Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1319 E. 2023/735 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 14/04/2021
Davanın Türü: İtirazın İptali (Antalya 4. İcra E.)

İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili açtığı dava ile, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında yapılan anlaşmaya göre, davacının davalıya ait inşaat işlerini süresinde tamamlayarak 359.161,50 TL tutarında faturayı davalıya verdiğini, fatura bedelinin 319.000,00 TL’sinin ödenmiş olmasına rağmen bakiye 40.161,50 TL’lik kısmının ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevabında, davalının yapması gereken ödemeyi karşı tarafa çek, havale, EFT, davacının işçilerine davacı adına yapılan ödeme, işçilerin SGK 4A primlerinin ödenmesi ve elden makbuz karşılığı ödeme yöntemleri ile fazlasıyla yaptığını, buna karşın davacının edimlerini zamanında yerine getirmeyerek davalıyı zor durumda bıraktığını, ayrıntıları açıklandığı üzere davacıya toplam 496.310,12 TL ödeme yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, davalının 15/05/2015 tarihli 10.000,00 TL ile 11/11/2015 tarihli 381,67 TL ödemelere ilişkin her hangi bir belge ibraz edemediğinden dolayı bu ödemeleri cari hesaptan mahsup edemeyeceği ancak, sözleşme kapsamına göre SGK borçlarının taşeron davacı tarafından ödenmesi gerektiği halde davacının alt taşeron olduğu ve davalının işveren sıfatıyla doğan SGK borçlarından müteselsil sorumlu olup, bu şekilde davacı adına yaptığı SGK ödemelerini cari hesaptan mahsup edebileceği kanaatinde olmakla, bu halde davacının davalıdan 01/12/2015 takip tarihi itibariyle (40.161,50 TL-12.854,05 TL) 27.307,45 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge olmadığından davacının faize tekabül eden talebinin reddedildiği ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının, Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin, 27.307,45 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile; 5.461,49 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, davalının kanuna ve usule uygun şekilde yaptığı ve ticari defterlerine kaydettiği ödemelerin, ticari defterlerin lehe delil teşkil etmesine rağmen dikkate alınmamasının doğru olmadığı kaldı ki bu ödemelerin davacının işçilerine yapılmış davacıyı borçtan kurtaran ödemeler olduğu, mahkeme gerekçesinin yetersiz olduğu ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır. Dava bir yıllık hak düşüm süresi içerisinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re’sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1. Taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde düzenlenen özel şartlar bölümünün e ve g maddelerine göre, çalışan işçilerin SGK ödemelerini davacı tarafından yapılacağı kararlaştırılmıştır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 06/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 23/01/2021 tarihli ek raporunda anılan düzenleme dikkate alınarak davalının davacı adına yapmış olduğu SGK ödemelerinin toplam borçtan mahsup edilerek sonuca gidilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
3.2.Her ne kadar davalı vekili, davacının işçilerine yapmış olduğu ödemelerin borçtan mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacı taraf tüm işçilerin ücretlerini kendisinin ödediğini, davalının söz konusu işçilerin ücretlerini ödemesini gerektirecek bir durum bulunmadığını ileri sürerek bu iddiayı kabul etmemektedir. Davalı şirketin davacının işçilerine ödediğini iddia ettiği ücretlerin, davacının davalı ile yaptığı sözleşme çerçevesinde işin ifası için çalıştırılan işçilere davacı tarafından ödenmeyen işçilik alacaklarına yönelik olarak yapılmış ödemeler olduğu hususu davalı şirket tarafından ispatlanabilmiş değildir. Buna göre davalı tarafından, davacının işçilerine yapıldığı iddia olunan ödemelerin borçtan mahsup edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.3.Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden aşağıdaki bendin kapsamın dışında kalan yönler bakımından usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönler bakımından reddine karar vermek gerekmiştir.
3.4. İcra takibine konu alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup likit bir alacak değildir. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle koşulları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
3.5. Yukarıda (3.4.) numaralı bentte açıklanan sebeple davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün bu kısmının düzeltilmesi amacıyla HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kararın bu kısmının kaldırılarak, hükmün diğer kısımları aynı kalmak kaydıyla yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1)Yerel mahkeme kararının “Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile; 5.461,49 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklindeki (2) nolu bendinin ORTADAN KALDIRILMASINA ve HÜKÜMDEN ÇIKARTILMASINA, yerine “Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine” ibaresinin eklenmesine,
2)Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
3)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 20/06/2023 tarihinde HMK’nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

……