirimde bulunmak şartıyla iş sahibi TBK 475. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan birini kullanabilir. İş sahibi, teslim aldığı eseri gözden geçirmediği veya gözden geçirdikten sonra gördüğü ayıbı yükleniciye bildirmediği taktirde yasanın ayıptan dolayı kendisine tanıdığı seçimlik hakları kaybeder.
3.5. Eserde eksik işlerin varlığı halinde ise, iş sahibi herhangi bir itirazı kayıt ileri sürmek veya ihbarda bulunmak zorunda değildir. Zamanaşımı süresi içerisinde eksik işlerin giderilme bedelini veya işin eksik yapılması nedeniyle fazla ödediği bedelin iadesini isteyebileceği gibi, eserin eksik bırakılan kısmının bedelini ödemekten de kaçınabilir.
3.6. Somut olayda, davalı iş sahibinin davacı yükleniciye göndermiş olduğu Antalya 21. Noterliğinin 07/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ayıp ihbarı niteliğindedir. Karşı tarafın ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ilişkin bir iddiası da bulunmamaktadır. Buna göre, 07/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda belirlenen toplam 17.250,00 eksik ve ayıplı iş bedelinin 1.000,00 TL’sinin karşı davaya konu yapılmakla kalan 16.250,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin icra takibine konu 34.930,00 TL iş bedeli alacağından düşülerek 18.680,00 TL alacak yönünden takibin devamına karar verilmesi, karşı dava yönünden de 1.000,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
3.7. HMK’nın 355. maddesi gereğince, kamu düzeninden olan hususlar hariç olmak üzere istinaf incelemesinin ancak istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılabilmesinin mümkün olması ve bu kapsamda icra inkar tazminatına yönelik bir istinaf bulunmaması nedeniyle bu husus davacı lehine usulü kazanılmış hak niteliğinde olduğundan, takibinin devamına karar verilen alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasına karar vermek gerekmiştir.
3.8. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca belirtilen hususların düzeltilmesi amacıyla kararın kaldırılarak, yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)İlk derece mahkemesi kararının tümüyle ORTADAN KALDIRILMASINA,
A) Asıl Dava
1)Davanın kısmen kabulü ile davalının Antalya 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.680,00 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2)Hüküm altına alınan 18.680,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3)Alınması gerekli 1.276,03 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 596,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 679,51 TL harcın ilk derece mahkemesince davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4)Davacı tarafından başvuru harcı ile birlikte peşin olarak yatırılan 632,42 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5)Davacı tarafından harç dışında yapılan 2.397,90 TL yargılama giderinin 18680/34930 oranında davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6)Asıl davada, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
B)Karşı Dava
1)Karşı davanın kabulü ile, 1.000,00 TL’nin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalı/karşı davacıya ödenmesine,
2)Alınması gerekli 68,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,41 TL harcın ilk derece mahkemesince karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3)Davacı tarafından başvuru harcı ile birlikte peşin olarak yatırılan 71,80 TL harcın karşı davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4)Davacı tarafından harç dışında yapılan 1.414,60 TL yargılama giderinin karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya ödenmesine,
5)Karşı davada, karşı davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6)Karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 1.000,00 TL ücreti vekaletin karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya ödenmesine,
C)Gider avanslarından kalan kısımların talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
D)Davalı/ karşı davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalı/ karşı davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 05/09/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
…