Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 28/09/2021
Dava Türü : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) ( Antalya 10.İcra … Esas)
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davalının yükleniciliğini yaptığı inşaatta alt yüklenici olarak inşaatın bir kısım işlerinin yüklenildiğini, buna ilişkin 18/11/2016 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, toplam 56.257,00 TL tutarında iş yapıp davalı müteahhide teslim ettiğini, davalının ise sadece 20.800,00 TL ödeme yaptığını, davalının 35.457,00 TL borcu olduğunu, Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin tüm alacaklar yönünden devamına, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, davacının sözleşmeye göre edimlerini yerine getirmediğini ve eksik iş yaptığını, davacının sözleşmeye göre 20.800,00.-TL bedel karşılığı iş yaptığını ve bu paranın da kendisine ödendiğini, sözleşmede yazan diğer işlerin davacı tarafından yapılmadığını, ayrıca davacının ortaklarından … ’ya 3.000,00.-TL fazladan ödeme yapıldığını, davacının sözleşmeye göre yapması gereken dış cepheyi eksik ve kusurlu yaptığını, müvekkil davalının yapmış olduğu ve eksik bırakıp gittiği sözleşme konusu işi teslim almadığını, davacı tarafın sözleşme gereği yapması gereken işleri müvekkilin başka kişilere yaptırdığını, malzemelerini de davalının temin ettiğini davanın reddi ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, “…. Taraflar arasındaki sözleşme doğrultusunda işe davacı yüklenici tarafından başlanıldığı ihtilafsız olup, karine olarak işin yüklenici tarafından yapılıp bitirildiği kabul olunur. İşin eksik bırakıldığı ve başkasına tamamlattırıldığını ispat yükü davalı işverene aittir. Davalı, savunmasının ispatına yönelik olarak tanık, keşif ve yemin deliline dayanmıştır. Davacının işi eksik ve ayıplı yaptığını savunan davalı taraf, basiretli bir tacirden beklenenin aksine bu konuda ne bir ihtarname çekmiş, ne tespit yaptırmış, ne de sözleşmeyi feshetmiştir. Bu nedenle savunmanın ispatına yönelik olarak sunulan tanık delili her zaman düzenlenebilecek ve elde edilebilecek nitelikte olduğundan, ihtarname fesih veya tespit raporu olmaksızın tek başlarına anlam ifade etmemektedir. (Yargıtay 15. H.D 2015/2802 Esas – 2015/5758 Karar) Bu nedenle davalının tanık olarak dinlettiği …’un ifadelerine itibar edilmemiştir. Davalı taraf keşif deliline dayansa da eksik ve ayıplı işlerin üçüncü kişilere tamamlattırıldığını beyan ettiğinden keşfin sonuca etkisinin bulunmayacağı kanaatiyle keşif yapılmamıştır. Davacı tanıkları da davalının savunmasının aksine işin davacı tarafından yapılıp teslim edildiğini herhangi bir ayıp ve eksiğin olmadığını belirtmişlerdir. Son olarak yemin delili kendisine hatırlatılan davalı, yemin delilini kullanmamıştır. Hal böyle olunca davalının eksik iş savunmasını kanıtlayamadığı ve bakiye iş bedelini ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. İş bedeline ilişkin olarak sunulan faturalar davacı defterlerinde kayıtlı olsa da davacı defterleri usulüne uygun tutulmadığından davalının defterlerini sunmaması, davacı lehine olacak şekilde değerlendirilememiştir. Faturalar irsaliyeli ve imzalı olduğundan bu hususta davalının isticvaben beyanına başvurulmuş, davalı isticvap duruşmasında, işlerin oğlu tarafından idare edildiğini fatura bedellerinin ödendiğini bildiğini belirtmiştir. Davalı tarafın faturalara ve imzalara açık bir itirazının olmaması, bu yönde ileri sürülmüş bir savunmanın bulunmaması sebebiyle içeriği kesinleşen dört adet faturaya göre iş bedelinin 56.257,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Davalı tarafça iş bedeli olarak davacıya 20.800,00 TL ödeme yapıldığı hususu ihtilafsızdır. Davalı ayrıca davacının ortağı …’ya da 3000,00 TL ödediğini belirtmiş ve fakat davacının kabul etmemesi ve davacı şirketin bu isimde herhangi bir ortak ve çalışanının bulunmaması karşısında ispatlanmayan bu tutar Mahkememizce dikkate alınmamıştır. Davacı defterlerinde ise ödeme tutarı 21.000,00 TL dir. Davacının usulüne uygun olmayan defterleri aleyhine delil teşkil ettiğinden ödeme miktarı konusunda defter kaydına itibar edilerek davacının bakiye alacağı 35.257,00 TL olarak hesaplanmıştır. Takipten önce davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin haksız olduğu değerlendirilmiş, neticeten davanın 35.257,00 TL asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olup itiraz haksız olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir….” denilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, davacının yüklendiği işi yaptığını kanıtlayamadığı, davacıya yaptığı iş oranında ödemenin yapıldığı, talep ettiği bakiye açısından eksik ve ayıplı işler nedeni ile ödemezlik def’inde bulundukları, davacının alacağını usulüne uygun tutulmamış ticari defterler ile kanıtlayamayacağı, mahkemenin tanık beyanlarına itibar etmemesinin gerekçesini açıklayamadığı, bilirkişi raporunun da davacının alacağını kanıtlar nitelikte olmadığı, gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1. Davalılar eksik bırakılan ve ayıplı işleri kendilerinin yaptırdığını iddia ettiğine göre, eserin teslim olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Eser sözleşmelerinde tamamlanan işin yüklenici tarafından meydana getirildiği karine olarak kabul edilir. Bu karinenin aksinin yazılı delillerle ispatlanması gerekir.
3.2.Yukarıda açıklananlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve yapılan işin yüklenici tarafından meydana getirildiği yönündeki karinenin aksinin usulen ispat edilememiş olmasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gerekli 2.408,40 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 602,10 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.806,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 21/11/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
…