Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1418 E. 2021/1206 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 13/07/2021
Dava Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya Genel İcra … Esas)

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Davacı şirket tarafından, sipariş/ fiyat teklif formları kapsamında toplam 13.241,58 TL bedeli cam ve cam ürünlerinin imal edilerek davalıya teslim edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan ilamsız icra takibinin davalı borçlunun gerçeğe aykırı itirazı üzerine durduğunu, alacaklarının sabit ve likit olduğunu, sipariş/ teklif formlarındaki ürünlerin davalıya teslim edilmesi hususunda delil tespiti yapılması gerektiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, delil tespit taleplerinin ve alacaklarının güvence altına alınması için ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesi 14/06/2021 tarihli tensip tutanağı … nolu ara kararı ile; İhtiyati haciz talebinin İİK’nun 257 maddesine uygun olduğu gerekçesiyle % 15 teminat karşılığında davalının menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyati haczine karar vermiştir.
Davalının itirazı üzerine, ilk derece mahkemesince duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda verilen 13/07/2021 tarihli ara kararı ile; İcra ve İflas Kanununun 258/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olmasının yeterli olduğu, İcra ve İflas Kanununun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlandığı, karşı tarafın, davacı ile aralarında ticari bir ilişki olmadığını beyan ettiği, 3. kişi şirket ile yapılan anlaşma uyarınca 3. kişi firma tarafından tedarik edilerek müvekkiline teslimi ve montajı yapılacak ürünlerin ölçülerinin belirlenmesi için davacı şirket ile ölçü tespit ve onaylama işlemi yapıldığını, 3. kişi firma ile anlaşma ve ödeme yapıldığını, davacı şirket tarafından düzenlenen bir fatura bulunmadığını beyan ettiği, benzer uyuşmazlıklarda olduğu gibi, teslimin usulüne uygun olarak ispatı gerektiği, bu konuda fatura düzenlense dahi, fatura sözleşmenin varlığına değil, ifaya ilişkin olduğundan sözleşmenin varlığının da usulünce ispat edilmesi gerektiği, sözleşme ilişkisinin davalı tarafından reddedildiği, taraflar arasında sözleşme ilişkisi olup olmadığı, ürünlerin davacı tarafça davalıya teslim edilip iddia gereği montajının yapılıp yapılmadığı hususunun yargılama aşamalarında inceleneceği, şu aşamada, alacağın varlığını gösterir, yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde herhangi bir delilin dosyada mevcut olmadığı, tüm bu anlatılanlar ışığında, itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermek gerektiği gerekçesiyle, itirazın kabulü ile; mahkemenin 14/06/2021 tarihli tensip tutanağının (…) nolu ara kararı ile verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu ara kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubuyla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 09/12/2021 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.