Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1449 E. 2023/393 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 04/06/2021
Davanın Türü: Sözleşmenin Feshi ve Alacak

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile; taraflar arasında 30/12/2011 tarihli eser sözleşmesinin imzalandığını, işin eksik ve hatalı olduğunu, davalıya fazla ödeme yapıldığını, işin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshine davacıya yapılan fazla ödeme olan şimdilik 27.176,62 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, gecikmeden dolayı mahrum kalınan kazanç için şimdilik 1.000,00 TL’nin (ıslahla 146.000,00 TL) dava tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, davalının sözleşmeye göre yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yasal süre geçtikten sonra eksik ve hatalı iş iddiasının ileri sürüldüğünü, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalının kendisine yapılan kısmi yer teslimlerinden sonra işi yaparak davacının kullanımına bıraktığını, kötü kullanım ve eksiltmeden sorumlu olmadığını, davacının eksik ödeme yaptığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, kaldırma kararı doğrultusunda rapor aldırılmış, sözleşme gereğince davalı yükleniciye fazladan ödenen 22.709,00.TL olduğu saptanmış, davacı sözleşmeden dönme hakkını kullandığını açıkça belirttiğinden, davacı, iş sahibi yükleciden menfi zarar kapsamında ödenen fazla bedelin iadesini talep edebileceğinden, davalı yükleniciye fazladan ödenen 22.709,00 TL alacağın davacıya iadesine; Kar kaybı olarak nitelendirilen taşınmazın kiraya verilememesi nedenine dayalı kazanç kaybı Yargıtay 15. HD’nin yerleşik içtihatlarına göre menfi zarar kapsamında değerlendirilmediğinden, davacının kazanç kaybına ilişkin talebi yönünden davanın reddi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında düzenlenen 30/12/2011 tarihli sözleşmenin feshi ile sözleşme gereğince davalı tarafa fazla ödenen 22.709,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmadığından davacının mahrum kalınan zarara ilişkin talebinin reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilince istinaf başvurularında bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, sözleşmenin feshi sebebiyle kar kaybının oluştuğunu, taşınmazın kiraya verilemediğini, bilirkişi raporlarının yeterli olmadığını, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle davacının dükkanları kullanamadığını, mahkemece fesihten kaynaklanan kaçırılan fırsat hususunun dikkate alınmadığı gibi gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Davalı vekili, tespit raporunda ayıbın açık ayıp olduğunun belirlendiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının ayıpların giderilmesini istemesi gerektiğini, işin yapıldığı şekliyle kiraya verilmeye çalışıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının kötü niyetli olduğunu, tüm işlerin sözleşmeye uygun yapıldığını, eksik incelemeyle karar verildiği gibi gerekçelerle karar istinaf edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedeli alacağı ve gecikmeden kaynaklanan mahrum kalınan kazanç kaybından kaynaklanan alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
Eser sözleşmesinde iş bedelinin götürü olarak belirlenmesi halinde, yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilerek bu oranın götürü bedele uygulanması ve iş sahibi tarafından yapılan ödemelerin düşülmesi suretiyle yüklenicinin hak ettiği bedelin veya iş sahibi tarafından fazla ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, belirtilen usul gereğince hesaplama yapılmamış olup, yapılan iş bedeli karşılığı bulunarak buradan hareketle fiziki gerçekleşme oranının ne olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Oysa bilirkişinin yapması gereken, önce fiilen yapılan ve yapılmayan işleri tespit ederek işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranını hesaplaması, bu gerçekleşme oranını sözleşmede yazılı toplam iş bedeline uygulamak suretiyle hesaplama yapmasıdır. Açıklanan bu usule uygun olmayan ek rapor esas alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeplerle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nun 353/1-a/6 maddesi uyarınca, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme kararının esası incelenmeksizin ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2)Peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran taraflara iadesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 30/03/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.