Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1265 E. 2023/52 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İncelenen Kararın
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 26/02/2021
Davanın Türü: Alacak

Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili açtığı dava ile; Antalya ili …. ilçesi … ada …. parselde yapılan spor kompleksi için davacı ile davalı … … A.Ş. arasında sözlü anlaşma yapıldığını, davacının bu anlaşmaya göre kompleksin mimari projesini hazırladığını ve 20/03/2010 tarihinde …. A.Ş. yetkilisi ….e teslim ettiğini, bu kişinin de davalı belediyeye ruhsatlandırma için projeyi sunduğunu, projenin onaylandığını ve binanın inşaa edildiğini ancak iş bedeli olan 469.810,00 TL’nin ödenmediğini, davacının …. A.Ş.’ye 27/11/2014 tarihinde müracaat ettiğini ve bedelin talep edildiğini, bu tarih itibariyle davalı tarafın temerrüde düştüğünü ileri sürerek 469.810,00 TL’nin davalı …… A.Ş. 27/11/2014 tarihinden itibaren diğer davalı … yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davacının projeyi 2010 yılı Mart ayında yaptığını iddia ettiğini, 5 yıllık zamanaşımının dolduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, dava konusu ile aynı olan aynı yerle ilgili mekanik tesisat projesi çizdirildiği iddiasına yönelik Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas …. Karar sayılı ilamıyla davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince onaylandığını, görevli mahkemenin Fıkri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğunu, 2010 yılında bahsedilen yerin davalı kulübe ait olmadığını, … in kulüp yetkilisi olmadığını, sözlü anlaşılan iş bedelinin ödenmesine rağmen 10 yıl sonra açılan davanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevabında; davanın ticari dava olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı belediyeye husumet düşmediğini, benzer bir davada husumet düşmemesi sebebiyle davanın reddi gerektiğinin Yargıtay kararlarıyla belirlendiğini, sözleşmenin tarafının belediye olmadığını, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi; davacı ile davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş. arasında bir eser sözleşmesi bulunduğu, yapılacak olan işin (meydana getirilecek eserin) spor kompleksine ait proje olduğunun anlaşıldığı, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin uygulanması gereken hükümlerin eser sözleşmesine dair hükümler olduğu, 6098 Sayılı TBK.’nun 479. maddesinde “İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur…” düzenlemesi mevcut olduğu, zamanaşımını düzenleyen 6098 Sayılı TBK 147. maddesinde 5 yıllık zamanaşımına tabi olan alacaklar sayılmış ve maddenin 6. Bendinde “yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç yada gereği ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar” bu kapsamda sayıldığı, dava konusu somut olayda, davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde eserin meydana getirip teslim edildiği tarih 2010 yılı olarak belirtildiği, mevcut hali ile ücrete hak kazanıldığı tarih eserin teslim tarihi olduğu, bu tarihi itibariyle zamanaşımının başladığı dikkate alındığında davalı … Ticaret ve Sanayi AŞ’nin zamanışımı def’inin yerinde olduğu, davalı şirket yönünden TBK 147/6. maddesi kapsamında zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiği; Davalı … Belediyesinin husumet yönünden itirazının incelenmesinde: Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26/02/2014 tarih, 2013/1716 Esas 2014/1341 Karar sayılı emsal içtihadına göre, dava konusu somut olayda sözlü eser sözleşmesinin taraflarının davacı şirketle davalı … Spor Faaliyetleri Ticaret A.Ş. olduğu, …. Belediye Başkanlığının sözleşmenin tarafı olmadığı, bu hali ile taraf sıfatı bulunmadığı görülmekle …. Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle ; davalı … Spor Faaliyetleri Ticaret ve Sanayi A.Ş. yönünden açılan davanın zamanaşımı yönünden reddine, davalı … Başkanlığı yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir.
Davacı vekili, davacı ile davalı …… A.Ş. arasında 23/03/2010 tarihinde sözlü olarak anlaşma yapıldığını, davacının mimari proje hazırlamayı üstlendiğini, mimari projenin hazırlanarak 20/03/2010 tarihinde …. A.Ş. yetkilisi …. eteslim edildiğini, karşı tarafa verildiğini ancak bedelin ödenmediğini, 27/11/2014 tarihinde … A.Ş.’ye yazılı müracaat ederek bedelin talep edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, sözleşmenin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davalının ödeme iddiasını ispatlaması gerektiğini, ayrıca davalı … yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle verilen ret kararının doğru olmadığı gibi gerekçelerle karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin istinaf incelemesine konu kararında, dosyadaki mevcut delillere göre yaptığı değerlendirmeye, takdire ve ortaya koyduğu gerekçeye göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Davacı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, davacıdan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Dairemize ya da Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 19/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.