Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/144 E. 2022/655 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 22/01/2020
Davanın Türü: İtirazın İptali (Antalya 14. İcra … E.)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; taraflar arasında ticari ilişkiye binaen davacının davalıdan 7.225,97 TL cari hesap alacağı olduğunu, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının davacıya borçlu olduğunu, alacağının likit olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bir takım inşaat işinin yapılması için taraflar arasında alt yüklenici sözleşmesi yapıldığını, davacının meydana getirdiği imalatta eksik ve hatalı imalatlar olduğunu, davalının farklı bir kişiye eksik ve hatalı imalatı tamamlattığını, davalının alacaklı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesi; davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin İncelemesinde; davacı adına alacak kaydettiği faturalara istinaden takip tarihi olan 27.12.2018 tarihi itibariyle bakiye 7.225.96 TL tutarında davacı şirkete borcunun kayıtlı olduğu, davacıya olan bu bakiye borcun 01.10.2018 tarihinde “Kadem Gündoğan Ödemesi” açıklamalı kayıt ile ödendiğinin kayıtlı olduğu, bu ödeme kaydı ile ilgili olarak tevsik edici bir belgenin bulunmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinde, takip tarihi olan 27.12.2018 tarihinden sonra davalı şirketin davacı adına düzenlediği 28.12.2018 tarihli, … sıra nolu, 9.985,18.- TL. bedelli faturayı davacı adına borç kaydettiği ve bu fatura kaydından sonra davalının bakiye 2.759,22.-TL. tutarında davacı tarafa fazla ödeme kaydı yapıldığı, bu faturanın davacının ticari kayıtlarında olmadığı, bu fatura muhteviyatındaki bedelin, “Hatalı İmalatların Düzeltme Bedeli “ olduğunun belirtildiği, davacının eksik ve hatalı işler yaptığı ile ilgili olarak davalı şirketin bir uyarıda (ayıp ihbarı) bulunulmadığı, böylece davalı şirketin takip tarihi davacıya bakiye 7.225,96.-TL. tutarında borcunun olduğu, alacağın likit yani faturaya dayalı olması nedeniyle belirlenebilir olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının Antalya 14. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/ borçlu aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptaline, takibin 7.225,96 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin kanunun 2. maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda kanuni faizi uygulanmasına, icra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan asıl alacak üzerinden % 20 hesabıyla 1.645,19 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
HMK 355 maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
Davacı iddialarını, açtığı itirazın iptali davasında cari hesap ilişkisine ve faturaya dayandırmıştır. Faturanın ise, inşaat yapımına ilişkin hakedişten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf da cevabında, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının yapım işini üstlendiği inşaatın bir kısım işlerinin davacı şirkete yaptırılması için sözleşme imzalandığını, ancak davacının eksik ve hatalı imalatlar yaptığını ileri sürerek, bu eksik ve hatalı imalatların bedeli ödenerek başka bir yükleniciye tamamlattırıldığı ileri sürüldüğüne göre, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ve davalı tarafın eksik ve ayıplı iş iddiası bulunsa da eserin mevcut haliyle teslim alındığının kabulü gerekir.
Eser sözleşmesinde, sözleşme feshedilmediği sürece tamamlanan işin yüklenici tarafından yapıldığı konusunda karine bulunmaktadır. Bu karinenin aksi ancak yazılı delillerle ispatlanabilir. Davalı taraf davacının işini eksik ve ayıplı ifa ettiğini ileri sürmüş ise de, bu konuda karşı tarafa gönderdiği bir ayıp ihbarı bulunmadığı gibi, eksik ve ayıplı iş iddialarını da ispatlayabilmiş değildir.
Yukarıda açıklananlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca istinaf incelemesinin istinaf edenin sıfatına ve istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmasına göre mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 493,60 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 190,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 302,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 26/05/2022 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.