Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 18/08/2021
Davanın Türü: Asıl ve birleşen dava – Alacak
Mahalli mahkemenin kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Dava ve birleşen davanın konusunu, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi oluşturmaktadır.
Asıl dosyada davacı …nin açtığı davada, davalı …’dan yüklenici sıfatıyla yaptığı iş sebebiyle projeye aykırı yapı yapılması, malzeme ve işçilik bakımından niteliksiz iş yapılması, hak ediş ve kat sayı alımlarında, nakliye bedellerinde hile ve haksızlık yapıldığı iddiasına dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu, diğer davalıların ise kooperatif yönetim kurulu üyesi ve başkanı olarak görevlerini savsamak suretiyle zarara sebebiyet verdikleri ileri sürülerek, 400.000,00 TL tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsili talep edilmiştir.
Birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden davacı yüklenici … tarafından kooperatife karşı açılan davada ise, taraflar arasında yapılan sözleşme, 10.000,00 dönme cezası, haksız fesih sebebiyle 5.000,00 TL ticari zarar, tüm hak edişlerin geç ödenmesi sebebiyle sözleşmenin 10. maddesine göre gecikme faizi ve … blok yönünden hesaplamada dikkate alınmayan alçı sıva alacağı (9 katın hesaba katılmadığı iddiasıyla), … blokun 7 katının betonarme demirinin kesin hesapta dikkate alınmadığı ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutmak kaydıyla 45.000,00 TL alacağın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Asıl dosya davacısı kooperatif vekili 11/08/2021 tarihli talep dilekçesi ile; dava konusu taşınmazlar ile ilgili Muratpaşa Belediyesinin 22/06/2021 tarihli yazısı ile sitenin … , … , … blokları ile ilgili alınan yapı kayıt belgelerinin geçerli olmadığına dair tüm kararlar kesinleşmiş olduğundan belediye encümeninin yıkım kararının uygulanması için 60 gün içerisinde binaların tahliyesinin gerçekleştirilmesinin gerektiğinin bildirildiğini, dava konusu taşınmazla ilgili delillerin tam olarak toplanmadığını, yeniden keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınmasının söz konusu olduğunu, yıkım işlemi gerçekleşirse incelenecek bina kalmayacağını, bu durumun da hak kaybına neden olacağını ve sonuçta davacının iddiasını ispat edememe durumu ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek, söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan … , … , … bloklarla ilgili yıkım kararının infazının durdurulmasına, dava sonunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar belediye tarafından binalar ile ilgili iş ve işlemler yapılmaması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesi talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesi 18/08/2021 tarihli ara kararı ile; Muratpaşa Belediyesinin kamu kurumu olduğu ve aldığı kararların idare mahkemelerinin denetimine ait olduğu yönünde tereddüt olmadığı, bir idari kurumun aldığı kararın yasaya aykırı olup olmadığının denetimi ve dolayısıyla uygulanmasının tedbiren durdurma görev ve yetkisinin de idare mahkemelerine ait olduğu, mahkemenin görevine girmeyen bir konuda değerlendirme yaparak tedbir kararı vermesi veya reddetmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin görev noktasından usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu ara kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire, ortaya koyduğu gerekçeye ve ayrıca ihtiyati tedbir yoluyla idari işlemlerin ortadan kaldırılmasının mümkün bulunmamasına, kaybolacağından korkulan ve henüz inceleme sırası gelmemiş delillerin tespitinin HMK’nun 400 vd. maddeleri uyarınca görülmekte olan bir dava içinde yapılmasının da mümkün bulunmasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcının peşin alınan harçtan mahsubuyla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 25/11/2021 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
…